Hariri'den protestoculara 'yolları açın' çağrısı

Lübnan Başbakanı Saad Hariri (Reuters)
Lübnan Başbakanı Saad Hariri (Reuters)
TT

Hariri'den protestoculara 'yolları açın' çağrısı

Lübnan Başbakanı Saad Hariri (Reuters)
Lübnan Başbakanı Saad Hariri (Reuters)

Lübnan Başbakanı Saad Hariri, protestoculara kapattıkları yolları açmaları ve güvenliği sağlamaları yönünde çağrıda bulundu.
Lübnan resmi haber ajansı NNA’nın haberine göre Hariri, protestocular tarafından kapatılan yolların açılması ve tüm bölgeler arasında geçiş sağlanmasının önemine vurgu yaptı.
Hariri’nin açıklaması, Lübnan ordusunun göstericilere korunma güvencesi vermesinin ardından geldi.
Lübnan ordusunun resmi Twitter hesabı üzerinden yapılan açıklamada, kapalı yolları açma girişimlerinin, vatandaşların tıbbi, gıda, yakıt ve diğer malzemeler gibi temel gereksinimlerine erişimini kolaylaştırmayı amaçladığı belirtildi.
Söz konusu açıklamada, “Ordu, haklı yaşam taleplerinizde sizin yanınızda duruyor, ancak ifade özgürlüğü ve barışçıl gösterilerin, yolları kapatmak, vatandaşları kısıtlamak ve halkı isyan ettirmek için kullanılmasını engelleme konusunda kararlı. Son birkaç gün içinde vatandaşlar arasında çatışmayı önlemek için ilgili tüm taraflarla iletişim kurmak için her türlü çaba yürütüldü” denildi.
Hükümetin, daha önce benzeri görülmemiş ekonomik reform paketini dün onaylamasına rağmen protestocular şehir merkezlerine akın etmeye devam ediyor.
Lübnan Maruni Patriği’nden destek
Lübnan Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai, ülkedeki barışçıl protestolara destek vererek, yeni bir hükümet kurulması çağrısında bulundu.
Lübnan medyasına göre Maruni Hristiyanların dini lideri er-Rai, Katolik patrik ve piskoposlarla yaptığı olağanüstü toplantının başında, insanların devlet ya da siyasilere güvenmemesi nedeniyle üzgün olduğunu dile getirerek, “Kiliseye inanıyorlar. Onları hayal kırıklığına uğratamayız. Bugün onlara hitap etmek için buluştuk. Birlikte fikirleri inceleyeceğiz “dedi.
Maruni Patriği, reform paketinin iyi bir ilk adım olduğunu ancak yeni bir hükümete ihtiyaç olduğunu düşündüğünü de belirtti.
Er-Rai, toplantının ardından basına yaptığı açıklamada ise “Lübnan'da 17 Ekim'den beri yaşananlar, istisnai kararlar almayı gerektiren tarihi bir halk ayaklanmasıdır” dedi.
Maruni Patriği, Cumhurbaşkanı Mişel Avn'a halkın talepleri doğrultusunda kararlar almak üzere siyasi liderlerle acil istişarelere başlaması yönünde davette bulunarak, ülkenin bu krizden çıkması için ‘ciddi ve cesur’ adımlar atılması için çağrı yaptı.



Şam, federal sistemi reddetmeye devam ederken Kürtleri orduya katılmaya çağırdı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)
TT

Şam, federal sistemi reddetmeye devam ederken Kürtleri orduya katılmaya çağırdı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)

Suriye hükümeti tarafından dün yapılan açıklamada federal sistemin reddedildiği bir kez daha ifade edilirken Kürt güçlerine orduya katılmaları çağrısı yapıldı. Kürt ve resmi Suriye kaynaklarına göre bu karar Cumhurbaşkanı Ahmed Şer'in Suriye Demokratik Güçleri Komutanı Mazlum Abdi ile ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın katıldığı bir toplantıda alındı.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP'den aktardığı habere göre Suriyeli bir Kürt yetkili, Şara ve Abdi, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ni (KDSÖY)Suriye devletine entegre etme çabalarını görüşmek üzere bir araya geldiğini ifade etti.

Kimliğinin gizli tutulması şartıyla konuşan yetkili, ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Barrack'ın da toplantıya katıldığını söyledi.

