Fransa, 'Kirli Savaş'ın kasabını' Arjantin'e teslim ediyor

Hernan Abriata’nın annesi Buenos Aires’teki Fransa Büyükelçiliğinde gösteri yaparken ( AFP)
Hernan Abriata’nın annesi Buenos Aires’teki Fransa Büyükelçiliğinde gösteri yaparken ( AFP)
TT

Fransa, 'Kirli Savaş'ın kasabını' Arjantin'e teslim ediyor

Hernan Abriata’nın annesi Buenos Aires’teki Fransa Büyükelçiliğinde gösteri yaparken ( AFP)
Hernan Abriata’nın annesi Buenos Aires’teki Fransa Büyükelçiliğinde gösteri yaparken ( AFP)

Arjantin, 1976-1983 yılları arasında yaşanan ve yüzlerce insanın öldürüldüğü "Kirli Savaş" olarak adlandırılan eski Arjantinli polis memurunun ülkeye dönüşüne hazırlanıyor. Arjantinli eski polis memuru, o dönemde gerçekleştirilen darbede yaşananlar ve bir öğrencinin ortadan kaybolması olayında yargılanmayı bekliyor.
Arjantin'de, 1976 yılında gerçekleştirilen askeri darbe, Buenos Aires hükümeti tarafından, “Kirli Savaş” olarak adlandırılıyor. Diktatörlük döneminde karşıt görüşlü 13 bin kişinin kaybolduğu ya da öldürüldüğü tahmin ediliyor. İnsan hakları örgütleri ise bu sayının 30 binden fazla olduğunu belirtiyor.
O yıllarda görev yapan Arjantinli eski polis memuru Mario Sandoval, Arjantin’deki askeri diktatörlük rejiminin 1983 yılında sona ermesinin ardından Fransa'ya göç ederek, 1997 yılında Fransız vatandaşlığına geçti.
Arjantinli savcılar tarafından işkencede dâhil 500’den fazla insan hakları ihlaliyle suçlanan Sandoval’ın Fransa’dan Arjantin’e iadesi, 1976 yılında kaçırılan Mühendislik Fakültesi öğrencisi olan Hernan Apriata'nın ortadan kaybolması olayına dayanıyor.
Mario Sandoval, Fransa’nın başkenti Paris yakınlarında tutuklanırken, AFP’nin haberine göre, Arjantinli bir avukat konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “Her şey beklendiği gibi oldu” dedi.
1985 yılından bu yana Fransa’da yaşayan ve Fransız vatandaşlığı alan 66 yaşındaki eski polis, dün Paris’ten ayrıldı. Aleyhindeki tüm suçlamaları reddetmesine ve Fransız vatandaşlığı almış olmasına rağmen Sandoval, vatandaşlığa geçmeden önce suç işlediği gerekçesiyle ülkesine iade ediliyor.
Mühendislik Fakültesi öğrencisi Apriata, Arjantin’in başkenti Buenos Aires’teki Arjantin Donanması’ndaki okulda tutuklandı. 1976 darbesinde sonra Arjantin’de yaklaşık 5 bin kişinin tutuklanarak işkence gördüğü aktarılırken, Apriata’dan tutuklandıktan sonra haber alınamadığı ifade edildi.
Avukat Sophie Thonon-Wesfreid, Apriata’nın 92 yaşındaki annesinin, Sandoval’ın ülkeye dönmesini sabırsızlıkla beklediğini söyledi.
Arjantinli yetkililer, darbe döneminde yaşananları araştıran makamlarının, Mario Sandoval’ı, Apriata’nın kaçırılması olayına da karışan ülkesindeki “diktatörlük rejiminin kasabı” olarak tanımladıklarını ifade etti.
Sandoval’ın avukatı, müvekkilinin Arjantin’de adil yargılanamayacağını belirterek, kötü koşullar ve işkencelere maruz kalabileceğini söyledi. Avukat ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracağını ifade etti.



İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir bin kişi ile Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi

Ben-Gvir yerleşimcilerle birlikte Mescid-i Aksa çevresinde (WAFA)
Ben-Gvir yerleşimcilerle birlikte Mescid-i Aksa çevresinde (WAFA)
TT

İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir bin kişi ile Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi

Ben-Gvir yerleşimcilerle birlikte Mescid-i Aksa çevresinde (WAFA)
Ben-Gvir yerleşimcilerle birlikte Mescid-i Aksa çevresinde (WAFA)

Kudüs'teki İslami Vakıflar Dairesi, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir liderliğindeki bin 251 yerleşimcinin bu sabah (Pazar) Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlediğini bildirdi.

Vakıflar Dairesi'ne göre: bu sabah Ben-Gvir, İsrail Likud partisinden bir Knesset üyesi olan Amit Halevi birlikte bin 251 yerleşimci ile bir provokatif bir yürüyüşe öncülük etti.

