Muazzam bir askeri mimari örneği: Selahaddin Kalesi

Kale, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne 2006 yılında girdi (Sosyal medya siteleri)
Kale, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne 2006 yılında girdi (Sosyal medya siteleri)
TT

Muazzam bir askeri mimari örneği: Selahaddin Kalesi

Kale, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne 2006 yılında girdi (Sosyal medya siteleri)
Kale, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne 2006 yılında girdi (Sosyal medya siteleri)

Nermin Ali
2006 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne giren Selahaddin Kalesi, taşları ve yapılışı açısından gücünü kanıtladığı tarihi ve arkeolojik değeri nedeniyle Ortaçağ mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. Buna bir de Lazkiye’nin Haffa bölgesindeki stratejik konumu eklenir...
Suriye'nin en büyük kalelerinden olan Selahaddin Kalesi, 5 hektarı aşkın bir alan üzerine inşa edilmiştir. 410 metre genişliğe ve 740 metre uzunluğa sahip olan kale Akdeniz kıyılarına bakmaktadır.
Antik Yunan’da adı ‘yüksek kaya’ veya ‘yüksek kule’ anlamına gelen ‘Zion’du. Hatta o dönem Haffa’nın adının Zion olduğu da rivayet edilir. Bu bilgi, Yakut el-Hamavi’nin Mucemu’l-Buldan (Coğrafi sözlük) kitabında yer almaktadır.
Kalenin konumu
Selahaddin Kalesi, Lazkiye kenti ile kuzey orman ovası arasındaki dağın içinden geçen tali yola bakan kıyı dağlarının kuzey kesiminde yer alıyor. Kale, dağlık bölgedeki derin vadiye bakan dik yamaçlarla çevrili dar bir dolambaçlı yola bakıyor. Buraya ulaştığınızda dikili taş şeklindeki taş direklerle döşeli yol boyunca yaklaşık 30 metre derinlikte bir taş hendek çevrenizi sarıyor. Hendek, altı kayalardan üstü ise askeri amaçlı olarak taş ve çamur karışımıyla inşa edilmiş üst katmandan oluşuyor. O dönem, kaleye giriş için asma köprü kullanılıyordu.
Kalenin inşası
İkizkenar üçgen şeklinde yüksek kayalık bir tepenin üzerine inşa edilmiş olan kale, en önemli mevzileri ve dini yerleri barındıran tabanı yüksek doğu tarafına dayanıyor. Batı tarafındaki başı, görünüşe göre doğu kısmından daha alçak. Aynı zamanda bir yerleşim bölgesi de olan kale savunma kuleleri, devasa duvarlar, kapılar, su depoları, ahırlar, at tavlaları, kilise, hangarlar, hapishane ve yağ presleri gibi Bizans döneminden kalma bazı kalıntılar barındırıyor. Kale, bugün halen görülebilen bir surla çevrilidir.
Kalenin mimarisi
Kalenin güney tarafında yer alan kale kapısının üç gözlem kulesi var. Duvarlarının kalınlığı 5 metre, yüksekliği ise 24 metredir. Girişin sağında bir kule ve Haçlılar tarafından yaptırılan bir kale bulunuyor. Onun yanında her ikisini de gözetleme ve koruma amacıyla yaptırılmış ikinci bir kule daha yer alıyor. Üçüncü kule de iki odalı iki kattan oluşuyor. Duvarlarında ok atmak için açılmış delikler var. Sadece hapishaneye çıkan merdivenler ve hapishanenin hemen yanında su deposu ve atların yıkandığı havuz yer alıyor. Haçlılar tarafından restore edilen ve silah deposu olarak kullanılan geniş bir Bizans yapısı da burada bulunuyor.
Haçlılar ayrıca doğu tarafında balkonlu iki katlı bir kule inşa etmişler. 11 metre yüksekliğindeki ilk katta yine ok atmak için açılmış delikler var. İkinci katında ise kralın gözlem yapması için kullandığı üç pencereli ikametgahı bulunuyor. Merkezde üstten dar bir şekilde başlayan gizli bir geçit ile büyük bir sütun etrafını saran bir merdivenle 5 kişilik odalara çıkıyor. Sonra merdivenler 85 metrelik bir koridorla devam ediyor. Vadiye açılan kapıya ulaşmak için ise 250 metrelik bir koridorun geçilmesi gerekiyor.
Doğu tarafında, bir su deposu ve birkaç ahırın yanında açmak üzere olan dev bir bitki bulunuyor. Binanın merkezinde, iyi tasarlanmış bir Bizans kalesi, başka bir büyük sarnıç, Haçlıların zaman geçirme mekanı, Haçlı kalesi ve yakınlarındaki bir Bizans kilisesini görebiliyoruz.
Kalede Arap-İslam kültürü dönemine tarihli birkaç bina da yer alıyor. Bunlar arasında Sultan Kalavun tarafından yaptırılan önemli bir cami, bir minare, iki hamam ve kalenin alçak kısmına bakan bir kule bulunuyor. Kuzeydeki hamamın duvarlarında bazı Arapça kitabeler yer alıyor.
Kale, Bizanslar, Haçlılar, Eyyubiler, ve Memlükler gibi ardı sıra gelen tarihi dönemlere dair çeşitli mimari tarzları yansıtıyor. Antik Çağ’da inşa edilen kale, Bizanslıların 975 yılındaki işgalinden başlayarak önemli tarihi olaylara tanıklık etmiştir. Bugün surlar, kale, deniz feneri ve belki de batı duvarında bulunan kilise de dahil olmak üzere tüm bu yapıların ilk inşa edildiği dönemden kalma olduğuna inanılıyor.
Daha sonra Haçlılar iki büyük su deposuna sahip büyük bir kale inşa ederek burayı çok sayıda yarı dairesel ve dikdörtgen kulelerle çevrili bir yerleşim alanına dönüştürdü. Halep Kalesi'ndeki Eyyübi Sarayı'na benzeyen büyük bir konut kompleksi de inşa ettiler. Memlük döneminde batı duvarı boyunca bir karşılama kulesi, iki hamam ve bir de cami yapılmıştır.
Bugün ise halen görülebilen duvarlar, bazı kuleler, cami, minare, saray kalıntıları, güzel bir mimariye sahip hamamlar ve kaleye bakan bir kulenin yanı sıra güney tarafındaki üretim atölyeleri gibi yapıların büyük bir bölümü ise Eyyubiler dönemine tarihlidir. Bu dönemde, doğu siperinin kazılması tamamlanırken önemi daha da artırılmıştır. Böylece siyasi ve askeri yönetimin merkezi haline gelen kale, Eyyubiler döneminde 1260 yılına kadar tüm bölge için bir koruma noktasıydı. Daha sonra 1272'de Memlükler yönetime geldi.
Selahaddin Kalesi, çok zor ve ulaşılması zor olarak tanımlanan dağlık konumu nedeniyle Osmanlı İmparatorluğu döneminde terk edildi. Aslında bu ulaşım zorluğu onları dokunulmaz yapmıştı. Yirminci yüzyılın başlarına kadar da öyle kaldı.
Daha sonra Suriye Tarihi Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü bölgeyi yeniden canlandırmak için kazı, restorasyon ve tamir çalışmaları başlattı.
Kalenin restorasyonu
Kalenin restorasyon çalışmaları 2006 yılı başlarında başlamış ve 2008 yılında sona ermiştir. Bu çalışmalar sırasında kalenin yapımında kullanılan orijinal malzemelerin dikkate alındığı modern bir restorasyon yöntemi izlenmiştir. Bu çalışmada, Bizans’ın doğu surları ve kuleleri, Haçlı surlarının kemerleri ve Eyyubi yerleşkesindeki minare restore edildi.
Ayrıca hava boşluklarının doldurulması, duvarlara su girmesinin önlenmesi ve eski harçların dökülmesinin engellenmesi için Bizans tarafından inşa edilen kale de restore edildi. Kemerlerin çöken kısımları da orijinal mimari formla tamamlandı.



