'Matematik'te Pi sayısı gereksiz'

'Matematik'te Pi sayısı gereksiz'
TT

'Matematik'te Pi sayısı gereksiz'

'Matematik'te Pi sayısı gereksiz'

Balıkesir’in Edremit ilçesinde yaşayan Araştırmacı-Yazar ve Emekli Fen Bilgisi Öğretmeni Hüseyin Ergül, her yıl 14 Mart tarihinde kutlanan, günü bile olan “Pi Sayısı” hesaplamalarıyla silindir şeklindeki kapların hacimlerinin aslında milyonlarca liralık haksız kazançları beraberinde getirdiğini savundu.Geçtiğimiz aylarda; “Cisimlerin 4. Boyutunu” keşfettiğini iddia ederek ülke genelinde büyük yankı uyandıran Hüseyin Ergül, bu kez de “Pi Sayısı” ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Pi sayısının herhangi bir dairenin çevresini çapına bölündüğünde ortaya çıkan A sayısının B'ye bölümüyle ortaya çıkan bir uzunluk oranı olduğunu hatırlatan Ergül, “Bunun da yaklaşık değeri; 22 bölü 7'dir. 22'yi , 7'ye böldüğümüz zaman 3,14 ve bir buçuk sayfa süren bir rakamlar sayısı ortaya çıkar. Dolayısıyla da Pi sayısına gerek olmadan herhangi bir dairenin alanını kendi geliştirdiğim bir başka formül ile bulabilmemiz mümkündür” dedi.
Hüseyin Ergül, “Herhangi bir daire çizdikten sonra, o daireye dıştan teğet bir dörtgen çizerek söz konusu dörtgenin uzunluğu ile çapın uzunluğu eşit olduğu için bu bir karedir. Karenin alanı, bir kenar uzunluğunun kendisi ile çarpımına eşittir. Yani burada çapın kendisi ile çarpımına eşittir. Çapı da bir bu karenin bir kenar uzunluğuna eşittir. Buradan hareketle; çizdiğimiz dörtgen üzerindeki parçalara bakıldığında; bütün parçalarına eşittir. Yani büyük karenin alanı 4 adet X ve 4 adet Y ve 4 adet 0.5 r karenin toplamına eşittir. Bundan en ufak bir şüphe edilebilmesi mümkün değildir. Bu noktada; büyük karenin alanından 4 adet Y'yi çıkardığınızda, geriye dairenin alanı kalır. Bu birinci yöntemdir.
Bunun dışında ikinci yöntem ise; yine ‘Bütün parçalarına eşittir' ilkesiyle yola çıktığımızda, çizdiğimiz dairenin alanı içerideki karenin alanı; 4 adet X'in toplamıyla ortaya çıkmaktadır. Bu da dairenin alanına eşittir. O halde iki alanın birbirine olan eşitliğinden ‘Da=2r kare+4x' formülünü elde etmiş oluruz. Tüm bunların dışında çizdiğimiz şekilde dairenin içerisindeki karenin 4'te 1'i yarı çapı uzunluğunda yine küçük bir karedir. Bu karenin alanı 0.5r kare+X+Y'dir. Burada X ve Y bilinmeyen sayılardır. Bu bilinmeyenleri ara işlemlerle bularak, 4 katını alır ilave ederiz. Bahsettiğim formüllere uygun olarak, burada X'in değeri, küçük karenin 1 bölü 6'sına eşit olur. Bundan 4 adet olduğu için 4 ile çarpıyorum ve sonuçta dairenin alanı 2r kare+2bölü3 2r kare olarak karşımıza çıkıyor. Görüldüğü üzere Pi sayısına ihtiyaç duymadan dairenin alanını yarıçapı karesi üzerinden bulabiliyoruz” ifadelerini kullandı.
Pi sayısını kullanmadan bulduğu formül sayesinde daire biçiminde görülen tüm şekil ve cisimlerde alan hesapları yapılırken Pi Sayısına gerek olmadan alanların bulunabileceğini savunan Ergül, “Bu sayede, yeryüzünde daire şeklinde ve buna bağlı olarak silindir şeklindeki tüm cisimlerin yada büyük çapta fıçıların, tankerlerin, siloların hacimlerinin hesap edilmesinde yüzde 15'lik bir hata payı ortadan kalkacaktır. Yani gerçek değerine ulaşılacaktır” dedi.
