Trump: DEAŞ lideri Ebubekir Bağdadi öldü

​ABD Başkanı Donald Trump Bağdadi’nin öldüğünü açıklıyor (AP)
​ABD Başkanı Donald Trump Bağdadi’nin öldüğünü açıklıyor (AP)
TT

Trump: DEAŞ lideri Ebubekir Bağdadi öldü

​ABD Başkanı Donald Trump Bağdadi’nin öldüğünü açıklıyor (AP)
​ABD Başkanı Donald Trump Bağdadi’nin öldüğünü açıklıyor (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, DEAŞ lideri Ebubekir el-Bağdadi’nin, ABD özel kuvvetleri tarafından Suriye'nin kuzeybatısındaki bir tünelde kuşatıldıktan sonra intihar yeleğini patlatarak kendisini öldürdüğünü açıkladı.
Trump, Beyaz Saray’da yaptığı basın toplantısında, “DEAŞ'ın lideri ve kurucusu El Bağdadi öldü. İntihar yeleğini patlatarak kendisini ve üç çocuğunu öldürdü” diyerek, patlama nedeniyle cesedinin tanınmayacak halde olduğunu söyledi.
Patlama nedeniyle tünelin çöktüğünü dile getiren Trump, “Son anlarını tamamen korku içinde geçirdi. Bir köpek gibi öldü, bir korkak gibi öldü” ifadelerini kullandı.
Trump yapılan DNA testinde Bağdadi'nin öldüğünün doğrulandığını da sözlerine ekledi.
DEAŞ lideri Ebubekir el-Bağdadi’nin, ABD Başkanı Donald Trump’ın, “Az önce çok büyük bir şey oldu” mesajını paylaşmasından saatler önce ABD kuvvetleri tarafından Suriye’de öldürüldüğü iddia edilmişti.
CNN ve ABC kanallarının üst düzey ABD’li yetkililere dayandırarak verdiği haberinde, Ebu Bekir Bağdadi’nin, ABD’nin Suriye'nin İdlib bölgesine düzenlediği hava saldırılarında büyük olasılıkla öldürüldüğü ifade edilmişti.
CNN, ABD ordusunun Bağdadi’nin ölümünü resmi olarak onaylamadan önce DNA testi yaptığını bildirmişti.
ABC ise birkaç hükümet kaynağından alıntı yaparak, Bağdadi’nin ABD özel kuvvetlerine yakalanmamak için yeleğindeki bombaları patlatarak intihar etmiş olabileceğini öne sürmüştü.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) konuya ilişkin yorum yapmaktan kaçındı.
Başkan Donald Trump, dün akşam Twitter hesabından, "Az önce çok büyük bir şey oldu" şeklinde açıklama yapmıştı.
Beyaz Saray da TSİ 16.00'da Trump’ın, önemli bir açıklama yapacağını duyurmuştu.
SOHR: İdlib’teki hava saldırılarında 9 ölü var
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), helikopterler tarafından İdlib’te düzenlenen yaklaşık bir buçuk saat süren hava saldırılarında DEAŞ’a yakın radikallerin hedef alındığını ve 9 kişinin öldürüldüğünü açıkladı. SOHR, söz konusu helikopterlerin hangi ülkeye ait olduğuna ilişkin bir bilgi vermedi.
Bu saldırı gerçekten başarılı olduysa,  El Kaide lideri Usame bin Ladin’in, Pakistan’da ABD özel kuvvetleri tarafından düzenlenen operasyonda öldürülmesinden bu yana radikal bir örgüt liderini hedef alan en önemli askeri operasyon olacak.
Bu gelişmeler, Suriye'nin kuzey bölgesinin yoğun askeri faaliyete tanıklık ettiği bir dönemde gerçekleşti.
Suriye rejimi ve Rusya’ya ait kuvvetler, Suriye-Türkiye sınırında konuşlanırken, ABD doğuda YPG tarafından kontrol edilen petrol alanına askeri takviye gönderiyor.
DEAŞ’ın medya organı olarak bilinen el-Furkan, geçtiğimiz Nisan ayında 5 yıldır ortaya çıkmayan Bağdadi'nin görüntülerini yayınlamıştı.
Gerçek adı İbrahim bin Avad el-Bedri olan Bağdadi, 1971 yılında Bağdat'ın kuzeyindeki Samarra şehrinde fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
Bir futbol sever olan Bağdadi, avukat olmayı hayal ediyordu ancak hukuk fakültesine girmeyi başaramadı.
Bir süre sonra orduya girmeyi hedefleyen Bağdadi, görme yetisindeki zayıflık nedeniyle bu hayaline de kavuşamadı.
Bağdat Üniversitesi'nin İslami Çalışmalar bölümünden mezun olan Bağdadi, Saddam Hüseyin döneminde Bağdat’ta imamlık yaptı.
Bağdadi, ABD’nin 2003’teki Irak işgali sırasında küçük bir radikal örgüt kurdu. 2005’te yakalanan Bağdadi, Bucca Kampı olarak bilinen ABD askeri hapishanesine gönderildi.
Kanıt yetersizliğinden 4 yıl sonra serbest bırakılan Bağdadi, El Kaide bayrağı altındaki bir grup Sünni savaşçıya katıldı.
Bunun ardından, Suriye'deki ihtilafın yol açtığı karmaşadan yararlandı 2013 yılında Suriye’ye yöneldi.



