Avustralya’daki yangın fırtınasının şok edici görüntüleri, alevlerin ne kadar hızlı yayıldığını gözler önüne serdi

Avustralya’daki yangın fırtınasının şok edici görüntüleri, alevlerin ne kadar hızlı yayıldığını gözler önüne serdi
TT

Avustralya’daki yangın fırtınasının şok edici görüntüleri, alevlerin ne kadar hızlı yayıldığını gözler önüne serdi

Avustralya’daki yangın fırtınasının şok edici görüntüleri, alevlerin ne kadar hızlı yayıldığını gözler önüne serdi

Avustralyalılar, bir orman yangınıyla karşılaştıklarında asla orada beklememeleri gerektiğini biliyor. Yapmaları gereken, alevleri görür görmez bir plan yapmak ve ona sadık kalmak.
Dunmore İtfaiye Ekibi’nin sosyal medyada paylaştığı videoda görüldüğü üzere, orman yangınından güvenli biçimde kaçabilmek için her saniyenin önemi var.
Video birkaç hafta önce Yeni Güney Galler kıyı kenti Shoalhaven’da çekildi. Görüntülerde itfaiye ekiplerinin Currowan eyalet ormanındaki yangının yaklaşacağını tahmin ederek, bulundukları bölgeden uzaklaştığı görüldü.
Bölgeyi korumakla görevlendirilen ekip aslında hazırlanmak için zaman bulabileceğini düşünüyordu. Ancak şiddetli güney rüzgarı, yangın fırtınasını beklenenden 10 dakika önce getirdi.
Közlerin kar gibi yağmaya başlamasından kısa süre önce, gökyüzünün duman bulutlarıyla kaplandığı ve havanın karardığı görüldü.

ScienceAlert’in aktardığına göre saatte 100 km hızla gelen rüzgar, yeşil orman manzarasını bir anda alevlerle dolu bir “cehenneme” çevirdi.
Bu görüntüler, ülkenin güneydoğusunda yaşayan Avustralyalılar için tanıdık bir manzara. Ancak birçoğumuz, tehlikenin boyutuna dair yeterince bilgili değil.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, söz konusu videoyu sosyal medya hesabından paylaşan itfaiyeciler, “Bu, üç dakikadan kısa sürede neler olabileceğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Eğer bir planınız yoksa, üç dakika sağlam bir plan yapmak için yeterli olmayabilir. Bu yüzden halkı uyarıları dikkate almaya çağıran itfaiyeciler sözlerini şöyle noktaladı:
Yangının etkilediği bölgeler, kısa sürede ‘hoş’ olmaktan çıkar. Bir yangın planı yaptığınızdan emin olun.



Gerçek olaylardan esinlenen 100 tam puanlı dizi izleyicileri hayran bıraktı

Javier Giner'in aynı adlı otobiyografik romanından esinlenen dizi; acı, iyileşme ve inişli çıkışlı kendini kabul süreci gibi temaları dokunaklı bir dille ele alıyor (Disney+)
Javier Giner'in aynı adlı otobiyografik romanından esinlenen dizi; acı, iyileşme ve inişli çıkışlı kendini kabul süreci gibi temaları dokunaklı bir dille ele alıyor (Disney+)
TT

Gerçek olaylardan esinlenen 100 tam puanlı dizi izleyicileri hayran bıraktı

Javier Giner'in aynı adlı otobiyografik romanından esinlenen dizi; acı, iyileşme ve inişli çıkışlı kendini kabul süreci gibi temaları dokunaklı bir dille ele alıyor (Disney+)
Javier Giner'in aynı adlı otobiyografik romanından esinlenen dizi; acı, iyileşme ve inişli çıkışlı kendini kabul süreci gibi temaları dokunaklı bir dille ele alıyor (Disney+)

Disney+'ta sessiz sedasız yayına giren yeni İspanyol dizisi Yo, adicto, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 100 tam puan alarak son dönemin en çarpıcı yapımlarından biri haline geldi.

İlk olarak İspanya'da izleyiciyle buluşan ve eleştirmenlerden tam not alan dizide, Javier Giner karakterine hayat veren Oriol Pla, kariyerinin en etkileyici performansına imza atıyor. 

Uyuşturucu bağımlılığıyla mücadele eden bir adamın iyileşme sürecini konu alan Yo, adicto, bu süreci hem duygusal hem de insani yönleriyle işliyor.

Diziyi benzerlerinden ayıran en önemli özelliklerden biri, bağımlılığı basitleştirmeden ve ahlaki çerçeve sıkıştırmadan ele alması. Bir izleyici Google yorumunda şu ifadeleri kullandı:

Bağımlılar nadiren oldukları gibi gösterilir, oysa onlar da insan... İzlemesi zor ama çok güzel. Büyük bir sevgiyle anlatılmış.

Aitor Gabilondo ve Javier Giner tarafından yaratılan dizi, yalnızca madde bağımlılığına değil, onu çevreleyen duygusal karmaşaya da derinlemesine eğiliyor: Travma, suçluluk, utanç, bağışlama ve yeniden yaşamayı öğrenmenin günlük çabası...

Javier'le Nora Navas'ın canlandırdığı terapisti arasındaki ilişki, dizinin duygusal omurgasını oluşturuyor. İkili, sadece bir iyileşme sürecine değil; kimlik, aidiyet ve özsaygıyı yeniden inşa etmeye uzanan bir yolculuğa çıkıyor.

Oriol Pla'nın performansı eleştirmenler kadar izleyicilerden de övgü alıyor. Bir kişi şöyle yazmış:

Oriol Pla'nın oyunculuğu kusursuz. Başta nefret ettiğiniz bir karaktere sonrasında tamamen empatiyle yaklaşmanızı sağlıyor... Onunla gülüyor, ağlıyor, bağımlılıkların ötesindeki varlığını hissediyorsunuz... Mutlaka izlenmesi gereken bir dizi.

6 bölümden oluşan mini dizi, Javier'in dünyasını şekillendiren ailevi ve toplumsal dinamikleri de gerçekçi biçimde yansıtıyor. Bir başka izleyici ise şu yorumda bulunmuş:

Gerçekçi şekilde yorumlanmış bir sosyal tablo. Aile, sosyal çevre ve iş ortamı son derece çağdaş ve inandırıcı bir şekilde işlenmiş.

Bir diğer değerlendirme de dizinin duygusal etkisine dikkat çekiyor:

Kafamızda, kalbimizde bir şeyleri yerinden oynatıyor. Kendi yaşadığımız ya da başkalarının deneyimlediği duygularla yüzleştiriyor.

Sürükleyici anlatımı, derinlikli duygusal yapısı ve güçlü oyunculuklarıyla Yo, adicto, evrensel temalara odaklanan uluslararası diziler arasında şimdiden öne çıkan bir yapım oldu. 

Independent Türkçe, Express, Digital Spy