​Ürdün yönetimi Lübnan protestolarından endişeli

Amman’daki eski öğrenci protestolarından (AFP)
Amman’daki eski öğrenci protestolarından (AFP)
TT

​Ürdün yönetimi Lübnan protestolarından endişeli

Amman’daki eski öğrenci protestolarından (AFP)
Amman’daki eski öğrenci protestolarından (AFP)

Ürdün hükümetinin, yatırım, vergi ve yerli enerji faturalarının maliyetiyle ilgili, ülke ekonomisini canlandıracak bir önlem paketi açıklaması bekleniyor.
Duyurusunun arifesinde siyasiler, bu kararları "Ürdün halk hareketinin, Lübnan ve Irak halk hareketlerinden etkilenme olasılığına karşı önleyici tedbirler" olarak nitelendirdiler.
Dr. Ömer er-Razaz hükümeti, Pazar günü kraliyet direktifleri altında yeni bir ekonomik reform programı başlatırken, aktivist çevreler Lübnan Cumhuriyeti'ni kasıp kavuran protestolardan etkileniyor.
Ürdün hükümet merkezi yakınındaki Dördüncü Kavşak civarında haftalık eylemlerini yapan Ürdünlü gençler, Beyrut'taki gösterileri taklit etmek amacıyla geleneksel halk oyunları oynamaya çalıştılar.
İkinci devresini yaşayan Arap Baharı sloganlarına atfen "Şaab yurid iskaten nizam” (Halk rejimin devrilmesini istiyor) sloganının atılması talep edildi.
Bu slogan birçok kesimi harekete geçirdi ve tanınmış pekçok isimden açıklamalar geldi. Kamu Güvenliği Müdürü ve Ürdün Baharı protestolarının yumuşak bir şekilde kontrol altına alınması teorisiyle tanınan eski İçişleri Bakanı, Hüseyin Mecali cumartesi günü (dün) sosyal paylaşım sitesi Twitter’dan bir mesaj yayınladı. Mecali, kendi hesabından yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Rejimin devrilmesi için çağrıda bulunanlar kendileri devriliyor. Kör taklit yapmak fayda vermez. Biz bu vatanın toprağındanız, toprağımızı ve Haşimi yönetimini savunarak onu koruyoruz. Bu azınlık ne istediğinin farkında değil."
Gazetelerde ve sosyal medyada Mecali’ye benzer açıklamalar geldi. Aktivistler sosyal medyada yaptıkları açıklamalarda bu sloganlara karşı çıktılar ve bu durumu Ürdün dışındaki protestoları taklit etme ve ülkedeki siyasi muhalefete yabancı muhalefet modellerini uyarlama girişimi olarak değerlendirdiler.
Bu yorumların en dikkat çekenlerinden biri, aktivist ve gazeteci Cihad Ebu Bidar'ın facebook sayfasında şu sözlerle yaptığı paylaşımdı: "Bazı sloganlar utanç verici. Halkın reform ve yolsuzlukla mücadele taleplerini temsil etmiyor. Bazı sloganlar kusurun, gerikalmışlığın ve fırsatçılığın en üst noktası. Rejimin devrilmesini talep edenler ne ülke için ne de (dördüncü kavşak) hareketi için iyilik istemiyorlar."
Ürdün parlamentosunun Finans Komitesi Başkanı Khaled al-Bakar, "Şark’ul Avsat"a yaptığı açıklamada, Kral II. Abdullah’ın yeni mali yılın başından itibaren doğrudan maaş artışları yoluyla vatandaşların gelirlerini artırmayı ve sanayi ve ticaret sektörlerine yönelik teşvik kararlarıyla reel kalkınmayı gerçekleştirmeyi amaçlayan, entegre bir ekonomik plana öncülük etmek için kararlı bir şekilde müdahale ettiğini söyledi.
El-Bakar, son bir hafta içinde kral yönetiminin, ülkesindeki yerel ekonomideki çarpıklıkları gidermek, hükümetin, artan fiyatlar ve sabit kalan maaşlar sebebiyle kızgın olan vatandaşların hayatına yansıyan gerçek önlemleri almadaki yavaşlığı sebebiyle bir dizi oturum gerçekleştirdiğini söyledi.
El-Bakar, ekonomik göstergelerin düşmeye devam etmesinin, vatandaşların öfkelerini ifade etmelerine yol açabileceği korkusunu gizlemedi. Bunun hükümetin açıklayacağı beklenen ve ekonomik kararların etkilerine bağlı olduğunu söyledi.
Eski Ürdün Başbakan Yardımcısı Dr. Memduh el-Abadi, Razaz hükümetinin, özellikle bir ay grev yapan öğretmenlere şahit olduğumuz son kriz de olmak üzere çeşitli krizlerle başa çıkamaması sonrasında Ürdün'ün bugünkü durumunun endişe verici olduğunu söyledi.
Dr. Hani al-Mulki hükümetinin ikinci adamı olan El Abadi, "Şark’ul Avsat"a verdiği demeçte, öğretmenler krizinin "Ürdün kamuoyunun genel havasını" yansıttığını ve hükümetin krizin sonunda öğretmenlere "taleplerinin" üstünde şeyler sunduğunu, bunun da geniş sektörleri temsil eden diğer sendikaların iştahını kabarttığını ifade etti.
Abadi, hükümetin kamu sektörü maaşlarını artırma ve ülkedeki bağımsız kuruluşları lağvetmesi yönündeki önerilerinin "ihtiyati tedbir" ve "her an patlak verebilecek hareketler veya protestoları" önlemek için atılmış proaktif bir adımın parçası olduğuna inanıyor.
Ürdün Kralı geçen hafta yaptığı üç oturumda ülkenin ekonomi politikalarını sert bir dille eleştirirken, önde gelen ekonomistler piyasaları zayıflatan ve genel bir durgunluğa yol açan bir dizi hükümet kararı sundular.
Hükümetin son günlerde yayınlamaya çalıştığı olumlu mesajlar karşısında Ürdün Kralı, beklenen ekonomik kararların sonuçlarını değerlendirmek için acele etmemeyi tercih etti ve bazı siyasetçilerilerle ekonomistleri vatandaşlar için bu kararlardan beklentilerin yükseltilmesi konusunda uyardı ve durumun bir günde değil aşama aşama iyileşeceğine işaret etti.
II. Abdullah, sosyal paylaşım sitelerinde aktivistler tarafından başlatılan kampanyaların tahmin etmek bağlamında"Ülke içinden ve dışından ülkesinin iyiliğini istemeyenler" olduğuna işaret ederek şunları söyledi: "Olumlu konuşmaya devam edeceğiz ve olumsuzluklarla mücadele edeceğiz». Ekonomi planının uygulanması konusundaki kararlılığını da açıkça dile getiren Kral, medyadan planın olumlu taraflarını açıklamalarını istedi.



