Honduras ve Bolivya: İki darbede aynı ABD lobi şirketi

Manuel Zelaya ve Evo Morales görevlerini bırakmak zorunda kalmıştı (İHA)
Manuel Zelaya ve Evo Morales görevlerini bırakmak zorunda kalmıştı (İHA)
TT

Honduras ve Bolivya: İki darbede aynı ABD lobi şirketi

Manuel Zelaya ve Evo Morales görevlerini bırakmak zorunda kalmıştı (İHA)
Manuel Zelaya ve Evo Morales görevlerini bırakmak zorunda kalmıştı (İHA)

2009 Honduras ve 2019 Bolivya darbeleri arasındaki benzerlikler dikkat çekerken, iki ülkede de ordu müdahalesi sonrası gelen geçici yönetimlerin aynı ABD’li lobi firmasından danışmanlık hizmeti aldığı ortaya çıktı.
Bolivya’da kasım ayında geçici devlet başkanlığına getirilen Jeanine Anez, geçen hafta 3 Mayıs’taki genel seçimlerde aday olma kararı aldığını duyurdu, dün yaptığı açıklamayla da seçim öncesi bütün bakanların istifasını talep etmeye karar verdiklerini belirtti.
Evo Morales’in darbeyle görevinden alındığı iddialarını reddeden ve muhaliflerine göz açtırmadığı iddia edilen Anez’in devrik liderin yokluğunda hükümetin kontrolünü ele geçiren sağcı muhalif güçlerin yönetimini sağlamlaştırmak için yeni seçim çağrısı yaptığı konuşuluyor.
Intercept sitesinin yaptığı bir haberse Bolivya’nın geçirdiği bu süreçle 2009’da darbe tecrübesi yaşamış Honduras’ta olanlar arasındaki benzerlikleri ortaya koyuyor.
Honduras’ı 27 Ocak 2006-28 Haziran 2009 tarihlerinde yöneten solcu Devlet Başkanı Manuel Zelaya ordu tarafından görevden alınmış, yerine tartışmalı seçim süreciyle iktidarını hızla sağlamlaştıran sağcı muhaliflerin idaresinde geçici bir yönetim getirilmişti.
Intercept’e göre Honduras’taki geçici hükümetin Amerikan desteğini sağlamak için anlaştığı Washington merkezli danışmanlık şirketi, Anez yönetimine de hizmet sunmak için de kolları sıvadı.
Bolivya, yeni seçimler ve ABD hükümetiyle kurulacak iletişim konusunda “stratejik iletişim danışmanlığı” hizmeti almak için CLS Strategies adlı firmayla geçen yıl aralık ayında imzaları attı.
Lobi şirketinin adımları
Önceleri Chlopak, Leonard, Schechter & Associates isimleriyle bilinen lobi şirketi, görünüşe bakılırsa Honduras’ta Zelaya’nın devrilmesi sonrası yerine getirilen geçici hükümet için verdikleri (yeni seçimlere giderken Amerikalı siyasetçilerin ve medyanın desteğini almak gibi) benzer bir desteği Bolivya’dakilere de sundu.
Darbe sonrası Honduras’a giden ABD’li Cumhuriyetçi Senatör Jim DeMint’e geçici hükümetle görüşmelerinde CLS Strategies’ten Juan Cortinas şahsi tercüman olarak eşik etmişti. Lobi firmasından bir ekip, Zelaya’nın dönüşüne muhalefeti desteklemek için basın mensuplarına yaklaşarak gazetelerin köşelerinde yer almaya çalışmış ve röportajlar ayarlamıştı.
Intercept’in haberinde aynı firmanın Bolivya’daki geçici hükümet adına ABD’deki kamu görevlilerine, devlet kurumlarına, gazetelere ve sivil toplum örgütlerine ulaşma amacını taşıdığı kaydedildi.
Honduras meselesinde Senatör DeMint’in tercümanlığını yapan Cornitas’ın şimdi de Bolivya hükümetine hizmet vereceği belirtildi.
Bolivya’daki krizle Honduras darbesi arasında başka açılardan da benzerlikler görülüyor.
Küba detayı
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, gerek Morales gerekse Zelaya, Küba’yla ilişkilerini geliştirmiş, asgari ücret sınırını yukarı çekmiş, sosyal hizmetleri artırmış ve belli başlı sanayi dallarında özelleştirmeye karşı çıkmıştı.
Ancak solcu liderler makamlarında demokratik olmayan yollarla kalmaya teşebbüs ettikleri gerekçesiyle eleştirilere de maruz kalmıştı.
Zelaya anayasaya aykırı olmasına rağmen ikinci dönem göreve devam edebilmek için referandum arayışına girişmişti.
Morales’in 4. dönem adaylığıysa partisinin Bolivya’da iktidarını sağlamlaştırma çabası olarak görülmüştü.
Her iki liderin devrilmesinde de ordu kritik rol oynamıştı.
Zelaya askeri yetkililerin silah zoruyla 28 Haziran 2009’da istifasını vermiş, Morales de seçimlere hile karıştığı iddiasıyla patlak veren halk gösterilerinin ardından 10 Kasım 2019’da Genelkurmay Başkanı Williams Kaliman'ın istifa çağrısı üzerine görevi bırakıp ülkeyi terk etmişti.