“Aradaki yüzde 15'lik fark, tüketiciye fazlalık olarak yansıyor”
Tabanı daire şeklinde olan herhangi bir silindirin hacmini hesaplayabilmek için yükseklikle çarpılması gerektiğini kaydeden Hüseyin Ergül, “Bu hesaplamayı Pi Sayısı ile yapıyorsak ortaya farklı bir sayı çıkıyor, benim önerdiğim formül ile bunu hesaplarsak ortaya farklı bir sayı çıkıyor. İkisi arasında yüzde 15'lik bir fark vardır. Şayet biz, silindir şeklindeki kaplarda farklı iki şekilde de yapıyorsak aradaki yüzde 15'lik fark, tüketiciye fazlalık olarak yansıyor. Örneğin 5 litrelik bir su kabına zeytinyağını koyduğunuzda, karşımıza tam olarak 5 litre zeytinyağı çıkmaz. 4 buçuk litre civarında bir zeytinyağı olarak çıkar. Kilogram bazında buna bakıldığında, 1 kilogramın yerine daha küçük oranda bir zeytinyağı ile karşılaşırız.
Çünkü zeytinyağının yoğunluğu farklıdır. 0.9'dur. Aynı kapa benzin koyduğunuzda bu oran daha düşüktür. Eter koyulduğunda bu yoğunluk daha da düşüktür. Bunların kütleleri birbirinden farklıdır. Bu farklılıklar güncel ekonomik hayata para olarak yansır. Mesela 100 liralık bir zeytinyağı satın alındığında, vatandaşlardan 10 lira fazla para alınmış oluyor. Bu durum sadece zeytinyağında değil; silindir şeklinde paketlenmiş kolonya, alkol, benzin gibi tüm likit ürünlerde aynıdır” diye konuştu.
Kendi geliştirdiği formülün güncel hayatta kullanılması halinde bu olumsuzluğun tamamen ortadan kalkacağını belirten Hüseyin Ergül, “Çünkü Pi Sayısı ile hesaplanan dairenin alanı yüzde 15 fark ettiği gibi, yükseklikle çarptığımızda hacmi de yüzde 15 oranında fark ediyor. Yani bu olumsuzluk aynı zamanda hacime de yansıyor. Dolayısıyla içindeki maddeye yansıyor. Tüm bunlar da halkın cebine yansıyor. Yani bu tür ürünler vatandaşa pahallıya patlıyor. Milletin cebinden yüzde 15 oranında fazla para çıkmış oluyor. Bunun da adı; ‘haksız kazanç' oluyor” dedi.
“Benim bulduğum formülü ortaya koyabilmek için klasik matematiğin bazı kurallarını çiğnemek gerekiyor”
Açıklamalarından Pi Sayısı'nın büyük bir hile olduğuna ait bir anlam çıkarılmaması gerektiğinin altını çizen Hüseyin Ergül, “Benim formülüm bilinmediği için, kullanılmadığı için şu anda bu alanda bilinen Pi Sayısı kullanıldığı için şu anda mevcut durum budur. Şunu da özellikle ifade etmek isterim ki; benim bulduğum formülü ortaya koyabilmek için klasik matematiğin bazı kurallarını çiğnemek gerekiyor.
Mesela klasik matematik de, bir işlem yapılırken; ‘parantez dışında eksi işareti varsa, içindekiler ters olarak ortaya çıkar' denilir. Oysa benim modelimde; parantezin dışında eksi yada artı işareti olsun fark etmez, hangi işareti taşıyorsa o şekilde sonuç alınır. Ben klasik matematikteki o kuralı yıkarak, önerdiğim kuralı getiriyorum. Dolayısıyla bu bir matematik modelidir. Bu modele bağlı olarak ortaya bunlar çıkıyor. Yoksa şimdiye kadar çoğu insan bunu söyleyebilecekti. Ama bunları dile getirebilmek, bilinen klasik matematik kuramlarıyla bunları dile getirebilmek imkânsızdır. Benim bulduğum ve İmsulatif Matematik' adını verdiğim kuramda her kural, uygundur. Çünkü şu anda bilinenin aksine doğal sayı diye bir şey yoktur. Şu anda bilinen sayıların hepsi sembolik sayılardır” ifadelerini kullandı.

