Rusya ve Türkiye’nin İdlib’de ilk ortak devriyesi 15 Mart’ta

M4 olarak bilinen Halep-Lazkiye arasındaki ana yol (AFP)
M4 olarak bilinen Halep-Lazkiye arasındaki ana yol (AFP)
TT

Rusya ve Türkiye’nin İdlib’de ilk ortak devriyesi 15 Mart’ta

M4 olarak bilinen Halep-Lazkiye arasındaki ana yol (AFP)
M4 olarak bilinen Halep-Lazkiye arasındaki ana yol (AFP)

Rusya ve Türkiye, Lazkiye ile Halep'i birbirine bağlayan M4 Karayolu’nda ortak devriyenin 15 Mart’ta başlaması ve buradaki faaliyetlerin birlikte yönetilmesi için müşterek koordinasyon merkezinin kurulması konusunda anlaştı.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye’ye gelen Rus heyetle görüşmelerin tamamlandığına işaret ederek, “Hazırlanan metin iki tarafça imzalandı, yürürlüğe girdi. İlk uygulamasını 15 Mart'ta M4'te ortak devriyeyle göreceğiz” dedi.
Akar, yarın ortak devriye uygulamasına başlanmasının ardından müşterek koordinasyon merkezlerinin kurulacağını ve bu merkezlerle beraber bölgedeki faaliyetlerin birlikte yönetileceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile 5 Mart'ta Moskova'da yaptıkları ve çerçevesini belirledikleri mutabakata uygun olarak Türk ve Rus heyetlerinin 4 gün süren ‘olumlu’ görüşmeler gerçekleştirdiğini söyleyen Akar, ortak devriyeyle İdlib’deki ateşkesin kalıcı olmasına her türlü katkıyı sağlayacaklarını ifade etti.
“Bizim burada isteğimiz, temel amacımız, bir an önce ateşkesin kalıcı hale getirilmesi. Bu yönde bize düşen ne görev varsa biz bunların hepsini yerine getirdik, getirmeye devam ediyoruz” diyen Akar, İdlib'den göçün durduğuna ve göçmenlerin geri döndüğüne dair ‘çok güzel izler ve emareler’ olduğunu aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Putin, yaptığı görüşmede, 6 Mart’tan itibaren ateşkesin yürürlüğe girmesi ve M4 karayolunun kuzeyinde 6 kilometre ve güneyinde 6 kilometre derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilmesi hususunda anlaşmıştı.
İki liderin görüşmesinde ayrıca Ankara’nın Suriye rejiminin saldırılarına karşılık verme hakkını saklı tutulmakla birlikte Türk ve Rus askerlerinin, M4 Karayolu üzerinde Serakib’in batısındaki Ternebe ile Lazkiye kırsalında yer alan Ayn Hur arasında ortak devriye görevi icra etmesine karar verilmişti.
Erdoğan ve Putin arasında varılan Moskova Mutabakatı, Suriye rejim uçaklarının İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde düzenlediği hava saldırısında 33 Türk askerinin şehit edilmesi nedeniyle gerginliğin zirve yaptığı bir süreçte imzalandı.
Milli Savunma Bakanlığı’nın 8 Şubat tarihli açıklamasında, İdlib’deki gözlem noktalarının görevine devam ettiği belirtilerek, ağır silahların çekilmesinin söz konusu olmadığına dikkat çekilmişti.
Milli Savunma Bakanlığı Sözcüsü Binbaşı Nadide Şebnem Aktop, dün düzenlenen basın toplantısında, Türk-Rus heyetlerinin dün itibarıyla tamamlanan görüşmelerinin ‘olumlu ve yapıcı bir havada geçtiğini’ ifade etti.

