Plüton'a 'kardeş' geldi: Asteroit sanılan gök cismi cüce gezegen çıktı

Hygiea isimli gök cisminin küre şeklinde olduğu keşfedildi (NASA)
Hygiea isimli gök cisminin küre şeklinde olduğu keşfedildi (NASA)
TT

Plüton'a 'kardeş' geldi: Asteroit sanılan gök cismi cüce gezegen çıktı

Hygiea isimli gök cisminin küre şeklinde olduğu keşfedildi (NASA)
Hygiea isimli gök cisminin küre şeklinde olduğu keşfedildi (NASA)

Bilim insanları Güneş Sistemimizin uzak bir kısmındaki bir gök taşının aslında bir "cüce gezegen" olabileceğini söyledi.
Şili'deki Very Large Telescope (VLT, Çok Büyük Teleskop) gözlemeviyle gerçekleştirilen yeni bir araştırma, Hygiea isimli gök cisminin düşünülenin aksine bir asteroit değil cüce gezegen olabileceğini gösterdi.
Independent Türkçe'nin haberine göre, bu keşif, gök cismini Güneş Sistemimizdeki en küçük cüce gezegen yaparken, yapısına ilişkin öngörüleri de önemli ölçüde değiştiriyor.
Cismin kategorisindeki bu olası değişime, astronomların en sonunda Hygiea'nın yüzeyini görmelerini ve şekliyle boyutunu belirlemelerini sağlayan, şimdiye kadarki en yüksek çözünürlüklü gözlemleri yol açtı.
Gözlemler gök taşının aslında küresel bir şekle sahip olduğunu gösterdi; bu özellik de bir asteroit yerine cüce gezegen olarak tanımlanmasına imkan tanıyor. Hygiea; asteroit kuşağında Ceres, Vesta ve Pallas'ın ardından bilinen 4. büyük gök cismi.
Asteroit kuşağında bulunduğu için, cüce gezegen sınıflandırmasının ihtiyaç duyduğu 4 özellikten üçünü zaten taşıyordu. Başka bir gezegenin uydusu ya da peyki olmayan cisim, Güneş etrafında dönüyor ve tam bir gezegenin aksine, yörüngesindeki diğer cisimleri temizlemiş değil.
Yeni yapılan gözlemse bu gök cisminin 4. ve son gerekliliği de karşıladığını ortaya koyuyor. Bilim insanlarına göre bir cüce gezegen, kendi yer çekiminin etkisiyle küreye dönüşecek kadar kütleye sahip olmalı. Yeni görüntüler de gerçekten böyle olduğunu gösteriyor.
Fransa'daki Marsilya Astrofizik Laboratuvarı'ndan (LAM) baş araştırmacı Pierre Vernazza, açıklamasında, "VLT'deki (dünyanın en güçlü görüntüleme sistemlerinden biri olan) SPHERE ölçüm cihazının eşsiz kabiliyeti sayesinde, Hygiea'nın şeklini kesin olarak belirleyebildik ve neredeyse küresel olduğu ortaya çıktı" dedi:
Bu görüntüler sayesinde Hygiea, Güneş Sistemi'nde bulunan şimdiye kadarki en küçük cüce gezegen olarak yeniden sınıflandırılabilir.
Diğer gözlemlerse araştırmacıların Hygiea'nın boyutu hakkında daha fazla bilgi edinmesini sağladı ve çapının 430 kilometreden biraz daha büyük olduğunu belirledi. Bu özellikler cismi, kendisi gibi cüce gezegenler arasında görece küçük bir nesne konumuna yerleştiriyor. Örneğin kategorisi düşürülen Plüton'un 2 bin 400 kilometrelik ve Ceres'inse 950 kilometrelik çapı var.
Astronomlar, Hygiea'nın yüzeyinde devasa bir krater görebilmeyi umuyordu. Çünkü gök cisminin, aynı ailede bulunan yaklaşık 7 bin gök taşının doğuşuna sebebiyet veren bir çarpışmaya dahil olduğu düşünülüyordu. Ne var ki nesne yüzeyinin yüzde 95'ini taramalarına rağmen bir çarpışmanın delili olabilecek hiçbir şey göremediler.
Vernazza konuyla ilgili, "Vesta vakasındaki gibi büyük bir çarpışma havzası görmeyi beklediğimiz için bu sonuç gerçekten sürpriz oldu" diye konuştu.
Astronomlar yine de gök taşı ailesinin yaklaşık iki milyar yıl önce gerçekleşen ve çok sayıda nesne fırlatan bir çarpışma sonucu meydana geldiğini düşünmeye devam ediyor. Buna göre söz konusu çarpışma, gök taşlarının kaynağını tamamen parçalamış olmalı. Böylece parçalar, sonunda yeniden birleşerek Hygiea'ya yuvarlak şeklini verdi ve binlerce kardeşini oluşturdu.
Araştırmada yer alan, Charles Üniversitesi Astronomi Enstitüsü'nden doktora öğrencisi Pavel Ševeček bu durumu şöyle yorumladı:
Bu asteroit kuşağındaki iki büyük kütle arasında gerçekleşen böylesi bir çarpışmanın benzeri, on 3-4 milyar yıldır yaşanmadı.



