Amerikalılar Hindistan'ın nerede olduğunu bilmiyor

Donald Trump ve eşi Melania Trump, Hindistan'da Mahatma Gandhi'nin anıt mezarının bulunduğu Raj Ghat'ı ziyaret etti (AP)
Donald Trump ve eşi Melania Trump, Hindistan'da Mahatma Gandhi'nin anıt mezarının bulunduğu Raj Ghat'ı ziyaret etti (AP)
TT

Amerikalılar Hindistan'ın nerede olduğunu bilmiyor

Donald Trump ve eşi Melania Trump, Hindistan'da Mahatma Gandhi'nin anıt mezarının bulunduğu Raj Ghat'ı ziyaret etti (AP)
Donald Trump ve eşi Melania Trump, Hindistan'da Mahatma Gandhi'nin anıt mezarının bulunduğu Raj Ghat'ı ziyaret etti (AP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın ilk kez gerçekleştirdiği Hindistan ziyareti Amerikan halkı arasında da merak konusu oldu.
India Today’in haberine göre Trump, eşi Melania Trump, kızı Ivanka ve damadı Jared Kushner’la birlikte Hindistan turuna çıkarken Amerikalıların Google’da “Hindistan nedir?” ve “Hindistan neresidir?” diye arattığı ortaya çıktı.
Google’da kelimelerin nasıl aratıldığını gösteren Google Trends uygulaması, söz konusu soruların Trump’ın ziyaretin konuşulması sonrası ocak ayı sonundan bugüne kadar ne kadar sıklıkla sorulduğunu ortaya koydu.
Arama grafiğine göre “Hindistan neresidir?” sorusunun diğerinden daha fazla ilgi gördüğü anlaşıldı.
Bu soruların sorulmasına dair ABD’de bölge bazında yapılan hesaplamalardaysa DC, Hawaii, Batı Virginia, Güney Dakota ve Kansas’ın ilk sıralarda geldiği görüldü.

Business Insider ise Google aramalarının Beyaz Saray’ın Trump’ın Hindistan ziyaretiyle ilgili açıklamayı yayımlamasının ardından zirveye çıktığını aktardı.

Independent Türkçe'de yer alan habere göre, Trump geçen yıl mülteci temsilcilerini Oval Ofis’te kabulü sırasında gaflara imza atmış ve Arakanlı Müslüman bir mültecinin eve dönme isteğini dile getirmesi üzerine, Myanmar’ı kastederek “Orası neresi?” diye sormuştu.
Öte yandan yakın zamanda yapılan bir anket, Amerikalıların büyük çoğunluğunun İran’ın haritadaki yerini bilmediğini göstermişti.
Kamuoyu araştırma şirketi Morning Consult ile Politico gazetesinin ortaklığıyla 4-5 Ocak tarihlerinde ABD’de bin 995 kayıtlı seçmenle gerçekleştirilen anket için katılımcılardan ülkelerin isimlerinin yazılmadığı dünya haritasında İran’ı göstermeleri istenmişti.
Ortadoğu’yu daha yakından gösteren yakın planlı haritada İran’ın yerini bilenler yüzde 28’i bulurken, tüm ülkelerin yer aldığı daha geniş bir haritada doğru yer tespiti yapanların oranıysa yüzde 23’e kadar düşmüştü.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.