Aktop, açıklamasında şu ifadeleri kullandı;
“İdlib'de rejimin sivil ve masumları hedef alan saldırıları nedeniyle büyük bir insanlık dramı yaşanmaktadır. Mayıs 2019'dan bugüne kadar 1 milyondan fazla kişi evlerini terk etmek zorunda kalmış, 280 binden fazla kişi Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekat alanlarına göç etmiştir. İdlib'de akan kanın durdurulması, bölgede barış, huzur ve istikrarın tesisi, yüzde 81'ini kadın ve çocukların oluşturduğu 1 milyondan fazla masum insanın güvenli ve gönüllü şekilde evlerine dönüşü için uygun ortamın sağlanması amacıyla gayret gösterilmektedir.”
Bu arada, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, resmi davetlisi olarak Ankara'da bulunan İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace ile bir araya geldi.
Milli Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre, ikili görüşmede başta İdlib olmak üzere bölgesel savunma ve güvenlik konuları ile savunma sanayii konularında karşılıklı görüş alış verişinde bulunuldu.
Açıklamada, “Her iki bakan, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde insanlık dramının önlenmesi, akan kanın durması, hudutlarımızın korunması hususundaki kararlılığı vurguladı. Bu kapsamda karşılıklı diyalog ve işbirliğinin önemi üzerinde duruldu” ifadelerine yer verildi.
 
Rasulayn'da patlama
Suriye’nin kuzeydoğusunda bulunan Rasulayn'da önceki gün bomba yüklü araç düzenlenen saldırıda 1 Türk askerinin ve 3 yerel güvenlik personelinin şehit olduğu bildirildi.
Şanlıurfa Valiliği’nden yapılan açıklamada, önceki gün Rasulayn’da yol kontrol noktasına YPG unsurlarının bomba yüklü araç ile saldırı düzenlemesi sonucu 1 asker ve 3 yerel güvenlik personelinin hayatını kaybettiği, 7'si sivil 10 kişinin de yaralandığı belirtildi. Yaralılar Ceylanpınar Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı.
Suriye Ulaştırma Bakanı Ali Hammud, bakanlığın Moskova Mutabakatı uygulamaya konar konmaz Halep-Lazkiye arasındaki M4 karayolunu açmaya hazır olduğunu söyledi.
Suriye ordusunun ele geçirdiği bölgelerde yol ekiplerinin hazırlık çalışmalarını tamamladığını duyuran Hammud, "Koridorun açılması ve hizmete koyulması için Türkiye’nin anlaşma şartlarını yerine getirmesini bekliyoruz" açıklamasında bulundu.
Bakanlığın resmi Facebook hesabında paylaşılan açıklamaya göre Hammud, Karayolu Taşımacılığı Kurumu ve Lazkiye Valiliği ile işbirliği içinde yoldaki moloz ve barikatları kaldıracaklarını duyurdu. Halep-Lazkiye karayolunun ekonomik önem taşıdığını dile getiren Hammud, savaştan yıllar önce çok büyük emek ve çabalar sonucu yolun hizmete koyulduğunu söyledi.
M4 Karayolu’nun Halep ve Lazkiye vilayetleri arasındaki mesafeye oranla ulaşım süresini kısalttığını belirten Hammud, yolun üzerinde çok sayıda köprü ve üst geçidin bulunduğuna işaret ederek, Irak ve Lazkiye Limanını birbirine bağlayan bu yolun ticari hareketliliğin artmasına katkı sağlayacağını ifade etti.
Lazkiye Valiliği, daha önce Halep yolundan Keferya köprüsüne kadar olan mesafedeki barikatları ve kum torbalarını kaldırıldığını duyurmuştu.



Netanyahu ‘ateşkes’ müzakerelerine rağmen neden İsrail ordusundan Gazze'yi işgal planı yapmasını istiyor?

Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)
Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)
TT

Netanyahu ‘ateşkes’ müzakerelerine rağmen neden İsrail ordusundan Gazze'yi işgal planı yapmasını istiyor?

Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)
Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)

Hamas Hareketi ve İsrail’den müzakereciler Katar’ın başkenti Doha'da Gazze'de ateşkes konusunda dolaylı müzakerelere başlamaya hazırlanırken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ordusundan Gazze'yi işgal etmek için bir plan hazırlamasını istedi.

Netanyahu'nun adamları, cumartesi akşamı savaşı yönetmek için yapılan güvenlik toplantılarında yaşananları sızdırdılar. Toplantıda şiddetli tartışmalar, bağırışmalar ve masaya vurmalar yaşandığını söylediler. Ayrıca Başbakan’ın Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'e Gazze'yi işgal etmek için bir plan hazırlamasını ve ateşkesin ilan edilmesi muhtemel görünen Washington ziyaretinden döndükten sonra kendisine sunması talimatı verdiğini aktardılar.

