Mali’deki terör karşıtı Avrupa misyonu genişletiliyor

Mali’deki terör karşıtı Avrupa misyonu genişletiliyor
TT

Mali’deki terör karşıtı Avrupa misyonu genişletiliyor

Mali’deki terör karşıtı Avrupa misyonu genişletiliyor

Belçika’nın başkenti Brüksel'deki Avrupa Bakanlar Konseyi, Mali'de ülkedeki eğitim birliklerine adanmış olan Avrupa Birliği (AB) Eğitim Misyonu noktalarının 5 ülkenin dâhil olduğu Sahel Ortak Gücü’ne ve Sahel bölgesi ülkelerindeki (Mali, Moritanya, Nijer, Çad ve Burkina Faso) silahlı kuvvetlere tavsiye, eğitim ve rehberlik yoluyla askeri yardım sağlamayı kapsayacak şekilde genişletilmesi kararı aldı.
Konsey aynı zamanda misyonun görevlerini 133,7 milyon Euro artışla 18 Mayıs 2024’e kadar uzatmayı kabul etti. Böylece misyonun çalışmaları; Birleşmiş Milletler (BM), Afrika Birliği, Barkhane Operasyonu, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu gibi diğer aktörlerle koordinasyon ve işbirliği içerisinde olmaya devam edecek.
Söz konusu karar, Avrupa Birliği üyesi devletlerin dışişleri bakanlarının dün akşam sona eren video konferans toplantıları sonucunda geldi.
Bamako merkezli AB Eğitim Misyonu, AB’nin Sahel'de güvenlik ve kalkınma üzerine entegre yaklaşımının bir parçasını teşkil ediyor. Bu misyon, 2013’te Mali hükümetinden gelen silahlı kuvvetlerin ihtiyacına cevap verme talebi üzerine ülke sınırları içinde güvenli bir ortam sağlamak ve terörist grupların tehditlerini azaltmak amacıyla kurulmuştu. Silahlı kuvvetlerin operasyonel yeteneklerinin geliştirilmesine katkıda bulunan ve şuanda Portekizli General Joao Boga Ribeiro tarafından yönetilen misyon, savaş operasyonlarına katılmıyor.
Sahel bölgesinin güvenliğini artırmak için Şubat 2019’da ilave adımlar atan AB, “G5” olarak bilinen 5 Sahel devletinin terörizmle mücadele çabalarına destek verdiğini açıkladı. Şarku’l Avsat’ın bir kopyasına ulaştığı açıklamada, AB’nin “hem sınır ötesi işbirliğini hem de bölgesel işbirliği yapılarını desteklemek için Sahel'deki bölgesel yaklaşımını geliştirmek istediği” belirtildi. Zirâ söz konusu bölgedeki istikrarın Avrupa güvenliğinin de önemli bir bileşeni olduğu vurgulandı.
Mali hükümeti, geçtiğimiz Pazar günü, orduyu hedef alan bir saldırıda en az 29 kişinin öldüğünü duyurmuş, ancak saldırının arkasında kimin olduğu açıklanmamıştı. Mali'nin kuzeyinde bulunan Gao bölgesindeki Tarkint şehrinde askeri bir üsse düzenlenen saldırıda en az 29 asker ölmüş, çok sayıda asker ise yaralanmıştı.
Mali ordusundan yapılan açıklamada, şüpheli militanların ülkenin kuzeydoğusunda bulunan askeri üsse saldıkları belirtilmiş, saldırının sorumluluğunu üstlenen ise olmamıştı. Tarkint şehri, BM’nin Mali’yi istikrara kavuşturma misyonuna katılan Alman askerlerinin de merkezi olan Gao bölgesinin yaklaşık 135 kilometre kuzeyinde yer alıyor. Mali ordusu birçok kez ülkenin kuzeyinde ve Sahel bölgesindeki diğer ülkelerde faaliyet gösteren militanların saldırılarına maruz kalmış ve ağır kayıplar vermişti. Bu saldırıları düzenleyen grupları bazıları El Kaide veya DEAŞ gibi terör örgütlerine bağlılık yemini ettiklerini duyurdu.
13 Ocak’ta Fransa’nın Pau şehrinde, 5 Sahel ülkesinin başkanlarını ağırlayan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “Barkhan Gücü” kapsamında 2014’ten beri bölgede konuşlanan 4 bin 500 Fransız askerine 220 asker daha ilâve edileceğini açıklamıştı. Fransa Savunma Bakanı Florence Parly ise ülkesinin bölgedeki askeri operasyonlarını artırma niyetinde olduğunu bildirmişti. Parly, Mali Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Önümüzdeki haftalarda üçlü sınır bölgesinde yeni operasyonlar düzenlenecek” ifadelerinde bulunmuştu.



