Fransa'dan ortak Avrupa gücü açıklaması

Fransa Savunma Bakanı Florence Parly, terörle mücadeleye ilişkin basın toplantısı düzenledi (AFP)
Fransa Savunma Bakanı Florence Parly, terörle mücadeleye ilişkin basın toplantısı düzenledi (AFP)
TT

Fransa'dan ortak Avrupa gücü açıklaması

Fransa Savunma Bakanı Florence Parly, terörle mücadeleye ilişkin basın toplantısı düzenledi (AFP)
Fransa Savunma Bakanı Florence Parly, terörle mücadeleye ilişkin basın toplantısı düzenledi (AFP)

Fransa Savunma Bakanı Florence Parly dün, Sahel bölgesinde DEAŞ ve El Kaide’yle savaşacak bir Avrupa gücü kurulacağı yönünde ciddi adımların atıldığını duyurdu. Ancak aşırılığa karşı başlatılacak olan bu savaşın yerel ordular ve Fransız birliklerinin verdiği kayıplar dikkate alındığında oldukça uzun süreceğini vurguladı.
Bakan Parly, Le Journal du Dimanche gazetesine verdiği demeçte, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Sahel bölgesindeki Fransız stratejisini gözden geçirme olasılığına değinerek buradaki terörist unsurlara karşı savaşın uzun süreceğini belirtti. Sahel'de teröre karşı gerçekleştirilen bu büyük operasyonu tamamen etkin hale getirmek için tüm seçeneklerin de masada olduğunu kaydetti.
Parly’nin açıklamaları, Mali’de iki Fransız askeri helikopterin çarpışmasıyla ölen 13 Fransız askerine ait cesetlerin Paris’e getirilmesiyle aynı zamana denk geldi. DEAŞ, söz konusu çarpışmaya kendisinin sebep olduğunu belirtirken Fransız askerî yetkilileri ise bu iddiayı reddetti.
Başta Nijer, Mali ve Burkina Faso sınır üçgeni olmak üzere Sahel bölgesindeki güvenlik durumu daha önce görülmemiş bir şekilde kötüye gidiyor. Bakan Parly de bu durumu onaylayarak “Geçen kasım ayının başlarında bölgeye gerçekleştirdiğim ziyarette durumun kötüye gittiğini fark ettim. Bu; Mali, Burkina Faso ve Nijer ordularına verilen zararları ortaya koyuyor” dedi. Diğer yandan, Barkhane Operasyonu kapsamında bölgede bulunan Fransız askerlerini savunarak “Afrika silahlı kuvvetlerine eşlik eden Barkhane Operasyonu büyük bir başarıdır” ifadesini kullandı.
Sahel’deki terör karşıtı savaşa 7 yıldır dâhil olan ve burada 4 bin 500 asker bulunduran Fransızlar, Avrupa sahillerine yakın olan bu hassas bölgede bir Avrupa askeri gücü oluşturmak istiyor. Fransız Bakan Parly “Bu bölge Avrupa kapılarında yer alıyor. Burada Fransa ve Sahel ülkeleri askerleriyle birlikte savaşan daha çok Avrupalı görmek istiyoruz” dedi. Fransızlar söz konusu Avrupa gücünü gelecek yıl başlatmayı planlıyor.
Bu talebe ilk yanıt verenler arasında Çekler, Belçikalılar ve Estonyalıların olduğuna işaret eden Parly, diğer ülkelerin ise parlamento onayının ardından cevap vereceklerini belirtti. Aynı zamanda “Avrupalılar olarak hiçbir şey yapılmadığı takdirde devletlerden geriye kalan alanları DEAŞ ve El Kaide’ye bağlı teröristlerin sığınak haline getireceği” konusunda da uyardı.
Ancak 2013’ten bu yana Sahel bölgesinde Fransa’nın 41 askerini kaybetmesi, bu savaşın kazancı ve Fransız kuvvetlerinin terör örgütleri tehlikesini azaltmadaki rolü hakkında Fransız basınında tartışmalara sebep oldu. Fransız yetkililer ise kuvvetlerinin savaştaki etkinliğini savundu.
Fransa, Sahel'de terörle mücadelede daha güçlü bir Avrupa katılımı beklerken Çad kuvvetleri; Nijer, Mali ve Burkina Faso sınır üçgeninde destek operasyonları düzenlemeye başladı. Çad kuvvetleri, bu ülkelerin kuvvetlerinden çok daha eğitimli ve agresif olarak biliniyor. Zirâ 2013 yılında Mali’de El Kaide’yle yürütülen çatışmalarda da bunu kanıtlamışlardı. Fransızların Çad kuvvetlerine hava desteği sağladığı çatışmalarda, terör örgütünün üst düzey liderleri öldürülmüş ve örgüt üyeleri dağılmıştı. Ancak terör unsurları zamanla diğer bölgelere sıçradı.
Bakan Parly’nin açıklamalarına göre Çad, beş Sahel ülkesi (Mali, Çad, Burkina Faso, Nijer ve Moritanya) ortak gücü çerçevesinde söz konusu sınır üçgeninde daha fazla birlik konuşlandırmayı kabul etti. Söz konusu ortak gücün sınır bölgesinde teröristlerle savaşmak için görevlendirilmiş 5 bin askeri bulunuyor. Aynı zamanda bölgedeki nüfuzunu güçlendirip Fransız ordusunun yerini almayı planlıyor.
Ancak beş Sahel ülkesine ait bu askeri güç eğitim, finansman ve donanım eksikliğinden muzdarip. Söz konusu ülkeler, uluslararası toplumun bu eksiklikleri kapatması durumunda ordularının teröristleri yenebileceklerini belirtiyor. Bu bağlamda Sahel ülkelerinin iki önemli talebi var. Bunlardan ilki, ortak askeri gücün Birleşmiş Milletler (BM) tarafından finanse edilmesi. İkinci olarak da bu gücün BM’nin 6'ıncı maddesine göre hareket etmesi. Ancak bu iki talep, Fransa’nın desteğine rağmen Güvenlik Konseyi’nde güçlü bir muhalefetle karşı karşıya.



