Türkiye Trablus'ta askeri bir üs kurmayı mı planlıyor?

Bayraktar TB2 tipi İHA, Kıbrıs’ın doğusunda yer alan Mağusa bölgesindeki Geçitkale Havaalanı’na indi (AFP)
Bayraktar TB2 tipi İHA, Kıbrıs’ın doğusunda yer alan Mağusa bölgesindeki Geçitkale Havaalanı’na indi (AFP)
TT

Türkiye Trablus'ta askeri bir üs kurmayı mı planlıyor?

Bayraktar TB2 tipi İHA, Kıbrıs’ın doğusunda yer alan Mağusa bölgesindeki Geçitkale Havaalanı’na indi (AFP)
Bayraktar TB2 tipi İHA, Kıbrıs’ın doğusunda yer alan Mağusa bölgesindeki Geçitkale Havaalanı’na indi (AFP)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkesinin Libya'ya asker göndermeye hazır olduğunu yinelerken, Türkiye’nin iki yıl önce Katar'ın başkenti Doha'da yaptığı gibi Trablus'ta askeri bir üs kurmayı planladığına ilişkin haberler çıktı.
Habertürk yazarı Çetiner Çetin’in ismi açıklanmayan askeri kaynaklara dayandırarak kaleme aldığı köşe yazısına göre Türkiye, Trablus'ta tıpkı Katar’daki gibi askeri üs kurmayı planlıyor ve bu konuda gerekli fizibilite çalışmalarını da tamamladı.
Üs kurulduğu zaman Ankara’nın müttefikleri ve rakipleri ile ilişkilerinin yeni bir boyut kazanacağını ifade eden Çetin, Erdoğan ile üç haftada iki kez görüşen Libya Ulusal Mutabakat (UMH) Başkanı Fayiz es-Serrac’ın, 20 Şubat’a kadar Türkiye’den Libya’ya asker göndermesini talep edebileceğini iddia etti.
Çetin, Libya’da sahadaki gelişmelere göre bu tarihin daha da öne çekebileceğini de belirtti.
Yeni Şafak gazetesi ise Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK), Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu’nun saldırılarına karşı Libya’daki meşru hükümete yardım etmeye hazır olduğunu bildirdi.
Söz konusu habere göre askeri kaynaklar, zırhlı araç, insansız hava aracı (İHA) ve tankların yanı sıra özel kuvvetler, SAT ve SAS timlerinin Trablus'a taşınması için prosedürlerin başladığını aktardı.
Kaynaklar ayrıca, kargo uçak ve helikopterlerinin de UMH’nin kontrolündeki Misrata Havaalanı’na gitmek üzere hazır olduğu bilgisini verdi.
“UMH ile varılan mutabakat Sevr Antlaşması’nı ters yüz etti”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldığı bir televizyon programında, Libya UMH ile 27 Kasım'da imzalanan deniz yetki alanları sınırlandırmasına dair mutabakat muhtırasının 1920 tarihli Sevr Antlaşması’nı ters yüz ettiğini söyledi.
Erdoğan ayrıca, “Deniz yetki alanlarıyla ilgili imzaladığımız mutabakat muhtırası, TBMM tarafından onaylandı. Birleşmiş Milletler’e (BM) de tescil edilmesi için bildirimde bulunduk, süreç hızla ilerliyor. Şimdi de güvenlik ve askeri iş birliği anlaşması ayrıca Meclisimize sunuldu. O da Meclisimiz onayladıktan sonra yürürlüğe girecektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Libya'ya asker gönderilmesi konusuna dair ise şu değerlendirmeyi yaptı;
"Böyle bir davet, böyle bir talep Libya tarafından Türkiye'ye gelecek olursa nasıl bir inisiyatif üstleneceğimize dair, ülkemiz bunun kararını verecektir. Libya'ya her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu daha önce de söyledim. Uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli adımları atarız.”
Libya UMH ile imzalanan anlaşmaların uluslararası hukuka uygun olduğun dile getiren Erdoğan, Türkiye ve Libya'nın Doğu Akdeniz bölgesinde haklarının olduğunu vurgulayarak, “Doğu Akdeniz havzasında büyük hidrokarbon rezervleri var (petrol ve doğal gaz). Bu sularda Libya ve Türkiye'nin hakları var bu hattın korunması gerekir diyoruz.  Bazı şirketlerin keşif haberlerini duyuyoruz. Uluslararası camiada güçlü olan şirketleri yanımıza alma söz konusu olabilir” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, söz konusu televizyon programına katılmadan önce Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi'nde UMH Başkanı Fayiz es-Serrac ile basına kapalı bir görüşme gerçekleştirdi.
Türkiye ve Libya UMH tarafından imzalanan iki mutabakat muhtırası, Ankara'ya, Doğu Akdeniz'de petrol kaynakları bakımından zengin bir egemenlik kazandırması nedeniyle Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan başta olmak üzere bazı ülkelere tarafından kınandı.
Söz konusu mutabakatları kınayan ve yasadışı olarak nitelendiren Mısır ise diğer ülkelere Libya’nın güvenlik ve istikrarını geri kazanması için yabancı müdahaleyi durdurma çağrısı yaptı.
Öte yandan, Türkiye ve Doğu Akdeniz’deki diğer ülkeler arasındaki gerginliğin giderek arttığı bir dönemde, Türk insansız hava aracı (İHA), dün Kuzey Kıbrıs’a indi.
AFP’ye göre Bayraktar TB2 tipi İHA, Kıbrıs’ın doğusunda yer alan Mağusa bölgesindeki Geçitkale Havaalanı’na indi.



