İran'dan vatandaşlarına ABD'ye seyahat uyarısı

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, ABD’nin geçtiğimiz günlerde serbest bıraktığı İranlı akademisyen Mesut Süleymani’yi karşılıyor
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, ABD’nin geçtiğimiz günlerde serbest bıraktığı İranlı akademisyen Mesut Süleymani’yi karşılıyor
TT

İran'dan vatandaşlarına ABD'ye seyahat uyarısı

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, ABD’nin geçtiğimiz günlerde serbest bıraktığı İranlı akademisyen Mesut Süleymani’yi karşılıyor
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, ABD’nin geçtiğimiz günlerde serbest bıraktığı İranlı akademisyen Mesut Süleymani’yi karşılıyor

İran Dışişleri Bakanlığı internet sitesinden bugün yayımlanan açıklamada, İran vatandaşlığına sahip kişilerden ABD’ye seyahat etmemeleri istendi.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, “İran vatandaşları, özellikle seçkin kişiler ve akademisyenler, bilimsel konferanslara katılmaları için davet alsalar bile ABD’ye seyahat etmekten kaçınmalılar” denildi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın iktidara gelmesi ile birlikte Washington ve Tahran arasındaki ilişkiler kopma noktasına geldi. 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan 2018 yılının Mayıs ayında çekilme kararı alan Trump, İran’a yönelik sert yaptırımlar uygulamaya başladı.
Geçtiğimiz Cumartesi günü İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevat Zarif, ABD'de tutuklu bulunan İranlı araştırmacı ve doktor Mesut Süleymani ile İran'da tutuklu bulunan ABD vatandaşı Xiyue Wang'ın serbest bırakıldığını duyurdu. Yaşanan bu gelişmenin ardından İran hükümeti, mahkûm takasının, 1980 yılından beri aralarında diplomatik ilişkilerin bulunmadığı iki ülke arasında gerçekleşen müzakerelerin bir sonucu olduğu iddialarını reddetti.
Princeton Üniversitesi Tarih Bölümü doktora öğrencisi Xiyue Wang, 2016 yılının Ağustos ayında tutuklandığı İran’da Kaçar Hanedanlığı ile ilgili bir araştırma yürütüyordu.
Süleymani ise Tahran’da bulunan Tarbiat Modares Üniversitesi’nde kök hücre alanında araştırma yapan bir akademisyendi ve İran resmi haber ajansına göre, 22 Ekim 2018'de ABD’ye gitmişti.



Trump, "muhafazakarlara ayrımcılık yapan" bankaları cezalandırmaya hazırlanıyor

Başkanlık emrinde, 6 Ocak 2021'deki ABD Kongresi Baskını'na dair soruşturmalarda bazı bankaların işbirliği yapmasının da hedef alınacağı bildiriliyor (AP)
Başkanlık emrinde, 6 Ocak 2021'deki ABD Kongresi Baskını'na dair soruşturmalarda bazı bankaların işbirliği yapmasının da hedef alınacağı bildiriliyor (AP)
TT

Trump, "muhafazakarlara ayrımcılık yapan" bankaları cezalandırmaya hazırlanıyor

Başkanlık emrinde, 6 Ocak 2021'deki ABD Kongresi Baskını'na dair soruşturmalarda bazı bankaların işbirliği yapmasının da hedef alınacağı bildiriliyor (AP)
Başkanlık emrinde, 6 Ocak 2021'deki ABD Kongresi Baskını'na dair soruşturmalarda bazı bankaların işbirliği yapmasının da hedef alınacağı bildiriliyor (AP)

Beyaz Saray, ABD'deki muhafazakarlara ayrımcılık yaptığı iddia edilen bankaları cezalandırmak için harekete geçti.

Wall Street Journal'ın (WSJ) haberine göre hazırlanan başkanlık emri taslağı, Eşit Kredi Fırsatı Yasası'nı (Equal Credit Opportunity Act), antitröst kurallarını ve tüketicilere mali koruma sağlayan kanunları ihlal ettiği öne sürülen kurumların soruşturulmasını öngörüyor. 

Amerikan gazetesi siyasi düşünce veya dini inançlara bağlı olarak ayrımcılık yapan bankaların cezalandırılmasının hedeflendiğini bildiriyor. 

Müşterilerinin hesaplarını bu gerekçelerle kapattığı tespit edilen bankalar para cezaları, uzlaşma kararları ve diğer disiplin tedbirleriyle karşı karşıya kalacak. 

WSJ'nin kaynaklarına göre, başkanlık emri bu hafta içinde imzalanabilir. Ancak planların değişmesinin mümkün olduğu da haberde belirtiliyor. 

Bank of America'nın Uganda'da faaliyet gösteren bir Hıristiyan örgütünün hesaplarını kapatması üzerine bu hamlenin yapıldığı tahmin ediliyor.

ABD'nin en büyük ikinci bankasına tepki gösterenler, bu kararın örgütün dini inançları nedeniyle alındığını savunurken Bank of America, ülke dışında faaliyet gösteren küçük işletmelere hizmet vermediğini öne sürmüştü. 

Muhafazakarlar uzun yıllardır siyasi ve dini inançları nedeniyle bankaların kendilerine hizmet vermediğini iddia ediyor. 

Wall Street devlerinin "woke" kapitalizmi benimsemesinin, sağcıların iş yapmasını zorlaştırdığı dile getirilen en önemli iddialardan biri. 

Mart'ta Trump Organisation, Capital One'ın kendileriyle çalışmayı durdurduğunu belirterek ülkenin en büyük 9. bankasına dava açmıştı. 

Dava dilekçesinde "ifade ve girişim özgürlüğüne yönelik net bir saldırı" ifadesi kullanılmıştı. 

Joe Biden döneminde bankaların kendilerini sistemden dışladığını savunan kripto para şirketleri de Beyaz Saray'ın yeni hamlesinden umutlu olanlar arasında. 

Bankalarsa kararlarının yasalar, düzenlemeler ve mali risk değerlendirmelerine dayandığını savunuyor. Kripto para konusunda gerekli yasal çerçeve çizilmeksizin bu konuda faaliyet gösteren şirketlerle çalışmalarının kendileri ciddi risklere sokacağını vurguluyorlar.

Independent Türkçe, WSJ, Telegraph