İstanbul'da bugün bazı yollar trafiğe kapatılacak!

İstanbul'da bugün bazı yollar trafiğe kapatılacak!
TT

İstanbul'da bugün bazı yollar trafiğe kapatılacak!

İstanbul'da bugün bazı yollar trafiğe kapatılacak!

İstanbul'da yılbaşı etkinlikleri nedeniyle alınan emniyet tedbirleri kapsamında yarın bazı yollar trafiğe kapatılacak.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünce “yılbaşı etkinlikleri” ile ilgili alınan emniyet tedbirleri kapsamında yarın bazı yollar trafiğe kapatılacak.
Beyoğlu'da saat 14.00 itibarı ile trafiğe kapatılacak yollar ve alternatif güzergahlar şöyle:
"İstiklal Caddesi ve bu caddeye bağlanan tüm yollara giriş kapatılacak. Mete Caddesi ve İnönü Caddesi trafiğe açık olup, Sıraselviler Caddesi'ne giriş, Sıraselviler Caddesi'nden İstiklal Caddesi'ne bağlanan yollar, Sıraselviler Caddesi Taksim Meydan istikameti, Refik Saydam Caddesi'nden Asmalı Mescit Caddesi'ne giriş-çıkış, Tarlabaşı Bulvarı üzerinde Zambak Sokak, Atıf Yılmaz Caddesi (Sakızağacı Taksi Durağı) ve Balo Sokak girişleri, Yeni Çarşı Caddesi, Turnacıbaşı Caddesi, Meşelik Sokak ve Sadri Alışık Sokak'tan İstiklal Caddesi'ne gidiş istikameti, Meşrutiyet Caddesi, Mumhane Caddesi, Maliye Caddesi kesişimi, Necatibey Caddesi ve Maliye Caddesi kesişimi, Kılıç Ali Paşa Mescidi Sokak, Kılıç Ali Paşa Caddesi kesişimi, Odun Meydanı Sokak ve Kemamkeş Caddesi kesişimi, Denizciler Sokak, Kemankeş Caddesi kesişimi, Yuva Sokak, Kemankeş Caddesi kesişimi, Arapoğlan Sokak ve Kemeraltı Caddesi kesişimi, Vekilharç Sokak, Kemeraltı Caddesi kesişimi, Kanarya Sokak ile Kemeraltı Caddesi kesişimi, Gece Kuşu Sokak, Mumhane Caddesi, Sakızcılar Sokak, Kemeraltı Caddesi kesişimi, Hamam Sokak, Kemeraltı Caddesi kesişimi, Topçu Caddesi ve Abdulhak Hamit Caddesi kesişimi, Lamartin Caddesi Abdulhak Hamit Caddesi kesişimi, Şehit Muhtar Bey Caddesi, Abdulhak Hamit Caddesi kesişimi, Aydede Caddesi, Taksim Dolapdere Caddesi ve Ana Çeşmesi Sokak trafiğe kapatılacak. Alternatif güzergahlar, Galata Köprüsü'nden gelen sürücüler Kemeraltı Caddesi, Meclis-i Mebusan Caddesi ve Dolmabahçe Caddesi'ni kullanarak Beşiktaş istikametine, Unkapanı Köprüsü'nden gelen sürücüler Şişhane Meydan, Refik Saydam Caddesi ve Tarlabaşı Bulvarı'nı takiben Divan Kavşak ve Cumhuriyet Caddesi'ne yönlendirilecek."
Şişli'de saat 16.00 itibarı ile trafiğe kapatılacak yollar ve alternatif güzergahlar ise şöyle:
"Mim Kemal Öke Caddesi, Abdi İpekçi Caddesi, Bostan Sokak, Atiye Sokak, Altın Sokak, Prof. Dr. Fevzi Fevzioğlu Sokak, Bronz Sokak trafiğe kapatılacak. Akımlara alternatif olarak Teşvikiye Caddesi, Bayıldım Caddesi ve Cumhuriyet Caddesi'ne yönlendirilecek."
