Libya barışı için gözler Berlin Zirvesi'nde

Berlin Zirvesi’nin başlamasını bekleyen gazeteciler (Şarku’l Avsat)
Berlin Zirvesi’nin başlamasını bekleyen gazeteciler (Şarku’l Avsat)
TT

Libya barışı için gözler Berlin Zirvesi'nde

Berlin Zirvesi’nin başlamasını bekleyen gazeteciler (Şarku’l Avsat)
Berlin Zirvesi’nin başlamasını bekleyen gazeteciler (Şarku’l Avsat)

Almanya’nın başkenti Berlin, Libya’da çatışan taraflar ile ilgili ülke liderlerini bugün bir araya getirecek olan uluslararası konferansa ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
Şehirdeki turistik mekanlarda fotoğraf çeken turistler haricinde başkent sokaklarına sessizlik hakim.
Berlin Zirve’ne katılacak yabancı liderleri korumakla yükümlü güvenlik güçleri, araçları ve kendilerine refakat eden polis köpekleri ile ana caddeleri kapattı.
Zirvenin sonuçlarına ile ilgili uluslararası toplumu aydınlatmak için şehirde bulunan gazeteciler ise heyecanla zirvenin başlamasını bekliyor.
Reuters’ın alıntı yaptığı Berlin Zirvesi sonuç bildirgesi taslak metnine göre Libya’daki çatışmaya barışçıl bir çözüm bulunması amacıyla bugün Berlin’de düzenlenecek uluslararası konferansta tüm taraflara petrol tesislerine yönelik düşmanlıklardan kaçınma çağrısında bulunulacak.
Taslak metne göre ayrıca Trablus’taki Libya Ulusal Petrol Şirketi (NOC) ülke petrolünün satışı için izin verilen tek meşru kurum olarak tanınıyor.
Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO) destekçisi olan taraflara göre bu konu sorun teşkil ediyor.
Çünkü söz konusu taraflar, Türkiye’nin Suriye’den gönderdiği ‘paralı askerlerin’ Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) tarafından Libya’daki petrol gelirlerinden gelen para ile finanse edildiğini öne sürüyor. Bu iddialar, bazı ihracat limanlarının son iki gündür kapatılmasına neden oldu.
Katılımcı liderler, zirve çalışmaları resmi olarak başlamadan önce diğer heyetlerdeki mevkidaşlarıyla ikili görüşmeler gerçekleştirdi.
Bu bağlamda, ABD Başkanı Mike Pompeo’nun gündeminde, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed Al Nahyan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir araya gelmek yer alıyor.
Türkiye, Trablus’taki UMH’ye paralı askerler olarak tanımlanan binlerce Suriyeli unsuru göndermeye ilaveten askeri yardım sağlarken, BAE ve Mısır da UMH ile yaşadığı çatışmada Hafter liderliğindeki LUO’ya verdiği desteği gizlemiyor.
Bu nedenle, bu ülkelerin pozisyonları Libya dosyasında oldukça önemli sayılıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Berlin Zirvesi’ne katılmak üzere Almanya'ya hareket etmeden önce Atatürk Havalimanı’nda düzenlediği basın toplantısında, “Türkiye, Libya'da barışın anahtarı olmuştur. Sayın Putin ile yaptığımız çağrı Darbeci Hafter'in dizginlenmesinde büyük rolü oynadı” diye konuştu.
UMH Başkanı Fayiz es-Serrac ise Die Welt dergisine verdiği röportajda, Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu’nun (LUO) saldırılara devam etmesi halinde sivilleri korumak için Libya'ya ‘uluslararası koruma gücü’ konuşlandırılması çağrısında bulundu.
İngiltere merkezli The Guardian gazetesinde birkaç gün önce yer alan haberde, Türkiye’nin Libya’ya gönderdiği paralı askerlerin aylıklarının UMH tarafından ödendiği bilgisi yer aldı.
UMH’nin Libya petrol ihracatını kontrol etmesi nedeniyle paralı askerlerin petrol geliri ile finanse edileceği düşüncesi Libya'da tepkiye yol açtı.
Öte yandan Abu Dabi Veliaht Prensi ve BAE Silahlı Kuvvetleri Yüksek Komutan Yardımcısı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan, dün, Merkel ile görüşme gerçekleştirdi.
BAE resmi haber ajansı WAM’a göre Şeyh Muhammed bin Zayed, BAE'nin krizi çözme, Libya’nın iç işlerine yönelik müdahaleye son verme, silahlı terörist milisler karşısında devletin kurumlarını güçlendirme ve teröristlerin Libya'ya girişini durdurma yoluyla kardeş Libyalıların ızdırabını gidermeye yardımcı olacak her girişimi desteklediğini söyledi.



