Avrupa otomotiv pazarı şubatta daraldı

Avrupa otomotiv pazarı şubatta daraldı
TT

Avrupa otomotiv pazarı şubatta daraldı

Avrupa otomotiv pazarı şubatta daraldı

Avrupa otomotiv pazarı 2020 yılı şubat ayı sonunda yüzde 7,4 azaldı.
Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD), 2020 şubat ayı Avrupa otomotiv pazar verilerini açıkladı. Buna göre; AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre otomotiv pazarı 2020 ocak-şubat döneminde yüzde 7,4 azaldı ve 2 milyon 567 bin 456 adet seviyesinde gerçekleşti. 2019 yılının aynı döneminde 2 milyon 771 bin 471 toplam adet satış gerçekleşmişti. AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre 2020 ocak-şubat döneminde yüzde 20,1 ile Romanya, yüzde 15,8 ile İsveç ve yüzde 14,8 ile İzlanda’da düşüş yaşandı. 2020 yılının aynı döneminde satışlarını artıran pazarlar Litvanya yüzde 15,6, Yunanistan yüzde 4,8 oldu.
AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre otomotiv pazarı 2020 şubat ayında yüzde 7 azaldı ve 1 milyon 244 bin 768 adet seviyesinde gerçekleşti. 2019 yılının aynı ayında 1 milyon 338 bin 347 toplam adet satış gerçekleşmişti. AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre 2020 şubat ayında yüzde 27,3 ile Romanya, yüzde 23 ile Bulgaristan ve yüzde 17,5 ile Danimarka’da düşüş yaşandı. 2020 yılının aynı ayında satışlarını en çok artıran ilk üç pazar sıralamasında Litvanya yüzde 12,3, Portekiz yüzde 5 ve Yunanistan yüzde 3,7 oranlarıyla yer aldı.
2020 şubat ayı sonunda Türkiye, yüzde 90,8 artış ile Avrupa otomotiv satışları sıralamasında 9’uncu ülke konumunda yer aldı.
AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre otomobil pazarı 2020 ocak-şubat döneminde 2019 yılı aynı dönemine göre yüzde 7,3 azaldı ve toplam 2 milyon 202 bin 10 adet seviyesinde pazara ulaşıldı. 2019 yılı aynı döneminde 2 milyon 375 bin 791 adet satış gerçekleşmişti. AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre 2020 yılı ocak-şubat döneminde geçen yılın aynı dönemine göre en fazla düşüş sırasıyla yüzde 18,1 ile Romanya, yüzde 16,2 ile Bulgaristan, yüzde 15,7 ile Danimarka’da görüldü. 2020 yılı ocak şubat döneminde, 2019 yılı aynı dönemine göre satışlarını en çok artıran ilk üç pazar sıralamasında Litvanya yüzde 36, Yunanistan yüzde 5,2 ve Hırvatistan yüzde 2,3 oranlarıyla yer aldı.
AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre otomobil pazarı 2020 şubat ayında 2019 yılının aynı ayına göre yüzde 7,2 azaldı ve toplam 1.066.794 adet seviyesinde pazara ulaşıldı. 2019 yılında 1.149.659 adet satış gerçekleşmişti. AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre 2020 şubat ayında geçen yılın aynı ayına göre en fazla düşüş sırasıyla yüzde 29,2 ile Bulgaristan, yüzde 26,8 ile Romanya, yüzde 19,5 ile Danimarka’da görüldü. 2020 şubat ayında, 2019 yılı aynı ayına göre satışlarını en çok artıran ilk üç pazar sıralamasında; Litvanya yüzde 36,9, Portekiz yüzde 7,4 ve Yunanistan yüzde 4 oranlarıyla yer aldı.
2020 şubat ayı sonunda Türkiye, yüzde 97,9 artış ile Avrupa otomobil satışları sıralamasında 9'uncu oldu.
AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre hafif ticari araç pazarı 2020 ocak-şubat döneminde yüzde 5,7 azaldı ve 304.315 adede düştü. 2019 yılının aynı döneminde 322.747 adet satış gerçekleşmişti. AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre 2020 ocak-şubat döneminde en fazla düşüş yüzde 47,2 ile İsveç, yüzde 28,8 ile Litvanya ve yüzde 20,8 ile Çekya’da yaşandı. Satışlarını en çok artıran ilk üç pazar sıralamasında Bulgaristan yüzde 21,2, Lüksemburg yüzde 6,3 ve İsviçre yüzde 4,8 oranlarıyla yer aldı.
AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre hafif ticari araç pazarı 2020 şubat ayında yüzde 3,4 azaldı ve 149.644 adede düştü. 2019 şubat ayında 154.991 adet satış gerçekleşmişti. AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre 2020 şubat ayında en fazla düşüş yüzde 24,1 ile Bulgaristan, yüzde 14,6 ile İsviçre ve yüzde 13,3 ile Hırvatistan’da yaşandı. Satışlarını en çok artıran ilk üç pazar sıralamasında Litvanya yüzde 77,9, İsveç yüzde 61,3 ve Slovenya yüzde 52,3 oranlarıyla yer aldı.
2020 şubat ayı sonunda Türkiye, yüzde 61,65 artış ile Avrupa hafif ticari araç satışları sıralamasında 7'uncu sırada yer aldı.



