Franco'nun mezarının taşınması sırasında resmi uyarılara rağmen yasaklı diktatörlük bayrağı açıldı

Franco ailesi, dün mezarlıktan çıktıkları sırada İspanyol diktatörlüğünün bayrağını kaldırdılar (Reuters)
Franco ailesi, dün mezarlıktan çıktıkları sırada İspanyol diktatörlüğünün bayrağını kaldırdılar (Reuters)
TT

Franco'nun mezarının taşınması sırasında resmi uyarılara rağmen yasaklı diktatörlük bayrağı açıldı

Franco ailesi, dün mezarlıktan çıktıkları sırada İspanyol diktatörlüğünün bayrağını kaldırdılar (Reuters)
Franco ailesi, dün mezarlıktan çıktıkları sırada İspanyol diktatörlüğünün bayrağını kaldırdılar (Reuters)

İspanya'da diktatör Francisco Franco'nun kalıntıları Şehitler Vadisi’nden Madrid’in eteklerinde bulunan başka bir mezarlığa taşındı.
Franco’nun cesedi, 44 yıl önce kendisinin emriyle binlerce mahkûm tarafından yapılan Escorial Sarayı yakınlarına yapılan anıt mezardan taşındı. Anıt, “Tanrısız” cumhuriyetçilere karşı Franco’nun “şanlı Katolik kampanyası” anısına yapılmıştı.
Mezarın taşınması, iktidardaki Pedro Sanchez hükümetinin vaatlerindendi. Taşınma esnasında Franco’nun torunu resmi uyarılara aldırış etmeden yasaklı dönemin bayrağını açtı. Tabut aşırı sağcıların gösterileri arasında yeni mezarına taşınırken, gösterilerde Franco dönemine ait diktatör İspanyol bayrakları açıldı ve faşist selamı verildi.
Franco’nun eşi Carmen ile birlikte ailesinden 22 kişi, kalıntıların Şehitler Vadisine 50 km uzaklıkta bulunan yeni yerine taşınmasına eşlik etti. Dini töreni gerçekleştiren rahip ise Franco'nun ölümünden sonra ilk demokratik hükümete karşı darbe girişimini başlatan Albay Antonio Tejero'nun oğlu.
Kalıntılarının transferine şiddetle karşı çıkan Franco'nun mirasçıları adeta yasal bir savaşa girişmişti. Aile, kalıntıları Franco’nun kızının da defnedildiği Almodena Katedrali'ne transfer etmek için yargıcı ikna etmeye çalıştı ancak başarılı olamadı.
İspanya’da 1936 yılında General Franco’nun cumhuriyetçilere karşı yaptığı darbeden sonra başlayan ve 3 yıl süren iç savaş, ardında 1 milyondan fazla ölü bırakmış ve İspanya’yı 5 yıl boyunca bölmüştü.



Jüri, Tesla'nın ölümcül kaza nedeniyle 242 milyon dolar tazminat ödemesine karar verdi

Bir oto galerisindeki Tesla logosu (DPA)
Bir oto galerisindeki Tesla logosu (DPA)
TT

Jüri, Tesla'nın ölümcül kaza nedeniyle 242 milyon dolar tazminat ödemesine karar verdi

Bir oto galerisindeki Tesla logosu (DPA)
Bir oto galerisindeki Tesla logosu (DPA)

Florida'daki bir jüri heyeti dün, Tesla şirketinin 2019 yılında meydana gelen ölümcül bir kazayla ilgili olarak yüz milyonlarca dolar tazminat ödemesine karar verdi. Davacılar, kazanın kısmen şirketin “otonom sürüş” teknolojisinden kaynaklandığını iddia etmişti.

Jüri, Tesla'nın Ke Largo'da meydana gelen ve Naybel Benavides Leon'un ölümüne ve arkadaşı Delon Angulo'nun yaralanmasına neden olan kazadan kısmen sorumlu olduğu sonucuna vardı. Bu karar, Angulo ve Leon ailelerini temsil eden hukuk bürosunun ortağı Avukat Darn Jeffrey Russo tarafından açıklandı.

Savcılar, George McGee'nin kullandığı Tesla'nın Chevrolet marka bir araca çarpması ve Leon'un ölümüne, Angulo'nun yaralanmasına neden olan “otomatik pilot” özelliğinin sorumlu olduğunu belirtti.

Jüri, mahkeme belgelerine göre, 200 milyon dolarlık cezai tazminat, Leon ailesine 59 milyon dolar ve Angulo ailesine 70 milyon dolar maddi tazminat ödenmesine karar verdi.

Jüri, sorumluluğun üçte birini Tesla'ya yüklediği için, Russo'ya göre maddi tazminat miktarı düşürüldü ve Tesla'nın ödemesi gereken toplam tazminat 242 milyon dolara indi.

Rosso, “Adalet yerini buldu” dedi ve “Jüri tüm delilleri dinledi ve müvekkillerimiz için adil ve hakkaniyetli bir karar verdi” ifadelerini kullandı.

Tesla'nın avukatı, kararın temyiz edileceğini açıkladı.

Tesla'nın hukuk ekibi yaptığı açıklamada, "Bugünkü karar yanlıştır ve yalnızca otomotiv endüstrisinin güvenliğini baltalamakta ve Tesla ve tüm otomotiv endüstrisi tarafından hayat kurtaran teknolojilerin geliştirilmesini ve uygulanmasını tehlikeye atmaktadır." denildi.

Tesla açıklamasında şöyle devam edildi: "Kanıtlar, bu sürücünün aşırı hız yapması, ayağını gaz pedalına koyması, otopilot özelliğini devre dışı bırakması ve yere düşen telefonunu yola bakmadan araması nedeniyle tek başına sorumlu olduğunu tutarlı bir şekilde göstermiştir."

Açıkçası, 2019'da hiçbir araç bu çarpışmadan kaçınamadı ve bugün de hiçbir araç kaçınamıyor. Bunun otomatik pilotla hiçbir ilgisi yok."