Gazze ateşkesine ilişkin Trump anlaşması metni ve Hamas’ın değişiklikleri

Gazze ateşkesine ilişkin Trump anlaşması metni ve Hamas’ın değişiklikleri
TT

Gazze ateşkesine ilişkin Trump anlaşması metni ve Hamas’ın değişiklikleri

Gazze ateşkesine ilişkin Trump anlaşması metni ve Hamas’ın değişiklikleri

ABD Başkanı Donald Trump'un bu akşam Washington'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmeden önce tamamlanması için baskı yaptığı İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes anlaşmasının yeni metni elde edildi. “Trump anlaşması” olarak bilinen öneri, iki aylık ateşkes, rehinelerin ve esirlerin serbest bırakılması ve İsrail ile Hamas'ın cesetleri iadesini içeriyor.

Londra merkezli al Majalla dergisinin elde ettiği yeni metin, Hamas'ın daha önce iki tarafa teslim edilen metinle ilgili görüşlerini dikkate alıyor

Gazze ateşkes müzakerelerine yakın bir kaynak, bugün “Al-Majalla” dergisine verdiği demeçte, Katar ve Mısır arabuluculuğunda müzakerelerin bugün, Trump-Netanyahu görüşmesi öncesinde Doha'da yeniden başladığını söyledi. Yetkili, Hamas'ın “Al-Majalla” dergisinde yayınlanan anlaşma taslağının üçüncü, beşinci ve on birinci maddelerinde üç değişiklik yapılmasını talep ettiğini ve bu değişikliklerin şunları içerdiğini açıkladı:

Birincisi, insani yardımın ulaştırılma yönteminde köklü değişiklikler yapılması ve bu yardımların “Gazze İnsani Yardım Kuruluşu” dışındaki BM kuruluşlarını da kapsaması.

İkincisi, 60 gün sonraki görüşmeler sırasında Katar, Mısır ve ABD'nin garantisinde ateşkesin sürdürülmesi.

Üçüncüsü, İsrail ordusunun Gazze'nin kuzeyindeki diğer bölgelerden ve Netzarim ekseninden çekilmesi.

İsrail heyeti Hamas'ın değişikliklerini reddetti, ancak taraflar müzakerelerin bugün devam etmesinde anlaştı.