ABD'deki Cumhuriyetçiler hayat pahalılığından endişeli

Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)
Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)
TT

ABD'deki Cumhuriyetçiler hayat pahalılığından endişeli

Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)
Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)

Gazze savaşında ateşkesin sağlanmasında kilit rol oynayan Donald Trump yönetimi, Ukrayna için de büyük çaba gösterirken ABD'deki Cumhuriyetçiler iç siyasetten endişe duyuyor.

Cumhuriyetçilerin önemli bir kısmı, hayat pahalılığı konusunun yeterince ele alınmadığını ve bunun gelecek yıl yapılacak ara seçimlerin sonuçlarına olumsuz yansıyacağını düşünüyor. 

Wall Street Journal (WSJ), Trump'ın danışmanlarının seçmenlerin ekonomik kaygılarının giderilmesini haftalardır önerdiğini, ekonominin güçlü olduğunu savunan ABD Başkanı'nınsa Demokratların bu konuyu gündemleştirme çabalarını göz ardı etmekten yana olduğunu bildiriyor.

WSJ'nin Beyaz Saray'daki kaynakları, buna rağmen Trump'ın danışmanlarının ABD Başkanı'nın 2026 başında yapacağı konuşmaların metinlerine ekonomi vurgusunu eklemeyi planladığını aktarıyor. 

Amerikan gazetesi, istihdamda ve işsizlik oranlarında istenen iyileşmenin henüz sağlanamadığını da öne sürüyor. 

Trump ve ona yakın isimlerse Demokrat Parti döneminden kalma sorunları, muhaliflerin kendilerini hedef almak için kullandığını iddia ediyor. 

Washington Post'un (WP) konuştuğu seçim stratejistleri, Joe Biden'ın kaybetmesine neden olan ekonomik problemlerin Donald Trump önderliğindeki Cumhuriyetçi Parti'nin adaylarını da vurabileceğini vurguladı. 

Trump'ın market fiyatlarını düşürmek için Brezilya kahvesi, meyve ve kırmızı et gibi bazı gıdalara yönelik gümrük vergilerini azalttığı, ilaç şirketleriyle indirime gitmeleri için müzakere yürüttüğü ve otomobil fiyatlarının düşmesi için adımlar attığı WP'nin haberinde hatırlatıldı.

Kısa süre önce yapılan Washington Post-ABC News-Ipsos anketi, Amerikalıların yüzde 62'sinin Trump'a ekonomide düşük not verdiğini ortaya koymuştu. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Washington Post


ABD neden Venezuela’nın petrol kaynaklarına göz dikti?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
TT

ABD neden Venezuela’nın petrol kaynaklarına göz dikti?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)

ABD uyuşturucu kaçakçılığını önleme gerekçesiyle Venezuela’ya baskıyı artırırken, Donald Trump’ın asıl hedefinin ülkedeki petrol yatakları olduğu belirtiliyor. 

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC+) üyelerine ve Genel Sekreter Heysem el-Gays’a pazar günü gönderdiği mektupta, ABD’nin petrol kaynaklarını ele geçirmek istediğini söylemişti. 

Maduro yönetimi, ABD’nin eylemlerinin ülkeyi "istikrarsızlaştırmayı" ve ihracat kapasitesini zayıflatmayı amaçladığını savunuyor. 

