Ghosn'un kaçışına soruşturma: 7 şüpheli Atatürk Havalimanı Şube Müdürlüğü tarafından gözaltına alındı

Nissan, Renault ve Mitsubishi ortaklığının eski Yönetim Kurulu Başkanı Carlos Ghosn (Arşiv-Reuters)
Nissan, Renault ve Mitsubishi ortaklığının eski Yönetim Kurulu Başkanı Carlos Ghosn (Arşiv-Reuters)
TT

Ghosn'un kaçışına soruşturma: 7 şüpheli Atatürk Havalimanı Şube Müdürlüğü tarafından gözaltına alındı

Nissan, Renault ve Mitsubishi ortaklığının eski Yönetim Kurulu Başkanı Carlos Ghosn (Arşiv-Reuters)
Nissan, Renault ve Mitsubishi ortaklığının eski Yönetim Kurulu Başkanı Carlos Ghosn (Arşiv-Reuters)

Zimmetine para geçirmek ve gelirini düşük göstermek suçlarıyla Japonya’da ev hapsinde tutulan Nissan CEO’su Carlos Ghosn’un Türkiye üzerinden Lübnan’a giriş yaptığı iddiaları üzerine İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı.
İstanbul Valiliği, Nissan eski CEO'su Carlos Ghosn'un Türkiye üzerinden Lübnan'a kaçırılmasına ilişkin 7 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.
Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök’e konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise, “Haberi gece yarısı bana ilettiler. Bütün uçuşlara baktık, teyit edemedik. Türkiye üzerinden geçtiğine dair bizim kayıtlarda bir şey görünmüyor” demişti.
31 Aralık tarihinde sözcüsü vasıtasıyla yaptığı açıklamada Lübnan’da olduğunu duyuran Ghosn, “Adaletten kaçmadım, adaletsizlik ve politik eziyetten kaçtım” diyerek “Ayrımcılığın yaygın olduğu ve temel insan haklarının yok sayıldığı hileli Japon adalet sistemi tarafından rehin tutulmayacağım” ifadelerini kullanmıştı. 
Lübnan ve Fransa vatandaşlığı bulunan Ghosn’un “sahte pasaportla” mı yoksa “yetkililerin yardımıyla” mı Japonya’dan kaçtığı belirsizdi. Ancak Salı günü Lübnan Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada Carlos Ghosn'un yasal yollardan ülkeye girdiği belirtilmişti. 
Ghosn’un Japon avukatı Junichiro Hironaka haberler karşısında çok şaşırdığını söyleyerek müvekkilinin pasaportlarının alıkonulmuş hâlde olduğunu hatırlatmıştı.   
Lübnan Dışişleri Bakanlığı ise yayımladığı yazılı açıklamada detayların henüz bilinmediği, Lübnan hükümetinin Ghosn'un durumuyla ilgili bir yıldan beri Japonya'ya birçok yazı gönderdiği ancak hiçbirinin yanıtlanmadığı belirtildi. 
Lübnan ile Japonya arasında “suçlu iadesi” anlaşması bulunmuyor. İki ülkenin imzaladığı Birleşmiş Milletler'in (BM) yolsuzlukla mücadele anlaşması ise bu tür durumları kapsamıyor.
Geliri düşük göstermek, zimmete para geçirmek ve şirketi zarara uğratmak 
Nissan ve Renault’nun 1999’da birleşme anlaşması imzalamasından iki yıl sonra Nissan’ın, 2005’te de Renault’nun CEO’luğuna getirilen Carlos Ghosn’un yargılama süreci 2018’de başladı. 
Japon savcılar, 2010-2018 yılları arasında gelirini 9,23 milyar yen (85 milyon dolar) düşük gösterdiği gerekçesiyle Kasım 2018’de Ghosn’u özel jetinde alıkoyarak 100 günden fazla Tokyo’da bir cezaevinde tutmuştu. 
Savcılık ayrıca Ghosn’u 2008 finansal krizi süresince kendisinin 1,85 milyar yen’lik kişisel döviz kaybını Nissan üzerinden kapatmakla suçluyor.
65 yaşındaki iş insanı hakkında diğer bir suçlama ise Umman’daki bir aracı vasıtasıyla Nissan hesabından kendi hesabına 5 milyon dolar aktarmış olması. 
Bir yıl önce görevden alındı 
Mart 2019’da kefaletle serbest bırakılan Carlos Ghosn, 4 Nisan’da yeniden gözaltına alınmıştı. 
Hakkındaki suçlamaları reddeden Ghosn, suçlamaların Nissan yöneticilerinin kendisinden kurtulması için planlanan bir komplo olduğunu söylemişti.
Nissan Motor Yönetim Kurulu, Carlos Ghosn'un görevine 22 Kasım 2018’de son vermişti.



