​Jovanovich: Trump, yalanlarıyla itibarımı zedeliyor

ABD’nin eski Kiev Büyükelçisi Mary Jovanovich (AP)
ABD’nin eski Kiev Büyükelçisi Mary Jovanovich (AP)
TT

​Jovanovich: Trump, yalanlarıyla itibarımı zedeliyor

ABD’nin eski Kiev Büyükelçisi Mary Jovanovich (AP)
ABD’nin eski Kiev Büyükelçisi Mary Jovanovich (AP)

ABD’nin eski Kiev Büyükelçisi Mary Jovanovich, Başkan Donald Trump’ın azli soruşturması kapsamında halka açık bir duruşma oturumunda İstihbarat Komitesi huzurunda ifade verdi.
Demokratların egemen olduğu Temsilciler Meclisi’ndeki oturumda bazı başlıklar öne çıktı.
Başkan Trump, milyonlarca Amerikalının televizyonda canlı olarak izlediği söz konusu oturumda ifade veren 33 yaşındaki Dışişleri Bakanlığı diplomatı Jovanovich hakkında şaşırtıcı açıklamalarda bulundu.
Trump, duruşma devam ederken Twitter hesabından Jovanovich’e saldırarak “Mary Jovanovich, nereye gittiyse orda işler kötüye gitti. Somali’deydi, orada ne oldu? Ukrayna’ya gidişinde ise Ukrayna Devlet Başkanı’yla ikinci telefon görüşmemde Jovanovich hakkında olumsuz bir şekilde konuştu. ABD Başkanı’nın, idaresinde hizmet edecek büyükelçileri tayin etme hakkı vardır” ifadelerinde bulundu.
Bu açıklamaların bir kısmını okuyan Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi Başkanı Adam Schiff, duruşma salonundaki herkes bu ifadelere şaşırırken, Jovanovich’ten bunlara cevap vermesini istedi. Jovanovich’in “Bu, çok korkutucu” cevabı üzerine Schiff, “Buradaki bazılarımız, şahitlerin korkutulmasını çok ciddiye alıyor” dedi.
Trump’ın söz konusu açıklamaları, Jovanovich’in Trump'ın kişisel avukatı Rudy Giuliani’nin başlattığı bir kampanya sonucunda Mayıs ayında Ukrayna’nın başkenti Kiev’den geri çağrılmasının ardından yaşadığı hayal kırıklığını anlatmasından sonra geldi.
Jovanovich, Trump’ın 25 Temmuz'da Ukraynalı mevkidaşı Vladimir Zelenskiy ile yaptığı konuşmada kendisinden bahsederek onu ‘kötü haber’ olarak nitelendirmesinden duyduğu üzüntü ve şaşkınlığı ifade etti.
Georgetown Üniversitesi'nde ders veren ve hala Dışişleri Bakanlığı çalışanı olan Jovanovich, Trump’ın kendisi hakkında bazı sıkıntılar yaşayacağını söylediğini öğrendiğinde bunu bir çeşit tehdit olarak algıladığını belirterek “Metni okuduğum o an çok kötüydü. Beni o sırada gören bir kişi, rengimin solduğunu ifade etti” dedi.
Aynı zamanda Jovanovich, Giuliani’nin Ukraynalı birkaç yolsuzluk suçlusuyla beraber neden kendisini hedef alan bir karalama kampanyası yürüttüğünü anlamadığını belirtti. Hakkındaki asılsız suçlamalar ve yanlış bilgilendirmelere kurban gittiğini ifade etti.
Trump’ı asla aleni bir şekilde eleştirmediğini belirten Jovanovich, “Başkanın, istediği zaman herhangi bir nedenden dolayı idaresinde hizmet edecek büyükelçileri tayin etme hakkı olduğu hususunda şüphe duymuyorum. Yalnızca, yalan söyleyerek beni itibarsızlaştırmasının nedenini anlamıyorum” dedi.
Cumhuriyetçi Temsilciler, 2020 Başkanlık seçimleri adayı olan Joe Biden’ın oğlu Hunter Biden hakkında sorular yöneltti. Hunter Biden babası, eski Başkan Barack Obama’nın yardımcılığını yaptığı sırada Ukraynalı ‘Borisma’ gaz şirketinin yönetim kurulundaydı. Başkan Trump da 25 Temmuz’da Zelenskiy ile yaptığı telefon konuşmasında Biden ailesinin soruşturulmasını istemişti. Jovanovich ise söz konusu soruya “Bunun bir çıkar çatışması gibi göründüğünü düşünüyorum” cevabını verdi.
Jovanovich, Kiev’den geri çağrılması hususunda Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'dan yeterli destek alamadığı için hayal kırıklığına uğradığını belirtti.
Büyükelçi, ayrıca şu açıklamaları yaptı: “Kriz, artık sadece bireyleri değil tüm kurumu etkiliyor. Dışişleri Bakanlığı içinde küresel düzeyde karmaşık bir aşamada bir boşluk yaratılıyor. Şimdi diplomatlarımızı zayıflatma zamanı değil”.
Demokrat ve Cumhuriyetçi milletvekilleriyle avukatlar, art arda sorularını yöneltirken Jovanovich ise tutarlı ve istikrarlı bir şekilde sorulara net cevaplar verdi. Bazen sadece “Evet” ya da “Hayır” dedi.
Ancak bu konuların ailesi içindeki yankılarına cevap vermekten kaçınarak “Bu konuya girmeyi gerçekten istemiyorum, ancak sorduğunuz için teşekkürler. Açıkçası çok zor ve acı bir dönemdi. Sahip olduğumuz tek şey itibarımızdı” ifadelerinde bulundu.
Jovanovich’in ifadesini tamamlaması ve Adam Schiff’in söz konusu duruşmanın sona erdiğini ilan etmesinin ardından, salonda bulunan katılımcılardan alkış sesleri geldi. Bu, bu tür duruşmalarda nadir görünen bir durumdu.