Mektupta, bu gerilimin devam etmesi halinde Venezuela’nın petrol üretiminin ve dünya piyasasının istikrarının "ciddi şekilde tehlikeye girebileceği" belirtilerek OPEC+ üyelerine dayanışma çağrısı yapılmıştı.

Kolombiya lideri Gustavo Petro da Trump’ın "uyuşturucuyla mücadeleyi bahane ederek Venezuela’daki petrol kaynaklarını ele geçirmeye çalıştığını" söylemişti. 

ABD Dışişleri Bakanlığı ise Karayipler’deki askeri yığınağın uyuşturucu kaçakçılığını ve düzensiz göçmen akışını engelleme amacı taşıdığını, Venezuela’nın petrol kaynaklarıyla ilgisi olmadığını savunmuştu. 

ABD Enerji Enformasyon Dairesi’ne göre Venezuela, dünyadaki ham petrol rezervlerinin neredeyse beşte birine sahip. Yaklaşık 303 milyar varil ham petrole denk gelen bu miktar, dünyadaki en büyük ham petrol rezervini oluşturuyor. 

Diğer yandan Karakas yönetimi gerek ABD’nin uyguladığı yaptırımlar gerek de ekipman eksikliği nedeniyle bu potansiyeli gerçek anlamda kullanamıyor. Latin Amerika ülkesi günde yaklaşık 1 milyon varil petrol üretiyor. Bu yüksek bir rakam olmasına rağmen küresel ham petrol üretiminin sadece yüzde 0,8'ini oluşturuyor.

CNN’in analizinde, ABD’nin benzin üretimine uygun hafif ham petrol çıkardığına ancak Venezuela’daki gibi ağır ham petrole sahip olmadığına dikkat çekiliyor. Ağır ham petrol üretimi dizel, asfalt ya da fabrikalarla diğer ağır ekipmanlarda kullanılıyor. 

Trump yönetiminin, bu petrol kaynaklarına ulaşmak için Maduro’yu devirip yerine "Batı yanlısı" bir lider getirmeyi deneyebileceği yorumu yapılıyor. Böyle bir senaryoda Karakas yönetimine uygulanan ağır ekonomik yaptırımları hafifletilebileceği ve Amerikan petrol şirketlerinin ülkede daha yoğun faaliyet gösterebileceği belirtiliyor.

ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağı

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını bu ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı, uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu tuttuğu Güneşler Karteli'ni (Cartel de los Soles) terör örgütü ilan etmiş, liderinin Maduro'nun olduğunu öne sürmüştü.

Bölgede eylülden bu yana en az 21 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 83 kişiyi öldürdü. 

Independent Türkçe, CNN, Fox News


Bitcoin, kripto para birimlerinin düşüşüyle 85 bin doların altına geriledi

Hong Kong'daki bir kripto para borsasının dışındaki Bitcoin logosu (AFP)
Hong Kong'daki bir kripto para borsasının dışındaki Bitcoin logosu (AFP)
TT

Bitcoin, kripto para birimlerinin düşüşüyle 85 bin doların altına geriledi

Hong Kong'daki bir kripto para borsasının dışındaki Bitcoin logosu (AFP)
Hong Kong'daki bir kripto para borsasının dışındaki Bitcoin logosu (AFP)

Bitcoin, kripto para piyasasında yaklaşık iki aydır süren düşüş eğiliminin derinleşmesiyle, kısa süreliğine 85 bin doların altına indi. Teknoloji şirketlerinin aşırı değerli olduğu yönündeki görüşlerin yayılmasıyla dün kripto varlıklarda geniş kapsamlı bir satış dalgası yaşandı.

Bitcoin, gün içinde yüzde 12’ye varan kayıp yaşadıktan sonra yüzde 5,6 düşüşle 86 bin doların biraz üzerinde dengelendi. Bu sabah erken saatlerde ise fiyatın 86 bin 650 dolar civarında seyrettiği bildirildi.

