Almanya'dan Rusya'ya Ukrayna krizine rağmen yakınlaşma çağrısı

Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters-Arşiv)
Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters-Arşiv)
TT

Almanya'dan Rusya'ya Ukrayna krizine rağmen yakınlaşma çağrısı

Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters-Arşiv)
Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters-Arşiv)

2014’ten beri birçok sorun, Rusya ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki ve Rusya ile NATO arasındaki ilişkilere gölge düşürdü. Rusya'yı uluslararası hukuku ihlal ederek Kırım’ı istila etmek ve Ukrayna'nın doğusundaki Rus yanlısı ayrılıkçıları destekleyecek şekilde onu topraklarına ilhak etmekle suçlayan AB, Rusya’ya ekonomik yaptırımlar uygulamış ve doğu bölgesindeki NATO’nun varlığını genişletmişti.
Böyle bir durumda, Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, AB ile Rusya arasında yakınlaşma çağrısında bulunarak “Rusya ile Avrupa Birliği arasında daha iyi bir ilişkiye ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı. Steinmeier, Avrupa'nın, ülkeleri arasında daha fazla tecrite şahit olmaması gerektiğini vurguladı.
Diğer yandan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Ukrayna'daki çatışmayı çözmek için Nisan ayında Berlin'de yapılacak zirveden umutlu olduklarını dile getirdi.
Macron Münih Güvenlik Konferansı'nda yaptığı açıklamada, geçtiğimiz yıl Alman-Fransız arabuluculuğunda Ukrayna-Rusya arasında yapılan zirve toplantılarının yeniden başlamasının müzakerelerde yeni bir dinamik yarattığını söyledi.
Bu minvaldeki son toplantıda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Zelenskiy; Macron ve Alman Şansölyesi Angela Merkel huzurunda Paris'teki Elysee Sarayı'nda bir araya gelmişti.
Münih’teki açıklamalarında Zelenskiy ise “Asıl görevimiz Paris Zirvesi'nde imzalanan anlaşmaların uygulanmasını sağlamaktır” diyerek Ukrayna’nın her gün bu amaçla hareket ettiğine, geçen Aralık ayında alınan kararların uygulanmasına yönelik çalışmaların ise sürdüğüne değindi. Rusya Dışişleri Bakanlığı ise geçtiğimiz günlerde, bir sonraki zirvenin randevusuna uyum sağlama konusundaki şüphelerini dile getirdi.
Zelenskiy aynı zamanda Ukrayna'nın doğusunda ayrılma ilan eden bölgeler de dâhil olmak üzere, önümüzdeki Ekim ayında ülkede yürürlükte olan yasaya göre yerel seçimler yapma niyetini açıkladı. Seçimlerin Ukrayna yasalarına göre yapılacağını vurgulayan Zelenskiy, ayrıntılarının Bloomberg’de yayınlandığı Münih’teki konuşmasında, Moskova'ya sadık ayrılıkçılar tarafından kontrol edilir Donetsk bölgesiyle beraber sınır bölgesinin teslim edilmesi talebini tekrarladı. Zelenskiy, “Bu bölgelerdeki barışçıl nüfusla diyalog kurmaya hazırız, ancak uluslararası hukukta öngörülen meşruiyetten haz etmeyenlerle diyalog kurmaya hazır değiliz. Başkanlığımın ilk gününden itibaren, böyle bir savaşa başlayamayacağımızı açıkça söylüyorum, ancak buna bir son vermeliyiz” dedi. Aynı zamanda Ukrayna’nın Donetsk’te çatışan taraflar arasında ‘kademeli olarak ayrılma gerçekleştirmek için bir mekanizma önereceğine de işaret etti.
ABD, doğu ve orta Avrupa ülkelerini enerji alanında Rusya'dan bağımsız olmaları için bir milyar euro ile desteklemeyi planlıyor. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, konuyla ilgili açıklamasında “Enerji alanındaki Avrupalı ​​dostlarımızın egemenliği, refahı ve bağımsızlığı için bir destek işareti olarak ABD, Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri, Deniz Girişimi üç üyesi için bir milyar fon bağışlamayı düşünüyor” ifadelerini kullanarak bu girişimin 12 Avrupa Birliği üyesi ülkeyi kapsayacağına işarette bulundu.
Diğer yandan Rus gazını Baltık Denizi’nden geçirerek doğrudan Almanya'ya taşıyan ‘Nord Stream 2’ (Kuzey Akım 2) doğal gaz boru hattı projesi konusunda da anlaşmazlık mevcut. Zirâ bu hattının Avrupa'yı Rus tedariklerine oldukça bağımlı kılacağı konusunda uyarıda bulunan ABD, bu projedeki taraf şirketlere yaptırım uygulayarak projeyi engellemeye çalışıyor. Projeyi destekleyen Almanya ise yaptırımları eleştiriyor. Polonya dâhil olmak üzere AB’deki diğer ülkeler ise Avrupa enerji piyasasında Rusya nüfuzunun artacağı korkusuyla projeye karşı çıktıkları için ABD’nin pozisyonunu destekliyor.