Trump geçen salı günü, İsrail'in Hamas ile 60 gün sürecek ateşkesin son ayrıntılarını belirlemek için gerekli şartları kabul ettiğini ve bu süre zarfında iki tarafın savaşı sona erdirmek için çalışacağını söylemişti. Hamas'a yakın bir kaynak, hareketin, ABD'nin desteklediği yeni ateşkes önerisinin İsrail'in Gazze'deki savaşını sona erdireceğine dair garantiler almaya çalıştığını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın  Majalla’dan aktardığı İsrail ile Hamas arasında anlaşmada Amerikan önerisinin tam metni:

1- Süre: 60 günlük ateşkes. Başkan Trump, İsrail'in kararlaştırılan süre boyunca ateşkesin uygulanmasını garanti eder.

2- Rehinelerin serbest bırakılması: “58 kişilik listeden” 10 canlı ve 18 ölü İsrailli rehine, 1, 7, 30, 50 ve 60. günlerde aşağıdaki şekilde serbest bırakılacaktır:

İlk gün 8 rehine canlı olarak serbest bırakılacak.

7. günde 5 rehine cesedi teslim edilecek.

30. günde 5 rehine canlı olarak serbest bırakılacak.

50. günde 2 rehine canlı olarak serbest bırakılacak.

60. günde 8 rehine cesedi teslim edilecek.

thy
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze Şeridi'nde insani yardım malzemeleri taşıyor. (Reuters)

3- İnsani yardım: Yardımlar, Hamas'ın ateşkes anlaşmasını kabul etmesinin ardından derhal Gazze'ye gönderilecektir. Bu yardımlar, sivil halka yönelik yardımlarla ilgili olarak varılacak ve anlaşma süresince uygulanacak bir anlaşma uyarınca sağlanacak ve anlaşma, 19 Ocak 2025 tarihli insani yardım anlaşmasına uygun olarak yoğun ve yeterli miktarda yardımın ulaştırılmasını içerecektir. Yardımlar, Birleşmiş Milletler ve Kızılay da dahil olmak üzere üzerinde mutabık kalınan kanallar aracılığıyla dağıtılacaktır.

İsrail'in Gazze'deki tüm saldırı faaliyetleri bu anlaşma yürürlüğe girdiğinde durdurulacak.

4- İsrail'in askeri faaliyetleri: Bu anlaşma yürürlüğe girdiğinde, İsrail'in Gazze'deki tüm saldırı amaçlı askeri faaliyetleri durdurulacaktır. Ateşkes süresince, Gazze Şeridi'nde hava trafiği (askeri ve gözetleme) günde 10 saat, rehine ve mahkumların takası yapılacak günlerde ise günde 12 saat durdurulacaktır.

vfgyju
3 Temmuz 2025'te İsrail'in gerçekleştirdiği hava saldırısının ardından Güney Gazze'den dumanlar yükseliyor. (AP)

5- İsrail ordusunun yeniden konuşlandırılması:

A – İlk gün, İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasından sonra (8 kişi), Gazze Şeridi'nin kuzey kesiminde ve Netzarim koridorunda, insani yardımla ilgili 3. maddeye uygun olarak ve üzerinde anlaşmaya varılacak haritalara göre yeniden konuşlandırılacaktır.

b) 7. gün, İsrailli rehinelerin cesetlerinin teslim edilmesinden sonra (5 ölü), insani yardımla ilgili 3. maddeye uygun olarak ve üzerinde mutabık kalınacak haritalara göre Gazze Şeridi'nin güney kesiminde yeniden konuşlandırma.

c) Teknik ekipler, hızlı müzakereler yoluyla nihai yeniden konuşlandırma sınırları üzerinde çalışacak.

6- Müzakereler: İlk gün, arabulucuların ve garantörlerin gözetiminde, ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için gerekli düzenlemeler hakkında müzakereler başlar. Bu düzenlemeler şunları içerir:

A – İsrail hapishanelerinde bulunan Filistinli tutukluların sayısı üzerinde mutabık kalınacak şekilde, kalan tüm İsrail rehinelerinin takas edilmesinin anahtarları ve koşulları.

