Genetiği değiştirilmiş bebekler devrimi iki yıldan kısa sürede gerçekleşebilir

İHA
İHA
TT

Genetiği değiştirilmiş bebekler devrimi iki yıldan kısa sürede gerçekleşebilir

İHA
İHA

Sözüm ona genetiği tasarlanmış bebeklerin yaratılmasının iki yıl içinde başlayabileceğini belirten yeni bir araştırma yayımlandı.
İskoçya’nın Dundee kentindeki Abertay Üniversitesi’nden biyoetik uzmanı Dr. Kevin Smith, gen düzenlemenin insan embriyolarıyla kullanılmasına yönelik risklerin şu anda yeterince düşük olduğunu ileri süren bir analiz yayımladı.
Öğretim görevlisi Smith, genetiği tasarlanmış bebek yaratmanın hem “etik açıdan doğru” hem de “fazlasıyla istendiğini” belirtti ve söz konusu tekniğin genetiği değiştirilmiş insanlar üretmede devrim başlatabileceğini öngördü.
Bioethics adlı bilimsel yayında yer alan makalede Dr. Smith, bu alandaki araştırmanın gelecekteki çocuklarına ciddi genetik hastalık geçirme riski taşıyan ebeveynlere umut verebileceğini kaydetti.
Dr. Smith şunları söyledi:
"İnsanların germ hattı mükemmellikten uzak, evrim bize ilerleyen yaşlarımızda baş gösterme eğilimde olan kardiyovasküler hastalıklar, kanser ve bunamayı da içeren hastalıklarından minimal koruma sağladı. Genetiği değiştirme teknikleri gelecekteki insanları bunlar ve diğer yaygın hastalıklara karşı koruma olasılığı sunuyor."
Dr. Smith bunun daha önce hayvanlar üzerindeki genetiği değiştirme deneylerinde bir dereceye kadar başarıldığını ve genetiği değiştirilmiş insanlarla yaygın hastalıkların önlenmesi veya geciktirilmesi durumunda ortalama hastalıksız yaşam süresinin “önemli derecede uzayabileceğini” belirtti. Üniversitenin biyomedikal bilim derslerinin program yöneticisi de olan Dr. Smith, halkın güveni kazanılacaksa etik bir yaklaşımın tüm gelişmelerin merkezinde bulunması gerektiği uyarısında bulundu.
Dr. Smith şunları söyledi:
"Toplum büyük ölçüde genetiği değiştirilmiş insanlara karşı çıkıyor ve geçen yıl Çin’de etik açıdan problemli ilk kez genetiğiyle oynanmış bebeklerin üretilmesinin neden olduğu olumsuz tanıtım birçok genetikçi ve etik uzmanı tarafından şiddetle eleştirildi ve dahası sözüm ona ‘genetiği tasarlanmış bebeklerin” yaratılmasına karşı tutumu sertleştirdi. Fakat genetik hastalıkları azaltabileceğimiz bir dünyaya doğru etik olarak yerinde bir adımı geciktirerek hastalıklardan ve sakat bırakıcı durumlardan sıkıntı çekenleri yüzüstü bırakıyoruz."
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, gelişmeyi tüp bebek yöntemiyle karşılaştıran Dr. Smith, eğer 1970’lerde biyomedikal inovasyona ilişkin olumsuz tutumlar ağır bassaydı, söz konusu gelişmenin ve tüp bebek kullanımının “ciddi şekilde gecikmiş olacağını ve gerçekten hiçbir zaman da meyve vermemiş olabileceğini” ileri sürdü.
HIV virüsüne dirençli kılmak için genetiği değiştirilmiş ilk bebekler geçen yıl Çin’de dünyaya gelmişti.
Birçok ülkede gerçekleştirilmesi yasak olan araştırmada Profesör He Jiankui ve ekibi, doğurganlık tedavisi gören 7 çiftin embriyolarını değiştirdiklerini söylemişti.
Bu tedavinin sonucundaki başarılı hamilelik, bu bilim insanlarının HIV virüsüne doğuştan dirençli olduklarını iddia ettikleri ikiz kızların bu ay içinde doğmasıyla sonuçlanmıştı.
Geniş çapta eleştiri alan gelişmeyi bazıları “canavar” insan denemesi diye adlandırdı.
Bu makale, tıbbi etik yayını Bioethics'te yer aldı.



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news