​Suriye’nin güneyinde saldırı ve suikastler arttı

Suriye'nin güneyinde rejim kuvvetlerine ait kontrol noktası (Arşiv- Şarku'l Avsat)
Suriye'nin güneyinde rejim kuvvetlerine ait kontrol noktası (Arşiv- Şarku'l Avsat)
TT

​Suriye’nin güneyinde saldırı ve suikastler arttı

Suriye'nin güneyinde rejim kuvvetlerine ait kontrol noktası (Arşiv- Şarku'l Avsat)
Suriye'nin güneyinde rejim kuvvetlerine ait kontrol noktası (Arşiv- Şarku'l Avsat)

Suriye’nin güneyindeki Dera şehrinde, 11 Ekim tarihinde Casim-İnhil beldeleri arasındaki yolda devriye gezen Rus askeri polislerini taşıyan konvoy ile Dera-Tafas şehirleri arasındaki yol üzerinde ‘4.Fırka’ unsurlarını taşıyan otobüs patlayıcı ile hedef alındı.  Yaralanmalara neden olan bu iki patlamanın ardından şehirdeki güvenlik arttırıldı.
Bu olayların ardından, rejim güçleri çoğunlukla Casim olmak üzere bölgede gözaltı operasyonlarına başladı ve rejimin bölgedeki şehirler arasındaki kontrol noktalarında güvenlik önlemleri artırıldı.
Şarku’l Avsat’a bilgi veren yerel kaynaklar, kimliği belirsiz kişilerce Casim-İnhil beldeleri arasındaki yolda devriye gezen Rus askeri polislerini taşıyan konvoyun hedef alınmasının ardından Dera’nın batı kırsalındaki güvenlik önlemlerinin benzeri görülmemiş ölçüde güçlendirildiğini belirtti. Ancak Dera’da güvenlik önlemlerini arttıran başka gelişmeler de yaşandı.
Eski başbakanın kardeşine suikast
Eski Başbakan Vail el-Halaki’nin kardeşi Dr. Kusay Nadir el-Halaki, 16 Ekim akşamı şehir merkezindeki kliniğinde başından vurularak öldürüldü.
Bölgedeki aktivistlere göre Casim Uzlaşma Komitesi’ne üye olan el-Halaki şehirde Halk Komiteleri’nin kurulmasından sorumluydu ve rejim güçlerine çok yakın isimlerden biriydi.
El-Halaki suikasti, şehirdeki tutuklama operasyonlarının etkisiyle rejim unsurlarının öldürüldüğü bir dönemde gerçekleşti.
2 şüpheli gözaltına alındı
Cassim şehrinde, rejime bağlı Devlet Güvenlik Şubesi unsurları tarafından Rus askeri devriyesini hedef alan şüphelilerin evlerine yapılan baskında iki kişi gözaltına alındı. Bir başka şüpheli ise evine yapılan baskında kendisini patlattı. Şüphelinin kendisiyle birlikte 2 rejim unsuru öldü, birçoğu da yaralandı.
Sanameyn Devrimcileri’nden açıklama
Diğer yandan, kendilerine ‘Sanameyn Devrimcileri’ ismi veren bir grup, rejim güçlerinin Cassim şehrinde gerçekleştirdiği gözaltı operasyonlarına cevaben Sanameyn şehrinde rejim güçlerine ait bazı merkezleri hedef aldıklarını duyurdu.
Rejimden istenilenler
Cassim sakinleri de gece saatlerinde düzenledikleri protesto gösterileri sırasında şehirdeki güvenlik önlemlerinin kaldırılmasını talep etti.
Dera kampından bir grup insan da 14 Ekim’de bir gösteri düzenleyerek, gözaltı operasyonlarının durdurulmasını, gözaltındakilerin serbest bırakılmasını, ağır güvenlik önlemlerinin kaldırılmasını ve uzlaşma anlaşmasında öngörülen hizmetlerin bölgeye gelmesini istedi.
10’dan fazla suikastın ardından kaos arttı
Deralı aktivist Muhanned Abdullah, Suriye’nin güneyinde uzlaşma anlaşmasına tabi olan bölgelerde güvenlik anlamında kaosun arttığını söyledi.
Aktivistler, sadece geçen hafta, kimliği belirsiz kişilerce rejime yakın sivil kişiler, uzlaşma anlaşmasını kabul eden grup liderleri ile unsurlar, bölgedeki İran ve Hizbullah'ı destekleyen kişiler ve 4. Fırka unsurlarını hedef alan 10'dan fazla suikasti tespit etti.
Rejim güçleri tarafından uzlaşma anlaşması yapılan alanlarda yürütülen gözaltı operasyonlarının artması, askeri eylemlerin sona ermesinden sonra yaşanan göreceli istikrar nedeniyle topraklarına geri dönen siviller arasında endişeye yol açtı. Bölge halkı, yaşanan saldırı ve suikastlerin ardından uzlaşma anlaşmasının çökmesinden korkuyor.
Rejim kuvvetleri daha önce de hedef alındı
Bölgedeki kaynaklara göre bu Suriye’nin güneyindeki Rus güçlerine yönelik ilk saldırı değil. Rus kuvvetleri yaklaşık iki ay önce Dera’nın doğu kırsalında yer alan Busra eş-Şam şehrine giden yola döşenen patlayıcı ile hedef alındı.
Her ne kadar DAEŞ, sosyal medya aracılığıyla Suriye'nin güneyindeki Rus güçlerini hedef aldığını açıklasa da, uzlaşma anlaşmasını kapsayan bir bölgede Rus kuvvetlerinin hedef alınmasının birçok etkisi oldu.