Gazeteciler, Filistin topraklarında işlenen savaş suçları ve basın özgürlüğünün engellenmesi nedeniyle Paris'te suç duyurusunda bulundu

Gazze Şehri'nin doğusundaki evlerinin enkazı arasında yerlerinden edilen Filistinli aileler için geçici çadırlar (EPA)
Gazze Şehri'nin doğusundaki evlerinin enkazı arasında yerlerinden edilen Filistinli aileler için geçici çadırlar (EPA)
TT

Gazeteciler, Filistin topraklarında işlenen savaş suçları ve basın özgürlüğünün engellenmesi nedeniyle Paris'te suç duyurusunda bulundu

Gazze Şehri'nin doğusundaki evlerinin enkazı arasında yerlerinden edilen Filistinli aileler için geçici çadırlar (EPA)
Gazze Şehri'nin doğusundaki evlerinin enkazı arasında yerlerinden edilen Filistinli aileler için geçici çadırlar (EPA)

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), Fransa şubesi Ulusal Gazeteciler Birliği (SNJ) ile iş birliği yaparak, 26 Kasım'da Paris'teki Ulusal Terörle Mücadele Savcılığı'na, Filistin topraklarında medya özgürlüğünü engelleme ve savaş suçları işleme suçlamalarıyla şikayette bulundu.

Kimliği belirsiz kişiye karşı açılan dava, Fransız gazetecilerin güvenliklerini ve çalışmalarına devam edebilmelerini sağlamak amacıyla gizlice toplanan çok sayıda tanık ifadesine dayanıyor.

İki kuruluştan yapılan açıklamada, "Temel ilkeler olan basın özgürlüğü ve bilgiye erişim hakkı Gazze ve Batı Şeria'da yeniden tesis edilmelidir"denildi.

"İşgal altındaki Filistin topraklarında gazetecilerin çalışmalarının yaygın olarak engellendiği göz önüne alındığında, sembolik açıklamalar önemini koruyor, ancak yeterli değil. Harekete geçilmeli ve Fransız yargısının bu konuda bir rolü olmalı. Geçen hafta Paris'te yaptığımız şikayetin anlamı da bu."

