Irak'ta sessiz göç: Siyasetçi Adnan Paçacı hayatını kaybetti

Adnan Paçacı
Adnan Paçacı
TT

Irak'ta sessiz göç: Siyasetçi Adnan Paçacı hayatını kaybetti

Adnan Paçacı
Adnan Paçacı

Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih ve Başbakan Adil Abdulmehdi’nin başsağlığı dileği dışında, eski Iraklı siyasetçi Adnan Paçacı’nın ölümü, ülkesinde pek fazla etki yaratmadı. Paçacı’nın ölümünün ardından yaşanan sessizliğin sebebi çok. Bunlardan en önemlisi ise protesto gösterilerinden kaynaklanan öfkeli sesler dışında hiçbir sesin duyulmaması ve aynı şekilde Adnan Paçacı’nın Irak siyasi sahnesinden yıllar önce uzaklaşarak kabuğuna çekilmiş olması.
Hali hazırda devam eden gösterilerde, 2000 ve 2002 doğumlu yeni neslin pek çoğu, Adnan Paçacı isimli Iraklı siyasetçiyi tanımıyor. Babası Muzahim Paçacı, Irak’taki Monarşi’nin başındaki isimdi. Adnan Paçacı, 1959 yılında Irak’ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi oldu, ancak bugün sokaklara dökülen gençler o dönem henüz doğmamıştı. 1960’lı yıllarda eski Cumhurbaşkanı Abdurrahman Arif başkanlığındaki hükümette Dışişleri Bakanı görevini yürüten Paçacı, başkent Bağdat’taki Tahrir Meydanı’nda başlayan “Tuk Tuk” kuşağı tarafından bilinmiyor.
1968 yılında sürgüne gönderilen Paçacı, eski rejimin muhalifleri kabul edilen Ahmed Chalabi, Muhammed Bakır El-Hekim, Celal Talabani, Mesud Barzani ve İyad Allavi gibi tanınmış siyasetçiler arasında yer almadı. 1990’larda Iraklı muhalifler, ABD liderliğindeki birçok ülkeyi, Saddam Hüseyin’i devirmeye ikna edince, ana gövdesini Şii ve Kürtlerin oluşturduğu güçler, ulusal değişimi tamamlamak için Sünni sembollere yöneldi. Irak, Şii, Sünni ve Kürtlerden oluşan bir yönetimi benimseyen devlet olduktan sonra Paçacı ve Şerif Ali bin Hüseyni ise Sünni Araplar arasında tanınan isimler olarak ön plana çıktı.
2003 yılında Saddam Hüseyin’in devrilmesi ile Irak’taki yönetim şekli etnik ve mezhepsel dağılıma göre oluştu. Mecliste 25 üyenin ortak kararıyla 9 kişilik Yönetim Kurulu Konseyi’nin başına getirilen Paçacı, 2004 yılında yönetimin Iraklılara devredilmesi ile Saddam Hüseyin’in ardından Cumhurbaşkanı olabilecek ilk isim iken, daha sonra bu göreve Gazi El Yaver getirildi.
Paçacı, Irak’ın kraliyet döneminde önde gelen ailelerden birine mensup. Paçacı, Saddam döneminden hayatının büyük bir bölümünü Abu Dabi’de sürgünde geçirdi.



Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki durumu "kırılgan ve tehlikeli" olarak nitelendirerek, ülkesinin güney komşusunun birliğinden yana olduğunu ve Şam'daki yeni yönetimi uluslararası topluma açılmaya teşvik ettiğini söyledi.

Fidan, Türkiye'nin Suriye'ye yaklaşımının, Suriye'ye ilişkin temel kararların Suriyeliler tarafından alınması ilkesine dayandığını belirtti. Hem Suriye hem de Irak'ta "kaygan zemin" ve "kırılgan ve tehlikeli" bir durum olduğunu, Türkiye'nin genel olarak bu durumu ele alma ve iyileştirme kapsayıcılığına dayanan son derece yapıcı bir dış politika izlediğini vurguladı.

