Astronomlar ilk kez galaksi düzleminin dışına doğru hareket eden ötegezegen keşfetti

Keşif, ince ve kalın disk arasındaki gezegen evrimi farklarına ışık tutabilir (NASA)
Keşif, ince ve kalın disk arasındaki gezegen evrimi farklarına ışık tutabilir (NASA)
TT

Astronomlar ilk kez galaksi düzleminin dışına doğru hareket eden ötegezegen keşfetti

Keşif, ince ve kalın disk arasındaki gezegen evrimi farklarına ışık tutabilir (NASA)
Keşif, ince ve kalın disk arasındaki gezegen evrimi farklarına ışık tutabilir (NASA)

Şimdiye kadar araştırmacılar Samanyolu Galaksisi’nde 4 binden fazla ötegezegen keşfetti ancak bunların hepsi galaksi düzleminin ince disk ismi verilen görece düz bir bölgesinde konumlanıyordu.
NASA’nın bir buçuk yıldır gökyüzünde Güneş Sistemi dışındaki gezegenleri arayan Geçiş Halindeki Ötegezegen Araştırma Uydusu (TESS) isimli uzay teleskopunu kullanan bilim insanları, ilk kez galaksi düzleminin 5 bin 870 ışık yılı dışına uzanan bir yıldızın yörüngesinde gezegen keşfetti.
Uluslararası araştırma ekibinin keşfettiği gezegene “LHS 1815” isimli yıldızın yörüngesinde bulunması nedeniyle “LHS 1815b” adı verildi. Bu gezegen, katı bir yüzeye sahip ve Dünya’yla yaklaşık olarak benzer büyüklükte ancak neredeyse 9 kat daha fazla kütleye sahip.
ScienceAlert’in haberine göre, hakemli bilim dergisi The Astronomical Journal’ın kabul ettiği keşfin yer aldığı makalede 38 bilim insanının imzası bulunuyor. 
Samanyolu gibi sarmal galaksilerde yıldız, gaz ve tozların büyük kısmı merkezinde süperkütleli bir kara deliğin yer aldığı görece yassı bir düzlemdeki sarmal kollar üzerinde yer alıyor.
Bu yassılık galaksi oluşumunda gazların soğurken açısal momentumlarını korumalarından kaynaklanıyor ve Samanyolu gibi bazıları diğer “düz” galaksilerden biraz daha karmaşık olabiliyor.
Samanyolu’nun galaksi düzleminin iç kısmındaki yaklaşık birkaç yüz ışık yılı kalınlığındaki ince diskte yıldızlarla gazların büyük kısmı bulunuyor. Kalın disk ismi verilen bölgeyse düzlemin daha dışına uzanıyor ve yıldızlar  burada daha seyrek bulunuyor.
Kalın diskteki yıldızların yaşı 10 milyar yıla kadar çıkabiliyor ve güncel araştırmalar bu yıldızların başka bir galaksiyle yaşanan iç içe geçmenin sonucunda geldiklerini gösteriyor. Bu yıldızların galaksi merkezi etrafındaki yörüngeleri, galaksi düzleminin hem altında hem de üstündeki ince ve kalın disk bölgelerini dolaşıyor.
İnce disk yıldızlarıyla kıyaslandığında, bu yıldızlar yaşları nedeniyle yüksek atom numarasına sahip elementleri barındırmadığı ve gezegenler çoğunlukla ağır atomlarca zengin olduğu için gezegen oluşumunun zor olabileceği düşünülüyordu. Şimdiye kadar kalın diskte gezegen bulunmaması da ince ve kalın disk yıldızlarının oluşumu ve evrimi arasındaki farkın gizeminin devam etmesine neden olmuştu.
Astronomlar, TESS uzay teleskopu verilerinde yeni gezegenin izini saptadıklarında, yıldız sistemi Dünya’dan sadece 97 ışık yılı uzaklıkta olmasına rağmen Dünya boyutunda ve yer benzeri katı bir yapıya sahip olmasıyla yine de dikkat çekiciydi. Çünkü bu tür ötegezenler yaşanabilir koşulların bulunma ihtimali en yüksek olan yerler kabul ediliyor. 
Gezegenin etrafında dolaştığı yıldız bir kızıl cüce yani “ömrünü tamamlamış” bir yıldız ancak buna rağmen ötegezegen son derece sert radyasyonlarla dövülecek kadar yakın mesafede yer alıyor ve süratle hareket ettiği yörüngesindeki bir turunu sadece 3,1843 günde tamamlıyor.
Araştırma ekibi, ilk kez Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) Samanyolu’ndaki yıldızları ve bunların nasıl hareket ettiğinin üç boyutlu bir haritasını çıkartmak üzere Güneş’in yörüngesine yerleştirdiği Gaia aracından gelen verileri kullandığında, aslında bir kalın disk yıldızına baktıklarını fark etti.
Ekibin hesaplamalarına göre yörüngesinin galaksi düzleminden yukarısına doğru uzaklaşmakta olan yıldız, düzlemden yaklaşık 5 bin 870 ışık yılı kadar uzaklaşacak.
Yıldızın şimdilik Güneş’e yakın konumda yer alması, etrafında turlayan başka gezegenler aramak için önemli bir fırsat. Ayrıca, bu yılın sonlarında yörüngeye yerleştirilmesi beklenen James Webb Uzay Teleskopu’nun da merceklerini bu gezegene doğrultarak bir atmosferi olup olmadığını saptamaya çalışması ihtimal dahilinde. 
Diğer yandan galaksinin etrafını kalın diskte dolaşan bir yıldızın yörüngesinde ötegezegen keşfedilmiş olması, astronomların bu tür gezegenleri saptaması için de bazı değerler sağladı. Bazıları çoktan TESS’in verileri arasında kayıt altına alınmış olabilir. Eğer bunlar belirlenebilirse ötegezegenlerin galaksimizin farklı kısımlarında nasıl “evrimleştiği” aydınlatılabilir. 

Ekip makalesinde şu cümleye yer verdi:
"Bu ince ve kalın diskler arasındaki gezegen evrimi farklarını araştırmak için harika bir fırsat olacak."



Parkinson hastalığını tespit eden kalem üretildi

(Unsplash)
(Unsplash)
TT

Parkinson hastalığını tespit eden kalem üretildi

(Unsplash)
(Unsplash)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Bilim insanları, Parkinson hastalığının erken belirtilerini saptamak için el hareketlerini yapay zekayla analiz eden özel bir kalem geliştirdi. Bu gelişme, hastalığın düşük maliyetli teşhisine önayak olabilir.

Bu cihaz, dünya çapında 10 milyon kişiyi etkileyen bu nörolojik hastalığa sahip olan ve olmayan kişilerin yazma şeklindeki farklılıkları tespit edebiliyor. Hastalığın belirtileri arasında titreme ve uzuv ve vücut hareketlerinde bozulma yer alıyor.

Parkinson hastalığı, Alzheimer'dan sonra en yaygın ikinci nörodejeneratif hastalık ve bu tür rahatsızlıklar arasında en hızlı ilerleyeni.

Ancak genellikle hastanın motor becerilerini gözlemleyerek yapılan teşhisler, uzman eksikliği nedeniyle düşük ve orta gelirli ülkelerde yetersiz kalıyor.

El yazısı, beyin-el koordinasyonu gerektiren karmaşık bir süreç ve önceki araştırmalar, Parkinson hastalığının el yazısını önemli ölçüde etkilediğini gösterdi.

Manyetik mürekkep içeren yapay zekalı kalem, el yazısı örneklerini analiz ederek Parkinson hastalığının belirtilerini tespit ediyor. Kaliforniya Üniversitesi'nin Los Angeles kampüsünden araştırmacılar, "Burada, yumuşak manyetoelastik uç ve manyetik sıvı mürekkep içeren, hem yüzeydeki hem de havadaki yazma hareketlerini hassas ve niceliksel olarak yüksek kaliteli, analiz edilebilir elektrik sinyallerine dönüştürebilen, kendi kendine çalışan, Parkinson hastalığı teşhisi için bir teşhis kalemi geliştirdik" dedi.
 

Görsel kaldırıldı.

Parkinson hastalığı tanı kalemi (Jun Chen)


Araştırmacılar, yapay zeka sisteminin yardımıyla kalemin, Parkinson hastası üç kişinin el yazısı örneklerini 13 sağlıklı katılımcının el yazısı örneklerinden başarıyla ayırt edebildiğini gösterdi.

Cihazın 16 kişilik küçük bir grupta Parkinson hastalığını yüzde 95'in üzerinde doğrulukla tespit edebildiğini buldular.

Araştırmacılar, kalemin düşük maliyetli, doğru ve yaygın şekilde dağıtılabilir bir teknolojiye dönüştürülerek, geniş nüfuslu ve kaynakları sınırlı bölgelerde Parkinson teşhisini iyileştirmesini umduklarını belirtti.

Geliştirdiğimiz tanı kalemi, büyük nüfuslarda ve kaynakların sınırlı olduğu bölgelerde Parkinson hastalığı tanısını iyileştirme potansiyeline sahip, düşük maliyetli, yaygın şekilde dağıtılabilir ve güvenilir bir teknolojiyi temsil ediyor.

Bu, henüz muhtemel Parkinson hastası olduğunu bilmeyen, tedavi görmemiş bireyler için özellikle faydalı.


Independent Türkçe, independent.co.uk/tech