Amsterdam sakinlerinden turizm protestosu

Red Light District (Unsplash)
Red Light District (Unsplash)
TT

Amsterdam sakinlerinden turizm protestosu

Red Light District (Unsplash)
Red Light District (Unsplash)

Amsterdam, 21 Aralık Cumartesi günü "yaşanmaz" koşullarına karşı gerçekleştirilen eylemin ardından, aşırı turizme karşı protestoların düzenlendiği son Avrupa'da kenti oldu.

Yerel halkın Leidseplein'da düzenlediği gösteri sembolik olarak, tartışmalı yeni yapı Diamond otelin önünde gerçekleşti.

Bir zamanlar köşenin simgesi olan Heineken Hoek adlı kafeye ev sahipliği yapan Diamond'ın çağdaş cephesi pek çok kent sakininin hoşuna gitmedi.

The Times'ın haberine göre, "Het is Genoeg" yani "Yeter Artık" kampanyasının organizatörü Dingeman Coumou, Diamond'ı "daha da fazla turist çeken ve berbat görünen o korkunç otellerden bir diğeri" diye niteledi.

Bu yıl Amsterdam, turistlerin şehre giriş ve kalış şekillerine kısıtlamalar getirerek bir gece konaklamayı yılda sadece 20 milyon turistle sınırlamayı hedefledi.

Ancak kanal kentinin lale bahçeleri ve ünlü Red Light District'ine gelen turist sayısında herhangi bir azalma belirtisi görülmüyor. Amsterdam 2023'te yaklaşık 22 milyon konaklama aldı ve bu, önerilen sınırın 2 milyon üzerinde.

Coumou, "şehri dolup taşıran" turizmin artık Amsterdam'daki yerel halkın yaşamı için yıkıcı hale geldiğini söyledi.

Yüksek emlak fiyatları nedeniyle çocuklarımızın artık şehirde yaşayamamasına yol açıyor, bir monokültür yaratıyor ama hepsinden önemlisi Amsterdam'ın merkezi kalabalıklar nedeniyle yaşanmaz hale geliyor.

Ekonomik işlerden sorumlu eski belediye meclisi üyesi Frits Huffnagel, 2018'e kadar Rijksmuseum'un dışında büyük harflerle yazılan "I Amsterdam" (Ben Amsterdam'ım) sloganını şehrin dört bir yanına taşıdı.

Huffnagel "Herkes gelsin, şehrime işeyip kussun dememelisiniz. Bu insanlara karşı harekete geçmelisiniz" dedi.

Hollanda'nın başkenti 2023'te kalabalığı azaltmak için turist vergisini artırma, "Uzak Dur" kampanyası ve kaba Britanyalı ziyaretçileri caydırmak için "Amsterdam Kuralları" sınavı gibi önlemler almıştı.

Amsterdam ayrıca nisanda su yollarına girebilecek nehir gemilerinin sayısına bir sınırlama getirdiğini ve yeni otellerin inşasını yasaklayarak konaklayan ziyaretçileri azaltmayı planladığını duyurmuştu.

Independent Türkçe