İsrail Güvenlik Kabinesi işgal altındaki Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim birimini onayladı

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
TT

İsrail Güvenlik Kabinesi işgal altındaki Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim birimini onayladı

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)

İsrail Güvenlik Kabinesi dün  (Perşembe) geç saatlerde, Maliye Bakanı ve Savunma Bakanlığı'nda Yerleşimden Sorumlu Bakan Bezalel Smotriç tarafından sunulan, İşgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim biriminin inşası ve mevcut bazı kaçak yerleşimlerin yasallaştırılmasına yönelik planı onayladı.

Aşırı sağ çizgideki Kanal 14, yeni planın onaylandığını ilk duyuran medya kuruluşu oldu. Haberde, yeni yerleşim birimlerinin kurulmasının ve daha önce kaçak statüsünde olan bazı noktaların yasallaştırılmasının yanı sıra, İsrail’in 2005’te Gazze ve Kuzey Batı Şeria’dan çekilme planı kapsamında boşalttığı yerleşimlere geri dönüşün de öngörüldüğü aktarıldı.

Söz konusu yerleşimlerin bir bölümü Batı Şeria’nın merkezinde, bir kısmı ise kuzey ve güney bölgelerinde, Kudüs çevresine kadar uzanıyor.

sddf
İsrail'in aşırı sağcı maliye bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (Arşiv - AFP)

İsrail Güvenlik Kabinesi onayıyla, daha önce boşaltılan Ganim ve Kadim yerleşimlerinin Cenin yakınlarında yeniden inşa edilmesinin yolu açıldı. Aynı bölgede aylardır devam eden süreçle birlikte Homeş ve Sanur’un da yeniden kurulması kararlaştırılmıştı. Kanal 14, bu gelişmeleri tam anlamıyla kuzeydeki eski yerleşimlere dönüşün tamamlanması şeklinde değerlendirdi ve Smotriç’in hamlesini yerleşim dünyasında gerçek bir devrim olarak nitelendirdi.

Birkaç ay önce de Güvenlik Kabinesi, Batı Şeria’da 22 yeni yerleşimin yasallaştırılması ve inşasına yönelik benzer bir planı kabul etmişti.

Yeni kararla birlikte, her bir yerleşim için hızlandırılmış teknik ve imar hazırlık sürecinin başlatılacağı bildirildi. Kanal 14’ün haberinde, adımın “2005’teki çekilme planıyla ağır darbe alan yerleşim projesinin tarihi bir şekilde düzeltilmesi” olarak görüldüğü ifade edildi.

ds
İsrailli yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'da yakınlardaki bir yerleşim karakolunun yakınlarında eşeklere binerek keçi ve koyun sürülerini otlatıyorlar (Arşiv - AFP)

Filistin tarafı karara sert tepki gösterdi.  Filistin'e bağlı Duvar ve Yerleşimlere Karşı Direniş Kurumu Başkanı Müeyyed Şaban, İsrail’in bu adımını “Filistin coğrafyasını ortadan kaldırmaya yönelik kolonyal bir proje kapsamında yürütülen yarış” olarak tanımladı. Şaban, bunun ilhak, ayrımcılık ve toprakların tamamen Yahudileştirilmesi hedeflerini açıkça ortaya koyan tehlikeli bir tırmanış olduğunu söyledi.

ssdc
Kudüs'ün doğusundaki İsrail yerleşimi Ma'ale Adumim'i gösteren bir fotoğraf  (AFP)

İsrail basını da Smotriç’in planlarının kapsamını gündeme taşıdı. Yediot Aharonot birkaç gün önce yayımladığı haberinde, bakanın Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetlerini genişletmeyi amaçladığını, 2026 bütçesine bu doğrultuda milyarlarca şekelin ayrıldığını yazdı. Gazeteye göre bütçe, yeni yerleşimler kurulmasını, mevcutların statülerinin düzenlenmesini, altyapı projelerini, yol açmayı ve sağlık, eğitim ile kültür kurumlarının inşasını da kapsıyor.

