TSK Rasulayn’da ilerliyor

Gaziantep’in Karkamış ilçesindeki Türk askerleri Suriye’ye girmeye hazırlanıyor (AP)
Gaziantep’in Karkamış ilçesindeki Türk askerleri Suriye’ye girmeye hazırlanıyor (AP)
TT

TSK Rasulayn’da ilerliyor

Gaziantep’in Karkamış ilçesindeki Türk askerleri Suriye’ye girmeye hazırlanıyor (AP)
Gaziantep’in Karkamış ilçesindeki Türk askerleri Suriye’ye girmeye hazırlanıyor (AP)

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) göre, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Suriye Milli Ordusu (SMO), Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yaşanan şiddetli çatışmaların ardından Suriye'nin kuzeydoğusundaki Rasulayn şehri içinde ilerleyerek, şehrin yarısında kontrolü sağladı.
TSK, 9 Eylül’de başlattığı Barış Pınarı Harekâtı kapsamında, SMO ile şiddetli savaşların gerçekleştiği Rasulayn dışındaki büyük sınır bölgelerini kontrol etmişti.
SOHR Direktörü Rami Abdurrahman, gelişmeye ilişkin AFP’ye yaptığı açıklamada, “Türk ordusu ve ona bağlı gruplar, SDG ile yaşanan şiddetli çatışmalar ve üç gündür yaşanan yoğun saldırıların ardından bu sabah Rasulayn bölgesinin yarısını kontrol altına aldı. Türk kuvvetleri, SDG’nin bir haftadır güçlü bir şekilde direnç göstermesinden bu yana şehrin içinde ilk defa gerçekten ilerledi” dedi.
TSK’nın operasyonunun 300 binden fazla sivilin evlerini terk etmesine neden olduğunu aktaran Abdurrahman, bunların çoğunun Ayn el-Arab (Kobani) ve Tel Abyad’ın yanı sıra Haseke bölgesinden olduğunu dile getirdi.
SOHR’ın verdiği bilgilere göre TSK, operasyonun başlamasından bu yana hızlı bir ilerleme kaydederek, 120 kilometreye kadar uzanan sınır şeridini kontrol altına aldı ve 30 kilometre derinliğe ulaştı.
Türkiye’nin ağır bombardımanının yanı sıra tarafların Rasulayn ile güneydeki Tel Tamir şehri arasındaki alanda çatışmaları sürüyor.
SOHR, askeri operasyonun başlamasından bu yana 72 siville birlikte 171 SMO mensubu ile 203 SDG unsurunun öldüğünü iddia etti.
Ankara ise söz konusu operasyonda 6 Türk askerinin yanı sıra YPG’nin Suriye topraklarından Türkiye’ye yaptığı havan mermili saldırılar nedeniyle 20 sivilin şehit olduğunu açıkladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geniş uluslararası baskılara rağmen, askeri operasyonunu durdurmayı reddetti.
ABD Başkanı Donald Trump ise ateşkes konusunda Türkiye’yi ikna etmesi için yardımcısı Mike Pence’i  Ankara’ya gönderdi.



İran Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasına bağlıdır

PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
TT

İran Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasına bağlıdır

PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.

İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile iş birliğini askıya alma kararını onaylamasına rağmen dün, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) ve Güvenlik Tedbirleri Anlaşmasına bağlılığını ifade etti.

Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, güvenlik nedeniyle iş birliğinin Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi aracılığıyla devam edeceğini söylerken, sertlik yanlısı Milletvekili Emir Hüseyin Sabeti Tahran'ın yakında UAEK denetçilerini sınır dışı edeceğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, UAEA ile iş birliğini askıya alan ve Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'nin herhangi bir nükleer denetimi onaylamasını gerektiren bir yasayı onaylayarak Washington'un “kabul edilemez” olarak nitelendirdiği bir adım attı.

Fransa, İran'ın üç yılı aşkın bir süredir rehin tuttuğu iki vatandaşına yönelik “Mossad adına casusluk” suçlamalarını düşürmemesi halinde, Snapback mekanizmasını devreye sokmakla tehdit etti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İranlı mevkidaşına ulaşacağını söyledi ve karşı önlemler almakla tehdit ederek bu hareketi “kabul edilemez bir provokasyon ve saldırganlık” olarak niteledi.