​Özellikleri ve sloganlarıyla İran protestoları

Cumartesi günü ateşe verilen bir bankanın önündeki İranlı protestocular (Sosyal Medya)
Cumartesi günü ateşe verilen bir bankanın önündeki İranlı protestocular (Sosyal Medya)
TT

​Özellikleri ve sloganlarıyla İran protestoları

Cumartesi günü ateşe verilen bir bankanın önündeki İranlı protestocular (Sosyal Medya)
Cumartesi günü ateşe verilen bir bankanın önündeki İranlı protestocular (Sosyal Medya)

İran’daki mevcut protestolar, 2017 yılındakilerden daha hızlı bir şekilde şiddete yöneldi. Öfkeli protestolar, kendilerini birden güvenlik güçlerinin mermileriyle burun buruna gelmiş halde buldu. Ülkedeki kötü yaşam koşullarını ve ekonomik vaziyeti ifade eden protestolardaki sloganlar da aynı hızla Velayet-i Fakih’in İran’dan kovulmasını ve rejimin başındakilerin ölümünü talep eder hale geldi.
İran hükümeti tarafından Perşembe günü yapılan açıklamada, araç başına aylık 60 litreye kadar sübvanse edilen benzin fiyatlarında yüzde 50, sonrasında alınacak her litre için ise yüzde 300’lük artış yapıldığı bildirilmişti.
Ahvaz şehrindeki köy ve kasabalarda patlak veren protestolar, Cumartesi günü ise başkent Tahran'ın çeşitli bölgelerine sıçramıştı. Yetkililer ise protestoların ikinci gününden itibaren ilk olarak Ahvaz’daki interneti kesmişti.
Yer yer yağmalama eylemlerine tanık olan Tahran’da bazı yolları kapatan protestocular, İsfahan, Şiraz, Tebriz, Meşhed, Zencan, Kürdistan, Gilan ve Mazenderan şehir ve eyaletlerine de sıçradı. Nihayet, ülkenin yüzde 70’inden fazlası protestolardan nasibini aldı.
Protestolardaki çeşitli sloganlar
Sosyal ağlarda yayılan görüntülere göre, protestolar ilk günlerde sakin ve barışçıl bir tablo çizmişti. İkinci gün ise “Benzin pahalanıyor; fakir ise daha da fakirleşiyor”, “Petrol paraları Filistin’e harcandı”, “Ne Gazze ne de Lübnan, canım sana feda olsun İran”, “Suriye’deki İranlıların günahı ne?”, “Ne benzinimiz var ne paramız, Filistin’de işimiz ne?” gibi sloganlar, protestocuların pankartlarında ve dillerindeydi. Ancak 2009 ve 2017’deki gibi protestocuları dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullanıldığında ve korkmalarını sağlamak için özel kuvvetler motosikletleriyle sokaklara indiğinde sloganların dili keskinleşti ve politize oldu.
2017’deki protestolardaki gibi bu eylemlerde de ekonomi, yolsuzluk ve fiyatların yüksekliği gündemdeydi. Bu bağlamda; “İslam Cumhuriyeti istemiyoruz”, “Rezil liderden utanıyoruz”, “Diktatöre ölüm”, “Ey diktatör, ülkeyi bırak git”, “Hamaney’e ölüm” sloganları atan protestocular, ülkenin başındakileri “alçaklar” olarak niteleyip benzin zammının kaldırılmasını talep etti. 
Diğer sloganlar ise İranlılar arasındaki birlikteliği ve bağı vurguladı. Şiraz, Tahran ve İsfahan’da yankılanan bazı sloganlarda ise eski İran rejimi kurucusu Şah Rıza Pehlevi’ye övgüler yağdırıldı ve onun rejimine dönülmesi talep edildi.
İran Hükümeti, Cumartesi günü sokağı sakinleştirmeyi başaramadı. İlk başta benzin zammı kararının yargı ve parlamentoda oy birliği ile alındığını açıkladı; ardından 60 milyon İranlının bu zamdan faydalanacağı sözünü verdi. Aynı zamanda dünyadaki en ucuz benzin ve akaryakıt fiyatlarının İran'da olduğu mesajı verildi. Ancak ülkedeki yükselen fiyatlara bakıldığında benzin fiyatlarındaki zamla ürün ve hizmet fiyatları arasında doğru orantı olduğu dikkat çekti.
Eylemcilerin özellikleri
Güvenlik güçleri, protestoların üçüncü gününde vatandaşlara karşı orantısız güç kullanımına başvururken İran Devrim Rehberi Ali Hamaney ise protestolarla ilgili ilk açıklamasını yaptı. Zam kararını desteklediğini açıklayan Hamaney, aynı zamanda protestoculara ‘düşman’ benzetmesi yaptı. Hükümetin aldığı ani kararın ardından halkın endişelenmesini anlamasına rağmen bankaları yakmanın halkın değil, ancak düşmanın işi olabileceğini ifade etti.
Hamaney, 2017’deki protestolarda olduğu gibi suçu hemen ABD’ye ya da bölgesel taraflara atmayıp ilk başta yabancı medyayı eleştirerek onları ‘kötülüğün merkezi’ olarak niteledi. Ardından protestolara destek çıktıkları için eski İran Şahı’nın ailesine ve Halkın Mücahitleri Örgütü’ne taş attı.
İran Devlet Başkanı Hasan Ruhani ise protestocuların ‘küçük bir grup’ tarafından yapıldığını iddia etti. Aynı zamanda arabaların kontaklarını kapatarak yolları tıkayan protestocuları tehdit ederek şunları söyledi: “Otomobiller kişisel kullanım içindir, yolları kapatmak için değil. Neyse ki bu tür davranışlarda bulunanları, arabalarını ve plakalarını tespit etmeye yetecek kadar kameramız var.”
İran Başyargıcı İbrahim Reisi ise kararın daha önceden haber verilmeden aniden uygulanmasını eleştirdi ve bunun ‘şeffaflığa’ delalet olduğuna değindi.
ISNA’nın haberine göre, Tahran Valisi Enuşirevan Muhsini Bendpey, Pazartesi günü yaptığı açıklamada bazılarının protesto bahanesiyle kamu mallarına zarar verdiğini, protestoların ilk gününde hükümet karşıtı sloganlar atarken ikinci gününde rejim karşıtı sloganlar atmaya başladıklarını belirtti. Bendpey, bu kişilerin yurtdışından emir alan güvenlik ihlalcileri olduğunu ifade etti.  
Tahran Valisi Bendpey, sorunun Tahran’da ve doğu ve güneydoğu eyaletlerinde değil, yerli olmayan insanların yaşadığı batı şehirlerinde olduğunu, ancak bu durumun kontrol altına alındığını açıkladı.
Öte yandan, Tahran Üniversitesi önündeki İnkılap Caddesi’nde yapılan protestolarda çok sayıda öğrencinin tutuklandığı bildirildi.
İranlı üst düzey yetkililer ise benzin zammına karşı sokağa çıkan protestocuları betimlerken “zorbalar”, “düşmanlar”, “muhalifler”, “fırsatçılar”, “reziller”, “alçaklar”, “ABD’nin uşakları”, “devrim karşıtları”, “anarşistler”,  gibi çeşitli sıfatlar kullandı.
Protestolar sırasında tutuklananlar ise kaos yaratma, masum insanları öldürme, dini kitapları yakma, kamu mallarına zarar verme ve kamusal düzeni bozma gibi suçlamalarla karşı karşıya geldi.
Devrim Muhafızları’nın protestolara bakışı
İran Devrim Muhafızları Ordusu’na yakınlığıyla bilinen Cevan gazetesi, başyazısını ülkedeki protestoların özelliklerine ayırdı. İranlı yetkililerden protestolar için yer tahsis edilmesini talep eden gazete, aynı zamanda ekonomik sıkıntılar sebebiyle gösteri yapanlarla siyasi protestolar arasında ayrım yapılmasını istedi. 2017 protestolarından bu yana birçok İranlı yetkili de aynı şeyi talep etmişti. Hükümetin ani kararını eleştiren ve özür dilemesini isteyen gazete, protestoların bazı özelliklerine değindi;
- Protestolardaki hasar ve insani kayıpların boyutlarına değinen gazete, daha önce görülmemiş bir şiddetin hâkim olduğunu, aynı zamanda hasar ve protesto boyutlarının doğru orantılı olmadığını ifade etti. Gazetenin açıklamaları, yetkililerin protestolardaki kayıplara dair kapsamlı bir veri yayınlamaktan kaçındıkları bir vakitte geldi. Protestolarda 106 ölümün kaydedildiğini belirten Uluslararası Af Örgütü, bu rakamın belki de 200’den fazla olabileceğini bildirdi.
-Yetkililerin Şiraz, İsfahan ve Kerec’de vatandaşlara karşı göz yaşartıcı gaz kullandığı kaydedildi. Aynı zamanda internetin kesilmesiyle ciddi bir kopukluk yaşandı.  
-Protestocuların attığı sloganlar, ekonomik vaziyetten, hükümetten ve İranlıların yaşamları üzerindeki bölgesel etkiden duyulan rahatsızlığı ve yetkililerin kulağına gitmesi gereken talepleri ifade etti.
-Gazete, protestocuların hedefinde askeri ve güvenlik merkezleri, karakollar, Devrim Muhafızları ve Besic karargahlarının olduğunu itiraf etti.
- Devrim Muhafızları ve Hameney’in temsilcileri gibi, gazete de protestocuları eğitim almakla suçladı. Bununla birlikte yağmalama, dükkanların kilitlerini kırma, bankaları ateşe verme ve polisin enerjisini tüketmek için vur kaç metodunu uygulamakla suçladı.
- Anarşistlerin ise slogansız ve talepsiz bir şekilde sabotaj eylemleri yaptıklarını ve küçük gruplar halinde hareket ettiklerini ifade eden gazete, ateşli silahlarla güvenlik güçleri arasındaki zayiatlara da dikkat çekti.
- Komşu devletlere ait vatandaşların da protestolar kapsamında tutuklandığını belirten gazete, bu devletlerin isimlerine değinmedi. ‘Ayrılıkçı ve silahlı bir partinin’ de yolları kapatmakta parmağının olduğuna da işaret etti.
- Halkın Mücahitleri Örgütü ve rejimin değiştirilmesini talep edenlerin de protestolarda rolü olduğunu öne süren gazete, iki grubun da şiddete başvurduğunu açıkladı.
-Gazete, kadınların da protestolara katıldığını ve Besic’in kadın merkezlerine saldırıp gençleri kışkırttığını ifade etti.



Venezuela, Maduro'nun seçimini protesto ettikleri gerekçesiyle tutuklanan 60 mahkumu serbest bıraktı

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Karakas'ın San Agustin mahallesinde düzenlenen bir Noel kutlamasına katıldı (Reuters)
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Karakas'ın San Agustin mahallesinde düzenlenen bir Noel kutlamasına katıldı (Reuters)
TT

Venezuela, Maduro'nun seçimini protesto ettikleri gerekçesiyle tutuklanan 60 mahkumu serbest bıraktı

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Karakas'ın San Agustin mahallesinde düzenlenen bir Noel kutlamasına katıldı (Reuters)
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Karakas'ın San Agustin mahallesinde düzenlenen bir Noel kutlamasına katıldı (Reuters)

Bir insan hakları örgütüne göre Venezuela yetkilileri dün, Nicolás Maduro'nun yeniden cumhurbaşkanı seçilmesine karşı 2024'te düzenlenen protestolar sırasında tutuklanan en az 60 mahkumu serbest bıraktı.

Geçtiğimiz temmuz ayında, hile iddialarıyla gölgelenen ve Maduro'nun üçüncü kez cumhurbaşkanı seçildiği cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından Venezuela'da büyük gösteriler patlak vermişti. Yetkililer yaklaşık 2 bin 400 kişiyi tutuklamış, daha sonra bunların yaklaşık 2 binini serbest bırakmıştı.

xdfgthy
Protestocular, 9 Ocak 2025'te Başkan Maduro'nun göreve başlamasının arifesinde Karakas'ta düzenlenen bir gösteride tüm siyasi tutukluların serbest bırakılmasını talep etti (AFP)

Yerel STK For Penal'in son verilerine göre Venezuela hapishanelerinde yaklaşık 900 siyasi tutuklu bulunuyor.

İnsan hakları aktivistleri ve siyasi tutukluların yakınlarını içeren Siyasi Tutukluların Özgürlüğü Komitesi'ne göre, tutukluların serbest bırakılması Noel Günü'nden itibaren başladı.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre komitenin başkanı Andreina Baduel, "Keyfi olarak asla gözaltına alınmaması gereken 60'tan fazla Venezuelalının serbest bırakılmasını kutluyoruz" ifadelerini kullandı.

"Tamamen özgür olmasalar da onların özgürlüğü ve tüm siyasi tutukluların tam özgürlüğü için çalışmaya devam edeceğiz," diye ekledi.

Tutukluların yakınlarına göre, tutuklular başkent Karakas'tan yaklaşık 134 kilometre uzaklıktaki Aragua eyaletindeki Tocorón yüksek güvenlikli hapishanesinde tutuluyordu.

Baduel, babası General Raul Isaias Baduel'in 2021'de hapishanede öldüğünü ve merhum Cumhurbaşkanı Hugo Chavez'in eski bir müttefiki olduğunu belirterek, "Binden fazla siyasi tutuklunun ailesi olduğunu unutmamalıyız" dedi.


Amerikada bir kişi 1,8 milyar dolarlık piyango ikramiyesini kazandı

Powerball büyük ikramiyesinin değeri 1,817 milyar dolara ulaştı (AP)
Powerball büyük ikramiyesinin değeri 1,817 milyar dolara ulaştı (AP)
TT

Amerikada bir kişi 1,8 milyar dolarlık piyango ikramiyesini kazandı

Powerball büyük ikramiyesinin değeri 1,817 milyar dolara ulaştı (AP)
Powerball büyük ikramiyesinin değeri 1,817 milyar dolara ulaştı (AP)

ABD'nin Arkansas eyaletinde bir piyango talihlisi, ABD tarihindeki en büyük ikinci piyango ikramiyesi olan 1,8 milyar dolarlık Powerball ikramiyesini kazandı. Oyunun operatörü dün yaptığı açıklamayla bunu duyurdu.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Powerball açıklamasında, "Son biletlerin satılmasıyla birlikte Powerball ikramiyesi 1,817 milyar dolara ulaştı ve bu da onu ABD tarihinde kazanılan en büyük ikinci piyango ikramiyesi ve bu yılki en büyük Powerball ikramiyesi yaptı" ifadeleri yer aldı.

Çekiliş Noel Arifesinde yapıldı.

Kazanan, tutarın tamamını 30 yıllık sürede taksitler halinde alabilir veya vergiler düşülmeden önce 834,9 milyon dolarlık tek seferlik nakit ödeme seçeneğini tercih edebilir.

Powerball internet sitesine göre, büyük ikramiyeyi kazanma olasılığı 292,2 milyonda 1'dir.

Tarihin en büyük piyango ikramiyesi ise 2022 yılında Kaliforniya'da bilet alan bir kişi tarafından kazanılan 2,04 milyar dolardı.


Moskova, Şam ve Tel Aviv arasında gizlice arabuluculuk yapıyor

Suriye İzcileri dün Noel kutlamaları kapsamında Eski Şam sokaklarında müzik çaldılar (AFP)
Suriye İzcileri dün Noel kutlamaları kapsamında Eski Şam sokaklarında müzik çaldılar (AFP)
TT

Moskova, Şam ve Tel Aviv arasında gizlice arabuluculuk yapıyor

Suriye İzcileri dün Noel kutlamaları kapsamında Eski Şam sokaklarında müzik çaldılar (AFP)
Suriye İzcileri dün Noel kutlamaları kapsamında Eski Şam sokaklarında müzik çaldılar (AFP)

Tel Aviv'deki siyasi kaynaklar, Rusya'nın ABD yönetiminin bilgisi ve onayıyla İsrail ve Suriye arasında gizlice bir güvenlik anlaşmasına varılması için arabuluculuk yaptığını açıkladı.

İsrail kamu yayın kuruluşu Kan 11, Azerbaycan'ın şu anda başkent Bakü'de her iki taraftan üst düzey yetkililer arasında toplantılara ve görüşmelere ev sahipliği yaptığını ve bu görüşmelere öncülük ettiğini bildirdi.

Güvenlik konusunda bilgili bir kaynak, Rusya'nın arabuluculuğuna rağmen İsrail ve Suriye arasında mevcut bir uçurum olduğuna işaret etti, ancak son haftalarda bazı ilerlemeler kaydedildiğini belirtti. Kaynak Şarku’l Avsat’a İsrail'in, Türkiye'nin kendi varlığını pekiştirme ve güney Suriye'de yerleşme girişimlerine kıyasla Rusya'nın varlığına izin vermeyi tercih ettiğini de ifade etti.

İlgili bir gelişme olarak, Suriye Merkez Bankası Başkanı Abdülkadir el-Hasriye'nin yaptığı açıklamaya göre Suriye yeni para birimini piyasaya sürme ve eski para birimini değiştirme tarihini Ocak 2026 başı olarak belirledi. Sürecin sorunsuz, düzenli ve şeffaf olacağını teyit etti.

Suriye Merkez Bankası Başkanı, yeni Suriye para birimini "özgürlükten sonra finansal egemenliğin sembolü" olarak nitelendirdi.