Sahra Altından Avrupa’ya cehennem yolculukları

Nador’daki çadırlarda kalan Sahra Altı Afrika göçmenleri (Independent Arabia)
Nador’daki çadırlarda kalan Sahra Altı Afrika göçmenleri (Independent Arabia)
TT

Sahra Altından Avrupa’ya cehennem yolculukları

Nador’daki çadırlarda kalan Sahra Altı Afrika göçmenleri (Independent Arabia)
Nador’daki çadırlarda kalan Sahra Altı Afrika göçmenleri (Independent Arabia)

İlham et-Talibi
Avrupa cenneti arayışına çıkan Sahra Altı Afrika göçmenleri, Fas’a varıp diğer yakaya yaklaşma yolundaki cehennem yolculuklarının ayrıntılarını Independent Arabia’ya anlattı.
“Eşim gözlerimin önünde boğularak öldü”
Aminato, Avrupa’ya geçmek için Fildişi Sahili’nden eşiyle birlikte yola çıkan bir kadın. Eşi denizde boğulan Aminato, “Gözlerimin önünde boğuldu. Hem elimden bir şey gelmedi, hem de son nefesine şahit oldum” diyor. Fas makamları tarafından Nador’dan Kazablanka’ya nakledilen Aminato, hislerini şöyle dile getiriyor: “Hamileydim ve eşim olmadan yolculuğa nasıl devam edeceğimi bilmiyordum. Tüm hayallerim suya düşmüştü” 
Kazablanka’da yeni bir hayata başlamak için el-Hasani mahallesinde bir oda kiraladığını anlatan Aminato, şöyle diyor: “Ev sahibi sabahın üçünde beni evden attı. Nedenini sorduğumda ise komşuların apartmanda bir siyahi görmek istemediklerini söyledi”
“Siyahi olmak benim suçum mu?”
Aminato, sözlerine hüzünlü bir şekilde “Siyahi olmak benim suçum mu?” diyerek devam ediyor. Fas’ta nereye giderse gitsin ırkçılığın peşini bırakmadığını değinerek “Doğum yapmak için bir hastaneye gittiğimde Sahra Altı göçmeni olduğum için beni kabul etmediler. Ten rengim yüzünden birçok kez hakarete uğradım” diyor.
Aminato, telefonunun çalındığını, şiddete uğradığını ve ölümle tehdit edildiğini ifade ederken göz yaşlarına hâkim olamıyor ve ağzından şu kelimeler dökülüyor: “Şikayet etme hakkım yok çünkü göçmenim. Şiddete de maruz kalsam, kovulsam da ben bir Sahra Altı Afrika göçmeniyim. Şikayet edemem.”
‘Cehennem yolculuğu’
Faslı Reşid Mihdar, göçmenlerin haklarını savunmak için ‘Huzur ve Kalkınma Derneği’nin kurulmasını sağlamış. Göçmen kadınların ırkçılık yüzünden yaşadıklarına şahit olan bu dernek, bir yandan da bu kadınların topluma katılması için onlara destek olmaya çalışıyor.
Mihdar, ev ve iş bulması için Aminato’ya ve Hasani mahallesinde yaşamaya çalışan, Fas yetkilileri ve Faslılar tarafından hoş karşılanmayan Sahra Altı göçmenlerine dayanak oluyor. 
Fildişi Sahili göçmenlerinden bir diğeri de, iki çocuğuyla birlikte Nador’un eteklerindeki ormanda bir yıldan fazla bir süre plastik çadırda kalan Alexandra. Çocuğunu Fas-Cezayir sınırındaki Ucda şehrinde dünyaya getiren Alexandra da aynı şekilde “Kötü muameleye maruz kaldım. Sağlık hizmeti vermedikleri için doğumdan hemen sonra bebeğimi kucağıma alarak sokaklara geri dönmek zorunda kaldım” ifadelerini kullanıyor. 
Fildişi Sahili’nden Fas’a yaptığı üç yıllık yolculuğa ‘cehennem yolculuğu’ adını veren Alexandra, yaşadığı trajediyi şöyle anlatıyor: “Can güvenliğim için bedenimi satmak zorunda kaldım. Tecavüze de uğradım, şiddete de maruz kaldım. Benim gibi birçok kadın yolculuk sırasında öldü. Cesetleri ise Mali çölüne gömüldü. Zaten merak edenleri yok”
Ödeme yapmayanlar sahra çölüne mahkum
Mali çölü, göçmenlerin yolculuklarının en tehlikeli noktalarından biri. Alexandra ise bu noktayı şöyle anlatıyor: “Kaçakçılar bizi para ödemeye zorluyor ve bizi azarlıyordu. Kendilerine ödeme yapmayanları ise çöle mahkum ediyorlardı. Orda acıma denen bir şey yoktu. Erkekler para vermek; kadınlar ise bedenlerini sunmak zorunda kalıyordu”
Fas’ın 2013'te başlattığı, binlerce göçmen ve sığınmacıya yasal ikamet izni veren göç politikası, göçmenlerin eğitim ve sağlık sistemine, işgücü piyasasına katılımlarını ve onlara sağlanacak olan hukuki ve insani yardımları nispeten kolaylaştırdı. Resmi veriler, 2014 yılında en az 43 bin, 2016’da ise en az 56 bin kişinin bu hizmetlere başvurduğunu kaydetti.
Şarku'l Avsat'ın Independent Arabia'dan aktardığına göre bu konudaki görüşlerini almak için Dışişleri Bakanlığıyla ve bazı Faslılarla iletişim kurmaya çalıştı ancak çabaları yanıtsız kaldı.
“Hayalim, Avrupa'ya geçebilmek”
Sahra Altı’ndan gelip Fas üzerinden İspanya’ya geçmeye çalışan kadın göçmenlerin çoğu, yaşadıkları kötü anıları derinlere gömerek bu konuda konuşmak istemiyor. Bir yandan da Faslı yetkililerin onları tutuklayıp Agadir, Tiznit ya da Kazablanka gibi uzak şehirlere götüreceğinden korkuyor.
Alexandra gibi Nador’da plastik bir çadırda yaşayan Kamerun göçmeni 34 yaşındaki Emily ise “Cildimizin rengi koyu olduğu için bize insan muamelesi yapmayı reddediyorlar. Karnımızı doyurmak için yalvarmak zorunda kalıyoruz. Hayalim ise Avrupa’ya geçebilmek. Orada hayallerimi gerçekleştirmeyi umuyorum”



