Tahrir Meydanı’ndaki ressamlar, fırıncılar ve berberler

Berberler Bağdat'taki Tahrir Meydanı'nda protestoculara hizmet veriyor (Şarku’l Avsat)
Berberler Bağdat'taki Tahrir Meydanı'nda protestoculara hizmet veriyor (Şarku’l Avsat)
TT

Tahrir Meydanı’ndaki ressamlar, fırıncılar ve berberler

Berberler Bağdat'taki Tahrir Meydanı'nda protestoculara hizmet veriyor (Şarku’l Avsat)
Berberler Bağdat'taki Tahrir Meydanı'nda protestoculara hizmet veriyor (Şarku’l Avsat)

Çok sayıda genç, artık sadece vakit geçirmek ya da eğlenmek için değil, meşru talepleri karşılanıncaya kadar protesto yaşamını sürdürmek için Bağdat'ın merkezinde Tahrir Meydanı'na gidiyor. Bazıları ise işlerini ve evlerini bırakarak sadece protestoculara gerekli hizmetleri sağlamak için bu meydana geliyor. Bu durum diğer illerde de benzerlik gösterse de Bağdat'ın Irak'taki kültürel, nüfus ve siyasi ağırlığı göz önüne alındığında Tahrir Meydanı, bu meydanlardan en öne çıkanı ve sembolik olanı halini geldi.
Protestocular ve aktivistler, çadır kurma ve oturma eylemleri kararının alınmasından bu yana, vatandaşlara gerekli hizmetleri sağlamanın daha da önemli olduğunun farkındalar. Bu sebeple gönüllü esnafları ya da kazanç sahiplerini özellikle yiyecek ve içecek hizmetleri verirken gün boyu Tahrir Meydanı’nda görmek mümkün. Belki de bu durum, fakir insanlardan bazılarını çekip düzenli olarak meydana gelmeleri için bir sebep teşkil ediyor olabilir.
Meydanın birden fazla yerinde kurulan çadırlardan bazıları, bir nevi mobil fırın vazifesi görüyor. Ancak şartlar kolay değil. Bunun için yetenekli fırıncılar, her gün sağlanması gereken çok miktarda un ve taşıması zor olan gaz tüpleri gerekiyor.
Şarku’l Avsat’ın “Neden ekmek pişiriyorsun?” sorusunu yönelttiği fırıncılardan biri, hiç çekinmeden samimi bir şekilde “Gerçekten bilmiyorum, bunun benim görevim olduğunu ve ülkem için yapabileceğim en basit şey düşünüyorum sadece. Böylece sevap da kazanmak istiyorum. Bunu dini ziyaret mevsimlerinde de yapıyordum. Arkadaşlarımla beraber 10 gündür meydanda çalışıyoruz ve memnunuz. Sunduğumuz her somun, devrimin veya protestoların başarısına katkıda bulunabilir" dedi. Başka bir fırıncı ise “Biz bir vatan istiyoruz ve bu hayalimizin gerçekleşmesi için vatan evlatlarını beslememiz gerekiyor” ifadelerinde bulundu.
Fırıncılar, malzemeleri ve gerekli araç gereçleri nasıl sağladıkları sorulduğunda ise bu noktada bağışçıların, hayırseverlerin ve protestoların amaçlarına ulaşmasını isteyenlerin devreye girdiğini belirtti.
Benzer bir durumu protestocuları gönüllü olarak tıraş eden Iraklı berberlerde de görmek mümkün. Şarku’l Avsat ise; Tahrir Tüneli’nde, Türk restoranı binası yanında ya da Iraklı sanatçı Cevat Selim’in yaptığı Özgürlük Anıtı’nın arkasındaki Iraklı berberlere rastladı.
Berberlerden biri şöyle diyor: “Protestocuların güzel görünmelerini istiyorum çünkü Irak, onların yaptıklarına değer. Ülkenin geleceği adına uğraşan bu genç kahramanlar için iki ya da üç saatimi ayırmak beni açlıktan öldürmez. Bu muazzam hedefe mütevazı bir katkıda bulunmaktan gerçekten gurur duyuyorum”.
Tahrir Meydanı’nın altında bulunup Es-Saadun caddesinden El-Hallani meydanına giden Tahrir Tüneli, protestocuların burayı temizlemesinin, kaldırımları boyamasının ve duvarlara çizim yapmalarının ardından Bağdat’taki en güzel yol haline geldi. Ressamlar, kaligraflar ve grafik tasarımcıları, duvarlara resmettikleri çizimlerde Iraklı yetkililerin göstericilere yönelik şiddetini, resmi kanalların protestoları ele alma biçimini, İran'ı ve Irak'taki yozlaşmış partilere desteğini kınayarak mağdurları ve devrimi yüceltti. Böylece tünel, Bağdat'ın dört bir yanından gelen sanatçıların katıldığı büyük bir sanat atölyesine ya da galeriye dönüştü.
Tüneldeki duvara çizim yapanlar arasındaki koltuk değnekleriyle ayakta duran engelli bir ressamın çizimi ise oradan geçen herkesin beğenisini kazandı. Ressam, yine kendisi gibi engelli bir adam çizmişti. Kahkaha ve kutlama havasının eşlik ettiği bir atmosferde, söz konusu ressamın çizimlerini inceleyen bir vatandaş “Hocam, kendinizi yolsuzluğun bir parçasıymışsınız gibi resmetmişsiniz” dedi. Engelli ressam ise utangaç bir gülümsemeyle cevap verdi: “Bu ülkede ihmal edilmiş olan çok sayıdaki engelli insanı tabir etmek istedim.”