Şikayette, özellikle 7 Ekim 2023'ten bu yana hiçbir yabancı gazetecinin serbestçe girmesine izin verilmeyen Gazze'ye uygulanan medya karartması ve Hamas saldırıları hedef alınıyor.

İki kuruluş, bu durumu "silahlı çatışmada eşi benzeri görülmemiş bir karartma" olarak nitelendirirken, Filistinli gazetecilere ve medya çalışanlarına yönelik "sert baskı"nın da eşlik ettiğini belirterek, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu'nun 225 cinayeti belgelediğini kaydetti.

Kuruluşlar, İsrail ve Batı Şeria'da gazetecilerin çalışmalarına getirilen kısıtlamaları da kınadı.

Sahada çalışan Fransız muhabirler, günlük hayatta olayları takip etmelerinin engellendiğini, tehdit edildiğini, ekipmana el konulduğunu, fiziksel saldırılara maruz kaldıklarını, silahların savrulduğunu, tutuklamalar, aramalar ve sorgulamalar, gözaltılar ve keyfi sınır dışı edilmeler yaşandığını ve hatta bazen "vurulduklarını" anlattılar.

Şikayette, belirli bir kişiyi hedef almadıklarını belirtilerek, belgelenen ihlallerin işgal altındaki topraklarda, siviller ve yerleşimcilerin yanı sıra askeri, polis, gümrük ve idari birimlere atfedildiği, "olayların doğru ve dengeli bir şekilde aktarılmasını engellemek ve tek taraflı bir anlatım dayatmak" amacı güdüldüğü belirtildi.

Bu bağlamda SNJ Genel Sekreterleri Vanessa Ribush ve Julien Fleury, "Gazeteciler gözlemci olarak görülmekte zorlanıyorlar, çünkü çoğu zaman aktivist, hatta terörist gibi muamele görüyorlar" dedi.

"Onlarca silahlı yerleşimci tarafından takip edildiklerinde, hayatlarına yönelik tehlike mevcut ve bazen somut hale geliyor. Gazetecilerin temel haklarının bu şekilde ihlal edilmesi cezasız kalamaz" diye eklediler.

İki örgüt, işgal altındaki topraklarda yaşanan ihlallerin, İsrail'in "devlet dokunulmazlığı"nı ileri sürmesini engellediğini ve özellikle ihlallerin Fransız vatandaşlarını etkilemesi ve temel özgürlüklerini ihlal etmesi nedeniyle, Fransız yargısının harekete geçmesinin önünü açtığını savundu.

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu Genel Sekreteri Anthony Bellanger ise "Fransız gazetecilerin uluslararası insancıl hukukun tamamen geçerli olduğu alanlarda çalışmalarını engellemelerine, tehdit ve sindirilmelerine veya hedef alınmalarına artık izin vermeyeceğiz" dedi. Bellanger, "Basın özgürlüğü çiğnendiğinde ve savaş suçları işlendiğinde, Fransa vatandaşlarını korumak için harekete geçmelidir. Şikayetimiz, uluslararası hukukun üstünde kimsenin olmadığını ve gerçeğin susturulamayacağını herkese hatırlatmak için gerekli bir adımdır" ifadesini kullandı.

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu ve Ulusal Gazeteciler Birliği'ni temsil eden avukatlar Inès Dafoe ve Louise L. Yafe, bu şikayetin Fransa'da "eşi benzeri görülmemiş" olduğunu doğrulayarak, "Gazetecilerin çalışmalarının sistematik olarak engellenmesi ve onları hedef alan savaş suçları temelinde, çatışma bölgesindeki Fransız muhabirlerini korumak için ulusal bir mahkemeye ilk kez böyle bir dava açıldı" dediler.

"Basın özgürlüğünün korunması, hukukun üstünlüğüyle yönetilen her devlette temel bir ilkedir ve Fransız gazetecilerin görevlerini yerine getirme yetenekleri ihlal edildiğinde, mahkemelere başvurmalarını tamamen haklı çıkarır" vurgusu yapıldı.