Lübnan: Suriye vesayetinin sembollerini anımsatan cadde ve meydan isimleri değiştiriliyor

Beyrut Havaalanı'nı başkentin merkezine bağlayan yoldan ‘Hafız Esed Caddesi’ isminin kaldırılması Dahiye belediyeleri tarafından reddedildi. (Şarku’l Avsat)
Beyrut Havaalanı'nı başkentin merkezine bağlayan yoldan ‘Hafız Esed Caddesi’ isminin kaldırılması Dahiye belediyeleri tarafından reddedildi. (Şarku’l Avsat)
TT

Lübnan: Suriye vesayetinin sembollerini anımsatan cadde ve meydan isimleri değiştiriliyor

Beyrut Havaalanı'nı başkentin merkezine bağlayan yoldan ‘Hafız Esed Caddesi’ isminin kaldırılması Dahiye belediyeleri tarafından reddedildi. (Şarku’l Avsat)
Beyrut Havaalanı'nı başkentin merkezine bağlayan yoldan ‘Hafız Esed Caddesi’ isminin kaldırılması Dahiye belediyeleri tarafından reddedildi. (Şarku’l Avsat)

Lübnan arenası, geçtiğimiz aralık ayında Esed rejiminin devrilmesi ve kalıntılarının ortadan kaldırılmasıyla, Lübnan'ı kırk yılı aşkın bir süre boyunca güvenlik ve askeri bir kıskaçla yöneten Esed rejiminin vesayeti sırasında Suriye halkını etkileyen ve Lübnanlılara yansıyan suçların ortaya çıkmasının ardından tepki gösteriyor. Bu tepkinin bir sonucu olan değişiklikler, başta eski Devlet Başkanı Hafız Esed'in ismi olmak üzere, devrik Suriye rejiminin sembol isimlerini taşıyan ana yol, cadde ve meydanların isimlerinin değiştirilmesini de kapsıyor.

Değişim için gerekli koşullar

Esed ailesinin isimlerinin Lübnan sokaklarından kaldırılması süreci geçen ay Yukarı Metn'deki (Lübnan Dağı) el-Mudeyrac-Hammana kasabasını Bezbedin kasabasına bağlayan yolun isminin değiştirilmesiyle başladı. Lübnan Dağı Valisi Muhammed Mekkavi, “Cadde ve sokak isimlerinde yapılacak herhangi bir değişiklik, bu yolların coğrafi sınırları içerisinde yer aldığı belediyelerin inisiyatifinde olmalıdır” dedi. Mekkavi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, bu konuda ‘belediye meclisinin bir karar alması ve bu kararı valiye sunması, valinin de bu değişikliğin nedenlerini araştırması ve onayladıktan sonra imzalayarak İçişleri Bakanlığı'na göndermesi, İçişleri Bakanlığı'nın da bu kararı onaylayarak yürürlüğe girmesini sağlaması gerektiğini’ söyledi.

fghj
Hafız Esed Caddesi (Şarku’l Avsat)

Demokratik Buluşma Bloğu Genel Sekreteri Hadi Ebu’l Hasan, Facebook sayfasında yaptığı paylaşımda, ‘el-Mudeyrac-Hammana'dan Yukarı Metn bölgesindeki (Lübnan Dağı) Bezbedin kasabasına uzanan ve çeyrek asırdır Hafız Esed Caddesi olarak bilinen yolun adının yeni bir isimle Özgürlük Caddesi değiştirilmesine karar verildiğini’ duyurdu.