İspanya'da sahte özgeçmiş skandalı sonrası milletvekilleri istifa etmek zorunda kaldı

İspanya Parlamentosu Salonu (Parlamento'nun Facebook sayfası)
İspanya Parlamentosu Salonu (Parlamento'nun Facebook sayfası)
TT

İspanya'da sahte özgeçmiş skandalı sonrası milletvekilleri istifa etmek zorunda kaldı

İspanya Parlamentosu Salonu (Parlamento'nun Facebook sayfası)
İspanya Parlamentosu Salonu (Parlamento'nun Facebook sayfası)

Sahte diplomalar ve tamamlanmamış üniversite eğitimleri ile ilgili skandallar İspanya'nın siyasi sahnesini sarsarken, solcu ve sağcı birçok milletvekili, şeffaflık ve hesap verebilirlik çağrılarının artmasıyla istifa etmek zorunda kaldı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre kriz, 21 Temmuz'da, X platformundaki sert yorumlarıyla tanınan sosyalist Ulaştırma Bakanı Oscar Puente'nin, sağcı Halk Partisi (PP) Milletvekili Noelia Nunez'in özgeçmişinin doğruluğundan şüphe duymasıyla ortaya çıktı.

33 yaşındaki milletvekili, muhafazakâr partinin yükselen yıldızlarından biri ve Madrid Özerk Hükümet Başkanı Isabel Diaz Ayuso'ya yakın bir isim. Milletvekili, hukuk, kamu yönetimi ve İngiliz filolojisi alanlarında diplomaları olduğunu iddia etmişti.

Yayınladığı özgeçmişlerindeki çelişkileri açıklamasının istenmesinin ardından milletvekili, bu alanlarda eğitim almaya başladığını, ancak söz konusu diplomaları almadığını itiraf etti.

Sosyal medyada yüz binlerce takipçisi olan milletvekili, 22 Temmuz'da istifasını açıklarken, “Bunun bir hata olduğunu ve kimseyi aldatmak gibi bir niyetim olmadığını beyan ederim” diyerek kendini savundu.

Bunun ardından sağ ve sol partiler, siyasi rakiplerinin akademik özgeçmişlerindeki hataları ve tutarsızlıkları ortaya çıkarmak için çılgın bir yarışa girerek birbirlerini suçladılar.

Görsel kaldırıldı.İspanya Ulaştırma Bakanı Oscar Puente (X platformundaki hesabı)

PP mensubu Endülüs Özerk Hükümet Başkanı Juan Manuel Moreno, haksız yere işletme diploması aldığını iddia etmekle suçlandı. Sosyalist Parti'nin Valensiya'daki hükümet temsilcisi Pilar Bernabe de medya alanında sahte diploma iddiasında bulunmakla suçlandı. Bu tartışmayı başlatan Oscar Puente ise eğitim seviyesi daha düşük olmasına rağmen ‘yüksek lisans’ terimini kullandığı için eleştirilere maruz kaldı.

Doğrulanması zor olan bu suçlamalar, bazı siyasi yetkilileri daha fazla şeffaflık talep etmeye itti, bazıları ise özgeçmişlerini değiştirmeye başladı.

29 Ekim'de Valensiya'da meydana gelen sel felaketinden etkilenen bölgelerin yeniden inşasından sorumlu sosyalist Jose Maria Angel, kaynağı bilinmeyen bir şikâyetle hükümet görevine sahte diploma kullanarak geldiği iddiasıyla geçtiğimiz perşembe günü görevinden istifa etti.

İspanya'nın batısındaki Ekstremadura bölgesinde kırsal işlerden sorumlu sağcı İgnasio Higuerro, pazartesi günü, o dönemde bu uzmanlık dalını sunmayan bir üniversiteden pazarlama diploması aldığını iddia ettiği ortaya çıktıktan sonra istifa etti.

Yazar Joaquim Coll bir köşe yazısında, “İspanya'da halen kronik bir hastalık olan diploma çılgınlığından mustaribiz” diyerek, ‘özgeçmişlerini kişisel pazarlama aracı haline getiren’ bazı milletvekillerinin ‘vicdansızlığını’ eleştirdi.