Beşiktaş'ta saati 15.00 itibarı ile trafiğe kapatılacak yollar ve alternatif güzergahlar şöyle:
"Arnavutköy Mahallesi'nde Bebek Arnavutköy Caddesi (Arnavutköy Polis Merkezi önündeki cadde) ile Francalaca Caddesi'nden Bebek Arnavutköy Caddesi'ne inen sokaklar, Mumhane Sokak, Bakkal Sokak, Tekkeci Sokak, Dubaracı Sokak, Beyazgül Caddesi'nin Bebek Arnavutköy Caddesi inişi, Satış Meydanı (Kireçhane Sokak), Arnavutköy Deresi Sokak. Alternatif güzergahlar, Muallim Naci Caddesi üzerinden Ortaköy istikameti, Cevdet Paşa Caddesi üzerinden Baltalimanı istikameti, Cevdet Paşa Caddesi üzerinden İnşirah Caddesi devamı ile Bebek Yokuşu'ndan Nispetiye Caddesi istikameti."
Kadıköy'de saat 17.00 itibarı ile trafiğe kapatılacak yollar ve alternatif güzergahlar şöyle:
"Osmanağa Mahallesi Söğütlüçeşme Caddesi'nden Bestekar Dilhayat Sokağı'na giriş, General Asım Gündüz Caddesi'nden Kırtasiyeci Sokağı'na giriş, General Asım Gündüz Caddesi'nden Serasker Caddesi'ne giriş, General Asım Gündüz Caddesi'nden Nailbey Sokağı'na giriş, Caferağa Mahallesi General Asım Gündüz Caddesi'nden Nazmi Bey Sokağı'na giriş, General Asım Gündüz Caddesi'nden Sakız Gülü Sokağı'na giriş, General Asım Gündüz Caddesi'nden Dr. İhsan Ünlüer Sokağı'na giriş, General Asım Gündüz Caddesi'nden Şair Latifi Sokağı'na giriş, Dr. Esat Işık Caddesi'nden Badem Altı Sokağı'na giriş, Badem Altı Sokak'tan Ruşenağa Sokağı'na giriş, Badem Altı Sokak'tan Dalga Sokağı'na giriş, Badem Altı Sokak'tan Moda Caddesi'ne giriş, Badem Altı Sokak'tan Fırıldak Sokağı'na giriş, Badem Altı Sokak'tan Gürbüztürk Sokağı'na giriş, Badem Altı Sokak'tan Cemal Süreyya Sokağı'na giriş, Mühürdar Caddesi'nden Damga Sokağı'na giriş, Mühürdar Caddesi'nden Albay Faik Sözener Caddesi'ne giriş, Albay Faik Sözdener Caddesi'nden Misbah Muayyes Sokağı'na giriş, Albay Faik Sözdener Caddesi'nden Muvakkithane Caddesi'ne giriş noktaları trafiğe kapatılacak."
Alternatif güzergahlar ise:
"General Asım Gündüz Caddesi, Dr. Esat Işık Caddesi, Mühürdar Caddesi, Albay Faik Sözdener Caddesi, Söğütlüçeşme Caddesi istikametlerine yönlendirilecek."
Caddebostan Mahallesi Operatör Cemil Topuzlu Caddesi'nden Caddebostan İskele Sokağı'na giriş, Şehit Kadir Yıldırım Sokak'tan Caddebostan İskele Sokağı'na giriş, Ogün Sokağı'ndan Caddebostan İskele Sokağı'na giriş, Demirağa Sokak'tan Caddebostan İskele Sokağı'na giriş, Selin Sokak'tan Caddebostan İskele Sokağı'na giriş, Bağdat Caddesi'nden Caddebostan İskele Sokağı'na giriş noktaları trafiğe kapatılacak. Alternatif güzergahlar iseProf. Dr. Hulusi Behçet Caddesi, Kazım Özalp Sokak, Ogün Sokak istikametlerine yönlendirilecek.