Gazze ateşkesi: Geri çekilmeler anlaşmayı tehdit ediyor ve müzakereleri kurtarmak için ertelenmesi talep ediliyor

İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)
İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: Geri çekilmeler anlaşmayı tehdit ediyor ve müzakereleri kurtarmak için ertelenmesi talep ediliyor

İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)
İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)

İsrail'in Gazze Şeridi’nde işgal ettiği yeni bölgelerden çekilme görüşmelerinin son iki aydır tıkanması, Katar’ın başkenti Doha'daki (yedinci gününe giren) ateşkes müzakerelerini yeni bir ‘karanlık tünele’ soktu. Hamas Hareketi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümeti tarafından önerilen yeniden konuşlandırmayı reddetti.

Medyada yer alan sızıntılara göre arabulucular, özellikle Washington, müzakerelerin sonuna kadar çekilme maddesinin ertelenmesini talep ettiler. Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar bu durumu, müzakereleri ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin istemediği yeni bir başarısızlıktan kurtarmak için son bir girişim olarak görüyorlar ve bu yüzden Netanyahu'ya esneklik göstermesi için baskı yapabileceğini düşünüyorlar. Uzmanlara göre bunun aksi bir durum söz konusu olursa Hamas, İsrail'in bu şekilde kalmasının, sürgün planını hızlandırmak, olası ateşkesin sona ermesinden sonra askeri bölgeler dayatmak ve anlaşmayı bozmak için bir manevra olduğunu düşünerek bunu reddedecek.

