Grip en çok çocukları etkiliyor

İHA
İHA
TT

Grip en çok çocukları etkiliyor

İHA
İHA

Dünyada görülme sıklığı ve komplikasyon oranı en yüksek enfeksiyonlardan biri olan influenza (grip) konusunda uyarılarda bulunan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Buket Taneri, hastalığın günümüzde en çok çocukları etkilediğini vurgulayarak ilk 24 saat içinde tedaviye başlanmasıyla olumsuz sonuçların engellenebileceğini söyledi.
İnfluenza diğer adıyla grip, solunum yollarını enfekte eden virüslerden kaynaklanan bulaşıcı bir hastalık. Özellikle risk grubunda yer alan çocuklarda hastalığın erken teşhisi büyük önem taşıyor. İnfluenza enfeksiyonuna influenza A ve B virüslerinin neden olduğunu vurgulayan VM Medical Park Samsun Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Buket Taneri, “İnfluenza, soğuk algınlığı gibi solunum yolu enfeksiyonlarının çoğundan daha ağır bir hastalığa yol açar. Salgın döneminde çocuklarımızın daha çok etkilendiğini görmekteyiz” dedi.
İlk 24 saat kritik önemde
Hastalığın kişinin virüsle temasının ardından 2-3 günlük bir kuluçka dönemi sonrasında düşmeyen ateş, öksürük, burun akıntısı, kas ağrıları, gözlerde yaşarma, baş ağrısı ve halsizlik gibi belirtilerle ortaya çıktığının altını çizen Uzm. Dr. Buket Taneri, bu bulgulara ek olarak çocuklarda bulantı, kusma, ishal gibi belirtilerin de görülebildiğini söyledi.
Tanının burundan alınan basit bir örnekle laboratuvar testiyle kısa sürede konulduğunu işaret eden Uzm. Dr. Buket Taneri, “Tedavi için antiviral ilaçlar mevcuttur. En önemli nokta, tanının ilk 24-48 saat içinde gecikmeden konarak tedaviye başlanması gerektiğidir. Antiviral ilaçlar erken başlandığında etkili olurken, tedaviye geç kalındığı durumlarda hastalığın komplikasyonları (pnömoni, otit, miyokardit gibi) ortaya çıkarak hastaneye yatışlara hatta ölümlere neden olabilir” diye konuştu.
Kalabalık ortamlardan uzak durun
Virüsün hasta kişilerin konuşması, hapşırması ve öksürmesi sırasında havaya saçılan damlacıkların solunması ve virüsle kirlenmiş yüzeylere temasla kolayca bulaşabileceğinin altını çizen Uzm. Dr. Buket Taneri, uyarılarını şöyle sıraladı:
“Hastalıktan korunmak için grip sezonunda alışveriş merkezleri, kapalı oyun parkları gibi kalabalık ve toplu ortamlardan uzak durularak, hasta kişilerle temastan kaçınmaya özen gösterilmelidir. Hijyene çok dikkat ederek çocuklarımıza sık el yıkama alışkanlığı kazandırılmalıyız. Yatak istirahati, bol sıvı alımı, vitamin açısından zengin ve dengeli beslenmek bağışıklığımızı güçlendirerek hastalığın tedavisinde önemli bir yer tutar.”
En etkili korunma yolu grip aşısı
Gripten korunmada en etkili yolun grip aşısı yaptırmak olduğunun hatırlatan Uzm. Dr. Buket Taneri, “Bilimsel çalışmalar ile hastalıktan korunmada en etkili yöntemin grip aşısı olduğu gösterilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından da her yıl grip aşısının önemi vurgulanmaktadır. Bu nedenle yıl içinde grip geçirmemiş ve risk grubundaki kişiler için aşı hâlâ önemli bir seçenektir. Çocuğunuzda bahsettiğimiz belirtiler varsa lütfen en kısa zamanda doktorunuza başvurun. Gerekli testleri yaptırıp tedaviye hızla başlanırsa, komplikasyonların önüne el birliğiyle geçilebilir” şeklinde konuştu.



Düğmeye basıldı: Araştırmacılar hayvanlarla iletişim kurmanın yollarını arıyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Düğmeye basıldı: Araştırmacılar hayvanlarla iletişim kurmanın yollarını arıyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Hayvanların bilincini araştırmaya odaklanan ilk bilimsel kurum kurulurken, yapay zeka araştırmacıları insanların evcil hayvanlarıyla nasıl "konuşabileceğini" keşfetmeye hazırlanıyor.

Londra Ekonomi ve Siyaset Bilimi Okulu'ndaki (LSE) 4 milyon sterlinlik (yaklaşık 218 milyon TL) Jeremy Coller Hayvan Duyarlılığı Merkezi, insan dışı hayvanları çeşitli disiplinlerden uzmanlarla araştıran çalışmalarını 30 Eylül'de başlatacak.

Merkezin projeleri arasında, yapay zekanın insanların evcil hayvanlarıyla nasıl "konuşmasını" sağlayabileceğini incelemenin yanı sıra sürecin neresinde sorunlar çıkabileceğini ve potansiyel tehlikelerden nasıl kaçınılacağını araştıracak bir çalışma da yer alıyor.

Merkezin ilk direktörü Profesör Jonathan Birch, Guardian'a konuştu:

Evcil hayvanlarımızın insani özellikler göstermesini çok seviyoruz ve yapay zekanın ortaya çıkmasıyla, evcil hayvanınızın sizinle konuşabileceği yollar yepyeni bir seviyeye taşınacak. Ancak yapay zeka genellikle nesnel gerçekliğe dayanmak yerine kullanıcıyı memnun eden uydurma yanıtlar üretir. Bu, evcil hayvanların refahına uygulanırsa felaket olabilir. Hayvanlarla ilgili sorumlu ve etik yapay zeka kullanımını yöneten düzenlemelere acilen ihtiyacımız var. Bu alanda tam bir düzenleme eksikliği var. Merkez, dünya çapında kabul görecek etik kurallar geliştirmek istiyor.

Merkez, daha sonra küresel lobi faaliyetlerinde kullanılabilecek rehberlik ve araştırmalar geliştirmek amacıyla sivil toplum örgütleriyle çalışacak.

New York Üniversitesi Çevre ve Hayvanları Koruma Merkezi Direktörü Jeff Sebo gazeteye, hayvan sezgisi ve refahı, yapay zekanın hayvanlar üzerindeki etkisi ve kamuoyunun hayvanlara yönelik tutumu gibi konuların "toplumca karşı karşıya olduğumuz en önemli, zor ve ihmal edilmiş konular arasında yer aldığını" söyledi.

"İnsanlar dünyayı milyonlarca tür ve kentilyonlarca bireysel hayvanla paylaşıyor ve hoşumuza gitse de gitmese de dünyanın her yerindeki hayvanları etkiliyoruz" diye ekledi.

Yeni merkezin mütevelli heyeti üyelerinden Profesör Kristin Andrews, yeni projenin bilimdeki en büyük soru olarak gördüğü insan bilinci ve bunun ne olduğu sorusuna bile yanıt verebileceğine inandığını söyledi.

İnsanları bilinçli yapan şeyin ne olduğunu ya da birinin neden bilinç kazandığını veya bilincini neden kaybettiğini hâlâ anlayabilmiş değiliz. Ancak cevaplara ulaşmanın yolunun önce basit sistemleri incelemekten geçtiğini biliyoruz: Bilim, genomik ve tıp alanlarındaki büyük ilerlemeleri basit organizmaları inceleyerek elde etti.

Independent Türkçe