Sudan hükümeti ve silahlı gruplar arasında barış müzakereleri başladı

Sudan hükümeti ve silahlı gruplar arasında barış müzakereleri başladı
TT

Sudan hükümeti ve silahlı gruplar arasında barış müzakereleri başladı

Sudan hükümeti ve silahlı gruplar arasında barış müzakereleri başladı

Güney Sudan’ın başkenti Cuba’da, Sudan Egemenlik Konseyi’ni temsil eden heyet ile silahlı gruplar arasındaki barış müzakereleri dün başladı.
Sudan’ın ABD’nin ‘terör destekçisi ülkeler’ listesinden çıkarılması için bir ön şart olan barış müzakereleri, Uganda Cumhurbaşkanı Yoweri Museveni, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed Ali ve Mısır Başbakanı Mustafa Madbul tarafından da destekleniyor.
Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Muhammed Hamdan Daklu, Cuda’ya vardığında açık yürekli bir şekilde müzakerelere başlanması gereğini dile getirerek, Sudan’da barışın sağlanması konusunda hükümetin kararlı olduğunu vurguladı.
Daklu, “Silahlı hareketlerdeki kardeşlerle kapsamlı bir barış anlaşmasına varmak için açık yüreklilik ve samimi bir niyetle adım atılarak diyalog kurulacak” dedi.
Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Daklu, “Yakında Cuba’da barışı kutlayacağız ve lanet savaşa veda edeceğiz. Geçici hükümet müzakerelerin başarısı için gerekli her şeyi sağlamaya hazır. Çünkü geçiş döneminde barış bir öncelik” şeklinde konuştu.
“Sudan'da 2020 barış yılı olmalı”
Sudan Halk Kurtuluş Hareketi (SPLM-N) Genel Sekreter Yardımcısı Yasir Arman, “Bu, savaşın ve marjinalleşmenin temel nedenlerinin incelemesi gereken son görüşmeler olmalı” diyerek, Sudan'da 2020'yi barış yılı olarak belirleme kararlılığı olduğunun altını çizdi.
“Cuba barış sürecini yönetecek”
Güney Sudan Devlet Başkanı Danışmanı Tut Gulwak ise, Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit’in, Cuba’nın Sudan'daki barış sürecini yönetme ve Sudanlı tarafların barış müzakerelerine ev sahipliği yapma taahhüdünü tekrarladı.
Silahlı grupların heyeti ile yakınlaşma
Şarku’l Avsat’a konuşan Egemenlik Konseyi üyesi Muhammed el-Faki Süleyman ise,  müzakerelerin Afrika’dan büyük destek aldığını belirtti.
Cuba’nın şimdiye kadar müzakerelerin merkezi olduğuna dikkat çeken el-Faki, “İki farklı otelde kalmamıza rağmen (silahlı grupların heyeti ile) birlikte oturup, resmi görüşmelere başlamadan önce bile beraber yemek yiyoruz” diye konuştu.
Silahlı gruplar da barış istiyor
Devrimci Cephe liderleri ve Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey Örgütü’nün (SPLM-N) Abdulaziz Adem el-Hulu liderliğindeki kanadını içeren silahlı hareketler de, ülkedeki geçiş hükümeti ile Güney Sudan Devlet Başkanı'nın himayesinde kapsamlı barış anlaşmasına çok sıcak baktıklarını vurguladı.
“Güvenlik düzenlemeleri zaman alacak”
Konuya ilişkin bir diğer yorum da, Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan’dan geldi.
El-Burhan, müzakere masasındaki tüm dosyaların yeterli olduğunu ancak güvenlik düzenlemelerinin biraz zamana ihtiyacı olduğunu söyledi.
Hükümet delegasyonuna, savaştan etkilenen alanların sorunlarını ele almak için önceki müzakerelerin deneyiminden faydalanma tavsiyesinde bulunan el-Burhan, savaşın çok uzun sürdüğünü ve yeniden yapılanmaya katkıda bulunacak kapsamlı bir barış anlaşmasının zamanı geldiğini ifade etti.
Batı Darfur bölgesindeki çatışmalar da dahil olmak üzere Sudan’daki iç savaşta binlerce insan hayatını kaybetti. Silahlı isyancılar, 2003 yılından itibaren eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir hükümetiyle savaştı.
Sudanlı yetkililer ile silahlı grupların liderleri, geçtiğimiz Ağustos ayında 14 Ekim'den itibaren iki ay boyunca müzakere sürdürme konusunda anlaştı.



İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
TT

İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)

İsrail, Gazze’de internete erişim sağlayan kafeye düzenlediği saldırıda 230 kilogramlık bombalar kullandı.

Guardian’ın haberinde, İsrail ordusunun pazartesi günü düzenlediği saldırıda Amerikan yapımı MK-82 bombalarından kullandığı yazılıyor. Bu bombalar büyük bir krater oluşturuyor ve şarapnelin geniş bir alana yayılmasına yol açıyor.

El Beka adlı kafeye yapılan saldırıda en az 41 Filistinli öldürülmüş, 75 kişi yaralanmıştı. Hayatını kaybedenler arasında 4, 12 ve 14 yaşlarındaki çocuklar da vardı.

Gazetenin bombanın parçalarına dair elde ettiği fotoğrafları inceleyen uzmanlar, sivillerin böyle bir mühimmatla kasten vurulmasının savaş suçu teşkil edebileceğine dikkat çekiyor.

Kopenhag Üniversitesi'nde uluslararası hukuk alanında çalışan Marc Schack şunları söylüyor:

Bu tür bir mühimmatın kullanımını gerekçelendirmek neredeyse imkansız. Eğer 20, 30, 40 ya da daha fazla sivil kayıptan bahsediyorsanız, bu genellikle çok büyük öneme sahip bir hedef olmalıdır. Afganistan ve Irak'taki koalisyon güçleri açısından çok üst düzey bir hedef için kabul edilen rakam 30'dan az sivilin öldürülmesiydi, o zaman da istisnai koşullar söz konusuydu.

Diğer yandan saldırının ardından İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) yapılan açıklamada “asla sivillerin hedef alınmadığı” ileri sürüldü. Ayrıca saldırıdan önce sivil kaybın azaltılması için adımlar atıldığı savunuldu. Analistler, İsrail ordusunun drone’larla kafe etrafındaki sivilleri görmesine rağmen saldırı düzenlediğini söylüyor.

Filistinli bir aile tarafından 40 yıl önce kurulan kafe, hızlı internet bağlantısıyla öğrenciler, gazeteciler ve uzaktan çalışanların sık uğradığı bir mekandı.

İsrail ordusu Gazze’yi her gün bombalarken bölgede ateşkes sağlanması için yürütülen çalışmalar da hızlandı.

İsrail medyasındaki haberlerde, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun 7 Temmuz’da yapacağı ABD ziyareti öncesinde ateşkes anlaşmasının imzalanmasının hedeflendiği yazılıyor.

Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail tarafından kabul edildiğini savunduğu 60 günlük ateşkes teklifine Hamas’ın da sıcak baktığı ileri sürülüyor. Anlaşmaya dair detaylar resmi kanallardan paylaşılmadı. Ancak haberlerde Hamas’tan kalan 50 rehinenin tamamını serbest bırakmasının isteneceği aktarılıyor.

Hamas’ın buna yanıtını cuma akşamına kadar arabuluculara sunması bekleniyor. Filistinli örgütün, Gazze’ye yardım girişine izin verilmesi ve İsrail ordusunun bölgedeki işgalini sonlandırması taleplerinden geri adım atmayacağı belirtiliyor. Anlaşma kapsamında IDF’nin Gazze’deki bazı bölgelerden çekilebileceği savunuluyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Haaretz