İsrailli analistler bu sızıntının amacına ilişkin farklı görüşlere sahipler. Bazıları, bunun sadece ‘Hamas liderliğine Doha turunda önerileri kabul etmesi için son anda baskı yapmayı amaçladığını’ bazıları ise Netanyahu'nun ‘hükümetin kendisine Gazze'yi işgal etmesi ve Filistinlilere karşı şiddetli operasyonlarının dozunu artırması için baskı uyguladığını sızdıran ordu kademesine öfkesini göstermeyi amaçladığını’ söylediler.

Üçüncü bir analist grubu ise bu gidişatın ‘hükümetin ateşkesi reddetme tutumunun gerçeğini’ yansıttığı görüşündeydi.

Birden fazla sebep

Ancak tüm bu nedenlerin bir araya gelmesi Netanyahu'nun Zamir'den taleplerinin arkasında yatan neden gibi görünüyor. Netanyahu, Hamas'a baskı uygulayarak kalıcı ateşkes şartından vazgeçmesinin yanı sıra (Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in temsil ettiği) Dini Siyonizm akımının hükümetten çekilmemesi için işgal ve sürgün tehdidini masada tutmak ve böylece sağcı tabanını memnun etmek istiyor.

Jfkfjf
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Kudüs'ün eski kentinde dolaşıyor (Arşiv - Reuters)

Son olarak Netanyahu, ordunun kendini savunma konumunda kalmasını istiyor ve başarısızlıkla suçlanmaktan korkuyor. Ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump’a da Netanyahu’nun kendisi gibi ‘sadece güç yoluyla barış istediği’ mesajını veriyor.

Toplantıda neler oldu?

Toplantı, ateşkes anlaşmasına varılamaması durumunda askeri planların görüşülmesi üzerineydi. İsrail merkezli televizyon kanalı Kanal 12'nin haberine göre toplantı, İsrail ordusunun ‘Gideon'un Arabaları Operasyonu’nun hedeflerine ulaşmaya yaklaştığını açıklamasının ardından, ‘savaşın, rehineleri kurtarma ve Hamas'ı hezimete uğratma hedeflerini gerçekleştirmek amacıyla siyasi düzeyde sunacağı çeşitli olasılıkların ve planların ortaya çıkmasının ardından gerçekleşti.

Kanal 12, toplantıda Başbakan Netanyahu ile Genelkurmay Başkanı Zamir arasında sert bir tartışma yaşandığını, bakanlar Ben Gvir ve Smotrich'in ise başbakanı desteklediğini bildirdi.

Ben Gvir ve Smotrich'in Genelkurmay Başkanı'nı siyasi düzeydeki tavsiyeleri uygulamamakla suçladığını aktaran Kanal 12, Genelkurmay Başkanı'nın ise “Gazze'de oyalanacak zaman yok... Sözlerinize dikkat edin. Savaşlarda askerler ölüyor” şeklinde yanıt verdiğini kaydetti.

Toplantı sırasında Netanyahu'nun sesini yükselterek masaya yumruğunu vurduğunu ve Gazze halkı için geniş çaplı bir tahliye planı hazırlanarak onların Gazze'nin güneyine yerleştirilmesini talep ettiğini iddia eden Kanal 12’ye göre Netanyahu, “Taviz vermeyeceğim. Hamas hiçbir koşulda Gazze'de kalmayacak” dedi.

Kanal 12 ayrıca Genelkurmay Başkanı Zamir’in İsrail'in Gazze halkı üzerinde kontrolünü sürdürmesine karşı çıktığını ve kontrolün kaybedileceği konusunda uyardığını bildirdi.

İsrail Genelkurmay Başkanı toplantıda, “Askeri yönetim mi istiyorsunuz? İki milyon aç ve aşağılanmış insanı kim yönetecek?” diye sordu. Bunun üzerine Netanyahu yüksek sesle “Ordu ve İsrail Devleti” yanıtını verdi ve ardından “Askeri yönetim istemiyorum, ancak Hamas'ı hiçbir şekilde kabul etmeyeceğim” diye ekledi.

Zamir, Netanyahu'nun sözlerine “Bunu konuşmalıyız, bu konuda anlaşamadık. Aç ve öfkeli insanları kontrol etmek, kontrolün kaybedilmesine ve ordunun saldırıya uğramasına yol açabilir” diye yanıt verdi. Zamir ayrıca, bu planın İsrail ekonomisi ve toplumu üzerinde muazzam etkileri olacağını ve düzenli ve yedek kuvvetlerin konuşlandırılması açısından büyük kaynaklar gerektireceğini belirtti.

Netanyahu, toplantı sırasında Zamir'den, ABD Başkanı Donald Trump ile Gazze ve İran konusunda görüşmeler yapmak üzere Washington'a gittikten sonra geri dönene kadar Gazze Şeridi için tahliye planı hazırlamasını istedi. Netanyahu, hafta sonuna kadar Washington'da kalacak.

Zafer pozu arayışı

İsrail ordusu Gazze'deki operasyonlarını korkunç bir şekilde yoğunlaştırdı. Çünkü savaşı güçlü bir zafer pozuyla bitirmek istiyor.

Şimdiye kadar onun Lübnan, Suriye ve İran cephelerinde ‘başarılı’, ancak Gazze cephesinde ‘başarısız’ olduğu yönünde bir tablo ortaya çıktı. Savaşın Hamas'a ağır darbeler indirilmeden sona ermesini hayal edemeyen İsrail ordusu, Gazze'de şimdiye kadar elde ettiği başarıların hükümet tarafından siyasi kazanca dönüştürülmesi için yeterli olduğuna inanıyor.

Netanyahu’nun öfkesinin sebebi de tam olarak bu eğilim. Çünkü bu durum topu kendi sahasına atıyor. Oysa sorumluluğu başkalarına yükleme konusunda gerçek bir usta olan Netanyahu 7 Ekim 2023’ten bu yana görevden aldığı çoğu komutan ve güvenlik yetkilisiyle de aynısını yapmıştı.

Hem Netanyahu hem de Zamir, Hamas'ın İsrail askerlerinin hayatına kasteden operasyonlarını sürdürmesinden dolayı bir miktar hayal kırıklığı yaşıyor. Halbuki Hamas büyük suikastlara uğramış, kalesi olan Gazze ile halkı katliama ve yıkıma maruz kalmıştı.

Kcjfj
Gazze'de yaralanan bir İsrail askerini taşıyan İsrail Hava Kuvvetleri askerleri, Ocak 2024 (AFP)

Ancak Genelkurmay Başkanı Zamir, Gazze'deki başarısızlıkları diğer cephelerdeki kazanımlarla telafi etmenin mümkün olduğunu düşünüyor. Savaşı bu aşamada sona erdirmeyi tercih eden Zamir, “Gazze'de kalmak bir kumar ve dünyanın en güçlü orduları bile işgalci örgütlerle savaşamaz” diyor.

Bununla birlikte Zamir, farklı bir görüşe sahip olsa bile siyasi liderliğin emirlerine uymaya hazır olduğunu söyledi.

Sızıntılar öfkeye neden oldu

Ancak sorun şu ki, Netanyahu'nun hükümetteki arkadaşları, sadece Ben-Gvir ve Smotrich değil, Likud Partisi’nden milletvekilleri ve bakanlar da Netanyahu'nun açıklamalarıyla yetinmiyor ve bunları Beyaz Saray'da olacakları örtbas etme girişimi olarak görüyorlar.

Bu yüzden pazar günü Zamir ve Netanyahu'yu eşit şekilde eleştiren açıklamalarda bulunan Smotrich, “Kabinet’ten sızdırılan bilgiler, devletin güvenliğini tehdit eden kabul edilemez bir durumdur ve buna bir son verilmeli” ifadelerini kullandı.

Jgjfj
Netanyahu ve Smotrich Kabinet toplantılarından birinde (Reuters)

İsrail Maliye Bakanı Smotrich, eleştşirilerini şöyle sürdürdü:

“Gerçek şu ki tüm cephelerdeki büyük başarılara rağmen, insani yardımların Hamas'a ulaşmasını engellemek konusunda Genelkurmay Başkanı görevini yerine getirmiyor ve siyasi liderliği Hamas'a yardım ulaştırmaya zorluyor. Bu yardımlar savaş sırasında düşmanın lojistik tedarikine dönüşüyor. Tüm saygımla, eleştirilerim aynı zamanda savaşın sürdüğü aylar boyunca siyasi düzeyde alınan kararları uygulamaya koyamayan ve ordunun üst düzey komutanlarına dayatamayan Başbakan’a da yöneliktir. Bu kararlar, Hamas'ı ortadan kaldırmak ve rehineleri geri almaktı.”