Washington, Libya’daki hükümetlerin temsilcileri arasında Roma’da düzenlenen “gizli” toplantıya katıldı

USNMIL’in Libyalı Temsilciler Meclisi üyeleriyle yaptığı toplantıdan bir kare (UNSMIL)
USNMIL’in Libyalı Temsilciler Meclisi üyeleriyle yaptığı toplantıdan bir kare (UNSMIL)
TT

Washington, Libya’daki hükümetlerin temsilcileri arasında Roma’da düzenlenen “gizli” toplantıya katıldı

USNMIL’in Libyalı Temsilciler Meclisi üyeleriyle yaptığı toplantıdan bir kare (UNSMIL)
USNMIL’in Libyalı Temsilciler Meclisi üyeleriyle yaptığı toplantıdan bir kare (UNSMIL)

ABD’nin Libya Büyükelçiliği, Libya'da iktidar mücadelesi veren iki hükümetin temsilcileri arasında İtalya'nın başkenti Roma'da kısa bir süre önce düzenlenen ‘gizli’ toplantıya ABD’li yetkililerin de katıldığını doğruladı. Öte yandan Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) ülkedeki krizi çözmek için önerdiği ‘yol haritasına’ yerel destek toplamaya devam ediyor.

ABD’nin Libya Büyükelçiliği tarafından salı akşamı yapılan kısa açıklamada, geçtiğimiz hafta, Libya Ulusal Ordu (LUO) Başkomutanı Mareşal Halife Hafter’in oğlu Saddam ile (geçici) Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe’nin yeğeni ve Ulusal Güvenlik Danışmanı İbrahim ed-Dibeybe arasındaki görüşmeye dolaylı bir atıfla ABD'nin Roma'da doğu ve batı kamplarından gelen üst düzey Libyalı yetkililerle görüşme fırsatı bulmasının bir onur olduğu belirtildi.

cf
Saddam Hafter (AFP)

Toplantının amacının Libyalıları bölünmeleri aşmaya ve kurumları birleştirmeye teşvik etmek, istikrarı ve barışı sağlamak olduğunu açıkça ifade eden büyükelçilik, bunların Libya ekonomisinde refahın sağlanması için gerekli koşullar olduğunu ve bunun da Libya halkı ve uluslararası ortakları için daha fazla kalkınmaya yol açacağını belirtti. Büyükelçilik ayrıca, toplantının Libya ekonomisinin geleceği ve karşı karşıya olduğu zorlukları tartışmak ve bu zorlukların üstesinden gelmek ve Libya halkı için refah sağlamak için yollar aramak için bir fırsat olduğunu vurguladı.