 


Ortadoğu’daki ‘Netanyahu Savaşları’nı şekillendiren ‘çekiç’

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)
TT

Ortadoğu’daki ‘Netanyahu Savaşları’nı şekillendiren ‘çekiç’

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)

İnci Mecdi

Psikolog Abraham Maslow, tanıdık bir araca veya beceriye aşırı güvenmeyi “Elinde çekiç olan kişi her şeyi çivi olarak görür” sözüyle özetlemiştir. Bu ilke, ‘Maslow'un Çekici’ olarak bilinir. Pratik açıdan bu ilkeye 21 ayda bölgede üç savaş başlatan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'dan daha iyi bir örnek olamaz.

Hamas'ın 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail’in Gazze Şeridi’ne yakın yerleşim birimlerine düzenlediği saldırılardan sonra, İsrail, Gazze Şeridi’ne savaş açtı. Ardından Lübnan’a saldırdı ve Lübnan’ın güneyini işgal etti. Geçtiğimiz yıl eylül ayında Hizbullah liderlerini hedef aldı. İran'ın nükleer tesislerine ilk saldırısını 13 Haziran’da yaptı ve İran ordusu ile Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) üst düzey komutanlarına suikastlar düzenledi.

İran'ın vekilleri olan Gazze'deki Hamas ve Lübnan'daki Hizbullah'a karşı elde edilen ezici zaferler, Netanyahu'nun her iki grubun liderlerinin öldürülmesini emretmesine neden oldu. Belki de onu İsrail'in askeri gücünün bölgesel güvenliği sağlayabileceği ve sağlaması gerektiği düşüncesi ikna etti. Ancak bu üç savaş, İsrailliler arasında ‘Bibi’ olarak bilinen Netanyahu'nun tarihini karakterize eden dizinin son bölümlerini temsil ediyor olabilir. 1993 yılında Likud Partisi'nin başına geçen Netanyahu, 1996 yılında ilk kez iktidara geldiğinden bu yana İsrail'in en uzun süre görevde kalan başbakanı oldu. Hükümetlerinin düşmesini, hakkındaki yolsuzluk suçlamalarını, halkın ona karşı başlattığı protestoları, rehine krizlerini ve Gazze'deki savaşları atlatıp üç dönem boyunca 17 yılı aşkın bir süre görevde kaldı.

Yedi büyük operasyon

Netanyahu, 1996'dan 2025'e kadar başbakan olarak yaklaşık 7 savaş ve büyük çatışmaya liderlik etti. Bazılarına ise müdahale etmekten sorumluydu. Görevine 1996 yılında Lübnan'daki Hizbullah'a karşı ‘Gazap Üzümleri’ adlı operasyonla başladı. Bu operasyon, İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyinde konuşlu Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü (UNIFIL) komuta merkezini bombalaması sonucu 106 sivilin hayatını kaybettiği ‘Kana Katliamı’na yol açtı. UNIFIL güçlerinin bulunduğu Kana Komuta Merkezi’ne yaklaşık 800 Lübnanlı sivil sığınmıştı.

İsrail Başbakanı Ehud Olmert'in 2008 yılının aralık ayı ile 2009 yılının ocak ayı arasında Gazze Şeridi'nde Hamas'a karşı ‘Dökme Kurşun’ adlı operasyonu başlattığı sırada Netanyahu iktidarda değildi. Ancak o dönemde Knesset'te muhalefetin lideri olan Netanyahu, İsrail'in askeri operasyonlarını şiddetle destekledi.

Bibi, 2009 yılında yeniden başbakanlık koltuğuna oturdu, ancak 2021 yılında eski meslektaşı Naftali Bennett tarafından koltuğundan edildi. Bu dönemde, kuşatma altındaki Gazze Şeridi'ne üç askeri operasyon düzenledi. 2012 yılında gerçekleşen ‘Bulut Sütunu’ adlı ilk operasyon sekiz gün sürdü. İkincisi, 2014 yılında yaklaşık 50 gün süren Koruyucu Hat Operasyonu’ydu. Gazze'de çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 2 binden fazla Filistinlinin ölümüne neden oldu. BM Gerçekleri Tespit Etme Komisyonu, ‘Davis Raporu’ olarak bilinen raporda, İsrail'in bu savaş sırasında Gazze'de ‘savaş suçu’ niteliğinde eylemlerde bulunduğuna karar verdi. Filistinli ailelerin Doğu Kudüs'te Şeyh Cerrah Mahallesi’ndeki evlerinden tahliye edilmeye çalışılmasına tepki olarak, 2021 yılının mayıs ayında Filistinli grupların Tel Aviv, Kudüs, Aşkelon, Beerşeba ve İsrail’in diğer şehirlerine binlerce roket fırlatmasının ardından Duvarların Muhafızı Operasyonu başlatıldı. İsrail'in mahkeme kararları, gerginliği ve çatışmaları tırmandırdı.

Yine Netanyahu, 2022 yılındaki seçimleri kazanarak, Likud Partisi'nin Şas Partisi ve Yisrael Beiteinu Partisi ile koalisyon kurması sonucu en sevdiği pozisyona, başbakanlık koltuğuna hızla geri dönmeyi başardı. Bu gelişme, 2023 yılında askeri hesaplamaların çok ötesinde ağırlığa sahip bir dizi savaşın başlangıcı oldu. Gözlemciler, bir zamanlar en karmaşık rehine kurtarma operasyonlarından sorumlu özel kuvvetlerin elit biriminde görev yapmış olan Netanyahu’nun, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın saldırısı sonrasında ‘İsrail'in güvenliğinin koruyucusu’ imajının yerle bir olduğunu söylüyor. Anketler, İsraillilerin çoğunluğunun saldırının gerçekleşmesine izin veren güvenlik başarısızlıklarından onu sorumlu tuttuğunu gösteriyor.

Demir duvar

Siyonist düşünür Vladimir Jabotinsky'nin 1923 yılında ortaya attığı ‘demir duvar’ olarak bilinen eski bir ideoloji veya Amerikalı psikolog Maslow’un tanımladığı ‘altın çekice’ olan kesintisiz bağlılığı Netanyahu'nun askeri güce olan eğilimini açıklayabilir. Bu teoriye göre, Araplar kendi topraklarında bir Yahudi devletinin varlığını her zaman reddedecekler. Bu yüzden de Yahudi devletinin varlığı, ancak askeri güçle, aşılmaz bir ‘demir duvar’ arkasında bir gerçeklik dayatarak sağlanabilir.

