Alman polisinden bir terör şüphelisine gözaltı

Foto: Almanya Polisi’nin Özel Kuvvetleri (EPA)
Foto: Almanya Polisi’nin Özel Kuvvetleri (EPA)
TT

Alman polisinden bir terör şüphelisine gözaltı

Foto: Almanya Polisi’nin Özel Kuvvetleri (EPA)
Foto: Almanya Polisi’nin Özel Kuvvetleri (EPA)

Almanya polisi, terör saldırısı planladığından şüphelenilen 26 yaşındaki Suriye uyruklu bir kişiyi gözaltına aldı.
Polis şüphelinin bomba yapımı için kimyasal madde aldığını açıkladı. Ayrıca Berlin Savcılığı, şüphelinin Telegram aplikasyonu üzerinden sohbet grubundaki diğer şüphelilerle birlikte silah ve patlayıcıların nasıl yapıldığına dair bilgi alışverişinde bulunduğunu iddia etti.
Öte yandan yapılan basın açıklamasında, Federal Savcılık, şüphelinin dairesinin özel polis tarafından arandığını belirtti. Şüphelinin son aylarda aseton peroksit adlı patlayıcı bir maddenin üretiminde iki ana bileşen olan aseton ve hidrojen peroksit adlı maddeleri satın aldığı ifade edildi.
Federal Savcılık, şüphelinin ‘bu patlayıcı maddeyi belli olmayan bir tarihte patlatmayı ve bununla mümkün olduğu kadar çok insanı öldürmeyi ve yaralamayı planladığını’ açıkladı.
İçişleri Bakanlığı sözcüsünün AFP'ye verdiği bilgilere göre şüphelinin başkent Berlin'deki bir ilkokulda temizlik işçisi olduğu ortaya çıktı. Bundan önce ise şüpheli bir müzede çalışıyordu.
Diğer yandan, Almanya'nın kuzey kesiminde yer alan Lübeck kentindeki Alman polisine bağlı Özel Kuvvetler bir yerleşim kompleksini inceledi ve 'ülkenin güvenliğini tehdit eden tehlikeli bir eylem için hazırlık yapıldığı' şüphesinin arka planında kanıtlar ele geçirildiğini açıkladı.
Lübeck'in de içinde bulunduğu Schleswig-Holstein eyaleti Başsavcısı Stephanie Gropp, Alman haber ajansı DPA'ya yaptığı açıklamada "Silah bulmayı umduk ama hiçbirini bulamadık" dedi. Gropp operasyon sırasında hiç kimsenin gözaltına alınmadığına da dikkati çekti.
Şarku’l Avsat’ın DPA'dan verdiği bilgilere göre, güvenlik operasyonu yerel saate göre bu sabah saat 05.30'da Lübeck'te bulunan 'Genin' mahallesindeki bir binanın aranmasıyla başladı. Polis bu binanın apartman dairelerinin ve ofislerin bulunduğu büyük bir bina olduğunu söyledi.
Gropp sözlerinde “Delil bulduğumuz için bir soruşturma başlattığımızı doğrulayabilirim. Bu mesele ulusal güvenlik suçlarıyla ilgilidir” ifadelerine yer verdi.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times