Netanyahu, Batı Kudüs dağlarındaki gizli askeri komuta sığınağının açılmasını emretti

Netanyahu, Batı Kudüs dağlarındaki gizli askeri komuta sığınağının açılmasını emretti
TT

Netanyahu, Batı Kudüs dağlarındaki gizli askeri komuta sığınağının açılmasını emretti

Netanyahu, Batı Kudüs dağlarındaki gizli askeri komuta sığınağının açılmasını emretti

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, büyük savaşlar sırasında kullanılmak üzere inşa edilen merkezi komuta gizli sığınağının açılmasını emretti. Bu adım, İsrail’de koronavirüsten ölenlerin sayısının dün akşam 12’ye yükselmesi ve kamuoyunun salgınla mücadelede ordunun görevlendirilmesi yönündeki baskının ardından geldi.
Siyasi kaynaklar, söz konusu sığınağın Kudüs dağları içlerine inşa edildiğini, herhangi bir göreve atanmamış olanların buraya ulaşmasının imkansız olduğunu vurguladı. En gizli yerlerden biri olan ve ‘İsrail Ulusal Komuta Merkezi’ adı verilen bu sığınağın 2000’de başlayan yapımı 2003 yılında sona ermişti. Burası yalnızca başbakan tarafından değil, aynı zamanda askeri, siyasi veya idari liderler tarafından da deprem, savaş, biyolojik veya nükleer saldırı gibi acil durumlarda kullanılabilecek bir merkez olma özelliği taşıyor. Sığınakta dinlenme odaları, ofisler, oturma ve toplantı salonları, doğrudan herhangi bir olay yerinden yayın yapma kapasitesine sahip teçhizatların da olduğu kontrol ve komuta merkezi bulunuyor.
Sığınağın açılması kararı, böyle bir adımın koronavirüsle mücadelede gerekli olup olmadığı ve bunun herhangi bir savaşa hazırlıkla ilgisi bulunup bulunmadığıyla ilgili soruları da beraberinde getirdi. Siyasi kaynaklar ise koronavirüs salgının oldukça ciddiyetle ele alınması gereken bir kriz olduğu düşünüldüğünde bu adımın da Netanyahu’nun kriz yönetim üslubuyla doğru orantıda olduğunu aktardı.
Dün akşam itibariyle, kaydedilen iki yeni ölüm vakası ile İsrail’de koronavirüse bağlı ölü sayısı 12’ye çıktı. Çeşitli kronik hastalardan muzdarip olan biri 73, diğeri de 76 yaşındaa olan bir erkek ve bir kadın koronavirüs nedeniyle öldü. İsrail Sağlık Bakanlığı 49’unun durumu ciddi, 60’ının orta, 2 bin 838’inin de hafif olmak üzere toplamda 3 bin 35 vakanın bulunduğunu doğruladı.
Diğer yandan Filistin Hükümet Sözcüsü İbrahim Mulhim, Filistin’de 7 yeni vakanın daha kaydedildiğini, bunlardan 5’inin Kudüs’in kuzeybatısında, 2’sinin de Beytüllahim’in güneyinde görüldüğünü açıkladı. Böylece Filistin’de toplamda doğrulanan vaka sayısı 91’e çıktı. Ölüm vakası ise Kudüs’ün kuzeybatısında yaşayan 60’larında bir kadın ile sınırlı durumda.
Yeni kaydedilen vakalardan arasında 2 yaşında bir bebek, 10 yaşında bir çocuk, iki genç ve 50’li yaşlarında bir adamın bulunduğu, söz konusu kimselerin karantina altında olduğu bildirildi. Ayrıca Efrat’ın merkezindeki bir İsrail otobüs garajında çalışan bir adam ve annesinin de virüsten etkilendiği kaydedildi.
Mulhim, bu sabah Gazze’de 55 yeni vakanın kaydedildiğine dair söylentileri ise reddetti. Toplamda 5 bin 217 kişiye test yapıldığını ve büyük bir çoğunluğun testinin negatif çıktığı belirtildi. Filistin’in birçok bölgesinde yapılan bir çalışma halkın yüzde 49’unun salgın nedeniyle kendini güvende hissetmediğini, yüzde 79’unun da virüs nedeniyle bir akrabasını kaybetme korktuğunu ortaya çıkardı. İki uzman Reşit Arar ve Teyser Abdullah’ın yürüttüğü çalışma, Sağlık Bakanlığı tarafından verilen önleyici tedbirlere ve talimatlara Filistinlilerin yüzde 45’inin büyük ölçüde, yüzde 38,5’inin orta ölçüde, yüzde 16,6’sının ise gerektiği gibi uymadığını gösterdi. Bu sonuçlar, hükümetin virüse dair daha katı önlemler alması gerektiğini gösteriyor.
Filistin İşçi Sendikaları Birliği Genel Sekreteri Şahir Saad, İsrail’de kalan yaklaşık 35 bin işçinin ülkeye geri dönüşünü sağlamak için ciddi çabalar sarf edildiğini doğruladı. Onlarca Filistinli işçinin şiddete maruz kaldığını belirten Saad, koronavirüs salgınının başlarında söz konusu işçilerin işverenleri tarafından korunacağı ve onlara yatacak yer sağlanacağı vaatlerine uyulmadığını vurguladı. Saad açıklamasında “İşçileri ve ailelerini himaye altına almak için evlerine döndürmek için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.