Coinbase platformuna göre bu kayıplar, 6 Ekim’de kaydedilen 126 bin 210 dolar seviyesinden bu yana yaklaşık yüzde 33’lük bir değer kaybına işaret ediyor. Nisan ayından itibaren hisse senedi piyasalarıyla paralel bir şekilde yükseliş gösteren Bitcoin, kısmen Washington’daki daha destekleyici söylemlerden güç almıştı. Ancak dünkü sert satış dalgası, kripto para alım satım hizmeti veren şirketleri ve iş modelini Bitcoin yatırımına dayandıran firmaları ciddi biçimde etkiledi.

Coinbase Global hisseleri yüzde 4,8 gerilerken, Robinhood Markets yüzde 4,1 değer kaybetti. Bitcoin madencisi Riot Platforms’un hisseleri yüzde 4 düştü. Yalnızca Bitcoin satın almak için fon toplayan en büyük ‘kripto hazine’ şirketi olarak bilinen Strategy’nin hisselerinde de yüzde 3,3’lük bir gerileme yaşandı. Şirketin elinde 649 bin 870 adet Bitcoin bulunduğu ve bu varlıkların pazartesi günü ABD doğu saatiyle saat 16.00 itibarıyla yaklaşık 55,7 milyar dolar değerinde olduğu belirtildi.

Strategy’nin önceki tahminleri, Bitcoin’in yılı 85 bin ile 110 bin dolar arasında kapatacağı yönündeydi. Bu beklenti, 30 Ekim’de açıklanan 150 bin dolarlık öngörünün altında kaldı.

ABD Başkanı Donald Trump’ın oğulları Eric ve Donald Trump Jr.’ın da pay sahibi olduğu Amerikan Bitcoin’inin değeri yüzde 15,6 gerileyerek, 30 Eylül’den bu yana yaklaşık yüzde 47’lik bir düşüş kaydetti. Trump ile bağlantılı diğer kripto projelerinde de benzer kayıplar yaşandı. World Liberty Financial adlı tokenin piyasa değeri, eylül ortasında 6 milyar doları aşmasının ardından yaklaşık 4,14 milyar dolara indi. Trump’ın adıyla çıkarılan TRUMP tokeninin fiyatı ise 5,70 dolar seviyesine gerileyerek, göreve başlama öncesi 45 dolarlık talep fiyatının oldukça altında kaldı.

Bitcoin’e yatırım yapmanın yaygın yollarından biri olan spot Bitcoin borsa yatırım fonları (ETF), yatırımcılara kripto paraya doğrudan sahip olmadan pay edinme imkânı sunuyor. Morningstar Direct verilerine göre yatırımcılar, kasım ayında Bitcoin ETF’lerinden 3,6 milyar dolar çekti. Bu rakam, ocak 2024’te işlem görmeye başlamalarından bu yana görülen en büyük aylık çıkış oldu.

Bitcoin vadeli işlemleri de son bir ayda yaklaşık yüzde 24 değer kaybederken, altın vadeli işlemleri yüzde 7 artış gösterdi. Analistler, yoğun satış dalgasını sonbaharda artan riskten kaçınma eğilimine bağlıyor. Bu durum, yatırımcıları tahvil ve altın gibi güvenli limanlara yönlendirirken, kurumsal satışlar, uzun vadeli yatırımcıların kâr realizasyonu, ABD Merkez Bankası’nın (FED) daha sıkı duruşu ve kripto para düzenlemelerindeki yavaşlamanın yarattığı belirsizliğin etkili olduğu ifade ediliyor.

Deutsche Bank analistleri, mevcut koşulların Bitcoin portföylerinin dayanıklılığını test ettiğini ve yaşananların geçici bir düzeltme mi yoksa uzun vadeli bir uyarlama mı olduğu konusunda soru işaretleri yarattığını belirtiyor.

Düzenleyici açıdan bakıldığında, temmuz ayında Trump’ın imzaladığı yasa, kripto sektörüne destek sağlamıştı. Yasa, stabil kripto paraları (dolar gibi varlıklara bağlı olanları) koruma altına alarak fiyat dalgalanmalarını diğer kripto paralara göre sınırlamayı amaçlıyordu. Ancak, kripto piyasası için yeni bir piyasa yapısı oluşturmayı hedefleyen yasa tasarısı Senato’da hâlâ ilerleyemedi. Bu tasarı, sektörde Trump’ın seçim sürecini destekleyen ve Washington’daki müttefiklerinin göreve gelmesini sağlayan yatırımcılar için öncelikli bir konu olarak görülüyor.