İsrail basınında yer alan video görüntülere göre, Ben Gvir, baskını Filistin topraklarını gasbeden bir grup İsrailliyle birlikte gerçekleştirdi.

Baskında Yahudilik inancına göre Tapınak'ın yıkılış dönümünü (Tişa BeAv) anma gerekçesiyle Mescid-i Aksa'nın avlusunda Talmud ayinleri gerçekleştirildi..

frtgbftr
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir geçtiğimiz Mayıs ayında Kudüs'ün Eski Şehrindeki Şam Kapısını ziyaret etmek üzere yürürken (Reuters)

Ben-Gvir, Ortadoğu'daki en hassas bölgenin kurallarına karşı gelerek Tapınak Tepesi'nde dua ettiğini söyledi. Müslüman yetkililerle on yıllardır süren hassas “statüko” düzenlemeleri uyarınca Tapınak Tepesi Ürdünlü bir dini kurum tarafından yönetiliyor ve Yahudiler burayı ziyaret edebiliyor ancak dua edemiyor.

Tapınak Tepesi İdaresi (TMA) adlı küçük bir Yahudi kuruluşu tarafından yayınlanan videolarda Ben-Gvir'in Tapınak Tepesi'nde ibadet eden bir gruba liderlik ettiği görülüyor. İnternette dolaşan diğer videolarda ise dua ederken görülüyor.

Ben-Gvir daha önce bölgeyi ziyaret etmiş ve burada Yahudilerin ibadet etmesine izin verilmesi çağrısında bulunmuş, Başbakan Binyamin Netanyahu da bunun İsrail'in politikası olmadığı yönünde açıklamalar yapmıştı. Ben-Gvir yaptığı açıklamada İsrail'in Gazze savaşında Hamas'a karşı zafer kazanması ve orada silahlı gruplar tarafından tutulan İsrailli rehinelerin geri dönmesi için dua ettiğini söyledi. İsrail'in Gazze Şeridi'nin tamamının kontrolünü ele geçirmesi çağrısını yineledi.

İsrail'in Tapınak Tepesi'ndeki kuralları değiştirdiği yönündeki iddialar Müslüman dünyasında öfke yaratacak ve geçmişte şiddet olayları patlak vermişti. Bugün herhangi bir şiddet olayı yaşanmamıştır.

fghyu
Bir İsrailli sertlik yanlısı 23 Haziran 2025 tarihinde Kudüs'teki Mescid-i Aksa'nın Batı Duvarı önünde yürürken (AFP)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, Ben-Gvir'in Tapınak Tepesi'ne yaptığı ziyareti kınayarak bunun “tüm kırmızı çizgileri aştığını” söyledi.

Sözcü Rudeyne yaptığı açıklamada, uluslararası toplumun, özellikle de ABD yönetiminin, yerleşimcilerin suçlarına ve aşırı sağcı hükümetin Mescid-i Aksa'daki provokasyonlarına son vermek, Gazze Şeridi'ndeki savaşı durdurmak ve insani yardım getirmek için derhal müdahale etmesi gerektiğini söyledi.

Ürdün Dışişleri Bakanlığı da yaptığı açıklamada İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı'nın Mescid-i Aksa'ya saldırısını kınayarak kabul edilemez bir provokasyon  olarak nitelendirdi.

Filistin Haber ve Bilgi Ajansı'na WAFA göre aşırılık yanlısı sömürgeci Tapınak Tepesi örgütleri, İncil'de ‘Tapınağın yıkılışının yıldönümü’ olarak bilinen güne denk gelen bugün Mescid-i Aksa'ya geniş çaplı bir baskın düzenlenmesi çağrısında bulundu.

Kudüs Valiliğine göre bu yılki yıldönümü Mescid-i Aksa için en tehlikeli günlerden biri olarak görülüyor çünkü Tapınak Tepesi grupları, hükümetin aşırılık yanlısı gündemlerinin arkasında tam bir uyum içinde olmasından yararlanarak dini ve yasal kırmızı çizgileri aşmak için niteliksel bir girişimle üç Ağustos'u en büyük saldırı günü haline getirmeyi planlıyor.

fghyju
Kudüs (DPA)

WAFA, Ben-Gvir'in polis memurlarına İsrailli yerleşimcilerin Mescid-i Aksa'da dans etmelerine ve şarkı söylemelerine izin vermeleri yönünde talimat vermesinden sadece birkaç hafta sonra, özellikle de geçtiğimiz Mayıs ayında camiye düzenlediği baskın sırasında Tapınak Tepesi'nde dua ve secdenin mümkün hale geldiğini ve mevcut statükonun açık ve tehlikeli bir şekilde ihlal edildiğini açıklamasının ardından, yeni gerçeklikleri zorla dayatmanın önünü açan bir adım olarak bu tırmanışa eşi benzeri görülmemiş bir kışkırtma ortamının eşlik ettiğine dikkat çekti.