İnsani krizler karşısında Sudan'ı desteklemeye yönelik uluslararası çabaların artırılması

Uluslararası yardımların bir parçası (Şarku’l Avsat)
Uluslararası yardımların bir parçası (Şarku’l Avsat)
TT

İnsani krizler karşısında Sudan'ı desteklemeye yönelik uluslararası çabaların artırılması

Uluslararası yardımların bir parçası (Şarku’l Avsat)
Uluslararası yardımların bir parçası (Şarku’l Avsat)

Sudan'da devam eden insani kriz ve ülke içinde ve komşu ülkelerde nüfusun artan temel ihtiyaçları ışığında, 2023 yılında çatışmaların patlak vermesinden bu yana devam eden zor durumunda Sudan halkına destek sağlamaya yönelik uluslararası çabaların önemi artıyor.

Raporlar, Sudan'ın, özellikle ülke içinde ve dışında savaştan etkilenen insanların ve mültecilerin sayısının artmasıyla birlikte gıda, sağlık, barınma ve eğitim dahil olmak üzere acil insani yardıma ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.

İnsani yardım kuruluşları

Geçtiğimiz yıl boyunca insani yardım kuruluşları Sudan genelinde 15,6 milyondan fazla insana 1,8 milyar dolarlık destekle ulaştı. Sağlanan yardımlar arasında 13 milyondan fazla insan için gıda ve geçim desteğinin yanı sıra su, sanitasyon, hijyen, sağlık, beslenme ve barınma yardımı da yer aldı.