BRICS zirvesi Gazze'de koşulsuz ateşkes çağrısı yaptı

Rio de Janeiro'da düzenlenen BRICS zirvesinden (AP)
Rio de Janeiro'da düzenlenen BRICS zirvesinden (AP)
TT

BRICS zirvesi Gazze'de koşulsuz ateşkes çağrısı yaptı

Rio de Janeiro'da düzenlenen BRICS zirvesinden (AP)
Rio de Janeiro'da düzenlenen BRICS zirvesinden (AP)

BRICS liderleri, Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde dün düzenlenen zirvede, müzakerecilere, Gazze Şeridi'nde 22 aydır devam eden savaşı sona erdirmek için koşulsuz ateşkes çağrısında bulundu.

Grup ortak açıklamada, “Tüm tarafları, ateşkesin derhal, kalıcı ve koşulsuz olarak sağlanması ve İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi için iyi niyetle ek müzakerelere katılmaya çağırıyoruz” dedi.

Grup ülkeleri, İran'a yönelik “askeri saldırıları” kınayarak, bunların “uluslararası hukuku ihlal ettiğini” ifade etti. Ancak açıklamada, İran'ın askeri ve nükleer tesisleri ile diğer tesislerine saldırı düzenleyen İsrail ve ABD'nin adı açıkça geçmedi.

Brezilya Cumhurbaşkanı Luiz Inácio Lula da Silva, dün zirve sırasında, “İsrail'in Gazze'de işlediği soykırımı görmezden gelmeye devam etmememiz” çağrısında bulundu.

Lula açılış konuşmasında şunları söyledi: “Hamas'ın işlediği terör eylemlerini hiçbir şey haklı çıkaramaz. Ancak İsrail'in Gazze'de işlediği katliamları, masum sivillere yönelik katliamları ve açlığı bir savaş silahı olarak kullanmasını görmezden gelmeye devam edemeyiz.”

Savaş, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail'e düzenlediği benzeri görülmemiş saldırının ardından patlak verdi. Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre saldırıda çoğu sivil olmak üzere bin 219 kişi hayatını kaybetti. Hamas'ın yönettiği ve Birleşmiş Milletler tarafından güvenilir kabul edilen Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail'in saldırıya yanıtında Gazze'de çoğu sivil olmak üzere en az 57 bin 418 Filistinli hayatını kaybetti.