İsrail Genelkurmay Başkanı, 7 Ekim'deki bazı askeri komutanları görevden aldı ve diğerlerini başarısızlıkları nedeniyle kınadı

Filistinli silahlı saldırganlar, 7 Ekim 2023'teki saldırı sırasında ele geçirdikleri bir İsrail askeri aracında yolculuk ediyor (Reuters)
Filistinli silahlı saldırganlar, 7 Ekim 2023'teki saldırı sırasında ele geçirdikleri bir İsrail askeri aracında yolculuk ediyor (Reuters)
TT

İsrail Genelkurmay Başkanı, 7 Ekim'deki bazı askeri komutanları görevden aldı ve diğerlerini başarısızlıkları nedeniyle kınadı

Filistinli silahlı saldırganlar, 7 Ekim 2023'teki saldırı sırasında ele geçirdikleri bir İsrail askeri aracında yolculuk ediyor (Reuters)
Filistinli silahlı saldırganlar, 7 Ekim 2023'teki saldırı sırasında ele geçirdikleri bir İsrail askeri aracında yolculuk ediyor (Reuters)

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, dün birkaç üst düzey ordu komutanını görevden aldı ve diğerlerini, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te Gazze'den güney İsrail'e sürpriz bir saldırı başlatmasıyla ortaya çıkan başarısızlıklardaki rolleri nedeniyle azarladı.

Ordu yaptığı açıklamada, bazı subayların yedek görevden alındığını ve askerlik hizmetlerinin sonlandırıldığını belirtti.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre bazı komutanlara resmi kınama cezası verilirken, birine görevinin sonlandırıldığı bildirildi. Bir diğeri ise istifasını sundu.

Gazze'deki savaş, Hamas'ın 7 Ekim 2013'te İsrail'in güneyine eşi benzeri görülmemiş bir saldırı başlatmasının ardından patlak verdi. İsrail, bu saldırıya yoğun bir bombardıman ve harap olmuş bölgede askeri operasyonlarla karşılık verdi.

AFP'nin resmi verilere dayanarak elde ettiği bilgiye göre, Hamas'ın 2023'teki saldırısında bin 219 kişi hayatını kaybetti.

İsrail, Birleşmiş Milletler'in güvenilir bulduğu Hamas yönetimindeki Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre, Gazze Şeridi'nde çoğunluğu sivil olmak üzere 69 binden fazla Filistinlinin öldürüldüğü yıkıcı bir savaşla bu saldırıya karşılık verdi.


Kuzey Kore, şehir merkezlerini modernize etmek için kentsel gelişim yasası çıkardı

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un (AFP)
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un (AFP)
TT

Kuzey Kore, şehir merkezlerini modernize etmek için kentsel gelişim yasası çıkardı

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un (AFP)
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un (AFP)

Kuzey Kore parlamentosu, halk için daha iyi yaşam koşulları sağlamak amacıyla kentsel çevreleri modernize etmeyi amaçlayan bir kentsel gelişim yasasını bugün kabul etti.

Kore Merkez Haber Ajansı (KCNA), merkez ve bölgesel şehirleri modernize etmeyi amaçlayan "Kentsel Oluşum ve Gelişim Yasası"nın Yüksek Halk Meclisi Daimi Komitesi oturumunda incelenip kabul edildiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın KCNA’dan aktardığı habere göre yasa, "şehirlerin görünümünü ve çevresini çağın gereklerine uygun şekilde değiştirmeyi ve insanlara daha iyi yaşam koşulları sağlamayı" amaçlıyor.

