Zenginler neden Malta'nın altın pasaportunu almayı tercih ediyor?

Malta Pasaportu (arşiv)
Malta Pasaportu (arşiv)
TT

Zenginler neden Malta'nın altın pasaportunu almayı tercih ediyor?

Malta Pasaportu (arşiv)
Malta Pasaportu (arşiv)

Malta'nın 2014'te tanıttığı 'altın pasaport' zenginler tarafından büyük bir rağbet görürken Avrupa’da güvenlik endişesi yarattı.
Avrupa Komisyonu, Altın Pasaport veya Altın Vize'nin AB için güvenlik riski oluşturduğuna ve bunun yanı sıra kara para aklama, rüşvet ve vergi kaçırmayı teşvik edebileceği konusunda uyardı. Altın vize vere n ülkeler arasında yer alan Malta’nın Schengen bölgesinin bir parçası olması sebebiyle, söz konusu pasaporta sahip olanlar diğer Avrupa ülkelerine vizesiz seyahat edebiliyorlar.
Haberde vatandaşlık satışının düşük vergiler arayan zengin insanlar hatta kaçakçılar veya yüksek kaliteli bir eğitim almak isteyenler ya da politik gerekçeleri bulunan kişiler için küresel bir pazar haline geldiğini belirtti.
Malta hükümeti, varlıklı insanları ve yatırımları çekmek için 2014'te altın pasaport yasasını çıkardı. Bu pasaportu elde etmek için Kalkınma Fonu'na 650 bin avro, Malta'da hisse senetleri ve tahvillere 150 bin avro takdim etmek gerekiyor. Ayrıca en az 350 bin avro değerinde mülk satın almak ya da yıllık 16 bin avro değerinde konut kiralamak gerekiyor. Toplam tutar bir milyon yüz elli bin avroyu buluyor. Öte yandan Malta sınırları içerisinde yaşama koşulu olmadan 12 aydan daha uzun süre için ikamet izni alınabilir.
BBC’nin haberine göre, bu pasaport yasasını çıkarılmasından bu yana 833’ü yatırımcı yaklaşık iki bin kişi Malta vatandaşlığı elde etti. Malta, 2017 -2018 tarihlerinde yaklaşık 162 milyon bin avro kazandı. Bu rakam, ülkenin GSYİH'sının yüzde 1,38'ine denk geliyor. Ancak pasaportların satışları 2018'de düştü.
Malta hükümeti altın pasaport verdiği kişilerin hangi ülke vatandaşı olduğu ile ilgili bilgi vermiyor. Ancak bu kişilerin hangi bölgelerde yaşadığına dair bilgiler paylaşıyor. Bu bölgeleri, başta Avrupa olmak üzere Ortadoğu ve Asya oluşturuyor.
Öte yandan BBC’de yer alan habere göre AB ülkeleri, vatandaşlık verdiği kişilerin sayısını yıllık olarak açıklamak zorunda.
Malta hükümeti, altın pasaport için başvuran herkesin belgelerini incelediğini belirtse de Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), yatırım karşılığı vatandaşlık ya da süresiz oturum için altın pasaport vererek vergi kaçırma tehdidi altına giren ülkelerin yer aldığı kara listeye Malta’yı da ekledi. 
Avrupa Komisyonu, Ocak 2019 tarihli bir raporda, Malta pasaportu ile ilgili endişelerini dile getirdi. Malta pasaportunu elde etmek için öne sürülen şartlar diğer AB ülkelerinde öne sürülen şartlardan daha esnekti.



İsrail medyası: Netanyahu, Refah'ta Filistinliler için çadır kent inşa etmenin maliyeti ve süresi nedeniyle orduyu eleştirdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
TT

İsrail medyası: Netanyahu, Refah'ta Filistinliler için çadır kent inşa etmenin maliyeti ve süresi nedeniyle orduyu eleştirdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)

İsrail haber sitesi Ynet'in bugün bildirdiğine göre Başbakan Binyamin Netanyahu, ordunun Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta Filistinliler için bir çadır kent inşa etmenin maliyeti ve zaman çizelgesine ilişkin tahminlerini eleştirerek, “daha hızlı ve daha ucuz” bir plan talep etti.

Şarku’l Avsat’ın Yedioth Ahronoth'tan aktardığına göre ordu dün güvenlik kabinesini, İsrail'in Gazze'de yüz binlerce Filistinliyi barındıracak “insani bir şehir” olarak tanımladığı yapının 15 milyar şekele mal olabileceği ve daha önce altı ay olarak öngörülen sürenin aşılarak, bir yıl sürebileceği konusunda bilgilendirdi.

Yedioth Ahronoth’un ismini belirtmediği kaynaklar, yeni tahminlerin başbakanı kızdırdığını ve komutanlardan “daha gerçekçi” bir plan talep ederek, üst düzey yetkililere şehrin daha hızlı ve daha düşük maliyetle nasıl inşa edileceğine dair bir plan hazırlamaları talimatını verdiğini ifade etti.

Filistin Dışişleri Bakanlığı dün, İsrail tarafının “Refah'taki sözde insani kent bahanesiyle halkımızı zorla yerinden etmesinin” sonuçlarına karşı uyarıda bulunarak, bunun “insanlıkla hiçbir ilgisi olmadığını” belirtti.

Bakanlık yaptığı açıklamada “Filistin Devleti'nin ve meşru kurumlarının, Filistin Devleti'nin asli bir parçası olarak Gazze Şeridi üzerinde siyasi ve hukuki yargı yetkisini kullanmasına izin vermenin halkımızı korumanın ve onlar için adaleti sağlamanın tek yolu olduğunu” vurguladı.