İki Filistinli kaynak cumartesi günü, Doha’daki müzakerelerin, İsrail'in cuma günü sunduğu, İsrail ordusunun yeniden konuşlandırılması ve konumlandırılması için hazırladığı çekilme haritasında ısrar etmesi nedeniyle, karmaşık zorluklarla karşı karşıya olduğunu bildirdi. Bu plan, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin yüzde 40'ından fazlasında kalmasını öngörüyor, ancak Hamas bunu reddediyor.

Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan kaynaklardan biri, ‘Hamas’ın müzakere heyetinin İsrail'in sunduğu haritaları kabul etmeyeceğini, çünkü bu haritaların Gazze Şeridi'nin yaklaşık yarısının yeniden işgalini meşrulaştırdığını ve İsrail'in insani olduğunu söylediği ve Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alacak ve yaklaşık 600 bin Filistinliyi barındıracak olan şehre atıfla Gazze Şeridi'ni Nazi kampları gibi geçiş noktaları ve seyahat özgürlüğü olmayan izole bölgeler haline getirdiğini’ vurguladı.

Diğer kaynak, Hamas'ın İsrail güçlerinin 2 Mart'tan sonra, yani iki ay süren ateşkesin çökmesinden sonra yeniden kontrol altına aldığı tüm bölgelerden çekilmesini talep ettiğini belirtti. İsrail’i, ‘soykırım savaşını sürdürmek için oyalamaya devam etmek ve anlaşmayı engellemekle’ suçladı.

Kaynak, Katarlı ve Mısırlı arabulucuların ‘taraflara, ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un Doha'ya gelene kadar çekilme müzakerelerini ertelemelerini’ istediklerini, ancak ‘yardımlar ve esir takası konusunda ilerleme’ kaydedildiğini belirtti.

ABD merkezli haber sitesi Axios, bazı kaynaklardan, ABD'nin Hamas'tan İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilmesini tartışmayı ertelemesini ve diğer konulara geçmesini istediğini, böylece esir takası anlaşması müzakerelerinin çökmesini önlemeye çalıştığını aktardı.

juı
Yaralıları Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bulunan Kızıl Haç kliniğine taşıyan Filistinliler (AFP)

Reuters, cumartesi günü Filistinli ve İsrailli kaynaklardan benzer bir doğrulama aktardı. Doha görüşmelerinin, İsrail’in Gazze Şeridi’nden çekilmesi konusunda tıkanma yaşadığını, Hamas Hareketi’nin İsrail'in önerdiği çekilme haritalarını reddettiğini, çünkü bu haritaların toprakların yaklaşık yüzde 40'ını İsrail kontrolünde bırakacağını, bunların arasında güneydeki Refah bölgesi ve Gazze'nin kuzeyindeki ve doğusundaki diğer bölgelerin de bulunduğunu belirtti. Kaynaklar, ‘görüşmelerin devam etmesinin beklendiğini’ ifade ettiler.

Mısır Dışişleri Konseyi üyesi Reha Ahmed Hasan, İsrail'in, güneydeki Morag Ekseni de dahil olmak üzere birçok yerden çekilmeyerek Filistinlileri sürmeye devam etmek gibi kendi şartlarını dayatmak istediğini düşünüyor. Kuzey bölgesini askeri olarak kontrol altına alarak buradaki nüfusu sürme olasılığı olduğunu ifade eden Hasan, böylece ateşkes sona erdikten sonra Filistinlilerin sürülmesinin kolaylaşacağına dikkati çekti. Hasan, ABD'nin İsrail'e baskı yapmamasının müzakerelere zarar verdiğini ve bu tür konuların ertelenmesinin bir fayda sağlamayacağını, bunların erken çözülmesi gerektiğini, çünkü bu konuların belirleyici olduğunu vurguladı.

Hasan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Anlaşmaya varılmasının gecikmesi, engellerin devam etmesi ve Filistinlilerin hedef alınması nedeniyle, direnişin İsrail'e teslim olmasını isteyen bir manevra ile karşı karşıya olduğumuzu düşünüyoruz ve Hamas bunu kabul etmeyecektir. ABD’nin İsrail'e baskı yapmaktan başka seçeneği yok. Özellikle Kahire'nin talep ettiği Mısır sınırındaki Philadelphia (Salahaddin) Koridoru’ndan çekilme gibi henüz çözülmemiş ve belirsizliği devam eden başka konular da var.”