Jabotinsky, anlaşma veya ekonomiye değil, askeri güce odaklanılması gerektiğini savunur. Bu ideolojiyi, Jabotinsky'nin kurduğu revizyonist hareketin mirasçısı olan Likud Partisi devraldı ve Netanyahu'nun liderliğindeki parti, herhangi bir bölgesel uzlaşı ya da Filistin devletinin tanınmasına her zaman karşı çıktı.

ABD'nin San Francisco Üniversitesi'nde Rhoda ve Richard Goldman İsrail Çalışmaları Kürsüsü Başkanı Eran Kaplan'a göre Netanyahu 1990'larda Likud Partisi’nin başına geçtikten sonra bu ideolojiyi benimsedi ve İzak Rabin'in öncülüğünü yaptığı Oslo Anlaşmaları'nı reddetti. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre Filistinlilerle yapılacak herhangi bir uzlaşmanın İsrail’in bekasına karşı bir tehdit oluşturduğunu düşünen Netanyahu, Yahudi tarihinde Romalılardan Nazilere kadar soykırımların yer almasından ötürü, İsrail'in varlığını sürdürebilmesi için sürekli bir güç olması ve herhangi bir ‘toprak tavizi vermekten’ kaçınması gerektiğini savunuyor.

Netanyahu, 1990'lardan bu yana Filistin tehdidine değil, İran ve nükleer emelleri ile özellikle Lübnan, Suriye ve Gazze'de İsrail sınırları yakınlarında konuşlu bölgesel uzantılarını ortadan kaldırmaya odaklanıyor. Netanyahu, İran'ın tehlikesine karşı her zaman uyarıda bulunmuş ve Tahran'daki Şii rejimini sadece İsrail'in güvenliği için değil, tüm dünyadaki demokrasiler için en büyük tehdit olarak göstermiştir. İran'a olan takıntısını, Winston Churchill'in Nazizme karşı kararlı tutumuna benzeten Netanyahu, ofisine Churchill'in fotoğraflarını asarak, kendini totalitarizme karşı modern bir engel olarak gördüğünü ifade etmiştir.

Zorlu bir geçmiş

Gözlemciler, Netanyahu'nun uzun yıllar iktidarda kaldıktan sonra ‘tarihi miras’ konusunun onu rahatsız eden bir takıntı haline geldiğini düşünüyor. Şu an 75 yaşında olan Netanyahu, hakkındaki yolsuzluk iddialarına ilişkin adli soruşturmaların devam etmesi ve İsrail parlamentosu Knesset’teki çoğunluğunun zayıflaması nedeniyle, tarihteki yerini yeniden tanımlamak için zamanının azaldığına kanaat getirmiş olabilir. Ancak Times Dergisi’ne göre Netanyahu’nun kararlarını açıklayabilecek başka bir nokta daha var. Netanyahu'nun dünyası, kısmen ailesinin geçmişinden, ‘ölmüş’ olan bir kardeşi ve tarihin acımasız olduğunu düşünen bir babadan oluşuyor. Ağabeyi Yoni, İsrail'in seçkin birliğinin komutanıydı. 1976 yılında Uganda'da rehineleri kurtarmak için düzenlenen Entebbe Operasyonu’nda öldürüldükten sonra ulusal bir kahraman ve İsrail cesaretinin sembolü haline geldi.

Aşırı sağcı tarihçi ve İspanyol Engizisyonu uzmanı olan babası Ben-Zion Netanyahu, Corneille Üniversitesi'nde tarih profesörü olarak görev yapmış ve oğlu Binyami’ne katı bir Siyonizm ve diplomasiye karşı derin şüphecilik aşılamıştır. Bu da onun dünyayı tarihsel bir mağduriyet ve Yahudi varlığının kırılganlığından duyulan korku perspektifinden görmesine neden olmuştur.

Netanyahu, son saldırıların, Tahran'ın zenginleştirilmiş uranyum stokları ve bu stokları nükleer silaha dönüştürme isteği nedeniyle, artan İran tehdidini durdurmak için gerekli olduğunu söyledi. Bu operasyonlar ona iç politikada anında kazanç sağladı. Aşırı sağcı tabanını bir araya getirdi ve orta halli rakiplerini zor durumda bıraktı. Rakipleri, savaş halindeki başbakanı eleştirmekle, İran'a karşı yumuşak görünmek arasında zor durumda kaldılar.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.