Çin’den 6G tabanlı elektronik savaş silahı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Çin’den 6G tabanlı elektronik savaş silahı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Çinli bilim insanları 6G teknolojisini kullanarak gelişmiş yeni bir silah ürettiklerini ve bu silahın gelişmiş savaş uçaklarını bile şaşırtarak iletişim sistemlerini bozabileceğini iddia ediyor.

Araştırmacılar radyo sinyali işleyen yeni sistemin, modern radar ekipmanlarına karşı avantajlar sağladığını öne sürüyor.

6G silahın, düşman rölelerini engelleyebileceğini ve binlerce sahte sinyal üreterek ABD yapımı F-35 gibi gelişmiş savaş uçaklarının pilotlarını şaşırtabileceğini söylüyorlar.

Çin'in optik alanında yayın yapan hakemli dergisi Acta Optica Sinica'da yayımlanan araştırmaya göre, bu silah aynı zamanda kısa sürede büyük miktarda bilgi iletmek için bir iletişim cihazı görevi de görebiliyor.

Araştırmacılar bunun, "eşzamanlı bir şekilde aynı frekans üzerinden iletişim kurma ve bozma yeteneklerine" sahip, dünyanın kamuya açıklanan ilk sistemi olduğunu belirtiyor.

Bilim insanları şöyle yazıyor:

6G teknolojisinin evrimi, iletişim, radar ve elektronik savaş uygulamalarının birbirine yakınlaşmasını teşvik ediyor.

6G teknolojisi, mevcut 5G sistemlerine kıyasla daha yüksek hız, daha düşük gecikme süresi ve daha fazla kapasite sağlayan en yeni nesil iletişim ağlarını temsil ediyor.

Bu teknoloji, veri aktarım hızlarının 100 Gbps'ye yükselmesini ve gecikme süresinin 1 milisaniyenin altına düşmesini sağlayabilir. Bu, 5G'nin bin katı kapasite anlamına geliyor.

Son gelişmeler 6G'nin, mikrodalga fotonik sistemler denen sistemleri kullanarak foton ve elektronların birlikte işlenmesini mümkün kılması sayesinde gerçekleşiyor.

Bu sistemlerden biri, yüksek performanslı radyo frekansı (RF) sinyal işleme alanında umut vaat eden bir çözüm sunan mikrodalga fotonik filtre (microwave photonic filters / MPF) diye adlandırılıyor.

Entegre mikrodalga fotonik filtreler (integrated microwave photonic filter / IMPF), kompakt, yeniden yapılandırılabilir ve düşük güç tüketen radyo frekanslı iletişim sistemleri sağlama potansiyeli nedeniyle son zamanlarda giderek daha fazla ilgi görüyor.

Yalnızca iletişim veya algılama gibi tekil yeteneklere odaklanan mikrodalga sistemlerden farklı olarak bu mikrodalga fotonik sistemler, düşük kayıp, güçlü parazit önleme özellikleri ve ayarlanabilir esneklikle geniş bant kapasitesine sahip.

Bu özellikler, yüksek hızlı iletim ve sinyalin geriçatılması gibi birden fazla işlevi aynı anda mümkün kılıyor.

Bilim insanları çalışmada, entegre iletişim engelleme işlevine sahip yenilikçi bir mikrodalga fotonik radyo frekansı cihazını tanımlıyor.

Araştırmacılar cihazın, "kompakt, çok işlevli bir mimaride üst seviye sinyal depolama, engelleme ve iletme performansı sergileyerek yeni nesil elektronik savaş alanında çığır açan bir yaklaşım sunduğunu" yazıyor.

Ancak bilim insanları, mevcut 6G teknolojisinin hâlâ "sistem sadeleştirme ve işlevsel geliştirme arasındaki çelişki"yi yaşadığını söylüyor.

SCMP'ye göre, araştırmacılar daha sonraki aşamalarda yeni cihazın bileşenlerini ve güç tüketimini azaltırken sinyal kalitesini ve işleme kapasitesini artırmayı umuyor.

Son gelişmeler, Çin'in 6G iletişim teknolojisi alanındaki hakimiyetini de vurgularken ülke, bu teknolojiye ilişkin dünya çapında en geniş patent koleksiyonuna sahip.

Independent Türkçe