Ne Hafter'in oğlu ne de Dibeybe’ni yeğeni görüşmelerin içeriği hakkında resmi bir açıklama yapmadı. Ancak haberlere göre ABD Başkanı Donald Trump’ın Afrika Özel Temsilcisi Massad Boulos, ABD yönetiminin çatışmaya hızlı çözümler getirme çabaları çerçevesinde Libya'daki iki rakip hükümetin temsilcileri arasında Roma'da bir toplantı planladı.

ı8
ABD Başkanı Donald Trump’ın Afrika Özel Temsilcisi Massad Boulos (AFP)

Fransız dergisi Jeune Afrique'ye göre Boulos, toplantıda ele alınacak üç temel koşul belirledi, ancak bu koşulların içeriğini açıklamadı. Boulos, Washington'ın müzakere rolünü genişletmesi ve Libya çatışmasının çözümüne daha geniş bir şekilde müdahale etmesi için bu koşulların yerine getirilmesi gerektiğini düşünüyor.

Mareşal Hafter, salı akşamı Bingazi'de milletvekili Adem Busahra ile yaptığı görüşmede, UNSMIL’in desteklediği siyasi sürecin önemini vurguladı. Libya krizindeki siyasi gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunduklarını belirtti.

UNSMIL, siyasi yol haritasına destek toplamak için devam eden çabalar çerçevesinde salı akşamı Libya'nın batısından ve güneyinden bazı Temsilciler Meclisi üyeleriyle bir toplantı düzenledi.

UNSMIL Başkanı Hanna Tetteh'in geçtiğimiz ay açıkladığı ve kurumların birleştirilmesinin ve ulusal seçimlerin yapılmasının önünü açacak yol haritasının maddelerinin tartışıldığı belirtildi.

UNSMIL tarafından yayınlanan bir açıklamaya göre ekibi yol haritasına yönelik kademeli bir yaklaşımı açıkladı. Bu yaklaşım, Yüksek Seçim Komisyonu'ndaki boş koltukların doldurulması ve seçim çerçevesine gerekli değişikliklerin yapılması gibi temel adımlarla başlıyor. UNSMIL, kapsamlı siyasi süreci kolaylaştırmaya yönelik çabalarına Temsilciler Meclisi üyelerinin destek verdiğini ve ‘yol haritasına yapıcı ve özenli bir şekilde katılmaya istekli olduklarını ifade ettiklerini aktardı.

fgth
Tetteh'in Siyasi İşler Özel Temsilci Yardımcısı Stephanie Khoury (UNSMIL)

Tetteh'in Siyasi İşler Özel Temsilci Yardımcısı Stephanie Khoury, Dört Bölge Sosyal Konseyi ile siyasi yol haritasına ilişkin çeşitli görüşleri tartıştı. Bunlar arasında devlet kurumlarının birleştirilmesi ve güçlendirilmesi ile ulusal seçimlerin yapılması zorunluluğu da yer aldı. Toplantıda ayrıca, UNSMIL’in konseyin çatışmalara barışçıl çözümler getirme ve gerilimleri yatıştırmada oynadığı önemli rolün yanı sıra yakın zamanda yapılan belediye seçimlerine geniş bir katılım olmasını sağlamak için yerel topluluklarla iş birliği yapması da ele alındı.

Öte yandan Libya Devlet Yüksek Konseyi (DYK) dün Trablus'ta BM haritasıyla ilgili seçim yasalarını tartışan ‘BM haritasını değerlendirme ve inceleme komitesi’ üyelerinin, haritayla ilgili kalan konuları tamamlamak için henüz tarihi belirlenmemiş bir sonraki toplantıyı gerçekleştireceklerini duyurdu.

cdfrgthy
DYK’nın Trablus'ta yapılan oturumundan bir kare (DYK)

DYK Başkanı Dr. Muhammed Tekele başkanlığında salı akşamı düzenlenen oturumun sonunda DYK, Egemenlik Pozisyonları Komitesi'ni, adaylık sürecini tamamlamak için bir mekanizma üzerinde anlaşmak üzere Temsilciler Meclisi ile irtibat kurmakla görevlendirdi. Komite, bir sonraki oturumda nihai raporunu sunacak. DYK ayrıca, merkezileşmenin sona erdirilmesi ve valilik sisteminin etkinleştirilmesi ile ilgili Yerel Yönetim Yasası'na ilişkin önerilen değişiklikleri onayladı ve bu değişikliklerin Temsilciler Meclisi'ne sevk edilmesi için gerekli yetkileri verdi.

