Almanya’da Merkel’in partisinde liderlik yarışı

Eski Federal Meclis Grup Başkanı Friedrich Merz Merkel’e sadık bir iş insanı (EPA)
Eski Federal Meclis Grup Başkanı Friedrich Merz Merkel’e sadık bir iş insanı (EPA)
TT

Almanya’da Merkel’in partisinde liderlik yarışı

Eski Federal Meclis Grup Başkanı Friedrich Merz Merkel’e sadık bir iş insanı (EPA)
Eski Federal Meclis Grup Başkanı Friedrich Merz Merkel’e sadık bir iş insanı (EPA)

Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin (CDU) liderliğinden istifa etmesiyle parti, ikinci kez halef seçimi ile karşı karşıya kaldı. Merkel’in ardından Aralık 2018’de CDU liderliğine seçilen Annegret Kramp-Karrenbauer’ın da partideki görevinden istifa etmişti.
Almanya’nın Thüringen eyaletinde Almanya için Alternatif Partisi’nin (AfD) desteğiyle hükümet kurma girişimi Annegret Kramp-Karrenbauer’ın parti başkanlığından istifa etmesine sebep olmuştu.
Merkel, 2021 yılına kadar görevde kalmayı planladıktan sonra partisinin geleceğinin kendisini bu göreve seçenlerin elinde olduğunu ifade etmişti. Ancak partinin ikinci kez başkanlık arayışına girmesi kafalarda soru işaretlerinin kalmasına neden oldu. Merkel’in mirasını koruyacak bir lider mi seçilecek ve ya bir lider AfD lehine olan oyları geri kazanmak için daha da sağa mı sürüklenecek?
En azından şimdiye kadar CDU için adayların isimleri biliniyor. Ayrıca 25 Nisan tarihinden iki ay sonrası için yeni bir liderin seçileceği tarih de var. 25 Nisan tarihinde genel kurul yapılması öngörülüyor.
Adaylardan 64 yaşındaki (CDU) eski Federal Meclis Grup Başkanı Friedrich Merz, Merkel’e sadık biri olmanın yanı sıra, aynı zamanda zengin bir iş insanı. 2002 yılında siyaseti bırakarak iş dünyasına geri dönen Merz’in CDU Genel Başkanlığı’na yeniden aday olması siyasi tutkusunun yeniden alevlendiği yorumlarının yapılmasına neden oldu.
Merkel’in istifasından sonra siyasete geri dönmeyi seçen Merz, 14 ay önce gerçekleşen genel kurulda Mini Merkel olarak bilinen Annegret Kramp-Karrenbauer’e karşı yenilgi almasına rağmen dün yaptığı açıklamada, parti başkanlığında yarışı kazanacağını söyledi. Muhafazakâr politikaları ve Merkel’in mülteci politikası sebebiyle parti içerisinde aşırı sağcıların desteğine sahip olan Merz, mülteci politikasının oy kaybetmesine neden olduğunu düşünüyor.
Parti liderinin seçilmesi için oy kullanan kanattan yeterince destek alamasa da rekabet etmeye kararlı olduğunu söyleyen Merz, ‘talep değişikliğine’ giden parti üyelerinden destek almaya emin olduğunu ifade etti. Almanya’da son aylarda görülen aşırı sağcı saldırılara da değinen aday, aşırı sağ kanadının yıllardır bu sorunu hafife aldığını vurguladı.
CDU Genel Başkanlığı adaylarından bir diğeri ise 59 yaşındaki Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Başbakanı Armin Laschet. Laschet geçtiğimiz yıl parti liderliği için aday olmamışken, CDU Genel Başkanlığı arzusu birçok insanı şoke etti. Bazı insanlar, Armin Laschet’in ailevi meselelerinin onun önünde engel olabileceğini söylüyor. Parti içerisinde popüler bir isim olan Laschet, herkes tarafından seviliyor. Bazı kesimler Kramp-Karrenbauer’in bu yarışa dâhil olması halinde kazanma şansının olmayacağını söylüyor. Ancak hali hazırda Merz ve Lascher liderlik için yarışıyor. Armin Laschet dün düzenlenen basın toplantısı sırasında yaptığı açıklamada, Merkel’in yürüyüşünü tamamlamak istediğini belirterek 15 yıllık bir başarıya atıfta bulunarak ‘neden değiştiriyorsunuz’ sorusunu sordu. Lanschet’in soruyu sorduğu sırada yanında önceki genel başkanlık yarışında aday olan 39 yaşındaki genç Sağlık Bakanı Jens Spahn’da bulunuyordu.
Spahn açıklamasında, aday olmayacağını söyleyerek Laschet’e destek vereceğini yinelerken Lanschet’in Genel Başkan olması halinde partinin genel sekreter yardımcısı adayı olacağını aktardı.
CDU’nun lideri olacak aday bir sonra seçimlerde Merkel’in halefi olabilir. Başbakan Angela Merkel (CDU) Genel Başkanlığından istifa eden Karrenbauer'in kararına saygı duyduğunu ancak bu kararını üzüntüyle karşıladığını söylemişti.
Diğer yandan Almanya’da Federal Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanı Norbert Röttgen (54), CDU genel başkan adayı olduğunu açıkladı. Ancak Röttgen’in kazanma şansının çok zayıf olduğu belirtiliyor. Röttgen, 2012’de Kuzey-Ren Vestfalya Eyalet Meclisi seçimlerinde eyalet başbakanlığı için aday oldu ancak bu seçimlerde CDU büyük oy kaybı yaşadı.
Bu bağlamda, son günler Almanya’da yapılan anketlerde vatandaşların sol çizgiye kaydığı görülüyor.
Bild gazetesi tarafından dün yayınlanan bir ankette, kamuoyu yoklamalarında Sosyal Demokrat Parti'sinin (SPD) durgunluğa rağmen yeşiller ve sosyal demokratlardan oluşan koalisyona verilen destek görüldü.
Isna Enstitü tarafından düzenlenen ankette, vatandaşların Yeşiller Partisi’ne desteği yüzde 22 olarak görülürken geçtiğimiz haftadan bu yana yaklaşık yüzde bir buçuk oranında artış olduğu gözlemlendi. Ankette Sol Parti’ye ise yüzde 10.5 oranında destek verildi. Vatandaşların ankette muhalefetteki sağcı AfD’ye verdiği desteğin iki puan geri düşerek yüzde 13 olduğu kaydedildi.