Aynı haberde, Smotriç’in özellikle Kuzey Batı Şeria’ya yeniden yerleşimi merkez alan bir plan yürüttüğü, çekilme planı kapsamında “yeşil hattın içine” taşınan bazı askeri üslerin yeniden bölgeye taşınmasının değerlendirildiği aktarıldı. Yerleşimci liderlerin hedefinin, 2005’te boşaltılan kuzeydeki yerleşimlere tekrar nüfus yerleştirmek ve uzun vadede Batı Şeria’ya bir milyon yerleşimci taşımak olduğu ifade edildi.


Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
TT

Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bugün Türkmenistan’da düzenlenen uluslararası bir forum kapsamında İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile yaptığı görüşmede, Moskova ile Tahran arasındaki ilişkilerin ‘son derece olumlu bir şekilde geliştiğini’ söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Rus haber ajansı Sputnik’ten aktardığına göre Putin, görüşmede, Rusya’nın Birleşmiş Milletler’de (BM) İran’ın nükleer programı konusunda Tahran ile yakın koordinasyon içinde çalıştığını ifade etti.

dfrgt
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Putin, iki ülkenin Buşehr Nükleer Santrali başta olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliği yürüttüğünü, ayrıca Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru gibi altyapı projelerinde birlikte çalıştıklarını belirtti. Rus lider, gaz ve elektrik sektörlerinde ortaklık imkanlarının da değerlendirildiğini dile getirdi.

Pezeşkiyan ise görüşmede, Tahran’ın Moskova ile imzalanan kapsamlı stratejik ortaklık anlaşmasının tüm maddelerine bağlı olduğunu vurguladı.


Fildişi Sahili, El Kaide ile bağlantılı militanlara karşı koymak için ABD casus uçaklarını görevlendirmeyi planlıyor

Casus uçak
Casus uçak
TT

Fildişi Sahili, El Kaide ile bağlantılı militanlara karşı koymak için ABD casus uçaklarını görevlendirmeyi planlıyor

Casus uçak
Casus uçak

Fildişi Sahili’nden iki güvenlik yetkilisi, ülkenin ABD Başkanı Donald Trump yönetiminden, El Kaide bağlantılı militanlara karşı sınır ötesi operasyonlarda kullanılmak üzere ülkenin kuzeyine Amerikan keşif uçakları konuşlandırmasını talep ettiğini söyledi. Yetkililer, Washington’dan gelecek kararın gelecek yıl netleşmesini beklediklerini belirtti.

Terörle mücadelede görevli üst düzey bir yetkili, Abidjan ile Washington’ın bölgesel güvenlik ihtiyaçları konusunda mutabakata vardığını, ancak zamanlamanın hâlâ kesinleşmediğini ifade etti.

Beyaz Saray yorum talebine yanıt vermezken, Pentagon şu anda Fildişi Sahili’nde operasyon planı olmadığını açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı ise değerlendirme yapmaktan kaçındı, ancak “Amerikan çıkarlarıyla bağlantılı olduğunda terörle mücadele hedeflerimizi sürdürmeye devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.

Fildişi Sahili Savunma Bakanlığı da yorum talebine yanıt vermedi.

Washington, geçen yıl Batı Afrika’daki ana üssünü kaybetmişti. Nijer’in güvenlik desteği için Rusya’ya yönelmesi üzerine ABD, 100 milyon dolar değerindeki insansız hava aracı (İHA) üssünden çıkarılmıştı.

Bu üs, Sahel bölgesinde El Kaide ve DEAŞ bağlantılı gruplara ilişkin kritik istihbarat sağlıyordu. Küresel Terörizm Endeksi’ne göre, geçen yıl bölgede bu gruplarla bağlantılı faaliyetler nedeniyle 3 bin 885 kişi hayatını kaybetti. Bu sayı, dünya genelindeki terör kaynaklı ölümlerin yarısına denk geliyor.