Kremlin: Putin-Witkoff görüşmesi, çatışmanın barışçıl çözümü için önemli bir adım

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
TT

Kremlin: Putin-Witkoff görüşmesi, çatışmanın barışçıl çözümü için önemli bir adım

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bugün ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile yapacağı görüşmenin Ukrayna ile olan çatışmanın barışçıl bir şekilde çözülmesi için önemli bir adım olduğunu bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Rus medya kuruluşu RT’den aktardığına göre Peskov, Putin ve Witkoff'un bugün Washington'un son günlerde Kiev ile yaptığı görüşmelerde elde ettiği sonuçları tartışacaklarını söyledi.

Peskov, “Rusya barış görüşmelerine açık, ancak Ukrayna'daki askeri operasyon çerçevesinde belirli hedeflerine ulaşması gerekiyor... Rusya, Ukrayna çatışmasına gelecek nesiller için bir çözüm bulunmasını istiyor” ifadelerini kullandı.

Witkoff, Miami'de Ukrayna heyetiyle yapılan görüşmelerin sonuçlarını Rusya Devlet Başkanı’na aktarmak ve Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için Başkan Donald Trump'ın önerilerini iletmek üzere Putin ile görüşmeye hazırlanıyor.


Uluslararası Ceza Mahkemesi, ABD yaptırımları karşısında bağımsızlığını savunuyor

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Yargıç Tomoko Akane (Mahkeme web sitesi)
Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Yargıç Tomoko Akane (Mahkeme web sitesi)
TT

Uluslararası Ceza Mahkemesi, ABD yaptırımları karşısında bağımsızlığını savunuyor

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Yargıç Tomoko Akane (Mahkeme web sitesi)
Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Yargıç Tomoko Akane (Mahkeme web sitesi)

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı ve birçok Avrupa ülkesi, dün, üst düzey yetkililerinden bazılarını hedef alan ABD yaptırımlarıyla karşı karşıya olan kurumun bağımsızlığını güçlü bir şekilde savundu.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Tomoko Akane, Lahey merkezli mahkemenin üye devletlerinin temsilcilerinin yıllık toplantısının açılışında, "Açıkça söyleyelim, hiçbir baskıyı kabul etmiyoruz" dedi.

"Bağımsızlığımız ve tarafsızlığımız temel ve dokunulmaz ilkelerimizdir. Bağlılığımız yalnızca Roma Statüsü'ne (mahkemenin kuruluş metni) ve uluslararası hukukadır."

Savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla yargılananları yargılayan Uluslararası Ceza Mahkemesi, 23 yıllık tarihindeki en zor dönemi yaşıyor.

dfr
Uluslararası Ceza Mahkemesi Genel Merkezi, (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama emri çıkarılmasına öfkelenerek, mahkemedeki hakim ve savcılara yaptırım uyguladı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Kerim Han, kendisine yöneltilen cinsel saldırı iddialarını reddeden soruşturma tamamlanana kadar görevden uzaklaştırıldı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Kerim Han, kendisine yöneltilen cinsel saldırı iddialarını reddetti ve hakkında açılan soruşturma tamamlanana kadar görevden uzaklaştırıldı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Macaristan da dahil olmak üzere dört üye ülke Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden çekilme niyetlerini açıkladı.

Lahey'deki yıllık toplantıya katılan Fransa Adalet Bakanı Gerald Darmanin, Fransa'nın mahkemeye olan "sarsılmaz bağlılığını" vurguladı.  

Darmanin, "Mahkeme eşi benzeri görülmemiş bir dönemden geçiyor. Aralarında bir Fransız yargıcın da bulunduğu hâkim ve savcıları hedef alan yaptırımlar ve zorlayıcı tedbirlerle karşı karşıya" dedi ve "Bu tedbirler kabul edilemez" ifadesini kullandı.

Avrupa Birliği adına konuşan Danimarka temsilcisi Elisabeth Sondergaard Kroon, bloğun "mahkemeyi kendisine yönelik tehdit ve yaptırımlara karşı güçlü bir şekilde savunduğunu" söyledi.