İndirim günlerinde güvenliğe dikkat

İndirim günlerinde güvenliğe dikkat
TT

İndirim günlerinde güvenliğe dikkat

İndirim günlerinde güvenliğe dikkat

Alışverişseverlerin sevdiği günlerden 11 Kasım Bekarlar Günü ile başlayan, 29 Kasım’daki Efsane Cuma, 2 Aralık’taki Siber Pazartesi ve Yılbaşı ile devam eden indirim çılgınlığı günlerinde, dolandırıcılara karşı dikkat çekildi.
11.11 Bekarlar Günü ile başlayan, 29 Kasım’daki Efsane Cuma, 2 Aralık’taki Siber Pazartesi ve Yılbaşı ile devam edecek indirim çılgınlığı günleri vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği alışveriş etkinlerin başında geliyor. Uzmanlar, alışveriş yaparken güvenliğe dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Bankacılık zararlı yazılımları, sahte android bankacılık uygulamaları ve sahte e-ticaret sitesi gibi saldırı yöntemleri kullanan siber dolandırıcıların tuzağına düşmemek için aslında çok basit bazı kurallara dikkat etmenin yeterli olacağını anlatan Avantajix.com’un kurucu ortağı Güçlü Kayral, konu ile ilgili şu önerilerde bulundu: "Abartılı kampanya, indirim ve hediye tekliflerine itibar edilmemeli. Tüketici kampanyanın mantıklı olmasına dikkat etmeli. Fiyatı 2 bin TL olan bir telefonu kimse 300 liraya satmaz. Bu tür abartılı indirimleri mutlaka sorgulayın. Sahte sitelere karşı önlem olarak veri girmeden veya indirmeden önce web sitesinin iletişim bilgileri, SSL Sertifikası kesinlikle kontrol edilmeli. SSL sertifikası olup olmadığı, siteye girildiğinde adres barının sol köşesinde bulunan kilit işareti ile anlaşılabilir. Kilit işaretinin olmaması, dolandırıcılık niyeti olmasa bile o sitenin güvenilir olamayacağı anlamına gelir. Ödeme sırasında limiti o alışverişin miktarıyla sınırlı sanal kredi kartı kullanılmalı ya da varsa kapıda ödeme seçeneği tercih edilmeli. Bilgisayar, tablet veya akıllı telefon olsun, alışverişte mutlaka tüketici kendi cihazınızı kullanmalı. Halka açık Wi-Fi noktalarından alışveriş yapılmamalı. Her internet bağlantısı, online ödemeler için yeteri kadar güvenli değildir''.

 


İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe