Annesinin DEAŞ'a götürdüğü Arnavut çocuk yeniden babasına döndürüldü

Annesi DEAŞ’la yaşanan çatışmalarda ölen Alvin Berisha’nın Roma’daki Leonardo da Vinci Havalimanı’na ulaştığı sıradaki görüntüsü (AP)
Annesi DEAŞ’la yaşanan çatışmalarda ölen Alvin Berisha’nın Roma’daki Leonardo da Vinci Havalimanı’na ulaştığı sıradaki görüntüsü (AP)
TT

Annesinin DEAŞ'a götürdüğü Arnavut çocuk yeniden babasına döndürüldü

Annesi DEAŞ’la yaşanan çatışmalarda ölen Alvin Berisha’nın Roma’daki Leonardo da Vinci Havalimanı’na ulaştığı sıradaki görüntüsü (AP)
Annesi DEAŞ’la yaşanan çatışmalarda ölen Alvin Berisha’nın Roma’daki Leonardo da Vinci Havalimanı’na ulaştığı sıradaki görüntüsü (AP)

Annesinin DEAŞ’a katılmak üzere beraberinde götürdüğü Arnavut çocuk Alvin Berisha dün Şam ile koordineli bir biçimde gerçekleştirilen operasyon ile İtalya’daki evine götürüldü. Bu operasyon türünün ilk örneği oldu.
İtalyan polisi tarafından yapılan açıklamada Berisha’nın Roma’daki Leonardo da Vinci Havalimanı’na ulaştığı, ardından babası ve kardeşlerine teslim edildiği bildirildi.
Arnavut anne ve babadan dünyaya gelen 11 yaşındaki çocuğun hikayesi İtalyan kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Geçtiğimiz ay Berisha’nın Suriye’deki Kürt güçlerinin denetimi altındaki kampta olduğu ortaya çıkmıştı.
Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu’na (IFRC) göre Arnavut çocuğun annesi çatışmalarda öldürülmüştü.
Geçen ekim ayında basında çıkan haberlerde baba ile oğlun binlerce militanın aile üyelerine ev sahipliği yapan el-Hol Kampı’ndaki duygusal buluşmasına yer verilmişti.
IFRC Sözcüsü Tommaso Della Longa, geçen perşembe günü yaptığı açıklamada Arnavut çocuğun el-Hol Kampı’ndan ayrılarak babasına teslim edilmek üzere İtalya’ya götürüldüğünü belirtmişti.
Longa, AFP’ye yaptığı açıklamada olayın 5 yıl önce annenin çocuğu ile birlikte kaçarak DEAŞ’a katılmaya ve savaşmaya karar verdiğinde başladığını ifade etti. Longa yaptığı açıklamada “El-Hol Kampı’ndan gelen mesajla çocuğun halen hayatta olduğunu öğrendik” dedi.
Suriyeli Kürtler, DEAŞ ile yıllarca süren savaşın ardından bugün gözaltı kamplarında yarısını 5 yaş altındaki çocukların oluşturduğu yaklaşık 8 militan ve aile üyesini elinde tutuyor.
Birleşmiş Milletler (BM),  söz konusu çocuklardan yüzlercesinin ebeveyni olmadığını bildirdi.
İtalyan ve Arnavut makamlarının desteği ve Suriye başkenti Şam’da yürütülen müzakerelerin ardından Kızıl Haç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu, Arnavut çocuğu çarşamba günü türünün ilk örneği olan bir operasyonla ailesine götürdü. Longa yaptığı açıklamada “Suriyeli Kızılay gönüllülerimiz, el-Hol Kampı’ndan Şam'a kadar çocuğa eşlik etti” dedi.
Uluslararası güçler, 9 Ekim’de Suriye’nin kuzeyinde Türkiye tarafından başlatılan operasyonun ardından DEAŞ’lı militanların Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolü altında bulunan kamp ve cezaevlerinden kaçma ihtimaline karşı uyarılarda bulundu.
Kürt yetkililer, defalarca Batı ülkelerine DEAŞ'la ilişkili vatandaşlarını geri alma çağrısında bulundu. Ancak bu ülkeler büyük oranda çekimser davranıyor.
Bununla birlikte Avusturya, Almanya, Fransa ve Belçika bazı yetimlerin iadesini kabul ederken ABD birçok kadın ve çocuğu yeniden ülkeye aldı.
Kazakistan, Özbekistan ve Kosova da çok sayıda çocuğun iadesini kabul etti.



Barrack: Lübnan, Hizbullah konusunu İsrail ile görüşmeli

ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, 22 Temmuz 2025'te Lübnan'ın Beyrut kentinde Reuters'a verdiği röportajda. (Arşiv-Reuters)
ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, 22 Temmuz 2025'te Lübnan'ın Beyrut kentinde Reuters'a verdiği röportajda. (Arşiv-Reuters)
TT

Barrack: Lübnan, Hizbullah konusunu İsrail ile görüşmeli

ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, 22 Temmuz 2025'te Lübnan'ın Beyrut kentinde Reuters'a verdiği röportajda. (Arşiv-Reuters)
ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, 22 Temmuz 2025'te Lübnan'ın Beyrut kentinde Reuters'a verdiği röportajda. (Arşiv-Reuters)

ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Başkan Donald Trump'ın Suriye temsilcisi Tom Barrack, bugün, Lübnan'ın Hizbullah meselesini İsrail ile görüşmesi gerektiğini belirterek, İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarını genişletmemesini umduğunu söyledi.

Abu Dabi'de düzenlenen bir konferansta yaptığı konuşmada, Lübnan'ın geçmişi unutup İsrail ile bir anlaşmayı hızlandırma zamanının geldiğini belirterek, Lübnan, Hizbullah ve İsrail arasında doğrudan görüşmeler çağrısında bulundu.

ABD elçisi ayrıca, ABD'nin geçen yıl devrilmeden önce eski Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimine uyguladığı Sezar Yasası kapsamındaki Suriye yaptırımlarının da kaldırılmasını umduğunu belirtti.

Trump, mayıs ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile yaptığı görüşmenin ardından Suriye'ye yönelik tüm yaptırımların kaldırılacağını duyurdu. Ancak, Şam ile ticareti kısıtlayan ve Sezar Yasası olarak bilinen en katı yaptırımlar, ancak ABD Kongresi kararıyla kaldırılabiliyor.

Bu arada Barrack, Türkiye'nin Gazze Şeridi'nde planlanan uluslararası istikrar gücüne katılmasının, "karşılıklı güven eksikliği" olarak nitelendirdiği bir durum nedeniyle pek olası olmadığını söyledi.

Barrack, Türkiye'nin Gazze'deki uluslararası güce katılımının, Hamas ile ilişkileri ve Filistin hareketini silahsızlandırmaya yönelik ABD destekli çabaları göz önüne alındığında faydalı olacağını belirtti.

Axios haber sitesi dün, iki ABD'li yetkili ve Batılı bir kaynağa dayanarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze barış sürecinin ikinci aşamasına geçişini duyurmayı ve Noel'den önce bölgedeki yeni yönetim yapısını açıklamayı planladığını bildirdi.

Trump yönetimi, savaşın geri dönmesini önlemek ve kırılgan ateşkesi sürdürmek için Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçmeyi hedefliyor. İlk aşamanın temel bileşenlerinden biri olan Hamas'ın hayatta olan ve ölen tüm tutukluları serbest bırakması neredeyse tamamlandı ve iade edilecek yalnızca bir tutuklunun naaşı kaldı.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre anlaşmanın ikinci aşaması, İsrail'in Gazze'nin ek bölgelerinden çekilmesini, uluslararası bir istikrar gücünün konuşlandırılmasını ve Trump liderliğindeki "Barış Konseyi"ni de içeren yeni yönetim yapısının harekete geçirilmesini içeriyor. BM Güvenlik Konseyi, geçen ay hem uluslararası istikrar gücünü hem de Barış Konseyi'ni yetkilendirmişti.

 


İsrail, Lübnan'ın diplomatik girişimlerine hava saldırılarıyla karşılık verdi

Lübnanlılar, dün Güney Lübnan'daki Cba köyünü hedef alan İsrail hava saldırısının ardından hayatta kalanları arama çalışmalarını izliyor (AFP)
Lübnanlılar, dün Güney Lübnan'daki Cba köyünü hedef alan İsrail hava saldırısının ardından hayatta kalanları arama çalışmalarını izliyor (AFP)
TT

İsrail, Lübnan'ın diplomatik girişimlerine hava saldırılarıyla karşılık verdi

Lübnanlılar, dün Güney Lübnan'daki Cba köyünü hedef alan İsrail hava saldırısının ardından hayatta kalanları arama çalışmalarını izliyor (AFP)
Lübnanlılar, dün Güney Lübnan'daki Cba köyünü hedef alan İsrail hava saldırısının ardından hayatta kalanları arama çalışmalarını izliyor (AFP)

İsrail dün, Lübnan ile sivil müzakerelerin sonucunda oluşan "olumlu atmosfer" hakkındaki yetkililerinin çelişkili pozisyonlarını çözüme kavuşturdu ve bunlarla askeri yoldan ayrı olarak ilgileneceğinin açık bir işaretini verdi. Ateşkes izleme komitesi toplantısından 24 saatten kısa bir süre sonra, Güney Lübnan'da dört evi hedef alan, bunlardan birinde Litani Nehri'nin kuzeyindeki bir eve yönelik saldırılar düzenledi.

İsrail'in bu gerilimi artırışı, Lübnan medyasının sızdırdığı bilgilere bir yanıt gibi görünüyor. Buna göre, İsrail ile müzakere heyetinin başkanı olan Büyükelçi Simon Karam'ın görevi, düşmanlıkların sona erdirilmesi, esirlerin iadesi, işgal altındaki topraklardan çekilme ve sadece Mavi Hat üzerindeki noktaların düzeltilmesi konularını görüşmekti. Yerel el Cedid kanalı ise Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın "Lübnan'ın normalleşmeye girmediğini ve bir barış anlaşması imzalamadığını vurguladığını" bildirdi.

Cumhurbaşkanı Avn, dün geceki hükümet toplantısında yaptığı konuşmada, "İlk oturumun çok verimli olmayacağı açık, ancak bu ayın 19'unda başlayacak olan sonraki oturumların önünü açtı" dedi ve "savaş dili yerine müzakere dilinin hakim olması gerektiğini" vurguladı.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.