ABD'den DEAŞ militanlarını geri alması için Avrupa'ya baskı

ABD Dışişleri Bakanlığı Terörle Mücadele Koordinatörü Nathan Sills
ABD Dışişleri Bakanlığı Terörle Mücadele Koordinatörü Nathan Sills
TT

ABD'den DEAŞ militanlarını geri alması için Avrupa'ya baskı

ABD Dışişleri Bakanlığı Terörle Mücadele Koordinatörü Nathan Sills
ABD Dışişleri Bakanlığı Terörle Mücadele Koordinatörü Nathan Sills

ABD, dün, DEAŞ’lı vatandaşlarını ülkelerine geri alması için Avrupa ülkelerine yönelik diplomatik bir kampanya başlattı.
Washington, örgüte katılanların soruşturulması için Avrupa ülkelerine baskı yapmak adına Brüksel’deki yetkililer ile görüşmeye başladı. ABD Dışişleri Bakanlığı Terörle Mücadele Koordinatörü Nathan Sills, ABD’nin Avrupalı müttefiklerine, militanların ülkelerine dönmelerinin onlarla mücadelenin en etkili yolu olacağına dair güvence verdiğini söyledi.
Atılan bu adım, ABD ile Avrupa ülkeleri arasında Suriye’de tutulan binlerce DEAŞ’lının kaderinin ne olacağına dair yapılan tartışmaların ardından geldi. Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde başlattığı harekâtın ardından gözaltında tutulan yabancı militanları ülkelerine geri göndermeye başladı. NATO üyesi olan Türkiye’nin bu adımı Avrupalı müttefiklerini kızdırdı. Fransa, yabancı uyruklu DEAŞ militanlarının yargılanması konusunda Irak ile görüşmelere başlarken, ABD, bu durumun Irak’a haksız bir yük yüklediğini savunarak, bu stratejinin “sorumsuzca” olduğunu kaydetti. Washington, Batılı ülkelerin, bu davaları daha iyi çözebilecek yargı sistemleri olduğunu düşünüyor.
Önceki gün Brüksel’de yetkililer ile bir araya gelerek görüşmeler yapan Sills, daha sonra yaptığı açıklamada, “Hepimiz teröristlere karşı sert olunması gerektiğinin farkındayız. Teröristlere karşı yöntemin, onları soruşturmak gerektiği olduğuna inanıyoruz. Bütün devletlerin işlenen suçlar için vatandaşlarını geri alma ve soruşturma zorunluluğu var. Hala ülkeye dönmek için bir aciliyet duygusunun olduğu düşünülüyor” ifadelerini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Terörle Mücadele Koordinatörü açıklamalarında, “Onları çölde bırakmak etkili bir çözüm değil. Bu durum onları savaş alanına geri döndürme yollarını olası kılıyor, bu tehdit terörizme dönüşün kabul edilmesi. Bölgedeki ülkeler zaten dolu. Bu vatandaşları denetleyerek, toplumla yeniden bütünleşmeleri için doğru olan şeyi yapacağız. Onlara, bu kişilerin sorunlarını çözmeleri için ek bir yük yükleyemeyiz” dedi.
DEAŞ’lı yabancı militanlar konusundaki tartışma, geçtiğimiz hafta Washington’da düzenlenen DEAŞ’a karşı Uluslararası Koalisyon toplantısı sırasında yaşandı. Toplantı, ABD Başkanı Donald Trump’ın geçtiğimiz ay Suriye’deki birliklerini geri çekme kararı ile Fransa tarafından önerilmişti.
Fransa ve İngiltere örgüt üyesi vatandaşları istemiyor
Öte yandan, Fransa ve İngiltere gibi Avrupalı ülkeler, DEAŞ’lı vatandaşlarının ülkelerine geri dönmelerini istemiyor.
İngiltere dâhil olmak üzere bazı Avrupa ülkeleri, DEAŞ saflarında çatışan vatandaşlarını, vatandaşlıktan çıkardı. ABD bu stratejinin ise büyük riskler taşıdığı konusunda uyarıda bulundu. Sills konu ile ilgili açıklamasında, “Vatandaşlıktan çıkarılma konusunun terörizmle mücadele alanında etkili bir araç olduğuna inanmıyoruz” dedi. Yaşanan bu durum, Avrupa Birliği (AB) üyesi 28 ülkenin yabancı militanlar konusunda fikir ayrılığı yaşamasına neden olurken, DEAŞ militanlarının ülkelerine geri dönmesiyle yasal yükümlülükler yetkililer tarafından tekrar gözden geçiriliyor.