“Bu karar Yukarı Metn Belediyeler Birliği ve belediye başkanları ile koordinasyon içinde alındı” diyen Ebu’l Hasan, ‘yeni ismin masum ve özgür şehitlerin onuruna verildiğini’ belirtti. Ebu’l Hasan, bu yola Hafız Esad Caddesi isminin 25 yıl önce ‘Suriye'nin Lübnan üzerindeki vesayeti döneminde, Suriye rejiminin Lübnan'ın çeşitli kurum ve bölgelerine yayılan etkisi bağlamında’ verildiğini kaydetti.

Ebu’l Hasan, “Yeni isim, belediyelerin ve yerel yönetimlerin egemenlik ve özgürlük değerlerine bağlılığını yansıtmaktadır; 2005 yılında eski Başbakan Refik Hariri'nin öldürülmesinin ardından Suriye ordusunun Lübnan'dan ayrılması ve bunu takip eden halk baskısının ardından, geçmiş sayfayı çevirme ve ulusal değerleri yeniden tesis etme çabalarının bir parçasıdır” şeklinde konuştu.

Bağları koparmak

İsim değişikliği girişiminin, Suriye rejimi ile bağlantılı kişilerin isimlerini taşıyan tüm cadde ve sokakları kapsaması bekleniyor. Ancak Beyrut Uluslararası Havaalanı'nı başkentin merkezine bağlayan yoldan ‘Hafız Esed Caddesi’ isminin kaldırılarak yerine başka bir isim verilmesi, başta el-Gubeyri ve Burc el-Baracne kasabaları olmak üzere Dahiye’deki belediyeler tarafından Suriye vesayetinin mirasıyla bağları koparma girişimi olarak reddediliyor.

İntikam bağlamı

Dahiye Belediyeler Birliği'nden bir kaynak, “Hafız Esed'in adının yoldan kaldırılmasına yönelik masum girişim, arkasındakilerin niyetlerini gizliyor” dedi. Şarku’l Avsat'a konuşan kaynak, ‘şimdiye kadar hiç kimsenin, hatta ilgili belediyenin bile bu konuyu Dahiye Belediyeler Birliği'ne iletmediğini’ belirtti. Adının açıklanmasını istemeyen kaynak, “Havaalanı yoluna Hafız Esed'in adını veren merhum Başbakan Refik Hariri'ydi… Yaşananlar, Lübnan'ı içeride koruduğunu, İsrail işgaline karşı direnişini güçlendirdiğini ve 2000 yılında Güney Lübnan'ın zaferinde ve kurtuluşunda rol oynadığını düşündüğümüz bir döneme karşı intikam bağlamında gerçekleşiyor” ifadelerini kullandı.

Lübnanlıların Esed ailesiyle ilgili her şeyden kurtulma arzusu, merhum Başbakan Refik Hariri'nin 14 Şubat 2005'te öldürülmesi ve halk ile 14 Mart ekibinin suikastın arkasında Suriye rejiminin olduğu yönündeki suçlamalarının ardından başladı. O dönem onlarca vatandaş, Lübnan'ın güneyindeki Kana kasabasının girişinde bulunan Hafız Esed heykelini devirerek ve tahrip ederek tepki göstermişti.

cvfbgnh
Beyrut'un güney banliyölerinin girişindeki Hafız Esed Caddesi (Şarku’l Avsat)

Suriye ordusunun 26 Nisan 2005'te Lübnan'dan çekilmesiyle birlikte, devrik Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in kardeşi Basil Esed'in Orta Bekaa'daki el-Merc kasabasında bir büstü ve Lübnan'ın kuzeyindeki Akkar'da bulunan Halba meydanında bir başka heykeli kırıldı. Lübnan ordusu daha sonra yine Halba’da Beşşar Esed ve babası Hafız Esed'in iki bronz heykelini parçaladı.