Toplantının, ‘KDSÖY ile Şam hükümeti arasındaki ilişkiler ile ekonomik ve askeri konuların’ görüşülmesi için düzenlendiğini de sözlerine ekledi.

Bu toplantı, Şara ve Abdi arasında henüz uygulanmayan bir ikili anlaşmanın imzalanmasından dört ay sonra gerçekleşti.

Şara’nın 10 Mart'ta ABD’nin himayesinde Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Abdi ile imzaladığı anlaşma, ‘Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumların, sınır geçişleri, havaalanı, petrol ve gaz sahaları dahil olmak üzere Suriye devletinin yönetimi altına alınmasına’ ilişkin maddeler içeriyordu.

Ancak KDSÖY, anayasal bildirinin ardından hükümetin çeşitliliği yansıtmadığını söyleyerek yönetimi eleştirdi. Kürt güçler geçtiğimiz ay ‘merkezi olmayan demokratik’ bir devlet talebinde bulunmuş, Şam ise buna ülkede ‘bölünme girişimlerini’ reddettiğini vurgulayarak yanıt vermişti.

Suriye hükümetinden bir kaynak dün devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, “Suriye devleti, ‘tek Suriye, tek ordu, tek hükümet’ ilkesine sıkı sıkıya bağlı olduğunu yineler ve Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne aykırı her türlü bölünme veya federalizm biçimini kesin bir şekilde reddeder” ifadelerini kullandı.

Kaynak, “Suriye ordusu, tüm vatandaşları birleştiren ulusal bir kurumdur. Devlet, SDG'den Suriyeli savaşçıların anayasal ve yasal çerçeve içinde ordunun saflarına katılmasını memnuniyetle karşılıyor” dedi.

Kaynak ayrıca, ‘imzalanan anlaşmaların uygulanmasındaki herhangi bir gecikmenin ulusal çıkarlara hizmet etmeyeceği, aksine durumu karmaşıklaştıracağın ve Suriye'nin tüm bölgelerinde güvenlik ve istikrarın yeniden sağlanmasına yönelik çabaları engelleyeceği’ uyarısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Şara, geçtiğimiz yıl aralık ayında İslamcı grupların ittifakının başında eski Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimini devirerek Şam'da iktidarı ele geçirdi. O tarihten bu yana Şara, Suriye'deki tüm askeri grupların lağvedilmesini savunuyor.

Ancak Suriyeli Kürtler, on binlerce erkek ve kadından oluşan askeri güçlerini korumakta ısrar ediyorlar.

Suriye'nin birliğini korumak ve ülkede güvenliği yeniden tesis etmek, yeni yetkililer için başlıca zorluklar arasında yer alıyor.

On yıllardır ötekileştirilmeye ve dışlanmaya maruz kalan Suriyeli Kürtler, bugün yeni iktidarın karar alma sürecini merkezileştirme ve geçiş döneminin yönetiminden önemli unsurları dışlama çabalarını eleştiriyorlar.

SDG lideri Abdi, mayıs ayı sonlarında bir televizyon röportajında “Şam ile yaptığımız anlaşmaya bağlıyız ve şu anda uygulama komiteleri aracılığıyla bu anlaşmayı hayata geçirmeye çalışıyoruz” dedi. Ancak ‘Suriye'nin merkezi olmayan, tüm bileşenlerinin tüm haklarına sahip olduğu ve kimsenin dışlanmadığı bir ülke olması’ konusunda kararlı olduğunu da vurguladı.

Şara, Şam’da iktidarı devralmasının ardından tüm silahlı grupların feshedileceğini açıklamasına rağmen, ABD destekli Kürtler, DEAŞ’ı 2019 yılında son kalesinden de kovana kadar mücadelede etkinliğini kanıtlamış olan organize askeri güçlerini korumakta ısrar ediyorlar.

Kürt özyönetim, Suriye'nin kuzeyinde ve doğusunda, Şam’daki kaynaklara ihtiyaç duyduğu en önemli petrol ve doğalgaz sahalarını da içeren geniş bir alanı kontrol ediyor. Aralarında binlerce yabancının da bulunduğu DEAŞ üyelerini de kamplarda ve gözaltı merkezlerinde tutuyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani daha önce yaptığı bir açıklamada, KDSÖY’le imzalanan anlaşmanın maddelerinin uygulanmasında ‘oyalanmanın ülkedeki kaosu uzatacağını’ söylemişti.