Trump, Nobel Barış Ödülü'nün sahibi açıklanmadan önce ilgi odağı olmayı hedefliyor

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da bakanlarla bir araya geldi.
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da bakanlarla bir araya geldi.
TT

Trump, Nobel Barış Ödülü'nün sahibi açıklanmadan önce ilgi odağı olmayı hedefliyor

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da bakanlarla bir araya geldi.
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da bakanlarla bir araya geldi.

Norveç Nobel Komitesi, 2025 Nobel Barış Ödülü'nün kazananını bugün açıklayacak.

Kazanan, Oslo'da saat 11:00'de (09:00 GMT) açıklanacak.

Bu yıl Barış Ödülü için 244'ü birey ve 94 kuruluş olmak üzere toplam 338 aday yarışıyor; bu sayı geçen yıla göre 52 kişi daha fazla. Nobel Ödülü adaylarının kimlikleri 50 yıl boyunca gizli tutuluyor.

Nobel Ödülü logosu (DPA)Nobel Ödülü logosu (DPA)

ABD Başkanı Donald Trump, Pakistan ile Hindistan ve Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki çatışmaları çözdüğü için ödülü hak ettiğini uzun zamandır savunuyor.

İsrail ile Hamas arasında ateşkesin çerçevesini oluşturan, iki yıllık yıkıcı Gazze savaşını sona erdirme önerisi, ödüle adaylığını bir kez daha gündeme getirdi.

Geçen yıl, Japon barış örgütü Nihon Hidankyo, Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalarından kurtulanların ifadelerine dayanarak, nükleer silahlardan arındırılmış bir dünyayı destekleme çabaları nedeniyle ödüle layık görülmüştü.

Bu hafta tıp, fizik, kimya ve edebiyat alanlarındaki ödül sahipleri açıklandı. Hafta, önümüzdeki pazartesi günü Ekonomi Bilimleri Nobel Ödülü ile sona eriyor.

Oslo'daki Norveç Nobel Enstitüsü'nün dışında Alfred Nobel'in (1833-1896) büstü (AFP)Oslo'daki Norveç Nobel Enstitüsü'nün dışında Alfred Nobel'in (1833-1896) büstü (AFP)

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre diğer tüm Nobel Ödülleri geleneksel olarak Stockholm'de verilirken, yalnızca Barış Ödülü Oslo'da takdim edilir.

Her ödül 11 milyon İsveç kronu (1,1 milyon dolar) değerindedir.

Ödüller, dinamitin mucidi ve ödüllerin kurucusu İsveçli Alfred Nobel'in (1833-1896) ölüm yıldönümü olan 10 Aralık'ta düzenlenen bir törenle resmen takdim edilir.


Karakas, Washington'la olan krizi görüşmek üzere BM Güvenlik Konseyi'nin acil toplantı yapmasını talep etti

Bir kadın, ABD'nin Karayip Denizi'ndeki deniz kuvvetleri konuşlandırmasının oluşturduğu tehdide karşı Karakas'taki federal hükümeti desteklemek için düzenlenen mitingde Venezuela bayrağı taşıyor (EPA)
Bir kadın, ABD'nin Karayip Denizi'ndeki deniz kuvvetleri konuşlandırmasının oluşturduğu tehdide karşı Karakas'taki federal hükümeti desteklemek için düzenlenen mitingde Venezuela bayrağı taşıyor (EPA)
TT

Karakas, Washington'la olan krizi görüşmek üzere BM Güvenlik Konseyi'nin acil toplantı yapmasını talep etti

Bir kadın, ABD'nin Karayip Denizi'ndeki deniz kuvvetleri konuşlandırmasının oluşturduğu tehdide karşı Karakas'taki federal hükümeti desteklemek için düzenlenen mitingde Venezuela bayrağı taşıyor (EPA)
Bir kadın, ABD'nin Karayip Denizi'ndeki deniz kuvvetleri konuşlandırmasının oluşturduğu tehdide karşı Karakas'taki federal hükümeti desteklemek için düzenlenen mitingde Venezuela bayrağı taşıyor (EPA)

Venezuela, ABD'nin Karayipler'e savaş gemileri konuşlandırmasının ardından "saldırganlığın artması" konusunu görüşmek üzere dün BM Güvenlik Konseyi'nden acil toplantı talep etti.

