En yüksek kira harcamasını İstanbullular yapıyor

En yüksek kira harcamasını İstanbullular yapıyor
TT

En yüksek kira harcamasını İstanbullular yapıyor

En yüksek kira harcamasını İstanbullular yapıyor

Tüketim harcamaları 2016, 2017, 2018 yıllarının toplam verileri incelendiğinde en çok konut ve kira, gıda ve alkolsüz içecekler ve ulaştırmaya harcanırken, konut ve kira harcamalarına en yüksek payı ayıran bölge yüzde 29,5 ile İstanbul Bölgesi oldu.
Medya takibinin önemli kurumu Ajans Press, tüketim harcamaları ile alakalı basına yansıyan haber adetlerini inceledi. Ajans Press ve PRNet’in dijital basın arşivinden derlediği bilgilere göre geçen yıl içerisinde konutlarla alakalı basına 95 bin 910 adet haber yansıdığı tespit edildi. Tüketim ile alakalı çıkan haber adetleri incelendiğinde ise 53 bin 97 adet olduğu görüntülendi. İstanbul ve yüksek kira fiyatlarının basında konuşulma oranı ise 4 bin 548 olarak kayıtlara geçti. Yüksek fiyatlı konut kiralarının İstanbul’da yaşayan halkın büyük problemi olduğu saptandı.
Ajans Press’in, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden elde ettiği bilgilere göre, 2016, 2017, 2018 yıllarının verileri incelendiğinde tüketim harcamaları en çok konut ve kira, gıda ve alkolsüz içecekler ve ulaştırmaya harcandı. Konut ve kira harcamalarına en yüksek payı ayıran bölge yüzde 29,5 ile İstanbul Bölgesi oldu. Gıda ve alkolsüz içecek harcamasında ise en yüksek paya yüzde 26,9 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi sahip olurken, ulaştırma harcamaları en çok yüzde 19,9 ile Batı Anadolu ve Batı Karadeniz bölgesinde görüldü. Türkiye’deki toplam tüketim harcamalarında en yüksek paya yine İstanbul sahip olurken, yüzde 24,4 oranında hanehalkları tarafından gerçekleştiği görüldü.



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal