​Kissinger: ABD ve Çin Soğuk Savaş'ın eşiğinde

​Kissinger: ABD ve Çin Soğuk Savaş'ın eşiğinde
TT

​Kissinger: ABD ve Çin Soğuk Savaş'ın eşiğinde

​Kissinger: ABD ve Çin Soğuk Savaş'ın eşiğinde

ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, ABD ile Çin arasında yaşanabilecek kaçınılmaz yüzleşme konusunda uyarıda bulundu. Her iki ülkenin dünyanın en büyük ekonomisine sahip olduğunu dile getiren Kissinger, işlerin kontrol edilemez bir hal alması durumunda iki ülke arasındaki çatışmanın Birinci Dünya Savaşı'ndan daha kötü bir hale gelebileceğini belirtti. Ülkelerin Soğuk Savaş'ın eşiğinde olduğu uyarısı yaptı.
ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki Soğuk Savaş sırasında her iki gücün nükleer kapasitesini azaltma planının öncelikli olduğuna dikkat çeken Kissinger, iki tarafın dünyadaki her meseleyi aralarında bir anlaşmazlığa dönüştürmeleri durumunda bunun neticelerinin insanlık için oldukça tehlikeli olabileceği değerlendirmesinde bulundu.
Çin’in başkenti Pekin’de katıldığı Yeni Ekonomi Forumu 2019’da konuşan Kissinger konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bana göre bu gerçek, mevcut gerginlik döneminin siyasi nedenlerini anlamak için gerçek bir çaba sarf etmeyi ve bu sebeplerin üstesinden gelmek için tarafların kararlılığını önemli kılıyor. Bunun için hâlâ çok geç değil.”
96 yaşındaki Kissinger, Pekin’de Bloomberg tarafından düzenlenen bir konferansta geçen yıldan bu yana Washington ve Pekin arasındaki ticari çatışmalarla ilgili endişe duyduğunu belirterek, çatışmanın tırmanmasının önüne geçilmediği takdirde 20'inci yüzyılda Avrupa'da yaşananlardan daha kötü sonuçlarla karşı karşıya kalınabileceğini ifade etti.
Birinci Dünya Savaşı’nın nispeten küçük bir krizin sonucunda patlak verdiğini dile getiren Kissinger konuşmasına şöyle devam etti:
“Silahlar bugün çok daha güçlü. Çatışmanın kontrolden çıkmasına engel olamazsak sonuçlar Avrupa'dakinden daha kötü olabilir. Birinci Dünya Savaşı, tarafların üstesinden gelemediği, nispeten küçük bir kriz sebebiyle patlak vermişti. İki ülke arasında yürütülen ticari müzakerelerin siyasi müzakereler için de bir kapı aralayabileceğini umuyorum.”
1970’lerin ilk yarısında ABD Başkanı Richard Nixon döneminde Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Henry Kissinger “Herkes ticari görüşmelerin başarılı olacağını biliyor. Benim açımdan bu sadece her iki tarafın siyasi müzakere kapısını açmasıyla gerçekleşecek” dedi.
Hong Kong'taki protesto krizine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kissinger, sorunun müzakereler yoluyla çözülebileceğine inandığını söyledi. Hong Kong’daki huzursuzluğun yeni bir Soğuk Savaş'ın kıvılcımı olup olmayacağı sorusuna ise meselenin müzakerelerle çözüleceğini umduğunu söyleyerek cevap verdi.
Bloomberg, Kissinger’ın konuşmasının Çin Devlet Başkanı Yardımcısı Vang Çişan’ın Next Einstein Forum’daki (NEF) konuşmasından birkaç saat sonra geldi. Çişan konuşmasında, ülkesinin barışa olan bağlılığını vurguladı ve çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalmasına rağmen politika değişikliği yoluyla bununla başa çıkmaya çalışacağını ifade etti. Ayrıca savaş ile barış arasında bir seçim yapılması gerektiği takdirde halkının kesinlikle barıştan yana olacağını belirten Çişan, Soğuk Savaş zihniyetinden vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı.
Kissinger 1971 yılında ABD ile komünist Çin arasındaki ilişkiler konusunda görüşmelere başlamak için gizlice Pekin'e gitmişti. Ziyareti sırasında sıcak bir şekilde karşılanan Kissinger, bugün halen Çin'de takdir ediliyor.
Yeni Ekonomi Forumu tarafından düzenlenen tartışma oturumuna katılan isimler arasında Microsoft'un kurucusu Bill Gates ve eski Hazine Bakanı Hank Paulson da vardı. Her iki ülke de aralarındaki ticari anlaşmazlığın yanı sıra Çin'in kendisinin egemenliği altında olduğunu vurguladığı Tayvan ve Güney Çin Denizi başlıklarında stratejik olarak karşı karşıya bulunuyor.



Trump bir sonraki FED başkanını erken açıklayacak mı?

FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)
FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)
TT

Trump bir sonraki FED başkanını erken açıklayacak mı?

FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)
FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)

ABD Başkanı Donald Trump, 11 ay sonra görev süresi dolacak olan Jerome Powell'ın yerine FED'in yeni başkanı olarak seçeceği ismi alışılmadık bir şekilde erken açıklamayı düşünüyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) yakın tarihli bir haberinde yer alan bu karar, Trump'ın yönetim kurulunun faiz oranlarını düşürme konusundaki yavaş yaklaşımından duyduğu hayal kırıklığının bir sonucu olarak ortaya çıktı. Powell'ın halefi, üç ila dört aylık geçiş döneminin çok öncesinde, bu yaz ya da eylül veya ekim aylarında açıklanabilir.

ghyj
FED Başkanı Jerome Powell, FED Yönetim Kurulu toplantısında (EPA)

Trump'ın mevcut para politikasına karşı sabırsızlığının artması, onu seçim sürecini hızlandırmayı düşünmeye sevk etti. Şarku’l Avsat’ın WSJ’den aktardığına göre erken bir duyuru, başkan adayının mayıs ayında resmi olarak göreve başlamadan önce bile piyasa beklentilerini etkilemesine ve para politikasını yönlendirmesine olanak sağlayabilir.

Favori adaylar

FED başkanlığı için aralarında şu isimlerin de bulunduğu çok sayıda kişi yarışıyor:

  • Kevin Warsh: Eski bir FED yöneticisi ve Başkan George W. Bush'un danışmanı olan Warsh favoriler arasında. Trump, Warsh ile sekiz yıl önce bu pozisyon için ve geçen sonbaharda da Hazine Bakanlığı için görüşmüştü. Geçmişte bir ‘şahin’ (istihdamdan çok enflasyonla ilgilenen) olarak tanınmasına rağmen Warsh geçtiğimiz günlerde Trump'ın erken bir aday göstermesi halinde şaşırmayacağını belirtti. Ancak Trump'a yakın bazı isimler Warsh'ın fazla bağımsız olacağından endişe ediyor.
  •  Kevin Hassett: Ulusal Ekonomi Konseyi'nin şu anki direktörü olan Hassett'in bu göreve ilgisiz olduğu bildirildi.
  • Scott Bessent: ABD Hazine Bakanı'nın ismi çeşitli adayların müttefikleri tarafından dillendiriliyor. Uzun süredir yatırımcı olan Bessent, kamuoyu önünde mevcut görevine bağlı olmasına rağmen FED Başkanı olma fikrine sıcak baktığını ifade etti. Temsilcilere “Başkan Trump ne isterse onu yapmaktan mutluluk duyacağını” söyledi.
  • David Malpass: Trump'ın ilk döneminde atadığı Dünya Bankası eski başkanı, düşük faiz oranlarını desteklemesi ve FED'in ‘eski’ modellerini eleştirmesi nedeniyle Başkan'ın gözüne girmeyi başardı.
  • Christopher Waller: FED Yönetim Kurulu Üyesi Waller, Trump tarafından 5 yıl önce FED Yönetim Kurulu’na atanmış olsa da zayıf bir aday olarak görülüyor. Waller, yönetimin büyüme odaklı bir para politikası arzusu doğrultusunda, temmuz sonundaki bir sonraki FED toplantısında mümkün olan en kısa sürede faiz indirimi çağrısında bulunan ilk isim olarak Beyaz Saray'ın dikkatini çekti.

Beyaz Saray'ın tutumu ve FED'in bağımsızlığı

Beyaz Saray Sözcüsü Kush Desai, yönetimin ‘ekonomik büyümeyi, istihdamı ve yatırımı hızlandırmak için zemin hazırladığını ve para politikasının bu gündemi tamamlama ve ABD'nin ekonomik toparlanmasını destekleme zamanının geldiğini’ belirtti.

dfgrthy
FED Başkanı Jerome Powell, FED Yönetim Kurulu'nun bir toplantısına başkanlık ederken (AFP)

Siyasi baskılara rağmen FED Başkanı Jerome Powell, siyasetin Merkez Bankası’nın görüşlerini etkilemediğini sürekli olarak savundu. Powell bir Senato komitesine verdiği demeçte, faiz oranlarını düşürme konusundaki temkinli yaklaşımını şu sözlerle savundu: “Eğer burada bir hata yaparsak, bedelini insanlar öder... ödeyecektir.”

Erken açıklamanın riskleri ve dinamikleri

Erken bir açıklama, hem Trump hem de gelecek başkan için potansiyel dezavantajlar barındırıyor. Bu adım yeni başkanı zor bir duruma sokabilir, potansiyel olarak gelecekteki meslektaşlarının kamuoyu önünde eleştirilmesine yol açabilir veya çok uyumlu olarak algılanabilir, bu da Senato onayını tehlikeye atabilir. Ekonomist Douglas Rediker'in belirttiği gibi, ‘Trump seçimini ne kadar erken yaparsa, o kişinin karşılaşacağı zorluklar o kadar artar ve Powell'ın gerçek halefi olma ihtimali o kadar azalır.’

Dahası, Powell'ın FED'deki görev süresi 2028 yılına kadar devam ediyor, yani başkan olarak görev süresi sona erdikten sonra 18 ay daha Yönetim Kurulu’nda kalmayı seçebilir, ki o bu konuda yorum yapmayı reddetti.

Trump'ın sadık bir başkan arzusu, daha kolay bir faiz politikası isteğiyle uyumlu olsa da, mevcut Yönetim Kurulu üyeleri görevden erken ayrılmadığı sürece üyelerin çoğunluğunu atayamayacağı için, 12 üyeli faiz belirleme komitesini etkilemekte büyük bir zorlukla karşı karşıya. FED, Başkan Richard Nixon'ın faiz oranlarını düşük tutması için FED Başkanı’na gizlice baskı yaptığı 1970'lerden bu yana bağımsızlığını şiddetle koruyor.