Komşu ülkelerde faaliyet gösteren insani yardım kuruluşları bir milyondan fazla kişiye gıda, yarım milyon kişiye tıbbi destek ve 800 binden fazla kişiye koruma hizmetleri sağlayarak hayat kurtarıcı yardımlarda bulundu.

Kötüleşen koşullar

Bu bağlamda Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), insani krizin başlangıcından bu yana Sudan'a destek sağlıyor. Suudi Arabistan, Nisan 2023'te krizin patlak vermesinden önce daha sürdürülebilir müdahaleler uygulamaya yönelen Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi'nin (KSrelief) çabalarının bir parçası olarak, birçok coğrafi alana ve insani sektöre dağıtılan 132 milyon dolarlık insani yardım da dâhil olmak üzere Sudan'a 3 milyar dolardan fazla destek sağladı.

KSrelief, çatışma nedeniyle kötüleşen insani durumun bu kazanımları heba ettiğini, bunun da KSrelief’i acil yardım sağlamak için geri dönmeye zorladığını ve Nisan 2023'ten bu yana Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer insani yardım kuruluşlarıyla iş birliği içinde 73 milyon dolardan fazla maliyetle 70'ten fazla insani yardım projesi uyguladığı Sudan'daki ihtiyaç alanlarındaki çabalarını iki katına çıkardığını açıkladı.

Kalkınma projeleri

BAE Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan son istatistikler, BAE'nin 2014-2025 yılları arasında 3,5 milyar dolar değerinde insani yardım ve kalkınma yardımı sağladığını ortaya koyarken, 2023'te çatışmanın patlak vermesinden bu yana 600,4 milyon dolar tahsis edildi. Bu yardımlardan iki milyondan fazla kişi doğrudan faydalandı.

defd
Sudan'a yönelik Suudi yardımı hava yoluyla ulaştırıldı. (Şarku’l Avsat)

Bu çabaların bir parçası olarak BAE, Şubat 2025'te Addis Ababa'da düzenlenen Sudan için Üst Düzey İnsani Yardım Konferansı'nda 200 milyon dolar taahhüt etti. BAE ayrıca 162 uçak ve bir deniz sevkiyatı aracılığıyla, 6 bin 388 tonu Sudan içinde ve 280 tonu tıbbi yardım olmak üzere 12,6 bin ton gıda, sağlık ve yardım malzemesi dahil olmak üzere yardımların ulaştırılmasına katkıda bulundu.

Sudanlı mültecileri desteklemek üzere Çad'a 6 bin ton ve Uganda'ya 200 ton gönderildi. Ayrıca bir sağlık merkezine destek sağlandı, 3 su kuyusu açıldı ve 10 sağlık tesisi inşa edildi. BAE ayrıca, Güney Sudan'daki mültecilere 300 ton yardım sağladı.

Sağlık sektörü

Sağlık sektöründe BAE, Çad'da 90 bin 889'dan fazla hastaya tıbbi hizmet sağlayan iki sahra hastanesi kurdu ve Güney Sudan'ın Bahr el-Gazal eyaletinde bir hastane açtı. Ayrıca 14 Sudan eyaletinde 127 sağlık tesisi desteklendi.

İstatistikler, BAE'nin Sudan'da faaliyet gösteren BM kurum ve kuruluşlarına 70 milyon dolar, komşu ülkelerdeki Sudanlı mültecilere de 30 milyon dolar sağladığını gösterdi. Buna Dünya Gıda Programı (WFP) için sağlanan 25 milyon dolar da dahil.

csdvfgt
BAE yardımı, Sudan'da mağdur olanlara yardım etmek için çeşitli kalemler içeriyor. (WAM)

Söz konusu mali katkılar şöyle: WFP’ye 25 milyon dolar, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne (UNHCR) 20 milyon dolar, Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) 8 milyon dolar, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'na (UNICEF) 7 milyon dolar, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) yaklaşık 5 milyon dolar ve Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’ne (OCHA) yaklaşık 5 milyon dolar.

Ek destek

BAE ayrıca, krizden etkilenen Sudanlı mülteci kadınlar için WHO’ya 3 milyon dolar, UNHCR'ye 3 milyon dolar, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'na (UNFPA) 2 milyon dolar, Kadın Barış ve İnsani Yardım Fonu'na 2 milyon dolar ve Çad'daki Toplumsal Cinsiyete Dayalı Müdahale Programı'na 250 bin dolar olmak üzere 10,25 milyon dolar değerinde ek destek sağladı.

Eğitime destek bağlamında BAE, UNICEF ile Çad'daki Sudanlı mültecilerin eğitimine 4 milyon dolar destek sağlamak üzere bir anlaşma imzaladı.

Bu çabalar, Sudan'ın hem ülke içinde hem de mülteci kamplarında milyonlarca insanın yaşam koşullarının kötüleştiği bir ortamda, insani krizi hafifletmek için daha koordineli bir uluslararası desteğe ihtiyacı olduğunu vurguluyor.