İran'ın Irak'ta bombaladığı ABD üsleri hakkında bilinmesi gerekenler

Ayn el-Esed üssündeki Irak askerleri (Arşiv-Reuters)
Ayn el-Esed üssündeki Irak askerleri (Arşiv-Reuters)
TT

İran'ın Irak'ta bombaladığı ABD üsleri hakkında bilinmesi gerekenler

Ayn el-Esed üssündeki Irak askerleri (Arşiv-Reuters)
Ayn el-Esed üssündeki Irak askerleri (Arşiv-Reuters)

İran,  bugün sabah saatlerinde, geçtiğimiz Cuma günü ABD tarafından öldürülen İran Devrim Muhafızları’na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Sülaymani’nin intikamını almak için Irak’ta bulunan iki ABD üssünü hedef aldı.
Irak Ortak Operasyonlar Komutanlığı tarafından bu sabah yapılan açıklamada, bombardımanın yarım saat sürdüğü belirtilirken, Ayn el-Esed hava üssüne 17 roketin düştüğü ve Erbil’deki üssün ise 5 roketle vurduğu aktarıldı.
Ayn el-Esed üssü
Ayn el-Esed askeri üssü, Irak’ın, Anbar vilayetinde bulunan ve şuanda ABD’nin kullandığı en büyük ve en eski askeri üslerinden biri. Irak’ın batısında bulunan bu askeri üs, 2014 ila 2017 yılları arasında DEAŞ terör örgütü ile mücadelede aktif rol oynadı.
1980 yılında inşasına başlanılan Ayn el-Esed üssü 1987 yılında tamamlandı. Üssün kontrolü 2003 yılında ABD’nin eline geçti. Ayn el-Esed üssü, ABD varlığı süresince büyük bir ulaşım ve tedarik merkezi olarak kullanıldı. Üssün kontrolü 2011 yılında Iraklıların kontrolüne geçti.
2014 yılının sonundan itibaren 300’ü aşkın ABD askeri üste bulunuyor. Ayn el-Esed askeri üssünün öncelikli rolü, Irak güçlerini DEAŞ’a karşı eğitmek.
ABD Başkanı Donald Trump ve eşi Melanie Trump, Aralık 2018’de askeri üssü ziyaret etmişti. Trump, ziyaret sırasında kendisini burada çok güvende hissettiğini söylemişti.
Geçtiğimiz Kasım ayında ise ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Irak'ın batısındaki Ayn el-Esed üssündeki 150 ABD askerinin Şükran Günü’nü kutladı.
Erbil Askeri Üssü
Erbil üssü, ABD’nin güçlü müttefiki olan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) tarafından yönetilen bölgede bulunuyor. ABD, DEAŞ’a karşı savaşta Kürt güçleri ile birlikte çalıştı.
Gelişmiş füzeler, uçaklar ve radarlarla donatılmış olan üs, 2015 yılında koalisyon güçleri tarafından kullanılmaya başladı.
İran’ın bu sabah gerçekleştirdiği balistik füze saldırısının ardından resmi Twitter hesabından açıklamada yapan İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, “İran, vatandaşlarımıza ve üst düzey yetkililerimize korkakça düzenlenen silahlı saldırının ardından Birleşmiş Milletler Anlaşması'nın 51. maddesine göre meşru müdafaa adına orantılı adımlarını atmış ve tamamlamıştır” ifadelerini kullandı.
ABD’nin 2003 yılındaki Irak işgalinden bu yana Irak’taki ABD varlığının giderek azaldığı belirtiliyor. Eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde Irak’ta var olan 170 bin askerin büyük bir kısmı geri çekilmişti.
2014 yılında Irak hükümeti, DEAŞ’la mücadele için ABD’den yardım talep etti. Bağdat’ın talebinin ardından 5 bin ABD askeri Irak’a konuşlandı. Irak’ta var ola asker sayısı o dönemden bu yana pek fazla değişiklik göstermedi.



Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
TT

Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)

Sudanlı üst düzey istihbarat yetkilisi Ahmed Hasan Muhammed, ülkesinin İran’ın Kızıldeniz kıyısında bir deniz üssü kurma talebini reddettiğini söyledi.

