​Prens Halid bin Selman Riyad Anlaşması’nın taraflarıyla görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Yemen Cumhurbaşkanı ve Abu Dabi Veliaht Prensi Riyad Anlaşması'nın imza törenini izliyor (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Yemen Cumhurbaşkanı ve Abu Dabi Veliaht Prensi Riyad Anlaşması'nın imza törenini izliyor (SPA)
TT

​Prens Halid bin Selman Riyad Anlaşması’nın taraflarıyla görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Yemen Cumhurbaşkanı ve Abu Dabi Veliaht Prensi Riyad Anlaşması'nın imza törenini izliyor (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Yemen Cumhurbaşkanı ve Abu Dabi Veliaht Prensi Riyad Anlaşması'nın imza törenini izliyor (SPA)

Yemen hükümeti ve Güney Geçiş Konseyi tarafından iki gün önce imzalanan Riyad Anlaşması’nın yankıları sürüyor.
Hükümet yetkililerine göre anlaşma gereği hükümetin Aden'e geri dönmesi için hazırlıklar sürüyor.
Yemen Başbakan Yardımcısı Salim el-Hanbeşi, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan Savunma Bakan Yardımcısı Halid bin Selman’ın dün Riyad’da Yemen hükümeti ve Güney Geçiş Konseyi heyeti arasında ortak bir toplantı yaptığını bildirdi.
El-Hanbeşi toplantıya ilişkin, “Güney Geçiş Konseyi’ndeki kardeşleri de içeren toplantı açıktı ve anlaşmanın uygulanmasının önemi konusunda hemfikir olundu. Anlaşma şartlarının uygulanmasında taraflar arasında bir ihtilaf yok. Suudi Arabistan, Yemen'in kurtarılmış bölgelerinde, ekonomik, askeri ve güvenlik alanlarında yaşamın normalleşmesi için tam destek verdi” ifadelerini kullandı.
Yemen İçişleri Bakan Vekili Muhammed Salim bin Abud ise meşru hükümetin gelişinden önce tüm hayati alanları, devlet kurumlarını ve askeri sektörleri güvence altına almak amacıyla geçici başkent Aden de dahil olmak üzere tüm kurtarılmış bölgeleri kapsayan bir güvenlik planı geliştirmek için Suudi Arabistan ile ilgili düzenlemelerin sürdüğü bilgisini verdi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Muhammed Salim, “Bu hazırlıklar tüm illeri kapsayacak şekilde tam bir hızla ilerliyor. Bu düzenlemelerin amacı, öncekinden daha iyi şekilde geri dönüş sağlayacak güvenlik ve istikrarı sağlamaktır” diye konuştu.
Abud, İçişleri Bakanlığı’nın, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın korunmasına ilişkin tüm taraflarla koordineli bir şekilde çalışacağını söyleyerek, Suudi Arabistan'daki kardeşlerin desteği olmadan tüm bu güvenlik düzenlemelerinin üstesinden gelemeyeceklerini belirtti.
Silahlı gruplara değinen Abud, Riyad Anlaşması’nın imzalanmasının ardından kurtarılmış alanlarda bu tür grupların kabul edilemez olduğuna vurgu yaparak, Riyad Anlaşması’nın darbeci milislere bir darbe ve Yemen'in bölgedeki İran projesine karşı birleştiğinin güçlü bir işareti olduğunun altını çizdi.
Abud ayrıca, “Suudi Arabistan, tarafların anlaşmayı imzalamaları, safları birleştirmeleri ve Yemen toplumundaki çatışmayı yatıştırmada önemli rol oynadı. Ayrıca anlaşma öncesinde tüm güvenlik sektörlerine teknik ve lojistik destek sağladı. Suudi Arabistan Yemen'in güvenlik ve istikrarı konusunda kararlı olduğu için bu destek önümüzdeki aşamada ikiye katlanacak” yorumunda bulundu.



Hamas: Netanyahu anlaşmayı engelliyor, "kötü ve zararlı" niyetlere sahip

Filistinli çocuklar İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki El-Bureyc mülteci kampına düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazını inceliyor (AFP)
Filistinli çocuklar İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki El-Bureyc mülteci kampına düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazını inceliyor (AFP)
TT

Hamas: Netanyahu anlaşmayı engelliyor, "kötü ve zararlı" niyetlere sahip

Filistinli çocuklar İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki El-Bureyc mülteci kampına düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazını inceliyor (AFP)
Filistinli çocuklar İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki El-Bureyc mülteci kampına düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazını inceliyor (AFP)

Filistinli Hamas hareketi dün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun tüm tutukluların bir kerede serbest bırakılması için bir anlaşmaya varılamayacağı yönündeki açıklamalarını “kötü ve zararlı” niyetini teyit etmekle eleştirdi.

Hamas açıklamasında, Netanyahu'nun tutukluların serbest bırakılmasını ve Gazze Şeridi'ndeki savaşın durdurulmasını sağlayacak bir anlaşmaya varılmasının önüne engeller koyduğunu ileri sürdü.

Hareket açıklamasında, daha önce “saldırganlığın kalıcı olarak durdurulmasını, işgal ordusunun kapsamlı bir şekilde geri çekilmesini ve serbest yardım akışını sağlayacak bir anlaşma karşılığında tüm mahkûmların bir kerede serbest bırakılacağı kapsamlı bir takas anlaşmasına varmayı teklif ettiğini, ancak Netanyahu'nun o zaman bu teklifi reddettiğini ve oyalamaya ve daha fazla engel koymaya devam ettiğini” ifade etti.

Hamas, hem Filistin hem de İsrail tarafındaki tutukluların serbest bırakılması karşılığında savaşın durdurulmasını sağlayacak bir anlaşmaya yönelik müzakerelerde “olumlu ve sorumlu” yaklaşımını sürdürdüğünü vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Yedioth Ahronoth gazetesinden aktardığına göre  Netanyahu dün, Gazze'de tutuklu bulunanların ailelerine, ailelerin müzakere edilmekte olan “kısmi anlaşma” formülüne karşı olduklarını ifade etmelerinin ardından, tüm Gazze tutuklularının aynı anda serbest bırakılmasına yönelik bir anlaşmaya varmanın mümkün olmadığını söyledi.

Netanyahu, Gazze'nin askerden arındırılması koşuluyla, 60 günlük bir ateşkes süresince Gazze'de kalıcı bir ateşkesi müzakere etmeye hazır olduğunu teyit etti ve bu süre içinde benzer bir anlaşmaya varılmaması halinde savaşı yeniden başlatma sözü verdi.

Doha'da Hamas ile müzakere edilen anlaşmanın ilk 60 gününde 10 tutuklunun serbest bırakılmasının, tüm tutukluların serbest bırakılmasının bir parçası olacağını söyledi.

Savaşın sona erdirilmesinin, 60 günlük bir ateşkes anlaşmasına varıldıktan ve tutukluların serbest bırakılmasına başlandıktan sonra müzakere edileceğini ifade etti.