ABD'de otizm teşhisi 10 yılda üç katına çıktı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

ABD'de otizm teşhisi 10 yılda üç katına çıktı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

ABD genelinde otizm teşhisi oranları son yıllarda önemli ölçüde arttı ve 2011'le 2022 arasında neredeyse üç katına çıktı.

Çarşamba günü yayımlanan yeni bir analize göre, gelişimsel engellilik teşhisi konan kişi sayısı 10 yıl içinde yüzde 175 arttı.

Araştırmayı yöneten Kaiser Permanente'den Luke Grosvenor yaptığı açıklamada, "Evrensel gelişimsel taramanın iyileştirilmesi ve yaygınlaştırılması, bu çalışmada bulduğumuz tanı oranlarındaki artışın muhtemelen bir kısmını açıklıyor" dedi.

Oran artışlarının büyüklüğü ve yaş, cinsiyet, ırk ve etnik kökene göre değişkenlik göstermesi, gelişmiş tarama dışındaki faktörlerin de oran artışlarına katkıda bulunduğuna işaret ediyor.

Beyindeki farklılıklardan kaynaklanan otizm bozukluğunun erkek çocuklarda kızlara kıyasla yaklaşık 4 kat daha yaygın olduğu bildiriliyor. Son federal verilere göre yaklaşık 36 çocuktan 1'ine otizm teşhisi konuyor.

Bu sonuçlara ulaşmak için Grosvenor, Kaiser Permanente ve ülke çapındaki diğer sağlık araştırma tesislerindeki doktorlar, büyük sağlık sistemlerine kayıtlı 12 milyondan fazla hastanın verilerini kullandı. Çalışmaları JAMA Network Open adlı akademik dergide yayımlandı.

Otizm tanı oranının 5 ila 8 yaşındaki çocuklar arasında en yüksek olduğunu ve 2011'de 1000 kişi başına 2,3 iken 2022'de 6,3'e yükseldiğini tespit ettiler.

Öte yandan teşhislerdeki en büyük artışın genç yetişkinler, kadınlar ve kız çocukları arasında olduğu bildirildi. Kız çocuklarında yeni teşhisler yüzde 305, erkek çocuklarında teşhisler yüzde 185 arttı.

Araştırmanın yazarlarından Lisa Croen, "Otizm teşhisi konan kadın ve erkekler arasındaki uçurumun daraldığını görüyoruz" dedi.

Bu çok ilginç ama nedenini bilmiyoruz. Bu, gelecekteki araştırmaların keşfetmesi gereken bir yön.

Yetişkin kadınlarda, erkeklerde yüzde 215'lik artışa kıyasla teşhislerde yüzde 315'lik bir artış oldu. Bu durum, gelişmiş araçlar veya sosyal medyadaki genişletilmiş temsille ilgili kadınlarda otizm farkındalığının artmasından kaynaklanıyor olabilir.

Artış özellikle 26 ila 34 yaşındaki yetişkinlerde dikkat çekiciydi ve teşhislerde yüzde 450'lik bir artış görüldü.

Yazarlar, "Burada bildirilen oranların yetişkinlerde, özellikle de yaşlı kadın yetişkinlerde [teşhisin] gerçek yaygınlığını göstermeme ihtimali var, çünkü birçoğu çocuklukta taranmamış ve teşhis edilmemiş olabilir" diye yazdı.

Bununla birlikte bulgularımız ABD'deki otistik yetişkin nüfusunun artmaya devam edeceğini gösteriyor ve genişletilmiş sağlık hizmetlerine duyulan ihtiyacın altını çiziyor.

Irklara göre de farklılıklar bildirildi; teşhis oranları yerli çocuklar ve yetişkinler arasında en yüksek seviyede. Bunun nedeni, yerli topluluklarla belirli ruh sağlığı kaynak ağı konumları arasındaki yakınlık olabilir. Her ne kadar Amerikan Yerlileri veya Alaska Yerlileri arasında daha yüksek zihinsel ve fiziksel engellilik yaygınlığı bildirilmiş olsa da.

Siyah, Asyalı, Amerikan Yerlisi veya Alaska Yerlisi ve Hispanik çocuklar arasında artışlar beyaz çocuklara kıyasla daha fazla.

Çalışma, muhtemelen Kovid-19 salgınının yol açtığı sağlık hizmeti kesintileri nedeniyle 2020'de tanılarda artış olmadığını belirtti. Oranlar 2020'den sonra sıçradı ve 2021 ve 2022'de önceki yıllara göre daha yüksek oldu.

Raporda, "Bunun teşhis hizmetlerine artan erişimi mi yoksa teşhis yaygınlığındaki gerçek bir artışı mı yansıttığına dair daha fazla araştırma yapılması gerekiyor" dendi.

Independent Türkçe