Yasanın yürürlüğe girmesiyle ilgili daha fazla ayrıntı verilmedi, ancak yasanın Kuzey Kore rejiminin kentsel alanlar üzerindeki genel kontrolünü sıkılaştırmayı amaçladığı anlaşılıyor.

Güney Kore'nin Yonhap Haber Ajansı'na göre yasa, kentsel gelişmeler ve gelişigüzel kentsel yayılmayı önleme çabası.

Bu gelişme, Kuzey Kore lideri Kim Jong Un'un önümüzdeki yılın başlarında düzenlenecek büyük parti konferansında, bölgesel kalkınmaya yönelik kampanyasını vurgulaması beklenirken gerçekleşti.

Geçtiğimiz yıl başlatılan "10'da 20 Bölgesel Kalkınma" politikası kapsamında Kim, 10 yıl boyunca her yıl 20 şehir ve eyalette modern fabrikalar inşa ederek, bölgesel alanlardaki yaşam koşullarını iyileştirmeyi hedefliyor.


Amerika, Ukrayna ile barış planı konusunda yapılan "yapıcı görüşmelere" övgüde bulundu

ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile 18 Ekim 2025'te Washington, D.C.'deki Beyaz Saray'da (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile 18 Ekim 2025'te Washington, D.C.'deki Beyaz Saray'da (AFP)
TT

Amerika, Ukrayna ile barış planı konusunda yapılan "yapıcı görüşmelere" övgüde bulundu

ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile 18 Ekim 2025'te Washington, D.C.'deki Beyaz Saray'da (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile 18 Ekim 2025'te Washington, D.C.'deki Beyaz Saray'da (AFP)

Beyaz Saray, bugün İsviçre'de Ukrayna'daki savaşı sona erdirme önerisi üzerine yapılan görüşmelerin "önemli bir ileri adım" teşkil ettiğini ve nihai bir anlaşmanın Ukrayna'nın egemenliğine "tam saygı" göstermesi gerektiğini vurguladı.

Cenevre'deki görüşmelerin ardından Washington tarafından yapılan ortak açıklamada, "Görüşmeler sonucunda iki taraf, barış planı için güncellenmiş ve geliştirilmiş bir çerçeve oluşturdu" denildi.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Şubat 2022'de Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle başlayan savaşı sona erdirmek için bir anlaşmaya varma çabaları kapsamında Ukraynalı ve Avrupalı ​​yetkililerle görüşmek üzere dün Cenevre'ye giden bir ABD heyetine başkanlık etti.

ABD Başkanı Donald Trump, yaklaşık dört yıllık çatışmanın ardından Ukrayna'ya barış planını kabul etmesi için 27 Kasım'a kadar süre verdi.

Ancak Kiev, Rusya'nın topraklarından vaz geçmedi, ordusunu küçültmesi ve NATO'ya katılmama sözü vermesi gibi bir dizi talebi içeren 28 maddelik taslak planda değişiklik yapmaya çalışıyor.

Barış planı için yeni bir çerçevenin açıklanması, gerçek değişikliklerin yolda olduğunun sinyalini verdi.

Ortak açıklamada, "görüşmelerin yapıcı, odaklı ve saygılı geçtiği, adil ve kalıcı bir barışa ulaşma konusundaki ortak kararlılığın bir kez daha teyit edildiği" belirtildi.

"Görüşmeler, pozisyonları birleştirme ve net bir sonraki adımları belirleme yönünde somut ilerleme gösterdi" diyen yetkili, "gelecekteki herhangi bir anlaşmanın Ukrayna'nın egemenliğine tam olarak saygı göstermesi, adil ve kalıcı bir barış sağlaması gerektiğini" vurguladı.

Her iki taraf da "önümüzdeki günlerde" ortak öneriler üzerinde çalışmaya devam etme sözü verdi.

Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, Rubio ve ekibinin, Washington'un "Ukrayna'nın egemenliğinin, güvenliğinin ve gelecekteki refahının devam eden diplomatik sürecin merkezinde kalmasını sağlama" taahhüdünü teyit ettiği belirtildi.