Venezuela hükümeti, Birleşmiş Milletler'e yazdığı mektupta, "saldırganlığın tehlikeli bir şekilde tırmanması ve ABD'nin Karayipler'de eşi benzeri görülmemiş askeri konuşlanması karşısında BM Güvenlik Konseyi'nden acil toplantı" talebinde bulundu. Venezuela'nın BM Büyükelçisi Samuel Reinaldo Moncada Acosta mektubunda, Güvenlik Konseyi'nin "dikkatini" Karayipler'de son haftalarda meydana gelen ve ciddiyeti göz önüne alındığında bölgesel ve uluslararası barış, güvenlik ve istikrarı açıkça tehdit eden olayların artışına çekmek istediğini" belirtti.

Acosta, bu toplantının amacının "bu konuyu görüşmek, barışa yönelik bir tehdit olup olmadığını belirlemek ve saldırgan planları engellemek için önerilerde bulunmak" olduğunu ifade etti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Washington, bir aydan uzun süre önce, uyuşturucuyla mücadele amacıyla Venezuela açıklarında Güney Karayip Denizi'ne 8 savaş gemisi ve bir nükleer denizaltı konuşlandırdı.

Trump yönetimi bugüne kadar uyuşturucu kaçakçılığı için kullanıldığından şüphelenilen en az dört tekneye saldırı düzenledi ve en az 21 kişinin ölümüne yol açtı. Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro, Washington'u uyuşturucu kaçakçılığını bahane ederek "rejim değişikliği dayatmak" ve dünyanın en büyük petrol rezervlerinden birine sahip bir ülkenin servetine el koymakla suçlayarak "silahlı saldırıyı" kınadı.


Putin: İsrail, İran'la çatışma istemiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Tacikistan'ın başkenti Duşanbe'de düzenlenen Rusya-Orta Asya zirvesinde konuşma yapıyor (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Tacikistan'ın başkenti Duşanbe'de düzenlenen Rusya-Orta Asya zirvesinde konuşma yapıyor (AFP)
TT

Putin: İsrail, İran'la çatışma istemiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Tacikistan'ın başkenti Duşanbe'de düzenlenen Rusya-Orta Asya zirvesinde konuşma yapıyor (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Tacikistan'ın başkenti Duşanbe'de düzenlenen Rusya-Orta Asya zirvesinde konuşma yapıyor (AFP)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İsrail'in Moskova'ya İran'la çatışmaya girmek istemediğini bildirdiğini ve Tahran nükleer sorununun diplomatik yollarla çözülmesi gerektiğini vurguladığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın TASS haber ajansından aktardığı habere göre Putin, Tacikistan'daki Rusya-Orta Asya Zirvesi sırasında ülkesinin İsrail yönetiminden Tahran'a iletilmesi yönünde sinyaller aldığını belirterek, Tel Aviv'in çözüm seçeneğine olan bağlılığını ve her türlü gerilim veya çatışmayı reddettiğini teyit etti.

İran nükleer sorununun ancak diplomasi ve müzakereler yoluyla çözülebileceğini belirten Putin, Rusya'nın "İranlı ortaklarıyla yakın temaslarını sürdürdüğünü ve karşılıklı olarak kabul edilebilir çözümler bulma ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile yapıcı iş birliğini sürdürme konusundaki kararlılıklarını hissettiğini" belirtti.

Rusya Devlet Başkanı, ülkesinin bölgede gerginliği önlemek için ilgili tüm taraflarla çalışmaya devam edeceğini belirterek, Moskova'nın bölgesel güvenlik ve istikrarı sağlamanın tek yolunun diyalog olduğunu düşündüğünü ifade etti.