Meksika göllerinde yaşayan semenderin süper güçlerinin sırrı çözüldü

Tim Flach /National Geographic)
Tim Flach /National Geographic)
TT

Meksika göllerinde yaşayan semenderin süper güçlerinin sırrı çözüldü

Tim Flach /National Geographic)
Tim Flach /National Geographic)

Aztek mitolojisindeki tanrı Xolotl, pek çok şeyi sembolize ediyor: Ateş, ışık ya da hastalık… İsmini o tanrıdan alan melez semender de epey ilginç bir yaratık.
Bilimsel adı Ambystoma mexicanum olan aksolotl, Meksika yürüyen balığı diye de anılıyor. Ancak bu şirin yaratık aslında balık değil: Süper güçleri olan bir amfibi. Bu yaratık, zarar gören veya kopan uzuvlarını yenileyebiliyor.
Diğer semenderlerin de uzuvlarını yenileyebildiği biliniyor. Ancak aksolotllar, kol ve bacakların yanında kuyruklarını, gözlerini, akciğer dokularını ve omuriliklerini de yenileyebiliyor. Hatta beyinlerinin ve kalplerinin tüm bölümleri yeniden ortaya çıkabiliyor.
ScienceAlert’in aktardığına göre Yale Üniversitesi'nden moleküler biyolog Grant Parker Flowers, “Onu öldürmeyen neredeyse her yaralanmadan sonra, neredeyse her parçasını yenileyebilir” dedi.
Flowers ve çalışma arkadaşları, bu süper gücün genetik temelini araştırdı. İnsandaki yaralanmalar için potansiyel tedavi olarak görülen bu gizem, yıllardır bilim insanlarının ilgisini çekiyordu. 
Ancak Aksostotl’ın muazzam genetik karmaşıklığı yüzünden bu bilmeceyi çözmek kolay değildi. Yine de 2018’de bilim insanları, bu semenderin genomunu ilk kez sekanslamıştı. Böylece en büyük hayvan genomu (insan genomunun da yaklaşık 10 katı) ortaya çıkmıştı.
Geçen yıl da genetikçiler, bu dev genom içindeki yapıları belirleyerek ve haritalandırarak yeni bir çığır açmıştı.
Flowers ve ekibi, doku yenilenmesinde rol oynayan en az iki geni tanımlamak için bu karmaşık genomu aşmanın ustaca bir yolunu buldu.
Independent Türkçe'de yer alan ScienceDaily’nin haberine göre, yeni sekanslama ve gen düzenleme teknolojileri sayesinde yenilenmeden sorumlu olabilecek yüzlerce gen adayının listesi çıkarıldı.
Çok aşamalı bir süreçte gen düzenleme tekniklerini kullanan ekip, yenilenme sürecine katıldığı düşünülen 25 geni takip edebilecek markörler yarattı. Bu sayede, semenderin kuyruğunun yenilenmesinde rol oynayan blastema hücreleri (kopmuş uzuv bölgesinde oluşan ve yenilenebilen hücreler) iki gen tespit edildi.
Araştırmacılar, eLife’ta yayımlanan makalede şu ifadeleri kullandı:
“Bu yaklaşım sayesinde kuyruk ve uzuv rejenerasyonuna katalazın ve Fetuin-B’nin katılması gerektiğini keşfettik.”
Öte yandan ekip, araştırmanın henüz erken evresinde olduklarını ve sürece daha fazla genin katılabileceğini kabul ediyor. Ancak bir gün insanın da Axototl’ın süper gücünü taklit edebileceğine dair umutlar göz önüne alınırsa gelecek araştırmalara ışık tutabilir.

 


Bataryalar için yeni bir malzeme geliştiren bilim insanlarından dünya rekoru

(Reuters)
(Reuters)
TT

Bataryalar için yeni bir malzeme geliştiren bilim insanlarından dünya rekoru

(Reuters)
(Reuters)

Andrew Griffin 

Bu çığır açıcı gelişme, sonunda katı hal bataryalarının üretimine ve yaygın kullanımına olanak sağlayabilir. Bunlar, alev alabilen mevcut lityum iyon bataryalardan daha fazla kapasiteye sahip olduğundan geleceğin kilit teknolojisi olarak görülüyor ve bir gün elektrikli arabalara ve diğer teknolojilere güç sağlamak için kullanılabilir.

Ancak katı hal bataryaları, imalat ve kullanım aşamasındaki çeşitli zorluklar nedeniyle henüz yaygın bir şekilde benimsenip üretilemiyor.

Araştırmacılar yeni bir malzemenin, artık bu sorunların bazılarını çözmeyi sağlayarak bu bataryaları gerçekten piyasaya sürmeye yönelik bir adım olabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar lityumdan, daha önce bilinen tüm maddelerden yüzde 30 daha hızlı yeni bir malzeme üretti. Lityum, antimon ve skandiyumdan oluşan malzeme sadece rekor kırmakla kalmayıp başka pratik uygulamaların geliştirilmesinin de önünü açabilir.

Bulguları açıklayan makalenin yazarlarından Jingwen Jiang, "Keşfimizin geniş bir yelpazedeki diğer malzemelerde iletkenliği artırma yönünde daha geniş etkileri olabileceğine inanıyoruz" diyor. Araştırmacılar, yeni bataryaların geliştirilmesine yol açan aynı ilkelerin başka atılımlara da uygulanabileceğini öne sürüyor.

Münih Teknik Üniversitesi'nden Hubert Gasteiger, "Az miktarda skandiyum ekleyerek diğer element kombinasyonlarına model olabilecek yeni bir ilkeyi ortaya çıkardık" ifadelerini kullanıyor. 

Malzemenin batarya hücrelerinde kullanılabilmesi için hâlâ birçok test yapılması gerekse de iyimseriz.

Çığır açıcı adım, hakemli dergi Advanced Energy Materials'ta yayımlanan "Scandium Induced Structural Disorder and Vacancy Engineering in Li3Sb – Superior Ionic Conductivity in Li3−3xScxSbv" (Li3Sb'de Skandiyum Kaynaklı Yapısal Bozukluk ve Boşluk Tasarımı: Li3-3xScxSbv'de Üstün İyonik İletkenlik) başlıklı yeni bir makalede aktarılıyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/tech