Bana kahve tercihini söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim

Bana kahve tercihini söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim
TT

Bana kahve tercihini söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim

Bana kahve tercihini söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim

Latte, cappuccino, espresso... Aralarındaki farkı anlamak bazen zor olsa bile kahve çeşitlerinin listesi böyle uzayıp gidiyor.
Türk kahvesi, Arap kahvesi, sütlü kahve ya da latte, cappuccino, espresso duyduğun veya denediğin kahve çeşitlerinden biri olabilir. Ancak dünyanın en büyük kahve şirketleri tarafından piyasaya sürülen çeşitlerle birlikte kafeler farklı kahve çeşitleri ve isimlendirmelere boğulmuş durumda. Peki, latte ile flat white ya da cappuccino ile espresso arasındaki fark ne?
Büyük bir fast food şirketi için yayınlanan bir televizyon reklamında, latte ile cappuccino arasındaki farkı açıklamak için tam bir dakika ayrılmış. Fakat şuan oldukça rağbet gören ve her iki türede benzetilen kahve çeşidi flat white, çeşitli kahvelerin tercih edildiği ve kahve seremonilerinin yapıldığı dünyanın dört bir yanındaki bazı şehirlerde hala bilinmiyor.
Öte yandan örneğin İtalya'da insanlar sabah saat 11’e kadar cappuccino içmeyi tercih ederken günün ilerleyen saatlerinde espressoyu tercih ediliyor. İtalyanların çoğu öğle veya akşam yemeğinden sonra cappucino içilmesini tuhaf karşılıyor ve bunu anormal buluyorlar. Sebebi ise İtalyanların kahvaltıya pek önem vermemeleri ve bunun yerine birkaç fincan yüksek kalorili cappuccino tercih etmeleri. Bu yüzden de İtalyanlar, bazı insanların bir öğün yemeğinin ardından nasıl olup da cappuccino içtiklerine anlam veremiyorlar.
İngiltere’de en çok tüketilen kahve çeşitleri ise latte, americano, mocha, flat white, buzlu kahve frappe ve espressodur. Bu arada yukarıda birkaç kez geçen flat white kahvenin sütün tadından ve aynı zamanda yalnızca konsantre kahve içeren americano tarzından hoşlanmayan kahve severler için en uygun tercih olduğunu söylememizde fayda var. Flat white, sütün yoğun olarak kullanıldığı lattenin aksine iki ölçek kahveye bir ölçek sütten yapılıyor.
Ancak tüm bunlarla birlikte bazılarına göre neden kahve içtiğimizin de bir önemi yok. Önemli olan tadı, lezzeti ve kokusunun yanı sıra sabahları kendimizi enerjik hissetmemize ve bir tür mutluluk hormonu salgılamamıza yardımcı olup olmadığıdır. Her birimizin bir kahve içme şekli ve sevdiği tat var. İnternette kahve çeşitleriyle ilgili bir araştırma yapmak istediğimde karşıma sayısız sonuç çıktı. Çok fazla kahve çeşidi ve isimlendirme vardı. Bir internet sitesinde 30’dan fazla kahve çeşidi görüntülerken diğer bir sitede 40’ın üzerinde kahve çeşidine rastladım. Fakat hala dünyanın dört bir yanında yaygın olarak tercih edilen ve bazıları için gerçekten popüler olan kahve çeşitleri bulunuyor. Onlar birkaçını sizler için listeledim;
Americano: Arabica bitkisinin en iyi kahve çekirdeklerinden yapılan bu kahveye biraz sıcak su eklemeniz yeterli. Amerikan askerlerinin kahve içmeye İkinci Dünya Savaşı sırasında başladıklarını biliyor muydunuz? Çünkü ancak bu şekilde daha fazla dayanabildikleri söylenir. ABD’deki baristalar (kahve yapan kişiler) bu kahve çeşidine ‘Americano’ adını vermişlerdir.
Latte: İtalyancada süt anlamına gelen lattenin adından da anlaşılacağı üzere içerisinde bol süt bulunur. Bu kahve türü Ortadoğu ve tüm dünyada oldukça yaygın ve popülerdir. Latte, kaynamış sütün içine sadece bir ölçek kahve ilave edilerek yapılır.
Cappuccino: Bu kahve türü ise neredeyse dünyanın en bilinen kahvelerinden biridir ve oldukça popülerdir. Cappuccino fincanının üstü, adeta bir pastanın üzerine benzer. Kaynatılmış süte bir ölçek kahve ve üzerine süt köpüğü eklenerek yapılan cappuccino, yukarıda da söylediğimiz gibi İtalyanlar tarafından sabah saat 11'den sonra asla içilmez. Çünkü bu içecek onlar için içerisindeki yoğun kaloriden dolayı kahvaltı yerine geçer ve bir öğünün ardından kesinlikle içilmemesi gerekir. Karşılaştığım birçok İtalyan bana, oldukça kalorili bir içecek olan cappuccinonun Ortadoğu ülkelerinde yemekten sonra nasıl tüketildiğini anlamadıklarını söylediler.
Espresso:  Öncelikle bu kahvenin adının bazılarının söylendiği gibi ekspresso değil, espresso olduğunu açıklamakta fayda var. Güçlü tazyik özelliğine sahip bir makine tarafından fincana dökülen sıcak suya, iyi kalitede bir ölçek kahvenin ilave edilmesiyle yapılan espresso, bazılarının zannettiği gibi hazırlanışı kolay bir kahve değildir. Çünkü yapımında en iyi kahve çekirdeklerinin seçilmesi gerekir. Genellikle tadı acı olan espressonun böyle olmasının nedeni çekirdeğinin iyi olmamasından kaynaklanır. Bu yüzden çevrenizde iyi espresso yapan kahve dükkanlarının sayısı bir elin parmaklarını geçmez.
Flat white: Bu kahve çeşidinin serüveni ise Yeni Zelanda ve Avustralya’daki long black kahvesiyle başladı. Hazırlamak için yapmanız gerekenler ise bir ölçek espressonun üzerine süt kreması dökmek. Flat white şuan Avrupa ülkelerinin en çok tercih edilen kahvesi haline gelmiş durumda.
Long black: Bu kahveyi ise bir fincan sıcak suya iki ölçek espresso ekleyerek elde edebilirsiniz. Americanoya benzeyen long black ile aralarındaki fark, long black yaparken fincana önce suyun koyulmasıdır. Aksi takdirde bir fincan americano yapmış olursunuz.  Oldukça sert bir kahve çeşidi olan long black, tıpkı espressodaki gibi üzerinde süt kremasıyla servis edilir. Bu da onu americanodan ayırır.
Macchiato: Bu kahve çeşidinin içeriğinde de bir ölçek espresso ve üzerinde süt köpüğü bulunur. Macchiato içerisindeki süt oranının daha düşük olması sebebiyle cappuccinodan daha serttir. Macchiato, espresso ile aynı fincanda servis edilir.
Mochaccino: Kısaca mocha olarak bilinen bu kahve ise tıpkı latte gibidir ve içerisine toz çikolata eklenir. Bazen de isteğe göre üzerine süt kreması ile servis edilebilir. Bazıları mochayı tadı tam bir kahveye benzemediği ve tatlı gibi olduğu için ‘başlangıç kahvesi’ olarak adlandırıyor.