Diğer taraftan Libya Yüksek Seçim Komisyonu dün, ikinci aşamada 34 belediye meclisi için yapılan seçimlerin nihai sonuçlarını onayladı. Geryan Birinci Derece Mahkemesi'nin kararı uyarınca yasağın kaldırılmasının ardından ilk aşama olarak gerçekleştirilen Şuveyrif Belediye Meclisi seçimlerinin sonuçları da onaylayan Yüksek Seçim Komisyonu, ikinci aşamada seçilecek belediye meclis başkanlarının seçimi için komiteler kurulmasına ilişkin bir karar yayınladı. Bu seçimlerin 14-18 Eylül tarihlerinde yapılması planlanıyor. Yüksek Seçim Komisyonu, alınan bu kararların seçim sürecinin devamı olduğunu ve yerel yönetim düzeyinde demokratik müzakere ilkesini güçlendirdiğini vurguladı.


Suriye Savunma Bakanlığı, SDG kontrolündeki bölgeleri hedef aldığını duyurdu

Deyrizor'daki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), (Arşiv- Reuters)
Deyrizor'daki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye Savunma Bakanlığı, SDG kontrolündeki bölgeleri hedef aldığını duyurdu

Deyrizor'daki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), (Arşiv- Reuters)
Deyrizor'daki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), (Arşiv- Reuters)

Suriye Savunma Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Halep'in doğusunda bir konut binasının bombalanması sonucu iki kişinin hayatını kaybetmesinin ardından, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDF) kontrolünde bulunan bölgelerdeki ateş kaynaklarını hedef aldığını duyurdu.

Açıklamada, "SDG güçleri, el Cerrah Askeri Havaalanı ve Meskene şehri civarında kontrolleri altındaki mevzilerinden sorumsuz ve şaşırtıcı bir şekilde şiddetli bir bombalama saldırısı başlattı. Saldırıda, Halep'in doğu kırsalındaki el Kayariye, Rasm elaAhmer ve Habuba Kebir köylerindeki sakinlerin evleri hedef alındı. Bombalama sonucunda iki sivil şehit oldu, üç sivil de yaralandı" ifadeleri yer aldı.

Bakanlık, bölgeye konuşlandırılan güçlerin harekete geçirilerek ateş kaynaklarına yönelik operasyon başlatıldığını, operasyonların halen devam ettiğini bildirdi.


Kaynaklar Şarku'l Avsat'a konuştu: Hamas liderleri yaralandı, birinin durumu kritik

TT

Kaynaklar Şarku'l Avsat'a konuştu: Hamas liderleri yaralandı, birinin durumu kritik

Kaynaklar Şarku'l Avsat'a konuştu: Hamas liderleri yaralandı, birinin durumu kritik

Hamas kaynakları Şarku'l Avsat'a, hareketin siyasi bürosunun liderlerinin Doha'ya düzenlenen İsrail saldırısında yaralandığını ve bunlardan birinin ‘durumunun kritik’ olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'a konuşan kaynaklar, hareketin siyasi bürosunun yaralı üyelerinin ‘sıkı güvenlik önlemleri altında özel bir hastanede tedavi gördüklerini’ doğruladı. Ancak, şu anda yaralı liderlerin isimlerini açıklamayı reddettiler.

Katar'ın başkenti Doha’nın el-Katifiyye bölgesinde Hamas liderliğine ait özel bir yerleşkeye düzenlenen İsrail saldırısında, Hamas liderlik konseyi üyesi Halil el-Hayye'nin oğlu Hemmam el-Hayye, ofis müdürü Cihad Lebed, üç yardımcısı ve bir Katarlı güvenlik görevlisi dahil olmak üzere altı kişi hayatını kaybetti.

Kaynaklara göre hedef alınan yerleşke, Hamas liderleri ve yetkilileri ile güvenlik görevlilerine ait ofis ve evleri içeriyordu. Bunlar arasında, yaklaşık dört saldırıdan en şiddetli olanının ana hedefi olan özel bir ofisin bulunduğu Halil el-Hayye'ye ait orta büyüklükte bir villa da bulunuyor.