B – İsrail güçlerinin yeniden konuşlandırılması ve çekilmesi ile Gazze Şeridi'nde uzun vadeli güvenlik düzenlemeleri ile ilgili konular.

C – Taraflardan herhangi biri tarafından ortaya konacak Gazze Şeridi'nde “ertesi gün” ile ilgili düzenlemeler.

D – Kalıcı ateşkesin ilan edilmesi.

Trump, ateşkes anlaşmasını bizzat kendisi açıklayacak. Başkan, tarafların ateşkes anlaşmasına bağlı kalması konusunda ciddi ve müzakerelerin çatışmaya kalıcı bir çözüm getireceğinden emin.

7- Başkanlık desteği: Başkan (Trump), tarafların ateşkes anlaşmasına bağlı kalması konusunda ciddi ve ateşkes süresince müzakerelerin başarılı bir şekilde sonuçlanması halinde taraflar arasında bir anlaşmaya varılmasının, çatışmanın kalıcı olarak çözülmesine yol açacağı konusunda ısrarcıdır.

dfgthy
ABD Başkanı Donald Trump 3 Temmuz 2025 (AFP)

8- Filistinli mahkumların serbest bırakılması: İsrail, hayatta olan ve ölen İsrailli rehinelerin serbest bırakılması karşılığında ve yukarıdaki 2. maddeye göre, üzerinde mutabık kalınacak sayıda Filistinli mahkumun serbest bırakılmasını sağlayacaktır. Serbest bırakma işlemi, yukarıdaki 2. maddeye göre ve üzerinde anlaşmaya varılan bir mekanizma çerçevesinde, genel bir inceleme ve tören olmaksızın, rehinelerin serbest bırakılmasıyla eş zamanlı olarak gerçekleştirilecektir.

9- Rehineler ve tutukluların durumu: 10. günde Hamas, kalan tüm rehineler hakkında tam bilgi (hayatta olduklarına dair kanıt ve sağlık durumu raporu/ölüm belgesi) sunacaktır. Buna karşılık İsrail, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nden tutuklanan Filistinli mahkumlar ve İsrail'de bulunan Gazze Şeridi'nden ölenlerin sayısı hakkında tam bilgi verecektir. Hamas, ateşkes süresince rehinelerin sağlığı, bakımı ve güvenliğini garanti altına alacaktır.

10- Anlaşma üzerine kalan rehinelerin serbest bırakılması: Kalıcı ateşkes için gerekli düzenlemelerle ilgili müzakereler 60 gün içinde tamamlanmalıdır. Anlaşma sağlandığında, İsrail tarafından sunulan “58 kişilik liste”deki geri kalan İsrailli rehineler (hayatta olanlar ve ölenler) serbest bırakılacaktır. Söz konusu süre içinde ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için gerekli düzenlemelere ilişkin müzakereler tamamlanamazsa, ateşkes aşağıdaki 11. maddeye göre uzatılabilir.

11- Garantörler: Aracılar-Garantörler (ABD, Mısır ve Katar), ateşkesin 60 gün süreyle devam etmesini ve ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için gerekli düzenlemeler konusunda ciddi görüşmelerin yapılmasını sağlayacaklardır. Aracılar, gerekirse bu çerçevede kararlaştırılan prosedürlere göre ciddi müzakerelerin ek bir süre boyunca devam etmesini garanti ederler.

12- Temsilcinin başkanlığı: Özel temsilci Büyükelçi Steve Wiggoff bölgeye gelerek anlaşmayı tamamlayacak ve müzakerelere başkanlık edecektir.

13- Başkan Trump: Başkan Trump ateşkes anlaşmasını şahsen açıklayacak. ABD ve Başkan Trump, nihai bir anlaşmaya varılana kadar iyi niyetle müzakerelerin devam etmesini sağlamak için çalışmaya kararlıdır.

* Bu metin 4 Temmuz'da yayınlanmış ve 7 Temmuz 2025 Pazartesi sabahı güncellenmiştir.