Tutuklu Filistinli aktivist doğuma katılamadı: Columbia öğrencileri eylemde

Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)
Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)
TT

Tutuklu Filistinli aktivist doğuma katılamadı: Columbia öğrencileri eylemde

Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)
Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)

Columbia Üniversitesi'ndeki Filistin'e destek protestolarının önde gelen isimlerinden tutuklu aktivist Mahmud Halil'in eşinin doğumuna katılmasına izin verilmedi. 

Filistinli protestocunun ABD'li eşi Noor Abdalla, pazartesi akşamı yaptığı paylaşımda çocuğunu tek başına doğurduğunu belirtti: 

Bugün erken saatlerde Mahmud yanımda olmadan oğlumuzu dünyaya getirdim. ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) yetkililerinden Mahmud'un doğuma katılmasına izin verilmesini istedik fakat oğlumuzu görmek için geçici olarak serbest bırakılmasını reddettiler. Bu, ICE'nin bana, Mahmud'a ve oğlumuza acı çektirmek için aldığı kasıtlı bir karardı.

Halil'in avukatları, aktivistin tutulduğu Louisiana eyaletinin New Orleans şehrindeki ICE direktörü Melissa Harper'a pazar günü e-posta gönderdi. CNN'in incelediği yazışmalara göre Halil'in, New York şehrindeki eşi Abdalla'nın yanına gidip doğuma katılabilmesi için iki haftalığına serbest bırakılması talep ediliyor. 

E-posta gönderildikten yarım saat sonra Harper'ın gönderdiği yanıtta iki cümleyle talebin reddedildiği bildiriliyor. 

New York'ta 8 Mart'ta ICE görevlileri tarafından yakalanan Halil, ertesi gün Louisiana eyaletindeki bir hapishaneye transfer edilmişti. ABD Başkanı Donald Trump, Halil'in "Hamas destekçisi" olduğunu ve sınır dışı edilmesi gerektiğini ileri sürmüştü. Ancak Washington, suçlamalarla ilgili henüz delil paylaşmadı. 

Louisiana'da 8 Nisan'da gerçekleştirilen duruşmada Halil'in avukatlarından Marc Van Der Hout, davayla ilgili ellerine kanıt niteliğinde "tek bir belge bile ulaşmadığını" söylemişti. Hakim Jamee E. Comans, buna rağmen Halil'in sınır dışı edilebileceğine karar vermiş fakat daha sonra karar başka bir mahkeme tarafından iptal edilmişti. Halil'in avukatları öğrencinin serbest bırakılması için hukuki mücadelenin sürdüğünü söylüyor. 

Columbia'daki protestoları organize ettiği gerekçesiyle Filistin kökenli öğrenci Muhsin Mehdevi de gözaltına alınmıştı. Muhsin ve Halil'in ABD'de yasal oturum izni var.

Columbialı öğrenciler, pazartesi günü düzenledikleri eylemde kendilerini kampüsteki kapıya zincirleyerek Mehdevi ve Halil'in serbest bırakılmasını talep etti. Protestocular, "Adalet istiyoruz" ve "Siyasi suçlular serbest bırakılsın" pankartları açtı. New York Times'ın aktardığına göre eylemlerde gözaltına alınan protestocu sayısı henüz netleşmedi. 

Ayrıca Tufts Üniversitesi'nde doktora yapan Rümeysa Öztürk'ün Filistin'e destek verdiği gerekçesiyle gözaltına alınması da tartışma yaratmıştı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Öztürk'ün öğrenci vizesinin iptal edildiğini ve kendisinin sınır dışı edileceğini açıklamış, daha sonra federal yargıç Denise Casper, sınır dışı sürecini durdurma kararı vermişti. Öztürk'le ilgili kararın 1 Mayıs'ta açıklanması bekleniyor. 

Columbia Üniversitesi'nde 18 Nisan 2024'te başlayan olaylar, onbinlerce öğrenci ve akademisyenin katılımıyla Princeton, Yale, MIT ve Harvard gibi prestijli eğitim kurumlarının da yer aldığı birçok üniversiteye hızla yayılmıştı. New York Times'ın verilerine göre temmuzda hız kaybeden eylemlerde aralarında öğrenci ve akademisyenlerin yer aldığı toplamda en az 3 bin 100 kişi tutuklanmış veya gözaltına alınmıştı. 

Dönemin ABD Başkanı Joe Biden da eylemlere tepki göstererek "Yahudi düşmanlığı içeren bu protestoları kınıyorum" demişti.

Independent Türkçe, Guardian, CNN, New York Times