İran’ın bu talebi kabul edilseydi, söz konusu üs, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından birinde deniz trafiğini izlemesine olanak tanıyacaktı.

Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal gazetesinden aktardığına göre Muhammed konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi;

“İran, Sudan ordusuna isyancılara karşı mücadelede kullanılmak üzere silahlı insansız hava araçları (SİHA) sağladı. Tahran, üssü inşa etme izni karşılığında, Sudan’a helikopter taşıyan bir savaş gemisi de dahil olmak üzere gelişmiş silahlar teklif etti. İranlılar üssü istihbarat toplamak için kullanmak istediklerini söyledi. Oraya savaş gemileri de yerleştirmek istediler. Ancak Hartum, İran’ın bu teklifini reddetti.”

Muhammed gazeteye yaptığı açıklamada, “Sudan İran’dan SİHA satın aldı. Çünkü insan kaybını azaltmak ve uluslararası insancıl hukuka saygı göstermek için daha isabetli silahlara ihtiyacımız vardı” diye ekledi.

Kızıldeniz’deki bir deniz üssü, Yemen’deki Husilerin ticari gemilere saldırı başlatmasına yardımcı olurken, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından biri üzerindeki hakimiyetini artırmasına olanak tanıyabilir.

İran destekli Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Gazze’de savaşan İsrail ve müttefiklerini cezalandırma amacıyla gerçekleştirdiklerini ifade ediyor.

sddeb
Yemen televizyonu tarafından yayınlanan bir görüntüde, Husi saldırısından sonra batan bir İngiliz kargo gemisi görülüyor (EPA)

Sudan’ın, devrilen eski Devlet Başkanı Ömer El Beşir döneminde, İran ve Filistin’deki müttefiki Hamas ile yakın ilişkileri vardı.

Beşir'in 2019 darbesiyle devrilmesinin ardından, ülkenin askeri cuntasının başı olan Orgeneral Abdulfettah el Burhan, uluslararası yaptırımları sona erdirmek amacıyla ABD ile yakınlaşma başlattı.

Ayrıca İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için harekete geçti.

İran’ın deniz üssünü inşa etme talebi, bölge ülkelerinin Sudan’da 10 aydır devam eden iç savaştan faydalanarak, Ortadoğu ile Sahra Altı Afrika ülkeleri arasında stratejik bir kavşak noktası olan ülkede yer edinmeye çalıştıklarını gösteriyor.

Burhan liderliğindeki Sudan ordusu, Nisan ortasından bu yana Orgeneral Muhamed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri ile savaşıyor.

Çatışma on binlerce insanın ölümüne, milyonlarca Sudanlının yerinden edilmesine ve dünyanın en kötü insani krizlerinden birine neden oldu.

Çatışmaları takip eden bölge yetkilileri ve analistlere göre, Sudan’ın İran’dan aldığı SİHA’lar, Hızlı Destek Kuvvetleri nedeniyle ordunun uğradığı kayıpların ardından, Burhan’ın bir miktar başarı elde etmesine yardımcı oldu.

Son haftalarda hükümet, Hartum ve Omdurman’daki önemli bölgelerin kontrolünü yeniden ele geçirdi.

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, hem Sudan ordusunu, hem de Hızlı Destek Kuvvetleri’ni savaş suçu işlemekle suçladı.

Washington ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde cinayet, tecavüz ve etnik temizlik de dahil olmak üzere insanlığa karşı suçlar işlemekle itham etti.

Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, Sudan ordusunu, sivillerin yerleşimleri havadan hedef almak ve Sudanlı sivilleri çaresizce ihtiyaç duydukları insani yardımdan mahrum bırakmakla eleştirdi.

BM kuruluşları ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Darfur’da etnik amaçlı saldırılar da dahil olmak üzere zulüm yapmakla suçladı.

Çatışmanın tarafları olan Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri, ABD ve BM’nin suçlamalarını reddetti.

ABD Şubat ayında yaptığı açıklamada, İran’ın Sudan ordusuna silah sevkiyatıyla ilgili endişelerini dile getirdi.

ABD’nin Hartum Büyükelçisi John Godfrey, İran’ın Hartum’a yardım ettiğine ilişkin haberlerin ‘son derece rahatsız edici’ olduğunu söyledi.