Suriyeli muhalifler: Tam techizatlı bin 500 asker İdlib'e gönderildi

(Arşiv)
(Arşiv)
TT

Suriyeli muhalifler: Tam techizatlı bin 500 asker İdlib'e gönderildi

(Arşiv)
(Arşiv)

Suriyeli muhalifler, rejim güçleri ile muhalifler arasında şiddetli çatışmaların yaşandığı İdlib’e askeri takviye gönderdiklerini açıkladı.
Halep kırsalındaki Fırat Kalkanı bölgelerinde bulunan Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) bağlı Suriye Milli Ordusu’ndan (SMO) bir kaynak, tam ekipmana sahip yaklaşık bin 500 askerin bu sabah İdlib’in güneydoğu kırsalındaki cephelere doğru yola çıktığını bildirdi.
İsminin gizli kalması koşuluyla DPA’ya konuşan kaynak, “İdlib’e giden askerler birkaç gruba ait. Bunlar ilk gidenler. Rusya’nın hava desteğinin altında ilerleyen rejim güçleri ve ona sadık gruplarla yüzleşmek için birkaç takviye daha gidecek” dedi.
Ulusal Kurtuluş Cephesi’nden bir komutan ise Rus savaş uçaklarının, Maarat el-Numan şehrinin doğusu ile Carcanaz beldesine hava saldırıları başlattığını söyledi.
İsmini vermek istemeyen komutan, muhalif grupların Maarat el-Numan şehrini rejime teslim etme konusunda bir anlaşmaya varıldığı iddialarını da reddetti.
Askeri komutan, “Muhalif gruplar, binlerce insanı İdlib kırsalındaki evinden eden, köyler ile şehirleri yok eden ve ‘kavrulmuş toprak politikasını’ izleyen rejim güçlerine hiçbir bölgeyi teslim etmeyecek. Suriye rejimi bu söylentileri destekliyor” dedi.
Rus Hmeymim Askeri Üssü’nün sosyal medya sayfasından dün yapılan paylaşımda ise “İdlib’de hükümet güçleri ilerlerken ateşkes anlaşmasına varma niyeti olduğuna inanmıyoruz. Rus Hava Kuvvetleri ilerlemeyi destekliyor” denildi.



Fransa Dışişleri Bakanı: Paris'in Filistin devletini tanıması, Hamas'ın ‘yanlış’ olduğunu teyit ediyor

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot (EPA)
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot (EPA)
TT

Fransa Dışişleri Bakanı: Paris'in Filistin devletini tanıması, Hamas'ın ‘yanlış’ olduğunu teyit ediyor

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot (EPA)
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot (EPA)

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot bugün yaptığı açıklamada, Fransa'nın Filistin devletini tanımasının, kararı eleştirenlerin iddia ettiği gibi Hamas’ı ödüllendirmediğini, aksine Filistin hareketinin ‘yanlış’ olduğunu teyit ettiğini söyledi.

Barrot, X platformunda şöyle yazdı: “Hamas her zaman iki devletli çözümü reddetti. Fransa, Filistin'i tanıyarak bu terörist hareketin yanlış olduğunu söylüyor. Barış kampının savaş kampına karşı haklı olduğunu söylüyor.”

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün, ülkesinin eylül ayında New York'ta yapılacak Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu sırasında Filistin devletini tanıyacağını açıkladı ve bunun bölgede barışın sağlanmasına yardımcı olacağını umduğunu belirtti.

Macron, X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Fransa'nın, Ortadoğu'da adil ve kalıcı barış sağlanması yönündeki tarihi taahhüdünü yerine getirmek üzere, Filistin devletini tanıma kararı aldığını duyuruyorum. Bunu eylül ayında BM Genel Kurulu'nda resmi olarak açıklayacağım” ifadelerini kullandı. Böylece Fransa, Filistin devletini tanıyan ilk büyük Batılı güç olacak.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün, Fransa'nın Filistin devletini tanıyacağını açıklamasının ‘terörizmi ödüllendirmek’ anlamına geldiğini ve İsrail için varoluşsal bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Öte yandan Şarku’l Avsat’ın Bloomberg’den aktardığına göre, bir dizi İngiliz hükümet bakanı Başbakan Keir Starmer'e baskı uygulayarak Filistin devletini resmi olarak tanıma kararını hızlandırmasını istedi.

Netanyahu yaptığı açıklamada, “Açık konuşalım: Filistinliler İsrail'in yanında bir devlet istemiyorlar. İsrail'in yerine bir devlet istiyorlar” ifadelerini kullandı.

cdfgthyu
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

Hamas ise Fransa Cumhurbaşkanı’nın açıklamasını memnuniyetle karşıladı ve Macron'un açıklamasının ‘Filistin halkına adalet sağlanması, meşru self-determinasyon hakkı ve işgal altındaki topraklarının tamamında Kudüs'ü başkent olarak bağımsız Filistin devleti kurma hakkı’ yönünde atılmış olumlu bir adım olduğunu vurguladı. Hamas, dünyanın geri kalan ülkelerini, özellikle de Avrupa ülkelerini, Fransa'nın izinden giderek Filistin halkının haklarını tam olarak tanımaya çağırdı.