Elektrikli lolipop sanal dünyaya tat katacak

"Lolipop" cihazları sanal gerçeklik ortamlarına tat getirebilir (PNAS)
"Lolipop" cihazları sanal gerçeklik ortamlarına tat getirebilir (PNAS)
TT

Elektrikli lolipop sanal dünyaya tat katacak

"Lolipop" cihazları sanal gerçeklik ortamlarına tat getirebilir (PNAS)
"Lolipop" cihazları sanal gerçeklik ortamlarına tat getirebilir (PNAS)

Araştırmacılar tat alma duyusunu sanal gerçekliğe (VR) taşıyan, lolipop şeklinde bir cihaz geliştirdi.

Hong Kong Şehir Üniversitesi'nden bir ekip tarafından geliştirilen VR ağızlığı, kullanıcının tat tomurcuklarını uyararak farklı tatlar sunabiliyor.

Araştırmacılar bunu "ayarlanabilir tat" deneyimleri için VR uygulamalarında kullanılabilen "taşınabilir, lolipop şeklinde bir tat alma arayüzü" diye tanımlıyor.

Bilim insanları teknolojiyi detaylandıran bir çalışmada, "Görme, işitme, dokunma ve koku alma duyularının yanı sıra tat, insan deneyiminin hem fizyolojik hem de psikolojik yönlerini önemli ölçüde etkiliyor ancak VR uygulamalarında tat üreten teknolojilerin geliştirilmesine yönelik araştırmalar henüz emekleme aşamasında" diye yazdı.

VR, artırılmış gerçeklik (AR) ve karma gerçeklik (MR) ortamlarında ayarlanabilir bir tat platformu oluşturmak için iki ila 9 farklı seçeneği kapsayan bir dizi akıllı ve taşınabilir lolipop şekilli tat arayüz sistemi rapor ediyoruz.

Lolipop, şeker, tuz, sitrik asit, kiraz, çarkıfelek meyvesi, yeşil çay, süt, durian ve greyfurt olmak üzere 9 farklı aroma üretebilen çeşitli tat üreticilerine sahip.
 

Görsel kaldırıldı.
Farklı sayıda tat üreticisine sahip üç farklı VR lolipop prototipi (PNAS)

Bu aromaların her biri, cihazın yüzeyindeki küçük jel keselerine yerleştirilmiş gıda sınıfı kimyasallar aracılığıyla iletiliyor.

Bu jel keseleri bir elektrik akımıyla uyarıldığında, içlerindeki kimyasallar yüzeye çıkıyor ve aromayı üretmek için dildeki tükürükle karışıyor.

Daha sonra aroma yoğunluğu jel keselerine giden voltaj değiştirilerek artırılıp azaltılabiliyor.

VR lolipopun yaratıcıları, muhtemel uygulamalar arasında uzaktan alışveriş, insan-makine arayüzleri ve eğlencenin yer aldığını söylüyor.

"Miniaturised, portable gustation interfaces for VR/AR/MR" (VR/AR/MR için minyatürleştirilmiş, taşınabilir tat arayüzleri) başlıklı çalışma bu hafta Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) adlı akademik dergide yayımlandı.

Tat uyarıcı teknoloji daha önce bardak ve çatal bıçak takımlarında kullanılmak üzere geliştirilmiş ancak bunlar öncelikle yaşlılık veya kanser tedavileri sonucunda tat alma duyusunu kaybedenlere bu yetiyi geri kazandırmaya odaklanmıştı.

Independent Türkçe