Suriye tarafının Türkiye'nin kendileri için neyi temsil ettiğini iyi fark ettiğini vurgulayarak, "Oradaki kardeşlerimizle (yeni Suriye yönetimi) bazı istişarelerde bulunuyoruz ve Suriye bölgesinin birliğine önem veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
Fidan, dün gece televizyon röportajında ​​konuşuyor (TC Dışişleri Bakanlığı)

Fidan, dün gece 24TV'ye verdiği röportajda, yeni Suriye hükümetinin diğer ülkelerle çıkarlarını ilerletmek için atacağı adımların önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Suriye hükümetinin üçüncü ülkelerle görüşmeler yapmasını, uluslararası topluma yeni Suriye'nin mahiyetini anlatma çabalarının doğal bir adımı olarak gördüğünü ve bunu önemli bulduğu için açıkça teşvik ettiğini ifade etti. Fidan, hedeflediği üçüncü ülkelerin hangileri olduğunu belirtmezken, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara son günlerde ülkesindeki durumu yatıştırmak için İsrail ile dolaylı temaslarda bulunduğunu söyledi. Şara yönetimi, İbrani devletiyle dolaylı temasların yanı sıra Batı ve Arap ülkeleriyle de temaslarını sürdürüyor.

Eski rejim döneminde Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fidan, Avrupa Birliği ve ABD tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini, bölgedeki bazı ülkelerin tutumlarındaki ayrışmanın diyalog ve ikna yoluyla çözülmesi gerektiğini kaydetti.

PKK'nin Suriye'deki varlığına, örneğin Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) öncülüğündeki Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG) üzerinden ve Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Türkiye'de devam eden PKK'yi tasfiye sürecine yönelik izleyeceği yola ilişkin soruya Fidan, "Bizim için önemli olan, Türkiye'yi başından beri etkileyen silahlı terörist unsurların artık bölgede olmamasıdır" dedi.

"PKK kendini feshedip silah bırakmaya karar verirse, bunun Suriye ve Irak'taki varlığını nasıl etkileyeceğini zamanla hep birlikte göreceğiz."

Fidan, "Suriye ve Irak'taki durum istikrarsız ve Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Türkiye içindeki varlığı neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak bu iki ülkenin toprakları hala işgal altında. Onlara adım atmaları gerektiğini söylüyoruz ve topraklarının işgalinden de rahatsız olduklarını kaydediyoruz" diye devam etti.

Görsel kaldırıldı. Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı'da (AFP)

Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Suriye'deki durum ve ABD'nin çekilme planlarını ele alan telefon görüşmesiyle ilgili olarak Fidan, "ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı mutlak gereklilik değildir" ifadelerini kullandı.

ABD'nin, terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadelede müttefik olarak Kürt birliklerine verdiği destek, Ankara ile Washington arasındaki tartışmalı konulardan biri. Türkiye, DEAŞ'a karşı mücadelede Suriye hükümetine destek vermeyi ve binlerce DEAŞ üyesi ve ailelerinin tutulduğu cezaevlerinin güvenliğini SDG yerine sağlamayı teklif etti. Türkiye ayrıca Suriye'de örgütle mücadele etmek için Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan'ın da aralarında yer aldığı beşli bir mekanizma oluşturmak için çalışıyor. 

Fidan, Türk-Amerikan ilişkilerinin mükemmel olması gerektiğini belirterek, Erdoğan ve Trump'ın, eğer sorunlar varsa bunların çözülmesi gerektiği konusunda mutabakata vardıklarını söyledi. Trump yönetiminin, ABD'de yıllardır görülmemiş, klasik Cumhuriyetçi yaklaşımdan daha devrimci, radikal değişimi hedefleyen bir dış politika yaklaşımı benimsediğini kaydetti.

Trump'ın politikalarının Türkiye üzerindeki olası etkilerinin Türkiye tarafından yakından takip edildiğini ve birçok alanda yankılarının neler olabileceğinin görüşüldüğünü belirtti.