Lübnan'da Cumhurbaşkanı Avn'ın ailesinde çatlak!

Mişel Avn ve 3 kızı
Mişel Avn ve 3 kızı
TT

Lübnan'da Cumhurbaşkanı Avn'ın ailesinde çatlak!

Mişel Avn ve 3 kızı
Mişel Avn ve 3 kızı

17 Ekim’de halk protestolarının başlamasıyla birlikte Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın ailesi arasında anlaşmazlık patlak verirken, Özgür Yurtsever Hareket lideri Cibran Basil’in Cumhurbaşkanı’nın ilkelerinden ayrılma kararı üç kız kardeş arasında siyasi açıdan bölünmeye yol açtı.
Anlaşmazlık, Avn’ın damadı Milletvekili Şamil Rukoz’un, ardından da Nimet Efram’ın geçtiğimiz ay Güçlü Lübnan Bloğu’ndan ayrıldıklarını ilan etmesiyle ortaya çıkmıştı.
Avn’ın ailesi içerisindeki anlaşmazlık çerçevesinde Cumhurbaşkanı’nın kızı ve özel danışmanı Mireille Avn’ın (Özgür Yurtsever’e bağlı OTV kanalının genel müdürü Ravi el-Haşim’in eşi) Basil ile yaşadığı anlaşmazlık dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan ayrıldığına ilişkin söylentiler ortaya çıktı. Mireille’ye yakın çevreler, “Cumhurbaşkanı, kendisine artık siyasi meselelerle uğraşmamasını ve işleri Bakan Cibran Basil’e bırakmasını söyledi” ifadelerini kullandı. Milletvekili Şamil Rukoz’un eşi Claudine de bir televizyon kanalına yeni bir Avn muhalefetinin ortaya çıktığını belirtti. Claudine, “Aynı evin içinde farklı yaklaşımlar var. Sonuç olarak insanlar seçimlerini yaptı. Bugün sorumluluklar büyük. Halkın beklentilerine kulak vermek zorundayız” dedi.
Siyasi anlaşmazlıkların kardeşler arasındaki kişisel ilişkileri de tehdit ettiği görülüyor. Bu çerçeve de Özgür Yurtsever Hareketi’ne yakın kaynaklar, “Özellikle de Basil’in geçtiğimiz Pazar günü Baabda’da yaptığı sert konuşma sonrasında bir yandan Chantal (Basil’in eşi) diğer yandan da Claudine (Rukaoz’un eşi) ve Mireille arasındaki iletişim hatları koptu” ifadelerini kullandı.
Muhalif lider Naim Avn (Cumhurbaşkanı Avn’ın yeğeni), Avn ailesi arasındaki sorunların aleni olduğunu belirtti. Şarku’l Avsat’a konuşan Naim Avn, yaşananlardan en fazla etkilenen Özgür Yurtsever Hareketi de dahil devrimin başlangıcından bu yana tüm siyasi güçleri vuran depremin nedenlerine değinerek, yeni hükümetin kurulması sonrasında tepkilerin daha da belirginleşeceğini vurguladı.
Açıklamalarını sürdüren Naim Avn şu ifadeleri kullandı;
“Kızları arasında ailevi ya da kişisel bir sorun yok. Ancak aralarında siyasi bir anlaşmazlığın olduğu açık. Claudine ve Mireille tarafından Cumhurbaşkanı’nın ilkelerinden ve değerlerinden ayrıldığı dolayısıyla Basil’e karşı şiddetli bir öfke mevcut” dedi.
Sarı yerde Basil’in Cumhurbaşkanı’nın ilkelerinden ve değerlerinden ayrıldığı ile ilgili siyasi çekişmeden mi bahsediyor.
Claudine ve Mireille, Özgür Yurtsever Hareketi tarafından Cumhurbaşkanı’na destek amacıyla düzenlenen gösterilerde yer almazken, Claudine, meydanlara inen gençlerin acılarıyla dayanışma içerisinde olduğunu belirtti.
Bir televizyon kanalına verdiği röportajda isim vermeden Basil’e öfkesini dile getiren Claudine, hükümetten uzaklaştırılması talebi hakkında da dolaylı olarak, “Cumhurbaşkanı’nın kızı olarak, eğer ülkeye yararı olacaksa evde oturmaya hazırım. Çünkü tam bir çöküş yaşanırsa bu çöküşe tüm partiler dahil olacak ve hepimiz etkileneceğiz. Hepimiz derken hepimizi kastediyorum” ifadelerini kullandı. Claudine, Basil’in eşi Şamil Rukoz’a atıfla, Özgür Yurtsever içerisinde korkaklara ve hainlere yer olmadığı yönündeki ifadelerine değinirken, “Konuşmasını dinlemedim. Ama bazı arkadaşlar, bana bu kısmı belirtti. Çünkü bu ifadelerin, eşim emekli General Şamil Rukoz’a yönelik olduğunu söylediler. Kimse General Rukoz’a vatanseverlik ve vefa dersi veremez. Bu kimsenin haddi değil. Kimse kimsenin sayesinde vekil seçilmedi, bu ulusal kariyerleri sayesinde oldu. Bu nedenle ihanet ettiğimizi düşünmüyoruz” diyerek, “Gerçek hain, halkın taleplerini karşılamayan kişidir” şeklinde konuştu.
Mireille Avn da yaptığı açıklamada, “Halk ayaklanması, istifa eden hükümete odaklandı. Çünkü kamuoyunun bir bölümü için provokatif isimler içeriyordu (Basil kastediliyor). Bu, otomatik olarak bunların yeni hükümete geri dönmemesi gerektiği anlamına geliyor” dedi.



Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
TT

Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)

Lübnan Ordusu bugün, Lübnan'ın güneyindeki el-Tayri-Bint Cebeli yolunda Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü'ne (UNIFIL) ait bir devriyeye saldıran altı kişinin yakalandığını duyurdu.

Ordu "X" platformunda yayınlanan bir açıklamasında, UNIFIL gücüne yönelik saldırıda bir UNIFIL aracının hasar gördüğünü, ancak personel arasında herhangi bir yaralanma bildirilmediğini ifade etti.

Ordu, UNIFIL'e yönelik herhangi bir saldırının ciddiyetini vurgulayarak, olaya karışanların cezalandırılmasında hiçbir hoşgörü ve müsamaha gösterilmeyeceğini belirtti.

Ayrıca, UNIFIL'in Litani Nehri'nin güneyinde bulunan bölgedeki temel rolünü, ordu ile yakın koordinasyonunu ve istikrarın yeniden sağlanmasına aktif katkısını vurguladı.

UNIFIL dün yaptığı açıklamada, Güney Lübnan'daki devriyelerinden birine ateş açıldığını, ancak herhangi bir yaralanma bildirilmediğini duyurdu.

Bint Cubeyl yakınlarında devriye gezen üç motosikletli altı kişinin barış gücüne yaklaştığını ve içlerinden birinin aracın arkasına yaklaşık üç el ateş ettiğini açıkladı. Olayda yaralanan olmadı.


Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
TT

Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)

Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a geçişine olanak sağlamak için Refah sınır kapısını tek yönlü açacağı yönündeki açıklamalarından derin endişe duyduklarını belirtti.

Sekiz ülkenin dışişleri bakanları yaptıkları açıklamada, Filistin halkını topraklarından çıkarma girişimlerini tamamen reddettiklerini vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Refah sınır kapısının her iki yönde de açılması, bölge sakinlerine hareket özgürlüğünün garanti altına alınması, Gazze Şeridi halkından hiçbirinin ayrılmaya zorlanmaması, aksine topraklarında kalmaları ve vatanlarının inşasına katılmaları için uygun koşulların yaratılması, istikrarın yeniden sağlanması ve insani koşulların iyileştirilmesine yönelik bütünleşik bir vizyonun oluşturulması planına tam bağlılık gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bakanlar, Başkan Trump'ın bölgede barışı sağlama konusundaki kararlılığına ilişkin takdirlerini yineleyerek, güvenlik ve barışın sağlanması ve bölgesel istikrarın temellerinin sağlamlaştırılması amacıyla, planının tüm yönleriyle, gecikme veya aksama olmaksızın uygulanmasının önemini vurguladılar.

Ateşkesin tam olarak sağlanması, sivillerin çektiği acılara son verilmesi, Gazze'ye insani yardımların kısıtlama veya engel olmaksızın ulaştırılmasının sağlanması, iyileştirme ve yeniden yapılanma çalışmalarına erken başlanması ve Filistin Yönetimi'nin sektördeki sorumluluklarını yeniden üstlenmesi için gerekli koşulların oluşturulması ve böylece bölgede yeni bir güvenlik ve istikrar aşamasının başlatılması gerektiğini vurguladılar.

Bakanlar, ülkelerinin, Güvenlik Konseyi'nin 2803 sayılı Kararı ve ilgili tüm Konsey kararlarının tam olarak uygulanmasını sağlamak ve uluslararası hukuk kararları ve iki devletli çözüm ilkesi uyarınca adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için elverişli bir ortam sağlamak amacıyla Amerika ve tüm ilgili bölgesel ve uluslararası taraflarla çalışmaya ve eşgüdüm sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiler. Bu, işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria toprakları da dahil olmak üzere 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacaktır.


Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
TT

Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani bugün yaptığı açıklamada, Gazze savaşıyla ilgili müzakerelerin kritik bir aşamada olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Katar'daki Doha Forumu'nda düzenlenen bir panelde konuşan el Sani, arabulucuların ateşkesin bir sonraki aşamasına geçmek için birlikte çalıştıklarını ifade etti.

Başbakan, Gazze'de ateşkesin, İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi olmadan tamamlanmayacağını açıkladı.

"Şu anda kritik bir noktadayız... Ateşkes olduğunu düşünemeyiz; ateşkes ancak İsrail'in tamamen çekilmesi ve Gazze'ye istikrarın geri dönmesiyle tamamlanır" ifadelerini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'ye istikrar gücü kurulmasına ilişkin müzakerelerin sürdüğünü, gücün yetki ve angajman kurallarının da ele alındığını açıkladı.

Katar'daki Doha Forumu'nda konuşan Fidan, gücün temel amacının sınır boyunca İsrailliler ve Filistinliler arasında ayrım yapmak olduğunu belirtti.

Bugün Gazze'nin kuzeyinde, İsrail İHA'sının hedef alması sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. Filistin Bilgi Merkezi yerel kaynaklara dayanarak, "Gazze'nin kuzeyindeki el Atatra kavşağında İsrail'e ait bir İHA tarafından hedef alınanlardan bir şehit ve üç yaralının eş Şifa Hastanesi'ne getirildiğini" bildirdi.

Merkezden yapılan açıklamada, "10 Ekim'de ateşkes anlaşmasının başlamasından bu yana çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 369 vatandaşımız hayatını kaybetti, 920'den fazla kişi de yaralandı" denildi.