 


Trump, ABD'nin nükleer silah denemeleri yapacağını doğruladı

Trump, Air Force One uçağında gazetecilere konuşuyor (AFP)
Trump, Air Force One uçağında gazetecilere konuşuyor (AFP)
TT

Trump, ABD'nin nükleer silah denemeleri yapacağını doğruladı

Trump, Air Force One uçağında gazetecilere konuşuyor (AFP)
Trump, Air Force One uçağında gazetecilere konuşuyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, ABD'nin diğer ülkeler gibi nükleer silah denemeleri yapacağını söyledi, ancak planların nükleer savaş başlığı patlatmayı içerip içermediği konusunda yorumda bulunmadı.

Trump, hafta sonu Florida'ya gitmek üzere yola çıkan Air Force One uçağında gazetecilere, "Size söylemek istemiyorum ama biz de diğer ülkeler gibi nükleer denemeler yapacağız" dedi.

Trump, geçen ay ABD ordusuna 33 yıllık bir aradan sonra nükleer silah denemelerine derhal yeniden başlama emri vermiş, bu sürpriz duyuruyu Güney Kore'nin Busan kentinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile ticaret görüşmeleri için helikopterle giderken Truth Social platformunda yapmıştı.


İran, Hürmüz Boğazı'nda bir petrol tankerine el koydu

İran'ın daha önce ele geçirdiği bir petrol tankeri (Arşiv- Reuters)
İran'ın daha önce ele geçirdiği bir petrol tankeri (Arşiv- Reuters)
TT

İran, Hürmüz Boğazı'nda bir petrol tankerine el koydu

İran'ın daha önce ele geçirdiği bir petrol tankeri (Arşiv- Reuters)
İran'ın daha önce ele geçirdiği bir petrol tankeri (Arşiv- Reuters)

Deniz güvenlik kaynakları, İran Devrim Muhafızları'nın dün Marshall Adaları bayraklı petrol ürünleri tankeri "Talara"yı durdurarak İran karasularına götürdüğünü, geminin operatörünün ise mürettebatla iletişimin kesildiğini duyurduğunu belirtti.

İngiliz ordusu ise Hürmüz Boğazı'ndan geçen bir geminin aniden İran karasularına doğru rota değiştirmesi nedeniyle arkasında "devlet faaliyeti" olabileceği uyarısında bulunurken, İngiliz özel güvenlik şirketi "Ambry", Hürmüz Boğazı'ndan güneye doğru seyreden gemiye daha önce 3 küçük botun yaklaştığını ve tankeri durdurduğunu bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre denizcilik kaynakları tankerin BAE açıklarında, Şarika'dan Singapur'a doğru Hint Okyanusu'nda seyrettiğini belirtti. İngiliz Vanguard Group da İran Devrim Muhafızları'nın tankeri denizde durdurduğunu ve İran kıyılarına yönlendirdiğini bildirdi.


Trump: BBC'ye 5 milyar dolara kadar dava açacağız

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

Trump: BBC'ye 5 milyar dolara kadar dava açacağız

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, bugün yaptığı açıklamada, İngiliz Yayın Kuruluşu'nun (BBC) konuşmalarından birinde yaptığı yanıltıcı düzenleme nedeniyle özür dilemesinin ardından, şirkete dava açacağını ve 1 ila 5 milyar dolar arasında tazminat talep edeceğini söyledi. BBC, herhangi bir tazminat ödemeyi düşünmediğini belirtti.

Trump, Air Force One uçağında gazetecilere şunları söyledi: "Onlara muhtemelen gelecek hafta bir ila beş milyar dolar arasında herhangi bir miktarda dava açacağız. Sanırım bunu yapmalıyım. Onlar bile hile yaptıklarını itiraf ettiler."

Trump'ın avukatları pazartesi günü BBC'ye bir mektup göndererek, 2021'deki ABD Kongre Binası isyanları öncesinde yaptığı konuşmanın düzenlenmiş bir videosunu yayınlayarak başkana iftira attığını iddia etti ve özür dilemesi ve tazminat ödemesi için cuma gününe kadar süre verdi.

Trump, "Birleşik Krallık halkı yaşananlardan dolayı çok öfkeli... çünkü bu, BBC'nin sahte haber yaptığını gösteriyor" dedi.

Konuyu, BBC'nin bağımsızlığını desteklerken Trump'a karşı taraf tutmaktan kaçınan İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile görüşmeyi planladığını da ifade etti.

Trump, "Hafta sonu onu arayacağım. Beni aradı. Çok utanıyor" diye devam etti.

BBC, pazartesi günü, geçen yılın ekim ayında yayınladığı bir belgeselde, ABD Başkanı Donald Trump'ın destekçilerini 2021'de Kongre Binası'na saldırmaya doğrudan kışkırttığını öne süren yanıltıcı bir düzenleme nedeniyle "yanlış değerlendirme" yaptığı için özür diledi.

BBC Genel Müdürü Tim Davie ve Haber Müdürü Deborah Turney, yaşanan tartışmalar nedeniyle pazar günü istifa etti.

BBC, perşembe günü yaptığı açıklamada, kurumun başkanı Samir Shah'ın "Beyaz Saray'a, Başkan Trump'a, kendisinin ve kurumun başkanın konuşmasını sentezledikleri için özür dilediğini açıklayan kişisel bir mektup" gönderdiğini bildirdi.

Şöyle devam etti. “BBC olarak videonun düzenlenme biçiminden içtenlikle üzüntü duyuyoruz, ancak iftira iddiası için bir dayanak olduğunu kesinlikle reddediyoruz” ifadesini kullandı.