BAE'den Moritanya'ya 2 milyar dolarlık ekonomik destek

Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nehyan dün Abu Dabi’de Moritanya Cumhurbaşkanı’nı kabul etti (SPA)
Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nehyan dün Abu Dabi’de Moritanya Cumhurbaşkanı’nı kabul etti (SPA)
TT

BAE'den Moritanya'ya 2 milyar dolarlık ekonomik destek

Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nehyan dün Abu Dabi’de Moritanya Cumhurbaşkanı’nı kabul etti (SPA)
Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nehyan dün Abu Dabi’de Moritanya Cumhurbaşkanı’nı kabul etti (SPA)

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), dün Moritanya'da yatırım ve kalkınma projelerini geliştirmek ve kredi sağlamak için 2 milyar dolar tahsis etti. Bu adımın, BAE Devlet Başkanı Şeyh Halife bin Zayid Al- Nehyan ve Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nehyan’ın talimatı doğrultusunda iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi çerçevesinde atıldığı ifade edildi.
Bu gelişme, Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Vild el-Gazvani’nin dün BAE’ye gerçekleştirdiği ve Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nehyan ile yaptığı görüşmenin ardından yaşandı. Görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkiler, Ortadoğu ve Körfez’deki meselelerin yanı sıra, ortak çıkarların geliştirilerek derinleştirilmesi konuları masaya yatırıldı.
Taraflar arasında gerçekleşen görüşmede ayrıca, BAE-Afrika ilişkileri ile bölgesel ve uluslararası konular ele alındı.
Abu Dabi Veliaht Prensi, BAE ve Moritanya arasındaki ilişkilerin tarihsel olduğunu söyleyerek, BAE'nin kurucusu Şeyh Zayid bin Sultan Al Nehyan'ın 1974 yılında Moritanya’yı ziyaret ederek iki ülke ve halkları arasındaki güçlü ilişkilerin temellerini atmada derin bir etkiye sahip olduğunu söyledi.
BAE’nin kuruluşundan bu yana Moritanya ile siyasi, ekonomik, ticari ve kalkınma alanlarında büyük gelişmelerin yaşandığını belirten Abu Dabi Veliaht Prensi, iki ülkenin kardeşlik bağlarını güçlendirmeye hevesli olduğuna dikkati çekerek, ülkesinin Moritanya ile ilişkilerini güçlendirerek önümüzdeki yıllarda yeni ufuklar açmaya ilgi duyduğunu aktardı.
BAE ve Moritanya arasındaki ortak komitenin oynadığı rol iki ülke arasındaki önemli anlaşmalara vesile oldu. Birleşik Arap Emirlikleri, önümüzdeki dönemde ikili ilişkilerin geliştirilmesi noktasında komitenin niteliksel kaynak sağlamadaki rolüne güveniyor.
Ülkesinin ve Moritanya’nın terörizm ve radikalizm karşısında birleşerek, Arap bölgesindeki terörle mücadelede yer alan aktif ülkelerden olduğuna dikkati çeken Abu Dabi Veliaht Prensi, Arap toplumlarına duyulan güvenle tehditlere karşı birlikte olduklarını söyledi.
Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nehyan, Ortadoğu ve özellikle Arap bölgesinin karmaşık durumlar ile tehlikeli gerilimler yaşadığını belirterek, çıkarların korunması ve halkların ilerlemesinin güçlendirilmesi için Arap ülkeleri arasındaki istişarelerin genişlemesi gerektiğini vurguladı.
Diğer yandan Moritanya Cumhurbaşkanı açıklamasında, “Şeyh Zayid Bin Sultan Al Nehyan’ın çocukları ve torunları, çölle yüzleşmeyi başararak, irade ve kararlılıkla bölge halkına ve tüm dünya haklarına ilham vermeye devam edecek bir mucizeyi başardılar” dedi.
Moritanya’nın BAE’yi en önemli stratejik ortaklardan biri olarak gördüğünü söyleyen Muhammed Vild el-Gazvani, gerçekleştirdiği bu ziyaretle iki ülke arasındaki ilişkileri ekonomik, askeri, kültürel ve bilimsel alanlara yansıtmayı ve daha da ilerlemek istediklerini dile getirdi.
Çeşitli alanlarda imzalanan mutabakat zaptı
Birleşik Arap Emirlikleri ve Moritanya, bir dizi kurum ve kuruluş arasında mutabakat zaptı imzaladı. İmzalanan bu mutabakat zaptının her iki ülkede insani ve sosyal refah alanlarının yanı sıra, vize, eğitim, askeri, teknik, güvenlik, kalkınma ve yatırım alanlarındaki karşılık muafiyeti çeşitlendirmesi hedefleniyor.
Mutabakat zaptı içerisinde karşılıklı vize muafiyetinin yanı sıra, BAE Kızılayı ile İnsani Yardım Hareketi ve sivil toplumla kuruluşlarıyla ilişkiler dâhil olmak üzere Moritanya Ekonomi ve Sanayi Bakanlığı ile BAE Kalkınma Fonu (KFED) arasında işbirliği anlaşması da yapıldı.



Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

TT

Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Katar'ın el-Udeyd Hava Üssü’ne yönelik füze saldırılarına rağmen Katar'ın İran ve İsrail arasında ateşkes anlaşmasına varılması için yoğun çaba sarf ettiğini açıkladı.

Doha'yı ziyaret etmekte olan Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Al Sani şu ifadeleri kullandı: “Ateşkes konusuyla ilgili olarak Katar devleti, ateşkesin istikrarını sağlayacak bir anlaşmaya varmak için Katar Emiri Şeyh Temim'in hem ABD tarafı hem de İran Cumhurbaşkanı ile gerçekleştirdiği temaslar aracılığıyla büyük çaba sarf etti… Bu sürecin başarısı nihayetinde ilgili tarafların iradesine ve kararlılığına bağlıdır.”

Al Sani, Katar Emiri'nin İran Cumhurbaşkanı ile yaptığı bir telefon görüşmesini de açıklayarak şunları söyledi: “Sayın Emir, İran Cumhurbaşkanı ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi ve bu görüşmede Katar'ın komşu bir ülke olarak her zaman bölgenin güvenlik ve istikrarını korumaya çalıştığını vurguladı.”

sdfrgt
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani (DPA)

Al Sani, “Durumu alevlendirmeyi amaçlayan tüm girişimlere rağmen Katar olayları akıllıca ele almaya devam edecektir” dedi.

Bununla birlikte, İran'ın Katar'a yönelik füze saldırısının ülkenin egemenliğinin ihlali olduğunu vurguladı. Al Sani, “Yaşananlar Katar devletinin egemenliğinin ihlalidir ve bu kabul edilemez; ülkenin güvenliğini ve egemenlik haklarını korumak için uluslararası hukuk ve kabul edilen sözleşmeler uyarınca gerekli hukuki ve siyasi tedbirler alınacaktır” şeklinde konuştu.

Al Sani, İran ile İsrail arasındaki ateşkesin önemini vurgulayarak, ABD ve İran'ı müzakere masasına geri dönmeye çağırdı. Al Sani, “Ateşkesin kararlaştırıldığı şekilde devam edeceğini umuyor ve Katar devletinin her zaman istediği kapsamlı bir diplomatik çözüme ulaşmak için ABD ve İran taraflarını müzakere masasına dönmeye çağırıyoruz” ifadesini kullandı.

Al Sani sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm tarafların çıkarlarını garanti altına alan adil bir anlaşma çerçevesinde, nükleer silahlardan arındırılmış, güvenli ve istikrarlı bir bölge için çalışmanın önemine inanıyoruz. İran'ın da komşu bir ülke olarak anlayış ve yapıcı bölgesel iş birliği çerçevesinde güvenlik, istikrar ve büyüme arzusunda olduğunu yineliyoruz.”

Al Sani, “Bölgedeki olayları her zaman sorumluluk ruhu ve bilgelik gözüyle ele almalıyız. İsrail'in bölgeye ve İran'a yönelik tekrarlanan saldırganlığı gerilimin daha da artmasına yol açmakta ve bölgedeki istikrarsızlık durumunu daha da kötüleştirmektedir. Bu düşmanca yaklaşımın devam etmesi bölgeyi daha karmaşık ve tehlikeli yollara sürüklemekte ve bölgesel barış ve güvenliği önemli ölçüde tehdit etmektedir” ifadelerini kullandı.

Katar'ın hava savunma sistemlerinin İran füzelerine karşı gösterdiği başarı konusunda ise Al Sani şunları söyledi: “Katar'ın bugün açıkça teyit ettiği mesaj, güvenliğini korumak, topraklarını ve halkını savunmak için tam kapasiteye sahip olduğudur. Katar Silahlı Kuvvetleri etkinliğini ve yüksek hazırlık düzeyini kanıtlamış ve herkese Katar devletinin kendisini, vatandaşlarını ve topraklarında yaşayanları tam güç ve yeterlilikle savunabileceği yönünde güçlü bir mesaj göndermiştir.”

Katar Silahlı Kuvvetleri’nin ‘söz konusu saldırıya karşı koymada kahramanca bir hareket’ sergilediğini ve düşman füzelerinin biri hariç hepsini durdurup düşürdüğünü belirten Al Sani, “Bu performans silahlı kuvvetlerimizin sahip olduğu yüksek hazırlık ve profesyonellik düzeyini yansıtmakta ve anavatanın güvenlik ve egemenliğini yetkinlikle koruma kabiliyetlerini teyit etmektedir” dedi.

Al Sani ayrıca, İsrail'in Lübnan topraklarına yönelik saldırılarını da kınayarak şunları söyledi: “İsrail'in ateşkesi sürekli ihlal etmesini ve Lübnan'ın egemenliğine yönelik saldırılarını açık ve kesin bir dille kınıyoruz… Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ni sorumluluklarını yerine getirmeye ve İsrail'in bölgenin istikrarını tehdit eden bu sorumsuz hareketlerini durdurmaya çağırıyoruz.”