İsrail ordusu, Güney Suriye'de Dürzilerin tedavi edileceği bir klinik açtı

Yüzleri bulanıklaştırılmış İsrail askeri hemşireleri ve doktorları bir Dürzi adamı tedavi ediyor (İsrail ordusunun videosundan ekran görüntüsü)
Yüzleri bulanıklaştırılmış İsrail askeri hemşireleri ve doktorları bir Dürzi adamı tedavi ediyor (İsrail ordusunun videosundan ekran görüntüsü)
TT

İsrail ordusu, Güney Suriye'de Dürzilerin tedavi edileceği bir klinik açtı

Yüzleri bulanıklaştırılmış İsrail askeri hemşireleri ve doktorları bir Dürzi adamı tedavi ediyor (İsrail ordusunun videosundan ekran görüntüsü)
Yüzleri bulanıklaştırılmış İsrail askeri hemşireleri ve doktorları bir Dürzi adamı tedavi ediyor (İsrail ordusunun videosundan ekran görüntüsü)

İsrail ordusu, dün Suriye'nin güneyinde Dürzi toplumuna tıbbi tedavi sağlamak amacıyla mobil bir klinik açıldığını duyurdu.

İsrail ordusundan yapılan açıklamaya göre klinik, Suriye'nin güneyindeki Dürzi kasabası Hadar yakınlarında bulunuyor.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre açıklamada, "Bu tesis, Suriye'deki Dürzi toplumuna destek olmak ve güvenliklerini sağlamak amacıyla yapılan çabaların bir parçasıdır." ifadeleri yer aldı.

Ordu, yüzleri bulanıklaştırılmış askeri hemşire ve doktorların, kolu alçıda olan bir adamı, yüzü bulanıklaştırılmış şekilde, geçici bir ev gibi görünen yerde tedavi ettiklerini gösteren video görüntüleri yayınladı.

Daha önce Suriye'nin güneyinde Dürziler ile militanlar arasında mezhepsel ayrılıklar nedeniyle kanlı çatışmalar yaşanmıştı.

Yahudi devletinin kuzeyindeki Safed kentindeki Ziv Tıp Merkezi'nde görevli bir doktor, çatışmaların başlamasından bu yana onlarca Dürzi'nin tedavi için İsrail'e sevk edildiğini söyledi.

3 Mayıs'ta yeniden başlayan çatışmaların ardından İsrail, Suriye'nin başkenti Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayı yakınlarına hava saldırısı düzenledi. Başbakan Binyamin Netanyahu, bunun, ülkesinin "Güney Şam'a (Suriye) güçlerinin konuşlandırılmasına" veya "Dürzi toplumuna yönelik herhangi bir tehdit" oluşturmasına izin vermeyeceği yönünde "açık bir mesaj" olduğunu söyledi.

frgty6u7
İsrail ordusu, güney Suriye'de mobil bir tıbbi tesisi işletiyor (İsrail ordusuna ait bir videodan ekran görüntüsü)

Suriye'deki Dürzi nüfusunun yaklaşık 700 bin olduğu tahmin ediliyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Dürzilerin büyük çoğunluğu ülkenin güneyinde, en güçlü oldukları bölge ise Süveyda Valiliği. Ayrıca Şam'a yakın Ceramana ve Sahnaya kentlerinde de varlık gösteriyorlar ve ülkenin kuzeybatısındaki İdlib'de sınırlı bir varlıkları bulunuyor.

İsrail'de Celile, Karmel Dağı ve işgal altındaki Golan Tepeleri'nde 20'den fazla köye dağılmış durumdalar. Merkezi İstatistik Bürosu'na göre İsrail vatandaşlarının sayısı 153 bin. Bunlara ilave olarak Golan'da yaklaşık 23 bin kişi daha bulunuyor ve bunların büyük çoğunluğu daimî İsrail ikametgahına sahip.