Putin, Erdoğan'ı kasten mi bekletti... Video

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve heyeti Kremlin’deki görüşmeden önce salonda bekliyor (YouTube)
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve heyeti Kremlin’deki görüşmeden önce salonda bekliyor (YouTube)
TT

Putin, Erdoğan'ı kasten mi bekletti... Video

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve heyeti Kremlin’deki görüşmeden önce salonda bekliyor (YouTube)
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve heyeti Kremlin’deki görüşmeden önce salonda bekliyor (YouTube)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve heyetinin, 5 Mart’ta Kremlin’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmek üzere resmi toplantı odasına kabul edilmeden önce dışarıda bekletildiği anları yansıtan görüntülerin Rus devlet televizyonunda yayınlanması tartışmalara yol açtı.
Putin’in Türk mevkidaşını kasten 2 dakika bekletip, bekletmediğine ilişkin sorular ortaya atılırken, bazıları ise söz konusu olayı Kremlin’in Erdoğan’a kasıtlı olarak yaptığını düşünüyor.
Ancak videoyu yayınlanan Rus devlet televizyonu, Kremlin’deki misafirlerin resmi toplantı odasına girmeden önce yan salonda beklemesinin geleneksel bir durum olduğunu belirtti.

Ruslar, konunun protokol düzenlemeleriyle ilgili teknik nedenleri olan rutin bir prosedür olduğunu vurguluyor. Görüntülerin yayınlanmasının, resmi yetkililer tarafından planlanmadığı söylense de durum spekülasyona yol açtı.
Bunun ardından yayınlanan ikinci bir videoda, 2016’da Ankara’ya gelen Putin’in aynı şekilde 2 dakika Erdoğan’ı beklediği görüldü.
Moskova’daki bazı kişiler, Putin’in de Erdoğan’ı 2 dakika bekleterek ‘intikam’ aldığını düşünüyor.
İki lider arasında, 2016’da ve geçtiğimiz hafta yapılan her iki görüşme de, iki ülke arasındaki ilişkileri ciddi biçimde sarsan büyük krizlerden sonra gerçekleşti.
Putin ve Erdoğan'ı 2016 yazında bir araya getiren zirvede, iki taraf da, Kasım 2015'te Rus uçağının Türkiye tarafından vurulması nedeniyle yaşanan büyük krizin etkilerini aşmaya çalışıyordu.
Toplantı, her iki taraf için de kabul edilebilir bir öneride bulunan eski Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in arabuluculuğunda gerçekleşti.
Ancak Astana sürecini başlatan zirvenin sonuçları, birkaç ay sonra Rusya'nın eski Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’a düzenlenen suikast ile ciddi aksilik yaşadı.
İki lider, 5 Mart’ta yapılan son zirvede ise, İdlib'deki durum nedeniyle neredeyse askeri bir çatışmaya neden olan ciddi krizin üstesinden gelmeye çalıştı.



İsrail medyası sonunda uyandı: “Bu bir ahlaki başarısızlıktır”

İsrailli aktivistler, savaş karşıtı protestoları son dönemde yoğunlaştırdı (AP)
İsrailli aktivistler, savaş karşıtı protestoları son dönemde yoğunlaştırdı (AP)
TT

İsrail medyası sonunda uyandı: “Bu bir ahlaki başarısızlıktır”

İsrailli aktivistler, savaş karşıtı protestoları son dönemde yoğunlaştırdı (AP)
İsrailli aktivistler, savaş karşıtı protestoları son dönemde yoğunlaştırdı (AP)

İsrail medyası Filistinlilerin çektiği acıları sonunda işlemeye başladı.

Savaşın başladığı 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail medyası, Gazze'deki sivil yıkımı büyük ölçüde görmezden geldi. 

Ancak Washington Post'un haberinde, son haftalarda uluslararası toplumdan gelen baskılar ve Gazze'deki açlık krizine dair görüntülerin yayılmasıyla, İsrail medyasında da Filistinlilerin yaşadığı zulme yer verilmeye başlandığına dikkat çekiliyor. 

İsrail'deki ana akım medya kuruluşlarından bazıları, geçen ay yayımladıkları haberlerde Gazze'deki erzak noktalarından kareleri, aç kalmış çocukları ve sokaklarda yaşayan Filistinlilerin görüntülerini paylaştı. Bunlar, İsrail'in Gazze'ye uyguladığı uzun süreli ablukanın sonuçları olarak izleyiciye aktarıldı.

İsrail'in en çok izlenen kanallarından biri olan Kanal 12'nin akşam haberlerini sunan Yonit Levi, geçen hafta yayın sonunda hükümetin Gazze savaşına ilişkin tutumunu "Bu bir ahlaki başarısızlıktır" diye nitelemişti. 

Diğer yandan İsrail parlamentosu Knesset'te kamu yayıncısı Kan'ın haber biriminin kapatılmasına yönelik bir yasa teklifi de görüşülüyor. Tasarı henüz sonuca bağlanmadı. 

Haaretz, Gazze'deki insani krizi düzenli olarak haberleştiren az sayıdaki İsrailli medya kuruluşundan biri oldu. Öte yandan Netanyahu yönetimi geçen yıl, hükümet çalışanlarının gazeteyle iletişim kurmasını ya da gazeteye reklam vermesini yasaklayan bir karar almıştı. 

İsraillilerle Filistinlilerin ortak çalıştığı barış yanlısı Standing Together kuruluşundan Alon-Lee Green şunları söylüyor: 

Artık 'iyi hissettiren' haber anlatısı çatırdamaya başladı. İsraillilerin Gazze'de ne yaptığımızı anlamasına, bununla yüzleşmesine ve hatta durdurmasına müsaade etmezsek bu hepimizin ayıbı olacak.

Diğer yandan sosyal medya algoritmaları da Gazze'deki trajediye dair bilgilerin İsraillilere ulaşmasını güçleştiriyor. İsrailli medya takip kuruluşu The Seventh Eye'dan Oren Persico şu ifadeleri kullanıyor: 

Çok az İsrailli, sosyal medya platformlarında kendi akışlarından çıkıp başka bir kaynağa giderek Gazze'de neler olduğunu görmeye çabalıyor. Algoritma zaten ne görmek istediğinizi biliyor.

Tel Aviv yönetimi, gazetecilerin Gazze'ye girişini engellemeye devam ediyor. Sadece askeri gözetimle kısa süreli girişlere müsaade ediliyor. 

Gazetecileri Koruma Komitesi'ne (CPJ) göre savaşın başından beri en az 186 gazeteci ve medya çalışanı İsrail saldırıları nedeniyle Gazze'de öldürüldü. Bunların 178'i Filistinli, ikisi İsrailli, 6'sı da Lübnanlı.

Independent Türkçe, Washington Post, CPJ