 


Oscarlı sinemacı yeni uyarlamasıyla beklentileri altüst edecek

46 yaşındaki Amerikalı aktör Oscar Isaac, Bir Evlilikten Manzaralar'daki (Scenes from a Marriage) çarpıcı performansıyla Emmy adaylığı elde etmişti (Netflix)
46 yaşındaki Amerikalı aktör Oscar Isaac, Bir Evlilikten Manzaralar'daki (Scenes from a Marriage) çarpıcı performansıyla Emmy adaylığı elde etmişti (Netflix)
TT

Oscarlı sinemacı yeni uyarlamasıyla beklentileri altüst edecek

46 yaşındaki Amerikalı aktör Oscar Isaac, Bir Evlilikten Manzaralar'daki (Scenes from a Marriage) çarpıcı performansıyla Emmy adaylığı elde etmişti (Netflix)
46 yaşındaki Amerikalı aktör Oscar Isaac, Bir Evlilikten Manzaralar'daki (Scenes from a Marriage) çarpıcı performansıyla Emmy adaylığı elde etmişti (Netflix)

Guillermo del Toro, yakında yayına girecek Frankenstein uyarlamasının klasik bir korku filmi olmadığını söyledi.

Cannes Film Festivali kapsamında besteci Alexandre Desplat'la gerçekleştirdiği söyleşide konuşan del Toro, yeni filmiyle ilgili, "Biri geçen gün bana, 'Gerçekten korkunç sahneler var mı?' diye sordu. İlk kez bunu düşündüm. Bu benim için duygusal bir hikaye. Tıpkı önceki işlerim gibi çok kişisel. Bir baba olmak, bir evlat olmak üzerine bir soru soruyorum. Ben korku filmi yapmıyorum. Hiçbir zaman öyle bir derdim olmadı" dedi.

Mary Shelley'nin 1818 tarihli klasik gotik romanından uyarlanan film, Christoph Waltz'un canlandırdığı Dr. Pretorious'un, yaklaşık 40 yıl önce bir yangında öldüğü sanılan Frankenstein'ın Canavarı'nı bulmaya çalışmasını konu alıyor. Amaç ise, Dr. Victor Frankenstein'ın yarım kalan tartışmalı deneylerini tamamlamak.

Filmin yıldızlarla dolu oyuncu kadrosunda Waltz'un yanı sıra Jacob Elordi, Oscar Isaac, Mia Goth, Felix Kammerer ve Christian Convery gibi isimler de yer alıyor. Filmin ilk fragmanı bu yılın başında düzenlenen kapalı bir Netflix etkinliğinde gösterildi ancak henüz kamuoyuyla paylaşılmadı.

Del Toro'nun Frankenstein projesi ilk olarak 2007'de duyurulmuş, ancak 2014'te rafa kaldırılmıştı. Netflix ise projeyi 2023'te yeniden hayata geçirdi. 

Başrolde ilk olarak Andrew Garfield'ın yer alması planlanıyordu. Ancak Hollywood grevleri nedeniyle değişen takvimler sonucu Frankenstein'ın Canavarı rolünü, Euphoria'yla yıldızı parlayan 27 yaşındaki Avustralyalı oyuncu Jacob Elordi devraldı.

Meksikalı sinemacı del Toro, Suyun Sesi (The Shape of Water) ve Guillermo del Toro sunar: Pinokyo'yla (Guillermo del Toro's Pinocchio) toplam üç Oscar kazanmıştı.

Merakla beklenen Frankenstein'ın kasımda Netflix'te izleyiciyle buluşması planlanıyor.

Independent Türkçe, Variety, GamesRadar