Netanyahu: Ortadoğu'nun çehresini değiştireceğiz

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
TT

Netanyahu: Ortadoğu'nun çehresini değiştireceğiz

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün akşam yaptığı açıklamada, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarıyla ‘Ortadoğu'nun çehresini değiştirdiğini’ söyledi.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin aktardığına göre Netanyahu, televizyon ekranlarından yayınlanan bir basın toplantısında, İran'a saldırının başlamasından bu yana elde edilen başarıları anlattı. Bunların başında İranlı üst düzey askeri ve güvenlik yetkililerinin öldürülmesinin geldiğini söyleyen Netanyahu, “Onları tek tek yok edeceğiz” diyerek tehditte bulundu.

İsrail, iki taraf arasında on yıllarca süren gölge savaşlarının ardından geçtiğimiz hafta cuma günü İran'ın çeşitli bölgelerindeki hedeflere sürpriz saldırılar düzenledi. İran ise İsrail'e füze saldırıları ile karşılık verdi. Bu durum daha geniş çaplı bir bölgesel çatışmanın patlak vereceği endişelerini beraberinde getirdi.

Netanyahu, sözlerini şöyle sürdürdü:

Aralarında genelkurmay başkanı, hava kuvvetleri komutanı ve iki istihbarat birimi komutanının da olduğu İran'ın güvenlik liderlerini ortadan kaldırdık. Onları tek tek ortadan kaldırmaya devam ediyoruz.

Üç ana hedefleri olduğunu söyleyen Netanyahu, bunları ‘İran’ın nükleer programını ortadan kaldırmak, balistik füze üretim kapasitesini yok etmek ve (İran'ın Ortadoğu'da desteklediği silahlı gruplara atıfla) terörün merkezini imha etmek’ şeklinde sıraladı. İsrail Başbakanı, “Bu hedefleri gerçekleştirmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. ABD ile iyi bir koordinasyon içindeyiz” dedi.

İranlıların yönetimlerine bakış açılarının değiştiğini öne süren Netanyahu, onların, rejimin sandıklarından çok daha zayıf olduğunu fark ettiklerini ve bunun sonuçları olacağını düşündüğünü belirtti. İranlı yetkililere göre İsrail'in saldırılarında şimdiye kadar en az 224 kişi öldü. Ölenler arasında askeri komutanlar, nükleer bilim adamları ve siviller buluyor.

Öte yandan İsrail Başbakanlığı, cuma gününden bu yana İran'ın füze saldırılarında 24 kişinin öldüğünü açıkladı. Bu arada Netanyahu, ABD merkezli televizyon kanalı ABC News’e verdiği demeçte, İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney'in öldürülmesinin İran ile çatışmayı sona erdireceğini söyledi.

Netanyahu, İran’ın Dini Lideri Hamaney’in ortadan kaldırılmasının ‘çatışmayı tırmandırmayacağını, aksine sona erdireceğini’ vurgulayarak İran'ı ‘terörizm ve yıkıcılık yaymakla’ suçladı. ABD'nin, İran'ın nükleer programını ortadan kaldırma çabalarında İsrail'i desteklemesinin kendi çıkarlarına olduğunu da sözlerine ekleyen İsrail Başbakanı, çatışmanın gerektiği kadar süreceğini ve İran'ın tehditlerinin bir şekilde ortadan kaldırılacağını belirtti.

Netanyahu, şunları söyledi:

İran sonsuz bir savaş istiyor ve bizi nükleer savaşın eşiğine sürüklüyor... Aslında İsrail'in yaptığı şey bunu engellemek ve bu saldırganlığa son vermek. Bunu ancak kötülüğün güçlerine karşı koyarak başarabiliriz.

İsrail ve İran, cuma gününden bu yana karşılıklı olarak hava ve füze saldırılarını sürdürüyor. Tel Aviv, İran'ın çeşitli askeri ve hayati öneme sahip hedeflerine saldırılar düzenlerken Tahran, İsrail'e yüzlerce balistik füzeyle birkaç dalga saldırı düzenledi. Bu saldırıların sonucunda İsrail’de cuma gününden bu yana en az 24 kişi öldü.