Heniyye'nin ofisinde yapılan toplantı

Kaynaklar, ‘İsrail savaş uçakları tarafından bölgeye atılan bombaların bir kısmının kompleks içindeki diğer yerleri de vurduğunu’ belirtti. Bunlar arasında, 31 Temmuz 2024'te Tahran'da İsrail tarafından suikasta kurban giden hareketin siyasi büro başkanı İsmail Heniyye'nin eski ofisi de bulunuyor.

rgthy
Katar'ın başkenti Doha'da İsrail hava saldırılarının hedef aldığı bina (Reuters)

Kaynaklar, Hamas liderlerinin toplantısının Heniyye'nin ofisinde yapıldığını, bu ofisin el-Hayye'nin evine bitişik olduğunu ve ‘neredeyse onun evinin bir parçası olduğunu’ belirtti. Kaynaklar, bombalardan birinin Heniyye'nin geniş ve ferah ofisinin köşesine isabet ettiğini ve bombaların düştüğü yerden nispeten uzak bir köşede oturan siyasi büro üyelerinin yaralandığını bildirdi.

‘Takipli telefonlar’

Kaynaklar, saldırıda hiçbir Hamas liderinin öldürülmemiş olmasının arkasında olası nedenler olabileceğini tahmin ederek, İsrail'in öncelikle toplantıya katılan liderlerin telefonlarının konumlarına güvenmiş olabileceğini öne sürdü.

Kaynaklar, ‘her toplantıda siyasi büro liderlerinin cep telefonlarını yanlarında taşımamalarının geleneksel olduğunu, telefonların araçlarında veya diğer kişilerde bırakıldığını’ doğruladı.

Kaynakların açıklamaları, hareketin liderlerinin korumaları arasında yüksek sayıda ölüm olmasının nedenini açıklıyor.

Kaynaklar, Hamas liderliğinin Katar'ın başkentinde birkaç konut kompleksi, ofis ve genel merkeze sahip olduğunu belirterek, toplantıların genellikle tek bir yerde yapılmadığını ve her zaman bir yerden başka bir yere taşındığını kaydetti.

Hedef konumun yakınında ve hedef alınan kompleksin dışında, siyasi ofis ve ofis sekreterliğine ait ofisler de bulunduğunu açıkladılar.

‘Gerçekleşmeyen toplantı’

Kaynaklara göre, hedef alınan toplantının ardından, akşam saatlerinde veya ertesi gün Başbakan ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile bir toplantı yapılması planlanmıştı. Bu toplantıda, Başkan Donald Trump'ın ateşkes anlaşmasıyla ilgili sunduğu Amerikan önerisi hakkındaki görüşmelerin sonuçları tartışılacaktı.

dgtyu
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani (TV)

Kaynaklar, Hamas'ın saldırının ardından yaptığı açıklamada, ABD'yi ‘hareketin liderliğini hedef alan operasyona ortak ve iştirakçi’ olmakla suçladığını yineledi. Bir kaynak, “Operasyon başarısız olunca Washington, kısa süre önce bilgilendirildiği gibi zayıf bahaneler uydurdu” dedi.

Kaynak, “Son birkaç gün içinde, arabulucular ile İsrailliler ve Amerikalılar arasında bile iletişim kesilmedi. Olanlar, hareketin liderlerini tek bir yerde toplayıp ortadan kaldırmak için Amerikan-İsrail komplosu gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

Hamas kaynakları, ‘hareketin bazı liderlerinin, genişletilmiş toplantıya katılmak için Türkiye, Mısır ve diğer ülkelerden geldiklerini’ açıkladı.

Müzakereler nasıl etkilenecek?

Suikast girişimi sonrası Hamas'ın tutumu ve bunun müzakerelerin gidişatına etkisi konusunda kaynaklar Şarku’l Avsat'a, “Hamas liderliği içinde, Filistinlilerin taleplerini karşılayan, savaşın tamamen sona ermesini sağlayan ve İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nden çekilmesini garanti eden bir şekilde müzakerelerin sürdürülmesi gerektiği konusunda fikir birliği var” dedi.

sdfrgty
Hamas liderlik konseyi üyeleri (soldan sağa) Nizar Avadallah, Halil el-Hayye ve Muhammed İsmail Derviş (Arşiv – AFP)

Kaynaklar, ‘önümüzdeki günlerde, güvenlik durumu istikrar kazandığında arabulucularla iletişimin yeniden başlayacağını ve müzakerelerin yeniden başlamasının mümkün olacağını’ belirtti. Kaynaklar, ‘operasyon sırasında ne olursa olsun, savaşı sona erdirmek için temel talebin başarıya ulaşmasını sağlayacak şekilde müzakerelerin nasıl yürütüleceğine karar vermek için güvenli bir şekilde iç istişareler yapılacağını’ kaydetti.