Filistinli siyasi analist Nizar Nazzal, Hamas'ın talebi olan İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesinin gerçekleşmemesi halinde bunun müzakereleri engelleyebileceğini düşünüyor. Nazzal, çekilme maddesinin ertelenmesinin müzakereleri kurtarmak için yapılan bir girişimden ibaret olduğunu ve Netanyahu hükümetinin çekilme gibi siyasi konularda taviz vermediği sürece, Washington veya İsrail'in iddia ettiği gibi anlaşmanın yakın zamanda imzalanmayacağını belirtti.

Cuma günü ABD ziyaretinden dönmeden önce, ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya gelen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, perşembe günü yaptığı açıklamada, “Birkaç gün içinde (anlaşmayı) tamamlayabileceğimizi umuyorum” ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz hafta Beyaz Saray'da Netanyahu ile iki kez görüşen Trump, yakın zamanda ateşkes sağlanacağına dair açıklamalarını yineledi ve bu haftayı (yani birkaç gün sonra) olası bir tarih olarak belirledi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da perşembe günü yaptığı açıklamada, anlaşmaya varılması konusunda ‘büyük umutları’ olduğunu söyledi.

dfgthy
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye’ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Ancak sahada durum bu umutların aksine gelişiyor. Gazze Sivil Savunma Sözcüsü Mahmud Basal yaptığı açıklamada cumartesi günü 20'den fazla Filistinlinin öldüğünü ve İsrail ordusunun son 48 saat içinde Gazze Şeridi'nde ‘yaklaşık 250 terörist hedefi vurduğunu’ söyledi.

Hamas, İsrail ordusuna karşı operasyonlarını sürdürürken, İsrail ordusu cuma günü, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde çıkan çatışmalarda Golani Tugayı'na bağlı keşif biriminden bir subayın öldürüldüğünü, ayrıca Gazze'nin kuzeyinde çıkan çatışmada iki askerin yaralandığını açıkladı. Bu açıklamadan iki gün önce Gazze'nin güneyinde kaçırılmak üzere olan bir İsrail askerinin öldürüldüğü bildirilmişti.

Birleşmiş Milletler (BM), cumartesi günü yaptığı ortak açıklamada, Gazze'deki yakıt kıtlığının kritik seviyelere ulaştığı konusunda uyarıda bulundu. BM’nin aralarında İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Gıda Programı (WFP) da bulunduğu yedi ayrı kuruluşu tarafından yapılan ortak açıklamada, “Yakıt, Gazze'de hayatta kalmanın bel kemiğidir” denildi.

Bu olumsuz gelişmeler devam ederken Reha Ahmed Hasan, Trump'ın dün değil, bugün bir anlaşma sağlayabileceğini düşünüyor. Hasan’a göre ABD'nin tutumu, İsrail'e baskı uygulayarak bir anlaşma sağlamaya ve Gazze'yi yerinden etme ve yok etme planlarından vazgeçmeye yönelik gerçek bir adım atarak tüm bu sorunları sona erdirebilir.

Bu görüşe katılan Nizar Nazzal da Washington'ın, Nobel Barış Ödülü almayı uman Trump'ın çabalarının başarısız olmaması için müdahale edeceğini ve Netanyahu'yu daha geniş çaplı yayılma haritasını kabul etmeye zorlayacağını (bu cümle tuhaf geldi ama böyle yazıyordu) vurguladı. Ateşkes yapılmaması halinde İsrail Başbakanı’nın popülaritesinin daha da zarar göreceği ve İran'a karşı savaşından elde ettiği son siyasi kazanımlarını kaybedebileceği uyarısında bulunan Nazzal, bu nedenle Netanyahu'nun çıkarlarına en uygun olanın anlaşmayı geçici olarak kabul etmek olduğunu belirtti.