Ukrayna'dan Rus yapımı silah ile Kırım hamlesi

Ukrayna'dan Rus yapımı silah ile Kırım hamlesi
TT

Ukrayna'dan Rus yapımı silah ile Kırım hamlesi

Ukrayna'dan Rus yapımı silah ile Kırım hamlesi

Ukrayna-Rusya geriliminin ardından Rusya tarafında Kırım’a yerleştirilen S-400 savunma sistemlerine karşı Ukrayna’nın geliştirmeye başladığı Rus yapımı S-125 savunma sistemleri üzerinde uygulanan testi başarı ile tamamladı.
Ukrayna Savunma Bakanlığı modernize edilen Rus yapımı S-125 hava savunma sistemlerinin son testlerine geçiş yaptı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada Ukrayna'nın Herson Bölgesi'nde bulunan Yagorlyk askeri tatbikat bölgesinden fırlatılan S-125 hava savunma sistemlerinin roketi yine Ukrayna Deniz Kuvvetleri'ne ait olan ve ordunun envanterinden çıkartılan Zolotonosha isimli gemiyi isabetli şekilde vurdu. Ukrayna Savunma Bakanlığı yapılan atış testinin görüntülerini basına servis ederken füze testinin hedefi başarıyla vurduğunu ve geminin vurulmadan sonra sulara gömüldüğü ifade etti. Açıklamada 2 atışla vurularak batırılan geminin 83 metre uzunluğunda 13,6 metre genişliğinde ve 742 ton yük taşıma kapasitesinin bulunduğu belirtildi.
Ukrayna tarafından geliştirilen S-125 hava savunma sisteminin ise Pechora roket sistemleri ile geliştirildiği ifade edildi. Pechora roketleri azami 20 metre maksimum 20 kilometredeki hedefleri vurabilme 14 bin metre irtifaya ulaşabiliyor.
Geçtiğimiz yıl Aralık ayında Rusya'nın Kırım'a S-400 yerleştirilmesinin ardından Ukrayna ordusunun envanterinde bulunan ve 2014 yılı öncesi Rusya'dan satın alınan S-125 orta menzilli hava savunma sistemi modernize edilerek geliştirilmiş, Rusya'nın S-400 hamlesinin ardından Ukrayna bu füze sistemlerinin testlerine başlamıştı.

 


Trump yönetimi, Nikaragua ve Honduras vatandaşları için Geçici Koruma Statüsü'nü kaldırdı

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
TT

Trump yönetimi, Nikaragua ve Honduras vatandaşları için Geçici Koruma Statüsü'nü kaldırdı

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimi dün, Honduras ve Nikaragua vatandaşları için Geçici Koruma Statüsü'nün iptal edildiğini duyurdu; bu karar 70 binden fazla kişiyi önümüzdeki aylarda ABD'den sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıya bırakıyor.

İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem yaptığı açıklamada, “Ülkedeki genel koşullar Honduraslıların güvenli bir şekilde evlerine dönmelerine yetecek kadar iyileşti” dedi. Şu anda tahminen 72 bin Honduraslı ve 4 bin Nikaragualıya verilen Geçici Koruma Statüsü, 1998 yılında her iki Orta Amerika ülkesinde de geniş çaplı yıkıma neden olan Mitch Kasırgasının ardından 1999 yılında verilmişti.

İç Güvenlik Bakanlığı yaptığı ayrı bir açıklamada Bakan Noem'in, Nikaragualılar konusunda da benzer bir sonuca vardığını belirterek “Geçici Koruma Statüsü’nün (TPS) çeyrek asır sürmemesi gerektiğini” vurguladı. Washington merkezli bir Latin Amerika insan hakları araştırma ve savunma merkezi olan Washington Office on Latin American Affairs, bakanlığı Honduras ve Nikaragua vatandaşlarının yanı sıra benzer eylemlerden etkilenen diğer ülkelerden gelenler için TPS'yi iptal etme kararını geri almaya çağırdı.

“STK'dan yapılan açıklamada, “Honduras ve Nikaragua, çok sayıda doğal afetin yanı sıra, onlarca yıldır yapısal cezasızlık, şiddet, yoksulluk ve temel kamu hizmetlerine erişim eksikliğinden muzdariptir. Nikaragualılar ise ifade özgürlüğü, örgütlenme ve insan hakları da dâhil olmak üzere sivil özgürlüklerini reddeden otoriter bir hükümet altında yaşamaktadır" denildi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre hak sahiplerini sınır dışı edilmekten koruyan ve onlara ABD'de çalışma hakkı veren TPS, çatışma, doğal afet veya diğer “olağanüstü” koşullar nedeniyle ülkelerinde güvenlikleri risk altında olan göçmenlere geçici olarak verilmektedir.

Trump yönetimi daha önce de Haitililer, Venezuelalılar, Afganlar, Nepalliler ve Kamerunlular için Geçici Korumalı Statü'yü iptal etmişti. Başkan Donald Trump, ABD'nin “yabancı suçlular” tarafından “istila” edildiğini düşündüğü yasadışı göçle mücadeleyi en önemli önceliklerinden biri haline getirdi.